“Yer kürenin tek hâkimi olma yolunda yürüyen Amerika şeytanın ta kendisidir. Ya da post modern uygulayıcısıdır.” Çünkü bu ülke emperyalisttir. Emperyalizmin en güçlü düşmanı ise milliyetçiliktir. Emperyalizme karşı en güçlü silahla milliyetçiliktir. Bu yüzden Amerika ve diğer düşmanlarımız İslam DİNİNİ narkoz gibi kullanarak beyinleri uyuşturma yolunu tercih etmişlerdir. Türk milletini genci ile yaşlısı ile Hristiyan dünyasına hayran bırakmak için ellerinden gelen her ihaneti devreye sokmuşlardır. GLOBELLEŞME adı altında kültürümüzü, milli kimliğimizi, hatta dilimizi yozlaştırmaya, ayrıştırmaya cüret etmişlerdir. En kötüsü de aile kavramını yok etmeye ve bu sinsi ihanete girmişlerdir. Bunları yaparken çok kültürlü, çok ırklı, çok etnik kökenli ve çok mezhepli siyasetleri devamlı desteklememişlerdir. Bunun için Türkiye’de bölünme, parçalanma alçaklıklarına teşebbüs etmek için İslam anlayışını çarpıtmak için bütün yöntemleri kullanmışlardır. Burada herkesten çok dini ve dindar geçinin gözüken “Din hokkabazlarını” tanımak gerekiyor. Bununla birlikte “Karamanoğlu Mehmet Bey’i, Mustafa Kemal’i, Alparslan Türkeş’i de tanımak gerekiyor. “Bundan böyle divanda, dergâhta ve bargâhta Türkçe konuşula” diye ferman çıkaran Karamanoğlu Mehmet Bey’i bugün nasılda özlüyoruz. Çünkü Müslüman Türk milletinin evlatları hala yapılan duaların bile anlamlarını bilemiyor. “En makbul dua manası bilinerek yapılan duadır” buyuran şanlı peygamberimize rağmen nedense dualarımız bir türlü Türkçe olamıyor. İşin garibi duayı yapanda manasını bilmiyor. Sonrada çıkıp ortaya “benim dinim elden gitmez” diyen sözde büyük Müslüman din adamları, diyalogcular, ittifakçılar, ılımlı İslamcılar, yeşil kuşakcılar, güya tarikat ve cemaat önderleri. Bunların arasında Atatürk’e sövmeyi ve hakareti görev sayan şarlatanlar. Bunlardan destek ve medet uman siyasetçiler. Bir kısım madde ve makam kolik polita tiryakileri. Hiç unutmuyorum. İstanbul Eminönü Yeni Camii de yapmış olduğum bir vaazdan sonra ilçe müftüsü bir arkadaşım, Yahudi ve Hristiyan olan bazı iş adamlarının öğrencilere yardım yaptığını söyleyince ben devreye girerek “Sayın hocam elin Yahudi’si ve Hristiyan’ının bir Türk öğrencisine yaptığı yardım karşılıksız olmaz” deyince “Kılıç yine milliyetçiliğin taftası”  demişti. DEVAM EDECEK