Önceki yazımızda Eğitimin genel olarak, okuldan ve hayattan alınan bilgilerin, insan davranışında meydana getirdiği değişiklikler olarak tanımlamıştık. Eğitim ile ilgili yazacağım köşe yazılarında, farklı düşünce insanlarının Eğitim’le ilgili sözlerini de sizlerle paylaşacağım. Eğitimi herkes kendi düşünme biçimine göre açıklamaya çalışır. Ancak ezberlenip akılda kalmayan yani kısa sürede unutulan şeylerin eğitimin bir parçası olmadığını artık biliyoruz. Eğitimin amacı, zihnimizi bilinçli kullanma kapasitesini artırıp ne gerekiyorsa onu yapacak yetkinliğe sahip olarak değişimi yakalamaktır. Eğitimin doğru bir şekilde yapılabilmesi için öğretmenlerin çok önemi vardır. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü çok önemlidir; “Milletlerin yegâne kurtarıcısı öğretmenlerdir. Onlardan ve eğitimden mahrum bırakılmış milletler, henüz bir “millet” olma mertebesine erişememiştir”. Bu sözden anlaşılacağı gibi öğretmenlerin Eğitim’deki öneminin çok önemli olduğu anlaşılabilmektedir. Kişilerin kendi gelişimlerinde öğretmenler kadar, bireysel çabaları da çok önemlidir. Bu konuda Mevlana; “Dün akıllı birisiydim ve dünyanın değişmesini diledim fakat bugünse bilge biriyim, kendimi değiştirdim” demiştir. Bir başka ifadeyle, bireyler kendi kişisel gelişimleri için bol bol kitap okumaları gerekmektedir. Peygamber Efendimiz; “Bilim bütün Müslümanların yitik malı gibidir. Müslümanlar onu nerede bulurlarsa bulsunlar hemen alırlar” demiştir. Bu sözle insanların bilime ne kadar ihtiyaç duyduklarını açıklamıştır. Kendisi de her zaman ilim sahibi insanlarla oturup sohbet etmeyi tercih etmiştir. Yine sevgili peygamberimizin dava arkadaşı Hz. Ali; “Bana bir harf bile öğreten kişinin kırk yıl boyunca esiri olurum” demiştir. Montaigne; “Eğitimli bir halkı herhangi bir tarafa yönlendirmek kolaydır, sürüklemek zordur, yönetmek basittir, köleleştirmek ise imkânsızdır” demiştir. Yani bilinçli toplumları kandırmak çok zordur. Cahil toplular daha teslimiyetçi, daha yargılamaktan uzak, daha dalkavuk olurlar. Eğitimli toplumlar gerçekleri daha iyi görür, teslimiyetçi olmaz kendini başka bir insana teslim etmez ve asla birilerine yaltaklanmaz.

“Bildiğini bilen kişinin, arkasından gidin. Bildiğini bilmeyen kişiyi uyandırın. Bilmediğini bilen kişiye öğretin. Bilmediğini bilmeyen kişiden ise uzak durun” demiştir Konfüçyüs. Bu söz gerçekten çok değerlidir çünkü bilmediğini bilmeyen kişilere bizler “Cahil” deriz. Cahil, bilmediğini bilmediği gibi öğrenmeyi de reddeder. Dünya da en tehlikeli insanlar cahillerdir çünkü onlar her zaman etrafındaki insanlara zarar verir. İnsanlar bilgi ile güçlenir. “Bilgi güçtür” demiştir Francis Bacon, bilgi sahibiyseniz diğer toplumları da yönetebilirsiniz. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda bilgi ve teknolojiye sahip olduklarından, diğer ülkeleri de kendilerine köle yapmışlardır. Erich Fromm’un şu sözü bizim için çok önemlidir; “ Eğitimin ana gayesi çocukların kendi kabiliyetlerinin farkına varmasını sağlamaktır”. Daha önceki yazılarımda her insanın Yaratıcı tarafından bahşedilmiş bir yeteneği olduğunu söylemiştim. Bir insan bu yeteneği kendinde keşfederse, çok daha ileriye gider. Bazı insanlar ise kendi becerilerinin farkında değildir ve kendindeki yeteneği keşfedemediği müddetçe sıradan bir insan olarak hayatı yaşamaktadırlar. Kuan Tzu; “Birine balık verdiğinde bir kez doyar ama ömrü boyunca doyması için ona balık tutmayı öğretmelisin” demiştir. Çok doğru bir sözdür. Eğitimciler toplundaki bireylere kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmelidir. Hayatta kalma becerisi gelişmeyen bireylerin, yaşamda bir yerlere gelme ihtimali de yoktur. Eğitimle ile ilgili ilginç sözleri olan bilim insanları da vardır. Örneğin Herbert Spencer; “Eğitimin esas gayesi bilgilenmek değil harekete geçmektir” demiştir. Yani teorik bilgiye ulaşan bir kişi, bu bilgiyi yaşamda faydalı pratiklere dönüştürebilmek için eyleme de geçmesi gereklidir. Eski Yunan Filozofları da eyleme geçme konusunda birçok sözleri vardır. Bilginin bir sonraki evresi de eyleme geçmektir ve bilgi teknolojiye dönüşmezse bir anlamda kazanmaz. Bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal, özellikle gençlerin eğitilmesine çok önem vermiştir. Gazi; “Gençliği yetiştirin. Onlara ilim ve irfanın müspet düşüncelerini öğretin. Çünkü geleceğin aydınlığına gençlerle ereceksiniz. Türk milleti hür düşünceler tatbik mevkiine konduğu zaman yükselecektir” sözüyle gençlerin eğitiminin önemini vurgulamıştır.