Mera ve memur ekmeklisine teklif edilen zamları 16 Ağustos Cuma günü akşam haberlerinde izleyince cidden üzüldüm ve çok hayal kırıklığına uğradım. “Devletimin, Milletimin kapısına fakirlik musallat olacaksa “… kişilik gelecekse önce benim kapıma gelsin” diye dua eden Orhangazi’yi hatırladım. Birde şimdikilere baktım. Milletin karşısına geçip “Efendim milletvekilleri geçinemiyor, masrafları, giderleri çok fazla” diyen Meclis Başkanı’mızı düşündüm. Acaba memurun, benim gibi emeklilerin hiç mi gideri olmuyor? Bizim misafirimiz gelmez m, bizim az da olsa tatile ihtiyacımız olmaz mı? Bizde insan gibi yaşamak istemez miyiz? Lojman var, araba var, yolluk var, yıpranma payı var. Lüks ve ucuz yemek var. Harcırahlar var. Tahrikken 25 bin lirada maaş var. Çift maaş alanları saymıyorum. Sonradan emekliye kargaların bile güleceği yüzde üç artı yüzde üç zam teklifi. En çok merak ettiğim ise bu konularla alakalı Sayın Devlet Bahçeli’nin bir tek sözü bile söylemiş olmaması. “Benim memurum işini bilir” diyen merhum Turgut Özal’ı hatırladım. Şahsın adına ben işini bilen memur olamadım. Halada kirada oturuyorum. Tesellimiz din pazarlamadık, cennetten arsa satmadık. Allah iman nasip etsin dedik ve diyoruz. Arz etmek istediğim husus şudur: Son yıllarda Türkiye’de şahit olduğumuz yolsuzlukların haddi hesabı belli değil. Devlet denizine olta atmaların sayıları devamlı artıyor. Artık hamaset nutuklarına inanmıyorum. Ben Müslüman Türk milliyetçisi olarak yetiştim. Merhum Alparslan Türkeş’in sohbetlerinde çok bulundum. Gelinen noktada özellikle son 30 yıldan beri yaşadığımız yolsuzlukların elemanlarının tamamı öyle zannediyorum ki ya muhafazakâr geçinen takımlar ya da sözde cemaat önderleri geçinen sosyal hırsızlar.  Önümüzdeki seçimlerde hangi yüzle, kime, falan partiye oy atalım, onlar çok dindar, çok vatan perver diyeceğiz, hangi yüzle birilerini tavsiye edeceğiz. Artık bu millet palavralara inanmaz. Şahsın adına ben asla inanmayacağım. Altını, gümüşü, parayı biriktirenlerin durumunu Kuran tarif ediyor. Unutulmasın ki hepsinin sonunda ölüm var.