Kıymetli Okuyucularım.
Kuvayi Milli’yeye yardımcı olduğu için Yenişehir Kaymakamı Mehmet Tahsin Bey “Damat Ferit Hükümeti tarafından görevden alınmıştır. Bu alınmada Yenişehir Müftüsü Bedeli İsmail efendi ile Ethem Paşa’nın rolleri olmuştur. Yenişehir, Yunanlı işgalinden kurtulduktan sonra Kaymakam Mehmet Tahsin Beyi zorla görevden uzaklaştıranlar tutuklanmışlardır ve Eskişehir İstiklal mahkemesinde yargılanmışlardır. Ethem Paşa ve Müftü Bedeli İsmail Efendi için ölüm cezası verilmiş, bazı hafifletici sebeplerden dolayı 15 yıl kürek biçiminde değiştirilmiştir. Bunlar düşmanla muhabere ve düşmanı davet, hükümeti devirmek ve kendilerini hükümet reisi ilan etmek gibi suçlarla yargılanmışlardır. Eylül 1920 tarihlerinde , Yunan askeriyle birlikte Rum, Ermeni ve bazı Müslüman geçinen etnik gruplar, çeteler yöre halkına saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Bu tarihte “Gökbayrak Taburu” Orhangazi, İznik ve Yenişehir’de kendisine has yöntemlerle, Kuvayi Milliye’nin etkinliğini sağlamaya çalışmışlardır. Bu arada 17. Tümene bağlı olan “kara Sait Müfresesi’nin bir kolu olan Abaza İzzet Çetesi” Yenişehir’i basmış ve soygunlar yapmıştır. Burada unutulmaması gereken husus şudur. Subaşılı Arnavut Arslan Bey önderliğinde “Milis güçlerine bağlı” Yetim İbrahim Bey komutasında ki birliğe(Müfresesine), Kyunhisar köyündeki Yunan saldırılarında” Arslan Bey’in on adamı şehit olmuştur. Özellikle Yenişehir bölgesinde Yunanlılar çok barbarca davranmıştır. Yenişehir işgalinin ertesi günü, yani 28 Ekim’de Milli mücadelenin destekçisi olan, şehrin ileri gelenlerini tutuklayıp, Bursa’ya göndermişlerdir. Çevredeki Beypınar, Kirazlıyayla, Yıldırım, Ürencik, Kavaklı ve Menteşe köylerini ateşe vermişlerdir. 163 dükkan, 30 evi yakmışlardır. 29 Ekimde Köprühisar, Kızılhisar ve Ebeköy’ü ateşe vermişlerdir. 2 Kasım’da Yunanlılar, Yenişehir’i ve İnegöl’ü boşaltmak zorunda kalmışlardır. Yunanlıları kasabaya çağırdıkları bilinen bazı varlıklı kişiler, daha sonra Eskişehir İstiklal mahkemelerin de yargılanmışlardır. Kıymetli okuyucularım. Yenişehir ve çevresindeki işgal ve zulümlerle ilgili, şu rapor çok önemlidir. Batı Cephesi Komutanlığına. Yenişehir de sivil ve askeri dairelerle, bunlara bitişik çarşı ve dükkanlar, Yunanlılar tarafından soyulduktan sonra, tümüyle yakılmıştır. Toplanılan 300 öküz arabasıyla, 500’e yakın eşraf, ahali ve gençler, mallarla birlikte götürülmüştür. Yunan kuvvetleriyle Derbent, Marmaracık, Sölöz, Gürsu, Timurtaş, Tepecik ve sair, Hristiyan köylerinin kadınları gelerek eşyaları toplamışlardır. Mabedlerden toplanan halı ve kilimlere pisledikten sonra, Köprühisar, Yenişehir arasında yıkılmıştır. 19 köyün eşya ve tavuklarının tamamı yıkılmıştır. Birçok dul kadın ve bakire kızların ırz ve namuslarına tecavüz edilmiştir. Burada bir not düşmek istiyorum. “Müslüman Türk Milleti Atatürk’e ve silah arkadaşlarına minnet borçludur. Onlara dil uzatan şarlatanlar utanmalıdırlar. Tabii, utanma duyguları varsa.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
KURTULUŞ SAVAŞINDA YENİŞEHİR - 1
Kuvayi Milli’yeye yardımcı olduğu için Yenişehir Kaymakamı Mehmet Tahsin Bey “Damat Ferit Hükümeti tarafından görevden alınmıştır. Bu alınmada Yenişehir Müftüsü Bedeli İsmail efendi ile Ethem Paşa’nın rolleri olmuştur. Yenişehir, Yunanlı işgalinden kurtulduktan sonra Kaymakam Mehmet Tahsin Beyi zorla görevden uzaklaştıranlar tutuklanmışlardır ve Eskişehir İstiklal mahkemesinde yargılanmışlardır. Ethem Paşa ve Müftü Bedeli İsmail Efendi için ölüm cezası verilmiş, bazı hafifletici sebeplerden dolayı 15 yıl kürek biçiminde değiştirilmiştir. Bunlar düşmanla muhabere ve düşmanı davet, hükümeti devirmek ve kendilerini hükümet reisi ilan etmek gibi suçlarla yargılanmışlardır. Eylül 1920 tarihlerinde , Yunan askeriyle birlikte Rum, Ermeni ve bazı Müslüman geçinen etnik gruplar, çeteler yöre halkına saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Bu tarihte “Gökbayrak Taburu” Orhangazi, İznik ve Yenişehir’de kendisine has yöntemlerle, Kuvayi Milliye’nin etkinliğini sağlamaya çalışmışlardır. Bu arada 17. Tümene bağlı olan “kara Sait Müfresesi’nin bir kolu olan Abaza İzzet Çetesi” Yenişehir’i basmış ve soygunlar yapmıştır. Burada unutulmaması gereken husus şudur. Subaşılı Arnavut Arslan Bey önderliğinde “Milis güçlerine bağlı” Yetim İbrahim Bey komutasında ki birliğe(Müfresesine), Kyunhisar köyündeki Yunan saldırılarında” Arslan Bey’in on adamı şehit olmuştur. Özellikle Yenişehir bölgesinde Yunanlılar çok barbarca davranmıştır. Yenişehir işgalinin ertesi günü, yani 28 Ekim’de Milli mücadelenin destekçisi olan, şehrin ileri gelenlerini tutuklayıp, Bursa’ya göndermişlerdir. Çevredeki Beypınar, Kirazlıyayla, Yıldırım, Ürencik, Kavaklı ve Menteşe köylerini ateşe vermişlerdir. 163 dükkan, 30 evi yakmışlardır. 29 Ekimde Köprühisar, Kızılhisar ve Ebeköy’ü ateşe vermişlerdir. 2 Kasım’da Yunanlılar, Yenişehir’i ve İnegöl’ü boşaltmak zorunda kalmışlardır. Yunanlıları kasabaya çağırdıkları bilinen bazı varlıklı kişiler, daha sonra Eskişehir İstiklal mahkemelerin de yargılanmışlardır. Kıymetli okuyucularım. Yenişehir ve çevresindeki işgal ve zulümlerle ilgili, şu rapor çok önemlidir. Batı Cephesi Komutanlığına. Yenişehir de sivil ve askeri dairelerle, bunlara bitişik çarşı ve dükkanlar, Yunanlılar tarafından soyulduktan sonra, tümüyle yakılmıştır. Toplanılan 300 öküz arabasıyla, 500’e yakın eşraf, ahali ve gençler, mallarla birlikte götürülmüştür. Yunan kuvvetleriyle Derbent, Marmaracık, Sölöz, Gürsu, Timurtaş, Tepecik ve sair, Hristiyan köylerinin kadınları gelerek eşyaları toplamışlardır. Mabedlerden toplanan halı ve kilimlere pisledikten sonra, Köprühisar, Yenişehir arasında yıkılmıştır. 19 köyün eşya ve tavuklarının tamamı yıkılmıştır. Birçok dul kadın ve bakire kızların ırz ve namuslarına tecavüz edilmiştir. Burada bir not düşmek istiyorum. “Müslüman Türk Milleti Atatürk’e ve silah arkadaşlarına minnet borçludur. Onlara dil uzatan şarlatanlar utanmalıdırlar. Tabii, utanma duyguları varsa.