MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ'NİN NASIL ALDATILDIĞINA BAKALIM
Yazının Giriş Tarihi: 05.04.2021 17:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2021 17:37
Yıllardan beri çirkin entrikaların, şeytani aldatmacaların ve bir takım sloganların blokları arasında preslenen toplum haline geldik. Daha doğrusu getirildik. Devamlı olarak gelişmeden, medeniyetten, çağdaşlıktan, ilericilikten, demokrasiden, eşitlikten, anayasadan ve hukuktan bahsedildi. Hatta anayasa değişiklikleri yapıldı. Ayrıca İslamcılık, muhafazakârlık, milliyetçilik nutukları atıldı. Peş peşe atılan nutuklar birbirini takip etti. Maskeli hümanistler cemiyetimizde çoğaldı. Yalan sözler, yalan vaatler ve ifadeler prim yaptı. Neticede cinayetler, katliamlar, hırsızlıklar, yolsuzluklar, dolandırıcılıklar, faizcilik, cehennem meyvesi olan zakkum gibi toplumun sardı. Tabiri caizse Firavun'un sihirbazları gibi urganlar yılan oldu, çakallar kurt postuna büründü. Şirkin adı iman kabul edildi. Cehalet kalıntıları moda sayıldı. Bazı beyler çıktı, "Tasarruf edin, israf yapmayın, pahalı şeylere kaçmayın. Dikkat edin" dedi. Bizler inandık, "Doğru söylüyor" dedik. Onları tasdik ettik. Bir de gördük ki 'Tasarruf edin' diyen muhteremlerin yakınlarının giydikleri terlik, taktıkları kemer, bağladıkları türban, ayaklarındaki kundura ve üzerlerindeki elbise bizim bir yıllık gelirimizden kat kat fazla. Yine birileri çıkıp konuşuyor, "İnsanlar eşit yaratılmış" ne güzel söz, ne iyi adam diyoruz. Bir de tatbikata, uygulamaya bakıyoruz o palavracı giydirilmiş masa ve sandalyeler de yemek yiyor. Yanındaki memuru şoförü ve hizmetçileri sıradan masalarda kaşık sallıyor.
Ben kendim böyle bir manzaraya şahit oldum. Katıldığım bir yemekte Diyanet İşleri Başkanı, yardımcıları, daire başkanları, müftüler ve diğer bürokratlar çok nefis giydirilmiş masalarda tıkınırken imam, müezzin, memur ve şoförler 20 metre geride sıradan masalarda yiyorlardı. Ben de o memurların masasına oturduğum için maalesef sayın başkandan iyi bir fırça yemiştim.
Bir milletin neye ihtiyacı olduğu bellidir. Şanlı Peygamberimizin hayat tarzı, Hz, Ömer'in adalet kılıcı, Hz. Ebubekir'in teslimiyeti, Hz. Osman'ın tevazusu, Hz. Ali'nin cesareti. Dünü ile bugünü ile çağımızın manzarasına bakarsak siyasi partilerin genel başkanları neye parmak kaldırırlarsa milletvekilleri de ona parmak kaldırıp 'Evet' diyor. Konuşurken Hz. Peygamberimizin, tok olarak sofradan kalkmadığını örnek gösterenlerin, lüks villa ve malikânelerde yedikleri köfte ve kebapların sayıları belli değil. Tasarruf diyenlerin, bu milletin paralarıyla bindikleri milyonluk arabaların hesabını Allah soracaktır. "Ey inananlar kendi yapmadıklarınızı başkalarına niye söylüyorsunuz" emri açıktır. Midelerine ateş dolduran haramzadelere ithaf olunur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ'NİN NASIL ALDATILDIĞINA BAKALIM
Ben kendim böyle bir manzaraya şahit oldum. Katıldığım bir yemekte Diyanet İşleri Başkanı, yardımcıları, daire başkanları, müftüler ve diğer bürokratlar çok nefis giydirilmiş masalarda tıkınırken imam, müezzin, memur ve şoförler 20 metre geride sıradan masalarda yiyorlardı. Ben de o memurların masasına oturduğum için maalesef sayın başkandan iyi bir fırça yemiştim.
Bir milletin neye ihtiyacı olduğu bellidir. Şanlı Peygamberimizin hayat tarzı, Hz, Ömer'in adalet kılıcı, Hz. Ebubekir'in teslimiyeti, Hz. Osman'ın tevazusu, Hz. Ali'nin cesareti. Dünü ile bugünü ile çağımızın manzarasına bakarsak siyasi partilerin genel başkanları neye parmak kaldırırlarsa milletvekilleri de ona parmak kaldırıp 'Evet' diyor. Konuşurken Hz. Peygamberimizin, tok olarak sofradan kalkmadığını örnek gösterenlerin, lüks villa ve malikânelerde yedikleri köfte ve kebapların sayıları belli değil. Tasarruf diyenlerin, bu milletin paralarıyla bindikleri milyonluk arabaların hesabını Allah soracaktır. "Ey inananlar kendi yapmadıklarınızı başkalarına niye söylüyorsunuz" emri açıktır. Midelerine ateş dolduran haramzadelere ithaf olunur.