Kıymetli Okuyucularım,
Çok manidar ve çok düşündürücü olan şu hadis bizlere çok şeyler anlatıyor. Birinci halife Hz. Ebubekir (R.A.) hayatının son zamanlarında oğulları olmasına rağmen yardım fonlarının ve mallarının yönetimini kızı Hz. Aişe annemize emanet etmiştir. İkinci halife Hz. Ömer (R.A.) de oğulları olmasına rağmen onların yerine kızı Havza’ya Kuran nüshalarını emanet etmiştir. Halifeliği döneminde Şifa Bint Abdullah’ın kızı Şifa’yı Medine’ye bugünkü belediye başkanına denk bir vazife olan çarşı denetçisi olarak atamıştır. Yine Kuran’daki talimatlarla evlilik anında verilmesi gereken mehir miktarını camideki sohbetinde sınırlamak isteyen Hz. Ömer’i bir kadın eleştirmiştir. Kuran’da olmayan böyle bir sınır yoktur demiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer kararından vazgeçmiştir. Hz. Osman döneminde sahabeden Ümmü Haram kocasıyla birlikte Kıbrıs’ın fethi için deniz yolculuğuna çıkmıştır. Hz. Hüseyin’in kızı Sakine aktif Müslüman kadınlar arasında olmuştur. Tüm hayatı boyunca politikada aktif rol oynamıştır. Emevi Hanedanını eleştirmekten ve tenkit etmekten hiç vazgeçmemiştir. Camilerde valileri şiddetle eleştirmiş ve bu yolda protestolar hazırlanmasına katkıda bulunmuştur. (Bknz. İslam ve Kadın say. 40-41) (Ayrıca Fatıma Mernisi 192)
Kıymetli okuyucularım,
Dünüyle bugünüyle kadınlar istismar edilmişlerdir. Gece kulüplerinin, bar ve pavyonların, eğlence mekanları denilen batakhanelerin, genelev denilen fuhuş yuvalarının sermayesi yapılmışlardır. Bir kısmı kadın hakları özgürlük yaftalarıyla kadının ciklet gibi çiğnerken bir kısmı da din ve dindarlık adına kadını ikinci sınıf insan olarak görmüşlerdir. Yani hem çağdaş yobazlar hem de muhafazakar geçinen inanç yobazları kadınlarımızı adeta erkekler için atış poligonuna çevirmişlerdir. Avrupası batılı ülkeler İslam dünyası Türkiye dahil bunun içindedir. Bu bağlamda Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Moda ayaklarına yatarak kadınlarımızın soyunması cıbıldak hale gelmesi Namusun çiğnenmesi utanç vericidir.
DEVAMI GELECEK…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
İslam ve Kadın (7)
Kıymetli Okuyucularım,
Çok manidar ve çok düşündürücü olan şu hadis bizlere çok şeyler anlatıyor. Birinci halife Hz. Ebubekir (R.A.) hayatının son zamanlarında oğulları olmasına rağmen yardım fonlarının ve mallarının yönetimini kızı Hz. Aişe annemize emanet etmiştir. İkinci halife Hz. Ömer (R.A.) de oğulları olmasına rağmen onların yerine kızı Havza’ya Kuran nüshalarını emanet etmiştir. Halifeliği döneminde Şifa Bint Abdullah’ın kızı Şifa’yı Medine’ye bugünkü belediye başkanına denk bir vazife olan çarşı denetçisi olarak atamıştır. Yine Kuran’daki talimatlarla evlilik anında verilmesi gereken mehir miktarını camideki sohbetinde sınırlamak isteyen Hz. Ömer’i bir kadın eleştirmiştir. Kuran’da olmayan böyle bir sınır yoktur demiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer kararından vazgeçmiştir. Hz. Osman döneminde sahabeden Ümmü Haram kocasıyla birlikte Kıbrıs’ın fethi için deniz yolculuğuna çıkmıştır. Hz. Hüseyin’in kızı Sakine aktif Müslüman kadınlar arasında olmuştur. Tüm hayatı boyunca politikada aktif rol oynamıştır. Emevi Hanedanını eleştirmekten ve tenkit etmekten hiç vazgeçmemiştir. Camilerde valileri şiddetle eleştirmiş ve bu yolda protestolar hazırlanmasına katkıda bulunmuştur. (Bknz. İslam ve Kadın say. 40-41) (Ayrıca Fatıma Mernisi 192)
Kıymetli okuyucularım,
Dünüyle bugünüyle kadınlar istismar edilmişlerdir. Gece kulüplerinin, bar ve pavyonların, eğlence mekanları denilen batakhanelerin, genelev denilen fuhuş yuvalarının sermayesi yapılmışlardır. Bir kısmı kadın hakları özgürlük yaftalarıyla kadının ciklet gibi çiğnerken bir kısmı da din ve dindarlık adına kadını ikinci sınıf insan olarak görmüşlerdir. Yani hem çağdaş yobazlar hem de muhafazakar geçinen inanç yobazları kadınlarımızı adeta erkekler için atış poligonuna çevirmişlerdir. Avrupası batılı ülkeler İslam dünyası Türkiye dahil bunun içindedir. Bu bağlamda Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Moda ayaklarına yatarak kadınlarımızın soyunması cıbıldak hale gelmesi Namusun çiğnenmesi utanç vericidir.
DEVAMI GELECEK…