İnsanlık olarak İslam Alemi ve Türkiye dahil her gün yaradılış gayemizden uzaklaşıyoruz. Ahlaki değerlerimiz, inançlarımız devamlı yozlaştırılıyor. Günlük telaşlar, makam hırsları, mal mülk sevdası ve dünya hırsı çoğumuzu esir almıştır. Güzellikler, insani değerler, hırsın ve bencilliğin karanlık zindanlarında hapsolmuştur. Ayrımcılık, sömürü şiddet, terör, tecavüz, gasp, hırsızlık, cinayet ve nice çirkinlikler bizleri kuşatmıştır. Yeryüzünün geçici sakinleri olarak çok büyük bir sınavdan geçmekteyiz. Halbuki kainatın efendisi olan, güneş misali insanlığı aydınlatan şanlı Peygamberimiz (s.a.v) onurlu bir şekilde bize nasıl yaşayacağımızı öğretmiştir. Birbirimizi hakir görmenin kötülük olarak bizlere yeteceğini bildirmiştir.

Müslüman’ın kanı malı ve onuru haysiyeti okunulmazdır. Bu mesaj tam olarak bundan 1450 sene önce verilmiştir. İyi bir insan, mükemmel bir mümin, Müslüman olmanın yolu birbirimizi sevmekten geçmektedir. Son ve en mükemmel olan Dinimiz İslam, insanın sevgiye saygıya hürmete layık olduğunu bildirmiştir.  İnsanın siyah derilisi de, beyaz derilisi de, fakiri de, yoksulu da, hizmetçisi de, efendisi de,  ölüsü de, dirisi de amiri de, memuru da, idare edeni de,  idare olunanı da onur itibarıyla eşittir.  Rabbimiz Allah'ımız birdir. Babamız birdir ve Hazreti Adem dir.  Hepimiz Adem'in çocuklarıyız. Adem ise topraktandır.  Bakınız Tirmizi Menakıp Bahsi 74.

Bu uyarılara, bu mesajlara günümüzde çok ihtiyacımız olmasına rağmen bunları kulak tıkayan bunları duymazdan ve bilmezden gelenlerin,  söz ve davranışları  içler acısıdır. Küresel sorunların kıskacında ve blokları arasında ezilen,  preslenen insanlık, doğal afetlerin de sebepler zincirin halkası olmaktadır. 

Bu şartlarda ve ortamda siyasi otoritelerin, siyasi adamların kullandığı dil ve söz üstü bu maalesef ayrıştırıcı olmaya devam etmektedir. Olanlar, bitenler, demeçler, sloganlar yeterli değildir. Manzara ortada sırıtırken bir de dinimiz İslam'ı kalkan olarak kullanmak hiç hoş değildir. Artık Türk milleti,  Türkiye olarak birliğe dirliğe bölünmez bütünlüğe ve kardeşliğe ihtiyacımız vardır. Konu ile ilgili olarak 7 Şubat 2021 tarihli Diyanet takviminin okunmasında fayda vardır. " Ey iman edenler yapmadıklarınızı niçin söylüyorsunuz"  ilahi mesajı yeterlidir. Dindarlık kisvesi camiye girmek değildir. Bakınız Ali İmran suresinin 130. ayetinde Rabbimizin, " Ey iman edenler (Ey müminler - Müslümanlar)  kat kat faiz yemeyin Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz" buyuruyor. Artık kimse kimseyi kandırmasın.