Bu hafta, dünyada ve ülkemizdeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak olması ihtimal bazı senaryolardan bahsedeceğiz. Yani olacak diye bir şey yok ama olursa da kimse şaşırmasın. Birinci senaryomuz, küçük ölçekten başlayarak gidersek Yenişehir de olması muhtemel olan bir senaryodur. Belediye Başkanı Ercan Özel’in başka bir partiye geçme olasılığıdır. Bize göre bu parti Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Peki, Adalet ve Kalkınma Partisi olamaz mı? Bizce bunun olmasını düşük bir ihtimal olarak görüyoruz. AK Parti teşkilatı, kendi içerisinde sahip olduğu potansiyel Belediye Başkanlarının bulunması sebebiyle, Ercan Özel’e sıcak bakacağını düşünmüyorum. Ancak siyasetin içerisinde bütün ihtimaller mevcuttur. Yani bir bakmışız ki Ercan Özel AK Parti de yerini almış. Zaman, doğru senaryoyu bize gösterecektir.

Gelelim ikinci senaryoya, CHP’de olabilecek senaryodur. Hatırlanacağı gibi Cumhuriyet Halk Partisinde bir tüzük kurultayı gerçekleşti. Tüzük Kurultayında, en çok tartışılan 52. Madde hayata geçirilemedi. Bu maddeye göre, aday belirleme işlemi aşamasında bir Hâkim denetiminde ön seçim yapılması gerekirken, bu madde değiştirilerek yine genel merkezin yapacağı genel merkez yoklamasıyla adayların belirlenmesiydi. Sonuç olarak tabanın ya da örgütün istediği adaylar yerine, merkezin belirlediği adaylar, seçimlerde boy gösterecek. Peki, diğer partilerde bu durum farklı mı? Oradaki durum daha da vahim, genel merkezlerin belirlediği tek adayla seçime gidilmektedir. Demokrasinin birinci vazgeçilmezi siyasi partiler içerisinde maalesef demokrasi uygulanmamaktadır. Genel merkezlerin belirledikleri ancak teşkilatların istemedikleri adaylar, seçimlerde boy göstermektedir. Sonra çıkıp ülkede demokrasinin yaşatılmasından bahsedilmektedir. Bu iddialar bize akılcı gelmemektedir. Bir diğer olası senaryoda Sayın Özgür Özel’le Sayın Cumhurbaşkanının anlaşarak seçime gitme olasılığıdır. Anayasa üzerinde yapılacak bir değişiklikle, yarı parlamenter bir seçime geçilmesi olasılığıdır. Anayasada yapılacak değişiklikler ile Sayın Cumhurbaşkanı tekrar seçime girebilecek ve Cumhurbaşkanı olarak kalacaktır. Sayın Özgür Özel, Başbakan olacak ve ülkeyi yönetecektir. Bu hamleyle Sayın Özgür Özel, kendisine rakip olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmuş olacaktır. Öyle ya, Sayın Özgür Özel, Başbakan olduğunda mühür kendisinde olacak ve her türlü yetkiye sahip olacaktır. Biraz düşünüldüğünde Sayın Özgür Özel için kulağa hoş gelen bir senaryodur. Bazıları için böyle bir senaryonun gerçekleşmesine taban ve teşkilatlar izin vermeyecektir ama siyasette her şey mümkündür. Bizler neler görmedik neler! Genel Başkanlık seçimlerinin sadece göstermelik yapıldığı partileri de biliyoruz. Bu arada biz, muhtemel senaryoları değerlendiriyoruz. Bazı arkadaşlar çıkıp da bizlere iftira atıyor algısına girmesin.

Üçüncü senaryo, diğer iki senaryodan çok daha önemli ve tehlikelidir. Bugün dünyayı iki farklı efendi yönetiyor. Bu iki efendi kendi aralarında zaman zaman kavga ediyor, zaman zaman anlaşıyorlar. Bizim gördüğümüz senaryoya göre bölgemizde olabilecek iki ihtimal mevcuttur. Birinci ihtimale göre İsrail topraklarını, Arz-ı Mevud (Vaat edilmiş topraklar) düzeyine getirecektir. Biliyoruz ki fiili olmasa da İran, Irak ve Suriye üç parçaya bölünmüş durumdadır. İsrail, Türkiye’ye savaş açamaz ama bizce PKK ve YPG gibi unsurları kullanarak, Türkiye’den toprak koparmaya çalışacaktır. Eğer gücü yeterse, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki topraklar, Kürtlerin üzerinden İsrail’e ya da Yahudilere geçecektir. Birinci efendinin aklında böyle bir senaryo bulunmaktadır. İkinci efendi biraz daha farklı düşünmektedir. Onlar da İsrail’i şımartıp, Türkiye’ye saldırmasını istemektedir. Türkiye, İsrail’i yenip topraklarını güney bölgesine doğru genişletecektir. İsrail, derhal barış talep edecek ve iç işlerinde bağımsız ama dış işlerinde Türkiye’ye bağlı olacaktır. Böyle bir senaryonun olma olasılığı da mevcuttur. İkinci senaryoya göre Türkiye, tekrar Osmanlı İmparatorluğu kimliğine geri dönecektir. Sonuçta bizim gördüğümüz, efendilerin isteğiyle dünya ciddi bir bunalıma sürüklenmektedir. Efendiler, Covid-19’la başaramadıkları dünya nüfusunun azaltılması projesi, savaşlar vasıtasıyla gerçekleştirilecektir.