Kıymetli okuyucularım
Rabbimizin birliğine, kudretine, yüceliğine, vermiş olduğu nimetlerine teşekkür etmek ve bunları düşünmek zikir demektir. Bu da kalp ve beden ne olur. Dil ile zikir Allah'ı anmak ona yalvarmak, dua etmek, hak ve hakikati söylemekle olur. Doğruları konuşmadan hakikatleri haykırmadan bir de Allah ve Resulü'nü istismar ederek, şahit tutarak taklide dayalı hoş olmayan kıyafetlerle kafaları sallayarak gösterişe dayalı hareketler asla zikir değildir. Zikir olarak lanse edilen bu hareketler tamamen riyakarlıktır. Kalp ile zikir Allah'ın varlığı ve birliği ile ilgili her çeşit şüpheden uzaklaşarak onun sevgi ve muhabbeti ile beraber olmaktır. Hangi şart ve ortam olursa olsun içimizde hiçbir şüphe olmamalıdır. Kalp temiz olmalıdır.
Beden ile zikir tüm benliğimizle ve bütün imkanlarımızla Allah'ın rızasını aramak onun mesajlarına bağlı kalmak, emirleri doğrultusunda hareket etmek ve imkanlarımızı onun yolunda seferber etmek tüm vücut organlarımızı Rabb'imizin razı geleceği şekilde kullanmak.
Kıymetli okuyucularım
İnsan zikir sayesinde yalnızlık duygusundan ve kötülüklerden uzaklaşır. Karamsarlıktan kurtulur. Bizi her zaman muhafaza eden bir yaratıcımız olduğunun bilincine varır. İnsan için en güçlü oto kontrol hiç şüphesiz hayatımızın her anındaki davranışlarımızın kayıt altına alındığını bilmemizdir. Aklın ilmin ve imanın gereği budur. Günlük hayatımızdaki yorgunluklar, çekişmeler, sıkıntı ve meşakkatten uzaklaşmanın da en iyi ilacı zikirdir.
Kıymetli okuyucularım. Kişinin aynası yaptığı işlerdir. Sözlere bakılmaz. Yalan, dolan, iftira, rüşvet, torpil, israf, yolsuzluk, hırsızlık, millet malına göz dikme, zina, haram lokmalarla beslenme ve her çeşit kötülük ayrıkotu gibi toplumun kuşatmışsa bunun sebebi zikirden uzak kalmamız ya da zikri yanlış anlamamızdan kaynaklanmaktadır. Kapalı kapılar arkasında özel yerlerde zikir ayinleri tertip ederek, cep dolduranların tuzaklarına düşmemek için zikri anlamak lazım. Bu bağlamda Atatürk şöyle diyor: "Sarık saran hafiyelerin din perdesi altındaki icraatları menfaatten başka bir şey değildir. Faziletli din heyeti başımızın tacı yüceltilmeye ve saygıya değerdir. Fakat melanet sağlamak, adi menfaat maksadıyla din kisvesine bürünerek Hz. Muhammed'in mübarek dinini karalayıp küçük düşürmekten çekinmeyen bir takım menfaatçiler" tabirini kullanıyor. Bak. Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt 1. Sayfa 37-39.
Kıymetli okuyucularım
İslam dini insanların gıdasıdır. Onu istismar etmek ise ihanettir. Kur'an ve sahih sünnet iyi bilinmelidir. Şarlatanlar ve onların piyonları Türkiye'yi 15 Temmuz 2016'lara bu yollarla getirmişlerdir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
ZİKİR SÖZÜNDEN NE ANLIYORUZ BAKALIM
Rabbimizin birliğine, kudretine, yüceliğine, vermiş olduğu nimetlerine teşekkür etmek ve bunları düşünmek zikir demektir. Bu da kalp ve beden ne olur. Dil ile zikir Allah'ı anmak ona yalvarmak, dua etmek, hak ve hakikati söylemekle olur. Doğruları konuşmadan hakikatleri haykırmadan bir de Allah ve Resulü'nü istismar ederek, şahit tutarak taklide dayalı hoş olmayan kıyafetlerle kafaları sallayarak gösterişe dayalı hareketler asla zikir değildir. Zikir olarak lanse edilen bu hareketler tamamen riyakarlıktır. Kalp ile zikir Allah'ın varlığı ve birliği ile ilgili her çeşit şüpheden uzaklaşarak onun sevgi ve muhabbeti ile beraber olmaktır. Hangi şart ve ortam olursa olsun içimizde hiçbir şüphe olmamalıdır. Kalp temiz olmalıdır.
Beden ile zikir tüm benliğimizle ve bütün imkanlarımızla Allah'ın rızasını aramak onun mesajlarına bağlı kalmak, emirleri doğrultusunda hareket etmek ve imkanlarımızı onun yolunda seferber etmek tüm vücut organlarımızı Rabb'imizin razı geleceği şekilde kullanmak.
Kıymetli okuyucularım
İnsan zikir sayesinde yalnızlık duygusundan ve kötülüklerden uzaklaşır. Karamsarlıktan kurtulur. Bizi her zaman muhafaza eden bir yaratıcımız olduğunun bilincine varır. İnsan için en güçlü oto kontrol hiç şüphesiz hayatımızın her anındaki davranışlarımızın kayıt altına alındığını bilmemizdir. Aklın ilmin ve imanın gereği budur. Günlük hayatımızdaki yorgunluklar, çekişmeler, sıkıntı ve meşakkatten uzaklaşmanın da en iyi ilacı zikirdir.
Kıymetli okuyucularım. Kişinin aynası yaptığı işlerdir. Sözlere bakılmaz. Yalan, dolan, iftira, rüşvet, torpil, israf, yolsuzluk, hırsızlık, millet malına göz dikme, zina, haram lokmalarla beslenme ve her çeşit kötülük ayrıkotu gibi toplumun kuşatmışsa bunun sebebi zikirden uzak kalmamız ya da zikri yanlış anlamamızdan kaynaklanmaktadır. Kapalı kapılar arkasında özel yerlerde zikir ayinleri tertip ederek, cep dolduranların tuzaklarına düşmemek için zikri anlamak lazım. Bu bağlamda Atatürk şöyle diyor: "Sarık saran hafiyelerin din perdesi altındaki icraatları menfaatten başka bir şey değildir. Faziletli din heyeti başımızın tacı yüceltilmeye ve saygıya değerdir. Fakat melanet sağlamak, adi menfaat maksadıyla din kisvesine bürünerek Hz. Muhammed'in mübarek dinini karalayıp küçük düşürmekten çekinmeyen bir takım menfaatçiler" tabirini kullanıyor. Bak. Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt 1. Sayfa 37-39.
Kıymetli okuyucularım
İslam dini insanların gıdasıdır. Onu istismar etmek ise ihanettir. Kur'an ve sahih sünnet iyi bilinmelidir. Şarlatanlar ve onların piyonları Türkiye'yi 15 Temmuz 2016'lara bu yollarla getirmişlerdir.