Yüce Rabbimiz Bakara Suresi’nin 188, Maide Suresi’nin 38. Tusuf Suresi’nin 70. 73. 77. 81. ayetlerinde, hırsızlık, rüşvet gibi çirkin ve haram yollardan elde edilen kazançların çok kötü ve yasak eylemler olduğunu açıklamıştır. Ancak gelinen noktaya baktığımızda; rüşvet, hırsızlık, gasp, faiz ve irtikap yollarıyla dünyalık biriktiren binlerce insan olduğunu görürüz. Özellikle bunların arasında sözde Müslüman geçinen iki yüzlü sahtekarların sayılarının çokluğu manidardır.
Hatta ibadetlerimize bile rüşvetin girdiği bilinmektedir. Bir takım şarlatanların ve rantiyecilerin rüşvete kılıp uydurduklarını biliyoruz. Hac ibadetinde bile yurdumuza kaçak yollardan sokulmaya çalışan elektronik ürünlerin, araba teybi, video, renkli televizyon ve pilli hesap makineleri gibi nice ürünlerin gümrüklerden geçmesi için otobüslerde hacılarımızdan para toplandığını bilirim. Bu çirkin ve alçakça olaylara din adına fetva verenleri de bilirim. Bunların çoğu şık geçinen, önder geçinen sahtekarlardı. Kafile başkanı geçinen bir şahsın adına yedi tane elektronik eşyanın bir otobüsten çıktığı hala gözlerimin önündedir. Meydana atılmış bir branda bezi, üzerinde onlarca malzeme, yüzlerce metre kadife... Olay yerine gelen bir albay; “Nereden geliyorusnuz? Bunların gümrüklerini ödediniz mi? Siz ticarete mi gittiniz, ibadete mi gittiniz? Yapanlara yazıklar olsun” dedi ve ekledi. “Hepsini alın. İşlemlerini yapsın. Gümrüklerini ödemeyenleri asla sahiplerine vermeyin. Hadi kuldan utanmıyorsunuz, Allah’tan bari korkun” deyince söz aldım ve “Sayın komutanım, bunlar belli şahıslardır. Çok samimi hacılarımız vardır. Sahipleri otobüste para toplayıp, rüşvet alarak verilmesi gerektiğini ve otobüslerin aranmayacağını söylediler. Ben görevli olarak buna itiraz ettim ve kendi otobüsümde para toplatmadım Sonra da şikayet ettim. Vicdanen rahatım” dedim.
Albayımız teşekkür etti. Otobüsümün hacıları toplu olarak şu ifadeyi kullandılar; “Komutanım, hocamız para toplatmadı. Kendisi de hiç bir şey almadı. Ancak kafile başkanı bu işe öncülük yaptı ve bizim hocamızla bozuştular” dediler. Çünkü bay şıhın 7 tane teybi ve videosu vardı. Onlar gümrükte kaldılar. Biz tek otobüs olarak Konya’ya geldik. Rüşvet illeti bir ahtapot gibi belli dönemlerde toplumu sarmıştır. DEVAM EDECEK
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
EY HIRSIZLAR HIRSIZ VAR (2)
Hatta ibadetlerimize bile rüşvetin girdiği bilinmektedir. Bir takım şarlatanların ve rantiyecilerin rüşvete kılıp uydurduklarını biliyoruz. Hac ibadetinde bile yurdumuza kaçak yollardan sokulmaya çalışan elektronik ürünlerin, araba teybi, video, renkli televizyon ve pilli hesap makineleri gibi nice ürünlerin gümrüklerden geçmesi için otobüslerde hacılarımızdan para toplandığını bilirim. Bu çirkin ve alçakça olaylara din adına fetva verenleri de bilirim. Bunların çoğu şık geçinen, önder geçinen sahtekarlardı. Kafile başkanı geçinen bir şahsın adına yedi tane elektronik eşyanın bir otobüsten çıktığı hala gözlerimin önündedir. Meydana atılmış bir branda bezi, üzerinde onlarca malzeme, yüzlerce metre kadife... Olay yerine gelen bir albay; “Nereden geliyorusnuz? Bunların gümrüklerini ödediniz mi? Siz ticarete mi gittiniz, ibadete mi gittiniz? Yapanlara yazıklar olsun” dedi ve ekledi. “Hepsini alın. İşlemlerini yapsın. Gümrüklerini ödemeyenleri asla sahiplerine vermeyin. Hadi kuldan utanmıyorsunuz, Allah’tan bari korkun” deyince söz aldım ve “Sayın komutanım, bunlar belli şahıslardır. Çok samimi hacılarımız vardır. Sahipleri otobüste para toplayıp, rüşvet alarak verilmesi gerektiğini ve otobüslerin aranmayacağını söylediler. Ben görevli olarak buna itiraz ettim ve kendi otobüsümde para toplatmadım Sonra da şikayet ettim. Vicdanen rahatım” dedim.
Albayımız teşekkür etti. Otobüsümün hacıları toplu olarak şu ifadeyi kullandılar; “Komutanım, hocamız para toplatmadı. Kendisi de hiç bir şey almadı. Ancak kafile başkanı bu işe öncülük yaptı ve bizim hocamızla bozuştular” dediler. Çünkü bay şıhın 7 tane teybi ve videosu vardı. Onlar gümrükte kaldılar. Biz tek otobüs olarak Konya’ya geldik. Rüşvet illeti bir ahtapot gibi belli dönemlerde toplumu sarmıştır. DEVAM EDECEK