SON DAKİKA
Hava Durumu

DEVLET ADAMI ŞİRKET ADAMINA BENZEMEZ 1

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2018 22:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2018 22:01
Sevgili okuyucularım… Devlet kutsaldır, millet kutsaldır. Tabii ki cihanşümul bir demokrasi de kutsaldır. Devletin değişmeyen tek bir ideolojisi vardır, daha doğrusu olmalıdır. Bu ideolojinin hedefi ve dayanakları ise korunma, kollama, yaşatma, yükseltme, hizmet etme, eğitme, yetiştirme gibi kavramlardır. Milletin var ettiği, millet için var olan, bu varlığı sebebiyle de kutsal olan devlet mutlaka güçlü ve işler olmalıdır. Devlet görevlilerinin ve siyasilerin isteklerine göre değil, adaletle ve görevin ifasının kutsallığını anlayarak işlemelidir. Bir toplumda devlette saygı yoksa millette de olmaz. Bakıyoruz bir kısım çevreler şu oyunu oynamaya çalışıyorlar. O oyunculara göre millet kutsal, bu sebepten dolayı demokrasi de kutsaldır. Ama devlet kutsal değil. “Sebep nedir” diye sorarsanız devlet kutsal olunca demokrasi kutsal olmuyor ve millet eziliyormuş. Bu görüşün hiçbir mantığı yoktur. Çünkü demokrasi, hukuk kurumları ve devlet ancak birlikte ve her biri fonksiyonunu tam yerine getirdiği zaman işler ve millet böylece rahat eder. Şu gerçeği de hiç unutmayalım. “Demokrasi olmadan bir milletin ayakta durması mümkündür. Ama devleti olmayan hiçbir millet ayakta duramaz. Millet olmayınca da zaten demokrasi de yoktur.” Tabii bu arada devamlı değişen, tedavülden kaldırılan, her iktidar döneminde yenisi yapılan, eskisi yırtılıp atılan darbelere ve kişilerin arzularına göre yalpalayan bir demokrasiden söz etmek doğru olmaz. ‘Cihanşümul bir demokrasi’ esas alınmalıdır. İdare edenler de, idare olunanlar da buna sadakat gösterilmelidir. Kaldı ki devlet olmayan bir yerde yönetim biçimlerinden bahsetmek hayal olur. Bu itibarla devlet mutlaka güçlü olmalıdır. İster krallık olsun ister demokrasi millet için öncelikle ele aldığı ve yönettiği devlettir. Bu arada “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şuuru da asla ihmal edilmemelidir. Aslında demokrasi hiyerarşiye karşı olan bir yönetim biçimi değildir. Mesela 1950 öncesi milletin devlet memurlarından çekmiş olması bizim güçlü ve kuvvetli devletten, devletin kutsallığından vazgeçmemiz anlamına gelmez. Geçmişe bakarsanız 1957’lerde hatta 1962-1963’lerde köye bir jandarma gelince çocuklar kaçar, insanlar adeta saklanırdı. Hatta nahiye müdürü köye geleceği zaman köyün muhtarı insanları toplar, karşılama yapılırdı. Ben bizzat bunları yaşadım ve korkumdan ağladığım zamanlar olmuştur.
(Bakınız: Rıza Müftüoğlu- Demokrasimiz ve Kralları- 2008-  Sayfa:218-219)
Devamı gelecek…
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.