Kıymetli okuyucularım, Rahmetli Ali Ulvi Kurucu 3 Şubat 2022 tarihinde Medine’de vefat etmiştir. “Gümüş, Tül ve Alevler” isimli şiir kitabını 14 Mayıs 1970 yılında orada imam- hatip okulu müdürü olan Sayın Ali Acar hocamın bana hatırasıdır. Bir şiir yarışmasında orda okullar arası ikinci olduğu için bana bu kitabı hediye etmiştir. Rahmetli Ali Ulvi Kurucu, Medine’de sohbet ederken kısa bir süre dinlemiştim.  Onun şiir anlayışı ve şairi tarifi şöyledir; “Hak yolu yaya bilmiş, gayenin çilesini çekmiş, bunun zevkine ermiş, idealinin manasına yükselmiş, mensup olduğu toplumda gidişata yön vermiş, payelere ulaşmış kişidir. Bir başka tarifi ise şöyledir; “Gayeyi bilen, gerçekleri gören, topluma yön veren, şaşmaz metotlar tatbik eden kişidir” diyor şair. Sonra da mensup olduğu millet ve topluma hatta devrinin insanlarına şu mesajı veriyor. “Esaretten hürriyete, sapıklıktan hakikate, uyuşukluktan hareke, zilletten izzete geçmek için çırpınan kişidir şair. Mevlâna, Muhammed İkbal, Mehmet Akif Ersoy böyle bir şairdir. Aslında Ali Ulvi Kurucu da böyle bir şairdir. Onun şiirlerinden bazı mısralara birlikte bakalım.
“Türkün imanını kurtarmak onun ilk hedefi- Yedi kat göklere aksetmekte ulvi şerefi- boğuyor serptiği şimşekli fikir darbeleri- Türkün imanını boğmak isteyen züppeleri. Örnek insan, vatanın derdine derman olacak nice bin tehlikeden memleketi kurtaracak. Kahraman ırkımın evladı, ezelden beridir- Doğu milletlerinin hak gözden önderidir. Üç buçuk soysuza mahkûm olamaz vicdanı- o çelikten kale halinde milletin imanı. Şahsiyetsiz cüceler, fikrine zincir vuramaz- Köpüren hamlesi coşkun akıyor durduramaz. Silkin artık, sona ersin şu asırlık uyku- Akif’in marşını şimşek gibi gür oku. Fuhşun envaı lağım gibi iğrenç akıyor- Medeniyet bu hayasızlığa hissiz bakıyor. Fuhşa meydan veriyor, ruhu uyuşturmak için- Gökte yıldızlar gibi hür başlara gam vurmak için. Bu cinayetle mukaddesleri hep öldürüyor. Tertemiz hislere, en kirli çamurlar sürüyor. Bu sahavetle hata safhası kirlendikçe sona ermez cemiyetteki matemli gece. Ot, çöp gibi insan çürüyüp mahvolacak. Taşlar gibi hissiz, bu mezarlar dolacak. Haşa bir adalet günü olmazsa ileride insan neye katlanmalıdır bir sürü derde”.