Kainat kitabını okumaktan aciz ve yoksun olan ve bu kainatın açıktan düşmanlığını yapan, aslında bilerek insanlığa pusu kuran çıkarcı, menfaatperest tiplere söylenecek o kadar söz var ki hangisinden başlamak lazım diye düşünüyorum. Mesleği, sanatı, sosyal statüsü ne olursa olsun hiç fark etmez. Ticaretçiymiş, fabrikatörmüş, sanayici imiş, bürokratmış ne değişir ki? Allah Resulünün mesajı herkesi kuşatıyor, kimseyi devre dışı bırakmıyor. Bu peygamber mesajından önce bir gerçeği vurgulamak istiyorum. “Ortak insanı değerler ve bu değerlere ihanet cinayettir.” Teneffüs ettiğimiz hava, içtiğimiz ve kullandığımız sular, ormanlarımız, yollarımız ve kültürel varlıklarımız ortak insani değerlerimizdir, bunlara ihanet cinayettir. Şanlı peygamberimiz bu konuda bakınız ne buyuruyor. “İhtiyacı olmadan yaş ağacı kesenlere Allah lanet etsin. İnsanların altında gölgeleneceği ağaç diplerini kirletenlere Allah lanet etsin. İnsanların içine girip serinleyeceği suları kirletenlere Allah lanet etsin de, burnu üzere sürünerek ateşine atsın.” (Bakınız İslam ve Ekoloji). Açlık söz konusu olduğunda tonlarca mermer bir ekmek etmez. Çuval ile altın, bir çuval un almaz. Zerre kadar vicdanı olan yanan ve yakılan ormanlara gözyaşı döker. Üç beş tane karun tipli, sözde iş adamı, sözde sanayici geçinen canilerin dereleri zehirlemesine, suları kir yumağı, yaşanmaz ve kullanılmaz hale getirmesine nasıl göz yumulur? Hiç olmazsa ecdadımız, atamız olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın “ormanlarla ilgili vakfiyesini ve kesin talimatını” nesillerimize okutun, öğretin. Öğretin ki kravatlı ve şöhretli canileri nesillerimiz ve milletimiz tanısın. Bu bağlamda ilgili devlet büyüklerimizden gereğinin yapılmasını ümit ve arzu ediyoruz…