ZEYTİN, ülkemizin önemli gıda maddelerinden biridir. Sabah kahvaltılarının baş tacıdır. Zeytin ağacının 2000 yıl hatta 3000 yıl ömrü olması nedeniyle ÖLMEZ AĞACI veya HAYAT AĞACI olarak da bilinir. Kutsal bir ağaçtır. Bütün ağaçların ilkidir. Zeytin dalı barışın simgesidir. Zeytin sofralık olarak tüketilir. Yağı da çok sağlıklıdır ve bazı ilaçların yapımında kullanılır. Zeytin ağacı yıl boyunca yapraklarını hiç dökmez. Dikildikten 4-5 yıl sonra bir miktar ürün vermeğe başlar ve zamanla her geçen yıl ürün miktarı artar.
ZEYTİN, önceki yıllarda iyi bir gelir kaynağıydı. Bu nedenle zeytine “kara elmas” denirdi. Ama son yıllarda üreticiler pek memnun değil. Bir öğretmen ve eğitimci olmamın yanında aynı zamanda bir zeytin üreticisiyim. Emekli olduktan sonra köyümdeki zeytin ağaçlarımla daha yakından ilgileniyor ve zeytin tarımı yapıyorum. Çocukluğumuz zeytin ağaçlarının gölgesinde geçti. Gün geldi çapa yaptık, gübre attık, budamalar yaptık,gün geldi onun gölgesinde oturduk, dinlendik, yemekler yedik ve zeytin yapraklarını nefis kokusunu aldık. Çocukluğumuzda zeytin toplarken, karlarla örtülü zeytin ağaçlarına dayadığımız yüksekçe merdivenlerin tepesine çıkarak hayatımızı hep hiçe saydık. Belimize bağladığımız sepete zeytinleri toplarken, karda-kışta önce dallarda biriken karları silkeler ve soğukta titreyen ellerimizi ateşte ısıttıktan sonra o yüksekçe yere yine çıkardık. Zor ve meşakkatlidir zeytincinin işi. Yazın güneşin kavurucu sıcağı altında akşama kadar zeytin bahçelerinde çapa sallamak kolay iş değildir. Zeytin toplarken o yüksek merdivenlerin tepesinden düşüp ölen, felç olan, beli kırılıp sakat kalanların canlı şahidiyim.
İznik Gölü Kıyıları’nda gümüşi renkli zeytin ağaçları yeşil yapraklarıyla sanki bir zeytin denizini andırır ve seyrine doyum olmaz bir manzara oluşturur. Zeytin ağacı yapraklarını yıl boyunca hiç dökmez. Gemlik, İznik, Mudanya, Orhangazi dolaylarında yetiştirilen ve MARMARABİRLİK zeytinleri olarak satılan, iç ve dış piyasada ciddi bir alıcısı bulunan bu zeytinler çok kaliteli ve lezizdir. Ancak önceki yıllarda mahsulünü toplayıp geliriyle ev alan, çocuğuna düğün yapan veya traktör alan zeytin üreticisi şimdi sefilleri oynuyor. Mazot, gübre, ilaç gibi girdilerin çok pahalı olması,üst üste gelen fiyat artışları ve üstelik son yıllarda yaşanan afetler üreticiyi bezdiriyor. Çilekeş zeytin üreticisi, masrafını dahi çıkaramıyor. Bankalara olan borçları bir kartopu gibi gittikçe katlanıyor ve maalesef derdini soran bile yok. Eski yılların kara elması zeytin kaderine terk edilmiş bir durumda kurtarıcısını arıyor. Devletin bu soruna bir el atması gerekiyor.
Kasım ayında başlayan zeytin toplama sezonu bitmek üzere…Fiatlar pek iç açıcı olmasa da, bu sezon yağlık fiyatlarının yüksekliği üreticinin yüzünü güldürdü. Yani tüketici önümüzdeki yıl vücudumuz ve insan sağlığı için bir şifa kaynağı olan zeytinyağını yüksek fiatlardan yiyeceğe benziyor. Tüketicilerinde artık zeytinyağını alırken çok dikkat etmeleri gerekiyor. Adını burada yazmak istemediğim birçok zeytinyağı firmalarını yabancı şirketler satın aldı. Trilyonlarca para harcayıp yatırım yapan bazı firmaların ne gibi oyunlar oynadığını bilemezsiniz. Ucuz yağlarda mutlaka bir oyun vardır.Kanola yağını ve pamukyağını karıştırıp zeytinyağı diye yutturan sahtekarlara dikkat edilmelidir. İleriki haftalarda sizlere iyi bir zeytinyağı nasıl olmalıdır ve yağın kalitesi nasıl anlaşılır ? konusunda aydınlatıcı bir bilgi vermeğe çalışacağım. Ama kısaca şunu söylemeliyim ki, zeytinyağını tanıdığınız ve güvendiğiniz bir üreticiden alınız. Bu kadar kısa ve net.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERCAN KAVUK
ZEYTİN SEZONU BİTMEK ÜZERE
Zeytin Sezonu ve Üreticinin Zorlu Mücadelesi
ZEYTİN, ülkemizin önemli gıda maddelerinden biridir. Sabah kahvaltılarının baş tacıdır. Zeytin ağacının 2000 yıl hatta 3000 yıl ömrü olması nedeniyle ÖLMEZ AĞACI veya HAYAT AĞACI olarak da bilinir. Kutsal bir ağaçtır. Bütün ağaçların ilkidir. Zeytin dalı barışın simgesidir. Zeytin sofralık olarak tüketilir. Yağı da çok sağlıklıdır ve bazı ilaçların yapımında kullanılır. Zeytin ağacı yıl boyunca yapraklarını hiç dökmez. Dikildikten 4-5 yıl sonra bir miktar ürün vermeğe başlar ve zamanla her geçen yıl ürün miktarı artar.
ZEYTİN, önceki yıllarda iyi bir gelir kaynağıydı. Bu nedenle zeytine “kara elmas” denirdi. Ama son yıllarda üreticiler pek memnun değil. Bir öğretmen ve eğitimci olmamın yanında aynı zamanda bir zeytin üreticisiyim. Emekli olduktan sonra köyümdeki zeytin ağaçlarımla daha yakından ilgileniyor ve zeytin tarımı yapıyorum. Çocukluğumuz zeytin ağaçlarının gölgesinde geçti. Gün geldi çapa yaptık, gübre attık, budamalar yaptık,gün geldi onun gölgesinde oturduk, dinlendik, yemekler yedik ve zeytin yapraklarını nefis kokusunu aldık. Çocukluğumuzda zeytin toplarken, karlarla örtülü zeytin ağaçlarına dayadığımız yüksekçe merdivenlerin tepesine çıkarak hayatımızı hep hiçe saydık. Belimize bağladığımız sepete zeytinleri toplarken, karda-kışta önce dallarda biriken karları silkeler ve soğukta titreyen ellerimizi ateşte ısıttıktan sonra o yüksekçe yere yine çıkardık. Zor ve meşakkatlidir zeytincinin işi. Yazın güneşin kavurucu sıcağı altında akşama kadar zeytin bahçelerinde çapa sallamak kolay iş değildir. Zeytin toplarken o yüksek merdivenlerin tepesinden düşüp ölen, felç olan, beli kırılıp sakat kalanların canlı şahidiyim.
İznik Gölü Kıyıları’nda gümüşi renkli zeytin ağaçları yeşil yapraklarıyla sanki bir zeytin denizini andırır ve seyrine doyum olmaz bir manzara oluşturur. Zeytin ağacı yapraklarını yıl boyunca hiç dökmez. Gemlik, İznik, Mudanya, Orhangazi dolaylarında yetiştirilen ve MARMARABİRLİK zeytinleri olarak satılan, iç ve dış piyasada ciddi bir alıcısı bulunan bu zeytinler çok kaliteli ve lezizdir. Ancak önceki yıllarda mahsulünü toplayıp geliriyle ev alan, çocuğuna düğün yapan veya traktör alan zeytin üreticisi şimdi sefilleri oynuyor. Mazot, gübre, ilaç gibi girdilerin çok pahalı olması,üst üste gelen fiyat artışları ve üstelik son yıllarda yaşanan afetler üreticiyi bezdiriyor. Çilekeş zeytin üreticisi, masrafını dahi çıkaramıyor. Bankalara olan borçları bir kartopu gibi gittikçe katlanıyor ve maalesef derdini soran bile yok. Eski yılların kara elması zeytin kaderine terk edilmiş bir durumda kurtarıcısını arıyor. Devletin bu soruna bir el atması gerekiyor.
Kasım ayında başlayan zeytin toplama sezonu bitmek üzere…Fiatlar pek iç açıcı olmasa da, bu sezon yağlık fiyatlarının yüksekliği üreticinin yüzünü güldürdü. Yani tüketici önümüzdeki yıl vücudumuz ve insan sağlığı için bir şifa kaynağı olan zeytinyağını yüksek fiatlardan yiyeceğe benziyor. Tüketicilerinde artık zeytinyağını alırken çok dikkat etmeleri gerekiyor. Adını burada yazmak istemediğim birçok zeytinyağı firmalarını yabancı şirketler satın aldı. Trilyonlarca para harcayıp yatırım yapan bazı firmaların ne gibi oyunlar oynadığını bilemezsiniz. Ucuz yağlarda mutlaka bir oyun vardır.Kanola yağını ve pamukyağını karıştırıp zeytinyağı diye yutturan sahtekarlara dikkat edilmelidir. İleriki haftalarda sizlere iyi bir zeytinyağı nasıl olmalıdır ve yağın kalitesi nasıl anlaşılır ? konusunda aydınlatıcı bir bilgi vermeğe çalışacağım. Ama kısaca şunu söylemeliyim ki, zeytinyağını tanıdığınız ve güvendiğiniz bir üreticiden alınız. Bu kadar kısa ve net.