1960’lı yıllarda ABD, dünya liderliğini devralmadan önce İngiltere ve Fransa dünyanın iki önemli emperyalist ve sömürgeci ülkesiydi. Fransa yıllarca Cezayir de 1.000.000, Çad da 400 bin, Senegal de 17.000, Kamerun da 400.000 ve Ruanda da 800.000 insanı katletti. Fransa, İngiltere Almanya ve Amerikayı dünyada felaketlere imza atmış mahşerin 4 atlısı olarak görebiliriz. Fransa’daki olaylar Avrupa Birliğinin Baharı olarak da nitelendirilebilir. Yıllarca diğer dünya ülkelerini karıştıran bu ülke, sonunda ezilenlerin isyanıyla ateşi kendi kucağında buldu. Yıllarca dünyadaki mazlum ülke vatandaşlarının kanını akıtan Fransa, sıranın kendine geldiğini hala kabullenemiyor. Avrupa Ülkelerinde yaşayan halklarınkibirli tavırları hala sürmeye devam ediyor. Düşünün köşeye sıkışan İsveç NATO’ya girmek istiyor ama hala ülkesindeki terör eylemelerine, insan hakları kisvesi altında izin veriyor. İsveç sıradan bir Avrupa ülkesi olarak sahip olduğu kibirli davranış böyleyken, İngiltere ve Fransa’nın kibrini siz düşünün. Şimdi de Fransa’daki olaylara birlikte bir göz atalım.
Fransa’da bir polis memurunun göçmen bir genci öldürmesiyle başlayan isyan yayılarak Fransa’nın bütün bölgelerine yayılmaya başladı. İsyan olaylarının başladığı şehirler Marsilya ve Lyon oldu. Sonrasında olaylar Paris’e sıçradı. Şehirlerdeki göçmen gençler, şehir merkezlerindeki iş yerlerini ve mağazaları hedef alarak buraları yağmalamaya başladı. Dört günde 2000 araç ateşe verildi. Fransa’ya gitmeyen isteyen turistler rezervasyonlarını iptal etmeye başladılar. Fransa’da 10 şehirde sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı. Şu ana kadar 2000 kişi gözaltına alındı. Ülkedeki siyasiler Fransa’nın uçurumun eşiğinde olduğunu belirterek Başkan Macron’u istifaya davet ettiler. Fransa Başkanı Macron ise kibirli bir şekilde “Çocuklarınızı toplayın” mesajını verdi. Olayların Almanya ve Belçika’ya sıçramasından endişe ediliyor. Hatta olaylar Belçika’ya da sıçradı ve Belçika’daki olaylarda 80 kişi gözaltına alındı. Peki, bu olaylar nasıl ortaya çıktı?
Son on yılda Avrupa Birliği ülkeleri ve Çin arasında bir yakınlaşma oldu. Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika Birleşik Devletlerinden kendi çıkarları gereği uzaklaşmaya başladı.Bundan 5-8 sene önce Fransa, Almanya’ya bir öneri getirerek “Avrupa Ordusunun” kurulmasını istedi. ABD bu duruma çok bozuldu. Çünkü ABD, AB ülkelerini koruyordu ve bunun karşılığında Avrupa ülkelerinin bulunduğu Afrika, Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasındaki ülkelere kendisi yerleşti. Özellikle ABD, Suriye ve Iraktaki Avrupa ülkelerini buradan çıkardı ve bu bölgedeki petrol kaynaklarını kendisi çıkarmaya başladı. Bütün bunlara bozulan İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya içten içe ABD’ye bayrak açtılar. Avrupa Ordusu fikri ortaya atılınca, ABD bir manevra yaparak Rusya’nın Ukrayna’ya girmesini teşvik etti. Öyle ya Avrupa Birliği, Ukrayna’yı önce NATO’ya sonra da AB’ye alacaklardı. Rusya-Ukrayna savaşı çıkarılarak ABD hem Rusya’yı zayıflattı hem de AB’nin Çinden uzaklaşmasını sağladı. Bu arada Ukraynaya Avrupa Birliği ülkeleri yerleşmek isterken ABD tezgâh altından Ukraynaya yerleşmek istemektedir. Hani derler ya işin içinde iş var. Evet,gerçekten de karışık planlar ile mücadeleler devam ediyor. ABD, Fransa’nın Avrupa Ordusunu kurma fikrini hala unutmadı. Fransa’dan bir öç almak gerekiyordu. Gerçi Fransa kozmopolit bir ülke olması yani içinde birçok halkı barındırması sebebiyle karıştırılması oldukça kolaydı. Nitekim öyle oldu ve çıkan olaylar çok çabuk büyüdü ve Fransanın her yerini sardı. ABD, Fransa’ya Belçikayı da ekleyerek bu ülkelerle hesabını görmüş olacak. Fransa belki parçalanacak belki de Avrupa liderliğinden men edilecek. Bu şekilde bakıldığında ABD, Avrupa Birliği ülkeleriyle hesaplaşmasına devam edecek. ABD, Almanya ile hesaplaşmıyor, keza ABD’nin Almanya da 70.000 askeri bulunuyor. Yani Almanya’yı yıllardır ele geçirmiş durumda bulunuyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
SERHAT AYAS
Avrupa Kültürünün Çöküşü: Fransa Olayları
1960’lı yıllarda ABD, dünya liderliğini devralmadan önce İngiltere ve Fransa dünyanın iki önemli emperyalist ve sömürgeci ülkesiydi. Fransa yıllarca Cezayir de 1.000.000, Çad da 400 bin, Senegal de 17.000, Kamerun da 400.000 ve Ruanda da 800.000 insanı katletti. Fransa, İngiltere Almanya ve Amerikayı dünyada felaketlere imza atmış mahşerin 4 atlısı olarak görebiliriz. Fransa’daki olaylar Avrupa Birliğinin Baharı olarak da nitelendirilebilir. Yıllarca diğer dünya ülkelerini karıştıran bu ülke, sonunda ezilenlerin isyanıyla ateşi kendi kucağında buldu. Yıllarca dünyadaki mazlum ülke vatandaşlarının kanını akıtan Fransa, sıranın kendine geldiğini hala kabullenemiyor. Avrupa Ülkelerinde yaşayan halklarınkibirli tavırları hala sürmeye devam ediyor. Düşünün köşeye sıkışan İsveç NATO’ya girmek istiyor ama hala ülkesindeki terör eylemelerine, insan hakları kisvesi altında izin veriyor. İsveç sıradan bir Avrupa ülkesi olarak sahip olduğu kibirli davranış böyleyken, İngiltere ve Fransa’nın kibrini siz düşünün. Şimdi de Fransa’daki olaylara birlikte bir göz atalım.
Fransa’da bir polis memurunun göçmen bir genci öldürmesiyle başlayan isyan yayılarak Fransa’nın bütün bölgelerine yayılmaya başladı. İsyan olaylarının başladığı şehirler Marsilya ve Lyon oldu. Sonrasında olaylar Paris’e sıçradı. Şehirlerdeki göçmen gençler, şehir merkezlerindeki iş yerlerini ve mağazaları hedef alarak buraları yağmalamaya başladı. Dört günde 2000 araç ateşe verildi. Fransa’ya gitmeyen isteyen turistler rezervasyonlarını iptal etmeye başladılar. Fransa’da 10 şehirde sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı. Şu ana kadar 2000 kişi gözaltına alındı. Ülkedeki siyasiler Fransa’nın uçurumun eşiğinde olduğunu belirterek Başkan Macron’u istifaya davet ettiler. Fransa Başkanı Macron ise kibirli bir şekilde “Çocuklarınızı toplayın” mesajını verdi. Olayların Almanya ve Belçika’ya sıçramasından endişe ediliyor. Hatta olaylar Belçika’ya da sıçradı ve Belçika’daki olaylarda 80 kişi gözaltına alındı. Peki, bu olaylar nasıl ortaya çıktı?
Son on yılda Avrupa Birliği ülkeleri ve Çin arasında bir yakınlaşma oldu. Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika Birleşik Devletlerinden kendi çıkarları gereği uzaklaşmaya başladı.Bundan 5-8 sene önce Fransa, Almanya’ya bir öneri getirerek “Avrupa Ordusunun” kurulmasını istedi. ABD bu duruma çok bozuldu. Çünkü ABD, AB ülkelerini koruyordu ve bunun karşılığında Avrupa ülkelerinin bulunduğu Afrika, Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasındaki ülkelere kendisi yerleşti. Özellikle ABD, Suriye ve Iraktaki Avrupa ülkelerini buradan çıkardı ve bu bölgedeki petrol kaynaklarını kendisi çıkarmaya başladı. Bütün bunlara bozulan İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya içten içe ABD’ye bayrak açtılar. Avrupa Ordusu fikri ortaya atılınca, ABD bir manevra yaparak Rusya’nın Ukrayna’ya girmesini teşvik etti. Öyle ya Avrupa Birliği, Ukrayna’yı önce NATO’ya sonra da AB’ye alacaklardı. Rusya-Ukrayna savaşı çıkarılarak ABD hem Rusya’yı zayıflattı hem de AB’nin Çinden uzaklaşmasını sağladı. Bu arada Ukraynaya Avrupa Birliği ülkeleri yerleşmek isterken ABD tezgâh altından Ukraynaya yerleşmek istemektedir. Hani derler ya işin içinde iş var. Evet,gerçekten de karışık planlar ile mücadeleler devam ediyor. ABD, Fransa’nın Avrupa Ordusunu kurma fikrini hala unutmadı. Fransa’dan bir öç almak gerekiyordu. Gerçi Fransa kozmopolit bir ülke olması yani içinde birçok halkı barındırması sebebiyle karıştırılması oldukça kolaydı. Nitekim öyle oldu ve çıkan olaylar çok çabuk büyüdü ve Fransanın her yerini sardı. ABD, Fransa’ya Belçikayı da ekleyerek bu ülkelerle hesabını görmüş olacak. Fransa belki parçalanacak belki de Avrupa liderliğinden men edilecek. Bu şekilde bakıldığında ABD, Avrupa Birliği ülkeleriyle hesaplaşmasına devam edecek. ABD, Almanya ile hesaplaşmıyor, keza ABD’nin Almanya da 70.000 askeri bulunuyor. Yani Almanya’yı yıllardır ele geçirmiş durumda bulunuyor.