SON DAKİKA

Ağzımız Tatlansın

Yazının Giriş Tarihi: 27.03.2025 20:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.03.2025 20:57

Tarihe dönüp bir baktığımızda bazen ilginç bir olayla karşılaşırız. Farklı yerlerde aynı anda, yada farklı zamanlarda aynı yerde bazı icatlar yada olaylar farklı kişilerle yaşanmaktadır. Bu olaylar bazen birbirlerinden etkinlenip sonrasında dünyayı şekillendiren elle tutulur icatlar bazense çok daha soyut şekilde, neredeyse her toplumda görülen gelenekler gibi şeyler olabiliyor. Bunun için en yaygın açıklama olarak insanların farklı yerlerde farklı şartlarda yaşıyor olsalarda, ihtiyaçlarının ve isteklerinin hep benzer şeyler olmasından kaynaklandığı gösteriliyor.

Her insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gıdaya ve suya ihtiyacı vardır. Ancak neredeyse hiçbir kültür ve medeniyette mutfakta yapılanlar sadece bir ihtiyaç giderme aracı olarak kalmamış, bulundukları bölge ve sonrasında ticaretle elde edilebilen her malzeme ile yeni tarifler ortaya çıkarılmış, yemek insanları bir araya getiren ve getirmeye devam eden yaşanılan bir kültür haline gelmiştir.

Küçüğü büyüğü en çabuk şekilde bir araya getiren yemekler ise tatlılardır. Her kültürün yaşadığı yerde bulduğu malzemelerle yaptığı, yapamasa bile bir şekilde bir meyve vb. malzeme ile eksikliğini giderdiği tatlı ihtiyacı neredeyse her insanda olan ve hatta insanları bir araya çeken bir şeydir. İnsanların toplantılarını daha tatlı yaptığı deyimlerimizde bile “tatlı yiyelim tatlı konuşalım” kendini gösterir.

Tatlı denince akla ilk gelen malzeme şekerdir. İki şekilde üretilmektedir, şeker pancarı yada şeker kamışı. Şeker kamışının içindeki şeker oranı %12-16 gibi yüksek bir oran olduğundan günümüzdeki şeker üretiminin çoğu şeker kamışı tarımından elde edilmektedir. Anavatanı Tropikal Hint Yarımadası ve Güneydoğu Asya’dır ve genel olarak benzer tropik ve sıcak yerlerde yetiştirilmektedir. Arap ülkelerinde de üretildiği bilinir ancak başı kaynaklarda Hindistan’da üretilen şekerin daha beğenildiğini görüyoruz.

Tarihte şekerin kullanıldığına dair ilk kayıt M.Ö. 8. yüzyıla aittir. Böyle eski tarihlere uzanan ve o dönemde dahi Hindistan’da bolca üretilen bu bitki çok uzun bir süre bal gibi diğer tat verici gıda maddelerinden daha pahalı ve elde edilmesi zor bir madde olmuştur. Bu nedenle uzak doğu dışındaki ülkelerin eski tatlı tariflerinde şeker günümüzde olduğu kadar çok kullanılan bir madde değildi.

Şekerin günümüzde mutfaklarda sahip olduğu önemli konumuna gelmesini sağlayan en önemli gelişme, imparatorlukta Güptas dönemi olan M.S. 5. yy civarında şekeri kamışından çıkarılan sıvının kristalleştirilmesinin tekniğinin bulunmasıdır. Bu sayede şekerin dünyanın geri kalanına gemi gibi çeşitli ticaret yollarıyla taşınmasının yolu açılmıştır.

Şeker elde etmenin bir diğer yolu ise şeker pancarıdır. Şeker kamışına göre daha ılık bir iklime sahip yerlerde de yetiştirilebildiğinden özellikle ülkemizde pancar yoluyla şeker üretilmiştir. Şeker pancarından 1 kilogram şeker elde etmek için 9 adet 900 gramlık şeker pancarı gerekmektedir. 18. yüzyılın sonlarına kadar dünyadaki şeker üretimi sadece şeker kamışından elde edilmiş, günümüzde ise üretimin yaklaşık %75’i hala şeker kamışından elde edilmektedir. Kalan oranın çoğu şeker pancarı vb alternatif yollarla doldurulmaktadır.

Türk tarihinde ikram ve misafir etme kültürü oldukça köklüdür ve önemsenmiştir. Tatlıları da aynı şekilde bu kültüre uyum sağlayacak şekilde benimsenmiş ve üretilmiştir. Şekerin şimdiki gibi yaygın olmadığı zamanlarda bal başta olmak üzere çeşitli tatlandırıcı maddeler tatlı ve şekerlemelerde kullanılmıştır. Ceviz gibi çeşitli çerez ve benzeri gıdalarda her zaman tatlılarımızda yer bulmuştur.

Özellikle bayramlarda herkes evine en azından bir kase şeker alıp koyar ve misafirlerine ikram eder. Bu gibi küçük şekerlerde yine dünyanın bir çok yerinde bulunmaktadır. Bizim adımıza ait en bilinen şekerse muhtemelen Türk lokumudur. Osmanlı’da henüz şekerin yaygınlaşmadığı dönemlerde bile oldukça sevilen bu tatlı, 15. yüzyıldan beri yapılmakta ve o dönemlerde bal ve pekmez tatlılığını sağlayan baş malzemelerdi. 17. yüzyılda “Kelle Şekeri” olarak adlandırılan rafine şekerin gelişiyle tadı ve üretim şekli değişmiş olsada, hala günümüzde ülkemiz başta olmak üzere çok sevilen bir tatlıdır.

Tatlı insanın olduğu her yerde bir şekilde ortaya çıkmış, hep sevilmiştir. Narnia Günlükleri’nde bir cadıdan onca şey isteyebilecekken Türk lokumu isteyen Edmund karakteri, belkide geçmişten günümüze tatlıyı çok seven her çocuğa (ve yetişkine) bir çeşit atıf olacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
YENİŞEHİR YÖREM En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.