Yusuf Akkaş, namı değer Köfteci Yusuf Yenişehir’in önemli bir değeri olup, onun başarısı bütün Yenişehir’i gururlandırmaktadır. Meslek Yüksekokulu Müdürlüğüm dönemimde, okulumuza bir servis aracı almasını ondan rica etmiştim. O da bana; “Hocam eğitime her zaman destek vermeye hazırız” demişti. Bu yönüyle kendisini severim. Köfteci Yusuf’un başarısı nedense hep birilerinin ilgisini çekmiş ve onun üzerinden servetine konulmak istenmiştir. Son dönemlerde yaşanan iddialarda bizce bunu gösteriyor. Yani Köfteci Yusuf’u gözüne kestiren bazı güç odakları, onun servetine konmak istiyor olabilir. Bunu da Köfteci Yusuf’u itibarsızlaştırma yöntemiyle yapmaya çalışıyor. Ben kısa bir süre de olsa siyaset yaptım ve bu süre içerisinde bazı alışkanlıklar edindim. Bir yerde farklı bir değişim olacaksa, onun arka tarafında mutlaka farklı bir oyun kurulmuştur. Benim gibi saf temiz kişiler ilk etapta bunu fark edemezler. Daha sonra sistemin içerisine çöreklenmiş bazı kötü niyetli insanların planlarını fark ettikçe, kimseye karşı bir itimadımız kalmadı. Anladık ki, bazı oluşumlar içerisinde yer alan kişilerin tek amacının oradan menfaat elde etme amacıyla olmasıdır. Bir sistem içerisinde yer alan kişiler, oradan etrafı gözlemleyerek kendileri için ne çıkar varsa, hemen o tarafa yönlenerek amacına ulaşırlar.

Ben bir akademisyen olarak ve gıda sektöründe neler döndüğünü bilen bir uzman olarak, köftedeki maliyeti düşürmenin yüz farklı yolunu sizlere sayabilirim. Köfteci Yusuf, alınan numunelerde bir manipülasyon yapıldığını iddia ediyor. Bakın bu iddiayı mantıklı buluyorum. Çünkü bizim ülkemizde, bir kızımızı katledip hapse atılan sonra da öldü denilip yerine başka bir kişinin cesedini koyan ve kemik numunelerini katile ait olduğunu göstermeye çalışan bir oluşumun olduğunu biliyoruz. Adli tıp raporları, alınan numunelerin hala o katile ait olduğu ispatlıyor. Anlaşılan katilin ailesi ciddi paralar ödemişler birilerine!

Bu ülkede ailenin küçük bir kızını katleden kişilerin katili bile ortaya çıkarılamadı. Bu iş bu kadar uzatılıyorsa demek ki işin içinde bazı bilinmeyen şeylerin olduğunu anlayabiliriz. Eskiden emniyet birimlerimiz, suçunu kabul etmeyen ancak fiili kendisinin işlediği bilinen kişileri oldukça kararlı bir şekilde yaptıkları eylemleri itiraf ettiriyorlardı. Günümüzde emniyet birimlerine sınırlı yetki verilince, onlarda işin içerisine pek de girmek istemiyorlar. Öyle ya, kara para akladıkları dünya tarafından kabul edilmiş bir çift emniyet birimlerince yakalanmış ama birileri tarafından salınmıştır. Şimdi biz emniyet birimi olsak, olaylara müdahil olur muyduk? Bu çiftin salınma gerekçesi ne zaman açıklanacaktır? Bu gerekçe açıklanmadığı müddetçe vatandaşın kafasındaki şüpheler silinmeyecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı; adli olaylarda meydana gelen bu olumsuzlukların çözülmesi için bazı talimatlar verdi. Haklı olarak adaletin işleyişindeki bazı tıkanmalar, şüphesiz onun da canını sıkıyor. Bu konuda Sayın Adalet Bakanının daha da duyarlı olması gerekiyor. Çünkü adalete karşı bir ülkede güvensizlik ortaya çıkmaya başlarsa, her vatandaş kendi adaletini kendi oluşturma eğilimi içine girer. Bu da ülkede kargaşaya neden olur. Şimdi bütün bunları bir araya getirdiğimizde acaba birileri bu ülkeyi karıştırmaya mı çalışıyor? Sorusu aklımıza gelmektedir. Böyle bir senaryo da uygulamaya konulmuş olabilir. 15 Temmuz kalkışmasından sonra FETÖ terör örgütünün gizli kalmış hücreleri tekrar harekete geçiriliyor olabilir. Bu noktada benim yazdıklarımdan rahatsız olan bazı hücreler rahatsızlıklarını dile getirmeye başladılar. Bundan dolayı AK Partinin bu konuda çok ciddi bir şekilde uyanık olması gerekmektedir. 2016 yılındaki kalkışmadan sonra bu kişiler tekrar yeni bir kalkışmayı kafalarından geçiriyor olabilirler. Bizlerde bu noktada çok dikkatli olmalıyız.

Sonuç olarak Köfteci Yusuf, Yenişehir’den çıkıp, ülkeye mal olmuş bir marka değeridir. Hepimizin ona sahip çıkması gereklidir. Allah’ın gâvuru asitli içecekleri marka haline getirirken, bizler gerçek markaları batırmamız doğru bir hareket olmayacaktır.