SON DAKİKA
Hava Durumu

#Üniversite

YENİŞEHİR YÖREM - Üniversite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üniversite haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'nın o üniversitesi TEKNOFEST’in startını verdi Haber

Bursa'nın o üniversitesi TEKNOFEST’in startını verdi

Görükle Kampüs yemekhanesinde gerçekleştirilen 2023 değerlendirme toplantısına BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, T3 Vakfı Bursa İl Sorumlusu Nurkan Karabulut, BUÜ TEKNOFEST Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Enes Yiğit, destek veren firmaların temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. TEKNOFEST SADECE BİR YARIŞMA DEĞİL Programda konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, katılımın yüksek olmasının 2024 için kendilerini daha da motive ettiğini söyledi. Üniversite olarak ilk günden itibaren TEKNOFEST yarışları içerisinde yer aldıklarını hatırlatan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Mühendislik ve Fen altyapısına sahip bir üniversite olarak güçlü bir şekilde varlığımızı sürdüreceğimize inanıyoruz. TEKNOFEST sadece bir yarışma değil, Türkiye’nin teknolojik hamlenin sembolize olduğu bir organizasyon haline geldi. Bu faaliyetlerin sadece üniversiteler için değil, ülke genelinde motive edici bir unsuru olduğunu hepimiz görüyoruz. Üstelik sadece mühendislik alanlarında değil, tıp ve sosyal bilimler alanında da birbirinden kıymetli projelerin yarışlarda boy gösterdiğine şahit oluyoruz. Nitekim 2023 yarışlarında Tıp Fakültemizden bir hocamız ve öğrencilerinin projesi 1'incilik ödülü almayı başardı” diye konuştu. YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMDE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI KAZANDIRDI Türkiye’nin modernleşme ve sanayileşme hikayesine bakıldığında genel anlamda bir yerelleşme ve özgüven sıkıntısı yaşadığına işaret eden Rektör Yılmaz; “Ülkemiz tüm bu süreç boyunca cari açık ile mücadele etmiş ve bunu gidermenin yollarını aramıştır. Sanayileşme hamlesinin ilk günlerinden itibaren, 100 yıllık süreçte her türlü ekonomik ve iktisadi yollar denendi. Ancak döndük dolaştık ve hep cari açık konusunda aynı yere geldik. Bunu aşmanın yolu da hepimizin bildiği üzere teknolojik üretimler yapmak ve ihracatı ithalatın üzerine çıkarmaktır. İşte bunu yapabilmenin yolu da özgüven eksikliğini gidermek ve üretim yapmaktır. TEKNOFEST bu anlamda yerli ve milli üretim hamlesinde hepimize yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Bir yönüyle festival olan bu organizasyon, diğer yönüyle de hepimize özgüven aşılayan özel bir çalışmadır. Üniversite olarak bizler de bu anlamda paydaşı olduğumuz TEKNOFEST’e özel olarak hazırlanıyor ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. İnşallah 2024 yılındaki yarışlarda değerli projelerimiz ile yer alacak ve üniversitemizi temsil etmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu. BURSA’DA HEDEF 100 BİN BAŞVURU T3 Vakfı Bursa İl Sorumlusu Nurkan Karabulut ise 20 Şubat son başvuru tarihi olan TEKNOFEST’te bu yıl toplamda 50 milyon TL malzeme desteği ve 25 milyon TL ise ödül verileceğini açıkladı. Adana’da yapılacak 2024 TEKNOFEST’e Bursa’dan 62 bin yarışma başvurusu geldiğini vurgulayan Nurkan Karabulut; “İnşallah 2024 yılında yapacağımız çalışmalar ve gençlerin ilgisi ile bu sayıyı 100 binlere çıkarmayı hedefliyoruz. Üniversiteleri yakından takip ediyor ve hep birlikte çalışmaya gayret ediyoruz. Tüm gençleri TEKNOFEST 2024’e bekliyoruz” dedi. TEKNOFEST, MİLLETİN ÜMİTSİZLİĞİNİ KIRDI BUÜ TEKNOFEST Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Enes Yiğit de 5 ay önce koordinatör olarak atandığını söyleyerek; “Öğrencilerimizi yarışmalara daha fazla motive edebilmek istiyoruz. Çünkü TEKNOFEST aslında yarışmadan da öte bir vizyondur. Bunu daha önceki organizasyona katılan kişileri gözlemleyerek çok daha net anlayabiliyoruz. O alanlara ilkokul öğrencisi de geliyor, yaşlı insanlar da geliyor. Oradaki projeleri ilgi ile izliyorlar. Yarışlarda yer alan gençlerimizin gözündeki umudu çok net görebiliyoruz. TEKNOFEST, milletimizdeki ümitsizliği kırdı. Projelere katılan öğrencilerin motivasyonu, disiplini ve performansını görünce yarışların önemini çok daha net anlayabiliyoruz. Bu yüzden tüm öğrencilerimizin bu organizasyonda yer almaları gerektiğine inanıyoruz. Ön lisans, lisans, lisansüstü ve doktora öğrencilerimizi teşvik etmeli ve en azından bu yarışları izlemeleri konusunda tavsiyede bulunmalıyız. Bugüne kadar yarışlara katılan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, yeni dönemde katılacak tüm arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. KATILIMCILARA VE DESTEKÇİLERE TEŞEKKÜR BELGESİ Gecede 2023 TEKNOFEST’te “Sağlık ve İyi Yaşam Teknolojileri” kategorisinde birincilik ödülü alan Pullexo takımının danışman hocası ve öğrencileri ile yarışlarda yer alan takımlara sponsorluk desteği veren firmalara teşekkür belgeleri takdim edildi. Program, öğrenci, akademisyen ve firma temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından sonra erdi.

Çocukluk hayali olan üniversiteye 50 yaşında kavuştu Haber

Çocukluk hayali olan üniversiteye 50 yaşında kavuştu

Konya'nın Karapınar ilçesinde çocukluk hayalini gerçekleştiren Fadime Küçük, 50 yaşında kazandığı üniversitede okuluna devam ediyor.  Konya'nın Karapınar ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi 50 yaşındaki Fadime Küçük, ilkokul ve ortaokulu bitirdikten sonra eğitimine maddi imkansızlıklar nedeni ile devam edemedi. Daha sonra evlenen Fadime Küçük 2 çocuk sahibi oldu. Evlendikten sonra üniversite okuma hayalini aklından hiç çıkarmayan Küçük, zamanının çoğunu çocuklarına ve evine ayırdığı için eğitimine devam edemedi. Fadime Küçük'ün oğlu Murat ile kızı Gülsüm Küçük ise üniversite eğitimlerini tamamladı. Çocuklarını üniversite mezunu yapan ev hanımı Küçük, çocuklarından aldığı ilham ile önce lise öğretimini tamamlamanın sevincini yaşadı. Fadime Küçük, çocuklarının ve eşinin teşviki ile bu yıl girdiği Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) Selçuk Üniversitesi Karapınar Aydoğanlar MYO Süt ve Süt Ürünleri Bölümünü kazandı.  "Çocuklarım bana ders çalıştırarak büyük destek verdi"  Fadime Küçük, hiçbir zaman azmimi yitirmediğini, üniversite okumanın çocukluk hayali olduğunu ifade ederek, "Ev işleriyle uğraştığım zamanlarda bile aklım hep dersteydi. Bir an evvel işlerimi bitirip ders çalışmak istiyordum. Çocuklarım da bana ders çalıştırarak büyük destek verdi. Üniversiteli çocuklarımın üniversiteli anneleri olması için çok çalıştım. Eşimin ve çocuklarımın büyük desteği oldu. YKS sınavında 250 puan ile üniversiteye yerleşerek hem 32 yıllık hayalimi gerçekleştirmenin hem de diğer kadınlara örnek olmanın mutluğunu yaşadım” dedi.  "İstediğim bir şeydi ve hayalimdi"  Duygularını ifade edemediğini, çok mutlu olduğunu anlatan Küçük, "Ortaokuldan sonra eğitimime devam edemediğim için çok üzgündüm. Ama hayali gerçekleştirmek için çok çalıştım. Bu konuda eşimin ve çocuklarımın çok büyük desteği oldu. Beni teşvik ettiler. Sıvana girdim ve kazandım. Bu istediğim bir şeydi ve hayalimdi. Ben de heves hiç bitmedi. Aslında ertelenmiş bir hevesti. Çocuklarımı okutup emek harcadım ve sıra bana geldi. Çocuklar büyüdükten sonra onlar da benim hayalimi destekledi. Sınava girmeden biraz çekindim, bu yaşta olur mu, başarabilir miyim diye. Ama onlar beni destekledi. 'Eğitimin yaşı yoktur. Senin içinde ukde kalmış. Biz başaracağına inanıyoruz' diye bana destek oldular. Sonuçlar açıklanıp okul kazandığımı gördüğümde yaşadığım sevinci anlatamam. Okula ilk geldiğimde öğrenciler beni ilk önce okulda öğretim görevlisi zannettiler. Kendileri gibi öğrenci olduğumu söyleyince çok şaşırdılar. Hepsi benim evladım yaşında. Öğretmenlerin hepsi küçük. Bana abla diyorlar. Öğrencilere annelik yapıyorum. İyi ki gelmişim. Okulu bitirince 4 yıllık bölüme geçiş isterim ama ilk olarak bu okulu bitirmek istiyorum. Kadınların da istediklerinde çok şeyi başarabileceğini gösterdim” şeklide konuştu.  Aynı okulda öğrenci olan Hasan Kabaklı, “Fadime ablayı ilk olarak kütüphanede görmüştüm ve öğretmen zannetmiştik. Öğrenmenin yaşı olmadığını gösteriyor” diye konuştu.

BUÜ’lü aşçılar o yarışmada iz bıraktı Haber

BUÜ’lü aşçılar o yarışmada iz bıraktı

Son olarak 20. Uluslararası İstanbul Gastronomi Günleri’nde boy gösteren aşçı adayları, yine tüm ödüllere ambargo koydu. Dünya Aşçılar Birliği (WACS) tarafından 'Kıtalar Arası' unvanı alan; Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri, 30 farklı ülkeden 78 farklı kategoride 1.500 yarışmacı ve 70 özel jürinin katılımıyla 13-16 Aralık 2023 tarihileri Tuzla Marina’da düzenlendi. 20. Uluslararası İstanbul Gastronomi Günleri’nde Bursa'da aşçılık alanında üniversite düzeyinde tek eğitim veren BUÜ Harmancık MYO Aşçılık Programı öğrencileri, katıldıkları dört farklı kategoride iz bırakmayı başardı. ‘En İyi Üniversite Ekip’ yarışmasında Rıza Babazade - İlyas Çakır ve Ufuk Efe (üç altın madalya+ 1.lik Kupası),Üniversite düzeyi ‘Modern Türk Mutfağı Ekip’ yarışmasında Aybüke Bekliyen-Elif Sena Abbak ve İlyas Karadağ (üç altın madalya+ 3.lük Kupası),Üniversite düzeyi ‘Balık’ yarışmasında Taner Doğan gümüş madalya,Üniversite düzeyi ‘Restoran Tatlı Tabağı’ yarışmasında ise Fatma Bayram bronz madalya kazandı. Gastronominin kalbinin attığı bu organizasyonda dikkat çeken bir olay ise Bursa Uludağ Üniversitesi aşçılık programı öğrencilerinin katıldıkları ekip yarışmaları oldu. Ekip olarak yarışan öğrenciler altın madalya derecesine sahip tabak yapmalarının yanı sıra EN İYİ ÜNİVERSİTE kategorisinde en iyi tabağı çıkararak 1.lik Kupasını ve Üniversite düzeyi ‘Modern Türk Mutfağı Ekip’ yarışmasında kategorinin en iyi 3. tabağını çıkararak da 3.lük kupasını aldı. Toplamda sekiz Madalya ve iki kupa ile dönen öğrenciler, Bursa ilini ve Bursa Uludağ Üniversitesi ismini gastronomi alanında tüm dünyaya ispatlamanın gururunu yaşadı. ÖĞRENCİLERE TEBRİK Öğrencilerin yarışmaya hazırlanması için Aşçılık Programı Öğr. Gör. Fatih Yıldırım ve Öğr. Gör. Erdoğan Bozan, emeklerinden dolayı öğrencileri tebrik etti. Gençlerin bu alanda başarı göstermeye devam edeceklerini vurgulayan akademisyenler; “Harmancık MYO’nunakademik ve idari tüm personeline, Üniversite-Sektör işbirliği çerçevesinde eğitim yapmayı amaç edinen Rektörlüğümüze, BUÜ Güçlendirme Vakfına, merkezi ve yerel yönetimlerimize, Özen GrossMarket’e, Bursa Aşçılar Derneği’ne, BonnaTabak firmasına ve diğer dış paydaşlara da desteklerinden dolayı teşekkür ederiz” dedi.

Üniversite-Sanayi işbirliğinde kalıcı adımlar Haber

Üniversite-Sanayi işbirliğinde kalıcı adımlar

Türkiye’nin kendi alanında en yüksek puanla öğrenci alan MYO’larından biri olan BUÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, öğrencilerine nitelikli eğitim imkânının yanı sıra staj ve uygulamalı ders konusunda da katkı sağlıyor. Farklı sektör temsilcisiyle ortak platformlar oluşturmaya özen gösteren BUÜ Yönetimi, öğrenciler için sanayicilerin kapısını çalmayı sürdürüyor. Bu girişimler sonucunda Kestel Organize Sanayi Bölgesi ve Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi yöneticileri ile ortak bir çalışma yürütülmesine karar verildi. Hazırlanan işbirliği protokolüne BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Kestel Kaymakamı Recep Öztürk, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, Kestel OSB Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hısımcıl ve Barakfakih OSB adına BARSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Demirören tarafından imza atıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, önemli bir işbirliğine imza attıklarını vurguladı. Meslek yüksekokulları son derece güçlü olan bir üniversite olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “15 meslek yüksekokulumuz var. Bu okullarımızda 24 bine yakın öğrencimiz eğitim alıyor. Uygulamalı eğitim başta olmak üzere teknik, sosyal, fen ve sağlık alanlarında yürüttüğümüz eğitim faaliyetlerinin neticesinde çok sayıda sektöre nitelikli personel yetiştirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu eğitim faaliyetlerimiz, Türkiye ve Bursa ekonomisine de beşeri sermaye anlamında ciddi bir katkı sağlamaktadır. Son derece donanımlı yetişen öğrencilerimiz sanayi, tarım ve genel hizmetler alanında aranılan eleman oluyor. Biz öğrencilerimizi ciddi bir donanımla mezun ediyoruz. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulumuz özelinde ise çok daha başarılı ve ön plandayız. Bünyesinde bulunan programlara Türkiye’deki en yüksek puanla öğrenci alan meslek yüksekokullarının başında geliyor. Akademik ve bilimsel yetkinliği bulunan akademik personelimiz sayesinde öğrencilerimizin tamamına yakını henüz mezun olmadan iş bulabiliyor. Eğitim sistemimizdeki uygulamalı dersler bu anlamda bizlere önemli avantajlar sağlıyor. Bugün imzalayacağımız işbirliği protokolümüz de staj ve uygulamalı ders konusunda öğrencilerimize yeni kapılar açacaktır. Taraflara hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu. Kestel Kaymakamı Recep Öztürk ise BUÜ ile ilçede bulunan OSB temsilcileri arasında imzalanan protokolün hayırlar getirmesi dileğinde bulundu. Ekonomik anlamda rekabetin yoğun olduğu bir çağda bulunduklarına işaret eden Kaymakam Recep Öztürk; “İş insanlarımızın ayakta kalabilmek için her zaman araştırma geliştirmeye, yenilikçiliğe ve rekabete önem vermesi gerekiyor. Bugün yapılan değerli işbirliği protokolü sayesinde üniversitelerimizdeki bilimsel ve teorik bilgi birikiminin iş dünyasına aktarılmasına vesile olacağız. Her anlamda örnek alınması gereken bir proje olduğunu düşünüyoruz. Her anlamda katma değer oluşturacağına inanıyorum. Hayırlı olsun” dedi. Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır da gelinen noktada sanayi gelişimi konusunda şehirlerin ve hatta bölgelerin yarış içerisinde bulunduğuna dikkati çekti. İş dünyası temsilcilerinin her geçen gün üretimin niteliğini ve maddi karşılığının artması için uğraş verdiklerini söyleyen Başkan Önder Tanır; “Gelinen noktada ülke olarak da artık yüksek teknolojinin kullanıldığı ve ihracat rakamlarının her geçen yıl yükseldiği bir atmosfere doğru gidiyoruz. İş dünyası temsilcilerimiz de bu anlamda üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeye devam ediyor. Bizler de yerel yönetim temsilcileri olarak üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün de hem sanayicilerimiz hem de öğrencilerimizin ortak sorunlarına çözüm üretebilecek bir protokole imza atılmış olacak. Hayırlara vesile olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu. Kestel Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hısımcıl, yapılan anlaşmanın kendileri açısından son derece faydalı olacağını belirtti. Hısımcıl, protokolün taraflara hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi adına konuşan BARSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Demirören de iş dünyası temsilcileri olarak yoğun bir tempoda üretmeye ve katma değer sağlamaya gayret ettiklerini vurguladı. Bu anlamda özellikle yetişmiş insan gücüne büyük ihtiyaç duyduklarını aktaran Arif Demirören; “Hem öğrenci yetiştirip hem de üretimde sonuç almak gerçekten çok zor. Biz bu sorunlarla yıllarca uğraştık. Uzun seneler üniversite-sanayi işbirliği konusunu tartıştık. Maalesef istenilen seviyede gerçekleşemedi. Taraflar istediklerini alamadı. Ancak bugün gelinen noktada artık bakış açılarımızı değiştirdiğimizi ve ilerlemeye başladığımızı görüyoruz. Önemli bir eşiği atlattık. Birlikte çalışacak ve hedeflediğimiz seviyeye hep birlikte geleceğiz inşallah. Protokolümüz hepimize hayırlar getirsin” diye konuştu. İmzaların atılmasının ardından BUÜ Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, okulu anlatan detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Törende BUÜ Rektör Yardımcıları, MYO yöneticileri, akademisyenler ile Kestel ve Barakfakih OSB’de işletmesi bulunan sanayiciler de yer aldı.

BUÜ'den BTÜ'ye patent devri Haber

BUÜ'den BTÜ'ye patent devri

Patent devir töreni, BUÜ Rektörlük binasında gerçekleştirildi. Törende BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, noter huzurunda attıkları imzalarla patent devir işlemini tamamladı. Tören sonrası konuşan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, bu iş birliklerinin artarak devam etmesi dileğinde bulundu. Çağlar, “Bursa; sanayisiyle, turizmiyle, tarımıyla ülkeye önemli katma değer katan şehirlerden. Bu şehrin iki bilim yuvası olan BTÜ ve BUÜ, yaptığı buluşlar ile önemli katkılar sağlıyor. Bugün de BTÜ’den de değerli hocamızın buluş sahibi olduğu ‘Tavuk Kümeslerinde Amonyak ve Karbondioksit Gazlarının Azaltılması İçin Fotobiyoreaktör Sistemi’ başlıklı ulusal patent başvurusunun yüzde 20’lik kısmını devralmış olduk. Böylelikle ilk kez kamudan kamuya bir ticarileştirmeye de imza attık. Bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyor, emeği olanlara ve katkı verenlere teşekkür ediyorum” dedi. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİNİN ASIL GÜZERGÂHI BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da emeği geçenlere teşekkür ederek, “Sanayi, tarım, hizmet gibi pek çok sektörün büyük hacim faaliyetleri Bursa’da vuku buluyor. Üniversite ve sanayi iş birliğinin de asıl güzergâhı buradan yürüyor. O yüzden bu iş birliği çok kıymetli, emeği geçen hocalarımıza teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bu iş birliği marifetiyle de bir ticarileştirmenin vuku bulmasına vesile olduğu için de değerli Rektörümüz nezdinde BTÜ’ye teşekkür ediyorum” diye konuştu. Gerçekleştirilen törene BTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, BTÜ Bursateknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu, BTÜ Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mete Yılmaz, BUÜ Orhangazi MYO Müdürü Prof. Dr. Yahya Ulusoy, BUÜ Harmancık MYO Müdürü Prof. Dr. Ercan Şimşek, BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Prof. Dr. Recep Eren, BUÜ Arş. Gör. Dr. Seyit Uğuz, BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Nihal Sağlam, akademisyenler, BTÜ Fikri Sinai Mülkiyet Hakları Biriminden Melis Ece Özyiğit katıldı. PROJEDE KİMLER YER ALDI? “Tavukçuluk İşletmelerinden salınan kirletici gazların fotobiyoreaktör sistemi ile azaltılması” başlıklı projenin yürütücülüğünü, BUÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Şimşek üstlenirken, aynı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mete Yılmaz, BUÜ Arş. Gör. Dr. Seyit Uğuz, BUÜ Teknik Bilimler MYO Makine ve Metal Teknolojisi Bölümü Tarım Makineleri Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Ulusoy ve South Dakota State Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. GaryAnderson ise araştırmacı olarak yer aldı. SERA GAZLARININ AZALTILMASI HEDEFLENİYOR Tavuk kümeslerinin iç ortam havasında bulunan kirletici gazların mikroalg kültürlerinin bulunduğu fotobiyoreaktör sistemler ile azaltılmasını inceleyen proje ile hayvansal üretimden kaynaklanan kirletici sera gazlarının mikroalgler ile azaltılmasını sağlayan özgün bir biyoteknolojik sistem geliştirilmesi hedefleniyor. Öte yandan BUÜ, BTÜ ve South Dakota State Üniversitesi akademisyenlerinin görev aldığı proje, II. Uluslararası Güvenilir Ürün Zirvesi ve FeedtheFuture Ödül Töreni’nde “Beni Hafife Alma İnovasyon” kategorisinde 1.’lik ödülü almayı başarmıştı.

Öğrencilere sabah çorbaları o belediyeden Haber

Öğrencilere sabah çorbaları o belediyeden

Marmara Belediyeler Birliği’nin (MBB) Türkiye Koordinatörü olduğu Avrupa Atık Azaltım Haftası (European Week for Waste Reduction - EWWR) etkinlikleri kapsamında, Karacabey’de de anlamlı bir etkinliğe imza atıldı. Avrupa Atık Azaltım Haftasında atık önleme, yeniden kullanım ve geri dönüşüm kavramları her yıl farklı bir tema işlenirken, bu yıl ambalajların önemi ve paketli ürün kullanımının azaltılması ön plana çıkarıldı. 18-26 Kasım tarihleri arasında 15. Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında, Karacabey’de de Karacabey Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından, Bardağınla Gel, Çorbanı Al; sloganıyla başlatılan sosyal sorumluluk kampanyasıyla, atık azaltımına destek vermek ve sıfır atık uygulamalarına dikkat çekmek amaçlandı. ÖĞRENCİLERE SABAH ÇORBALARI BELEDİYEDEN Bu kapsamda, ilçede üç gün boyunca üç farklı lokasyondaki okullarda öğrencilere çorba dağıtımı etkinliği gerçekleştirilirken, Başkan Ali Özkan da Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu önünde cam bardaklarıyla gelen ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen çorba dağıtımı organizasyonuna katıldı. Sürdürülebilir kaynak ve atık yönetimi hakkında bilinçlendirme eylemlerinin uygulanmasını teşvik etmek amacıyla düzenlenen bu etkinliklerle atık yönetimi konusunda farkındalık yaşatmayı amaçladıklarını ifade eden Başkan Ali Özkan, bu yöndeki çalışmaların yılın her döneminde devam edeceğini söyledi. Başkan Özkan, “Halkımızı, sürdürülebilir bir yaşam tarzına yönlendirme ve ambalaj kullanımının azaltımı, atık önleme ve yeniden kullanımı yaygınlaştırmaya hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Herkes destek olabiliyor Öte yandan, Avrupa Atık Azaltma Haftası, bir hafta boyunca sürdürülebilir kaynak ve atık yönetimi hakkında bilinçlendirme eylemlerinin uygulanmasını teşvik etmeyi amaçlayan bir girişim olup; belediyeler, kamu kurumları, atık yönetim şirketleri, özel şirketler, sivil toplum örgütleri, okullar ve üniversitelerin yanı sıra vatandaşlar da bireysel olarak katılım sağlanabiliyor.

YÖK Başkanı yüksek lisans ve doktora burslarının artırılacağını açıkladı Haber

YÖK Başkanı yüksek lisans ve doktora burslarının artırılacağını açıkladı

Üniversitelerin uluslararası alandaki sıralamalarında azimli bir şekilde yükselmesinin, nitelikli araştırmalar yapılmasından ve yayın kalitelerinin artırılmasından geçtiğini aktaran Özvar, akademisyenlerin bilimsel açıdan kaliteli dergilerde yayın çıkarmalarının ülkedeki yayın sayılarını olduğu gibi çalışmaya yapılan atıf sayılarını da olumlu yönde artıracağını söyledi. Dünyada ve Türkiye’de yayımlanan bilimsel makalelerin yer aldığı dergilerin etki değerine göre dağılımına değinen Özvar, “Q1 etki değerindeki dergilerde yayımlanan makale oranı dünya ortalaması, 2022 yılı itibariyle yüzde 45,98 iken; Türkiye ortalaması yüzde 29,49’dur. Yine Q4 dergilerdeki yayınların toplam yayınlar içindeki payı dünya ortalaması yüzde 8,77 iken; Türkiye ortalaması yüzde 21,65 gibi yüksek bir orandadır. Bu tablo bize akademisyenlerimizi etki değeri yüksek dergilerde yayın yapmalarını teşvik etmemiz gerektiğini söylüyor” dedi. Son yıllarda çeşitli uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından ilan edilen sıralamalarda özellikle araştırma üniversitelerinin görünürlüklerinde olumlu gelişmeler yaşanmasına rağmen, üniversitelerin bu sıralamalardaki yerlerinin, hala gerçek durumlarını yansıtmadığını düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak bizim sizlerden temel beklentimiz, üniversitelerinizin verilerine sahip çıkmak suretiyle uluslararası alanda üniversitenizin görünürlüğünü artırmanızdır. Bu konuda özellikle bu yıl ilan edilen sıralamalarda ODTÜ, İTÜ, Koç ve Sabancı Üniversitelerimizin önemli mesafeler kat ettiklerini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Ben inanıyorum ki bilhassa yayın konusundaki gayretle, kısa süre içerisinde araştırma üniversitelerimizin en az birkaçı daha sıralamalarda ilk 500’e rahatlıkla gireceklerdir. Bu konuda daha fazla çaba göstermenizi sizlerden istirham ediyorum. Biz Yükseköğretim Kurulu olarak bundan sonra da bu konuda sizlere her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. ADEP kapsamında aktarılacak bütçe kaynağı 400 milyon TL’ye çıkarıldı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) kapsamında ilk defa 2022 yılı Haziran ayında 20 Araştırma Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 100 milyon TL bütçe aktarımı yapıldığını söyleyen Özvar, “Araştırma Üniversiteleri Yıllık Performans Puanlarına göre bu bütçe dağılımı belirlenmişti. 2023 yılında ise aktarılan bütçe 250 milyon TL’ye yükseltilmişti. 2024 Bütçe Yılında ise ADEP kapsamında aktarılacak bütçe kaynağı 400 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Hayırlı olsun. Bu konudaki takdirlerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve özel destekleri için de Strateji ve Bütçe Başkanımız Sayın İbrahim Şenel’e teşekkür ediyorum” açıklamasına yer verdi. TÜBİTAK’la yapılan görüşmeler sonucunda bu yıl ilk defa TÜBİTAK Stajyer Araştırmacı Burs Programında (STAR), ADEP kapsamındaki projelere özel çağrıya çıkıldığını söyleyen Özvar, 20 devlet araştırma üniversitesinden 19’unun ADEP kapsamındaki bilimsel araştırma projelerinde çalıştırılmak üzere, toplam 144 lisans bursiyer başvurusunun yapıldığını ve araştırma üniversitelerine yönelik yeni destekler konusunda TÜBİTAK’la görüşmelerinin devam ettiğini belirtti. “Yüksek lisans öğrencileri için burs miktarı 6 bin TL’ye doktora öğrencileri için burs miktarı ise 9 bin TL’ye çıkarıldı” Yüksek lisans ve doktora öğrencileri için mevcut burs ödemelerinin de artırıldığını söyleyen Özvar, “Yürütme Kurulumuz tarafından 5102 sayılı Kanun kapsamında yükseköğretim öğrencilerine ödenen burs miktarları esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda, 2023 yılı itibariyle proje özel hesabından aylıklar halinde ödenmek üzere, yükseköğretim kurumlarında yürütülen bilimsel araştırma projelerinde burslu olarak görevlendirilen öğrencilere ödenecek aylık burs miktarı üst sınırının, tezli yüksek lisans öğrencileri için 2 bin 550 TL’den 6 bin TL’ye, doktora öğrencileri için de 3 bin 825 TL’den 9 bin TL’ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu konudaki Yürütme Kurulu kararını hafta içerisinde tüm üniversitelerimize iletmiş olacağız” dedi. Yakın zamanda araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerin listesinin de kamuoyu ile paylaşılacağını aktaran Özvar sözlerine şöyle devam etti: “YÖK olarak, sadece araştırma üniversitelerimizin değil, vakıf/devlet tüm üniversitelerimizin yıllık yayın, atıf, proje, patent gibi verilerini de sıkı bir şekilde takip etmekteyiz. Yakın bir zamanda araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerimizi de kamuoyu ile paylaşıp, kendilerini önümüzdeki 2 yıllık bir izleme sürecine alacağız. Bu 2 yılın sonunda ise, araştırma üniversitesi sayısı aynı kalmak kaydıyla, bu sisteme dahil edeceğimiz yeni üniversitelerimiz olacak.”

BUÜ'lü akademisyenler o katkı maddesini geliştirecek Haber

BUÜ'lü akademisyenler o katkı maddesini geliştirecek

2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) projesinin çağrı alanlarından biri olan “Hayvan Besleme” alanına yönelik olarak çalışmalar içeren proje ile hayvan besleme konusunda yararlar sağlayan probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsüle edilmesi ve hayvan beslemede yem katkı maddesi olarak kullanımı araştırılacak. Multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek olan proje ekibinde; Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfiye Yılmaz Ersan, Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekin Sucu ve Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisi Elif Tülek yer alıyor. Proje hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Saliha Şahin; ‘‘Dünya nüfusunun artışı, hayvansal ürünlere olan talebi artırmış, ancak bu sektörü etkileyen sorunlar, düşük kaliteli yemler, iklim değişikliği, parazitler ve hastalıklar gibi faktörlerle karşı karşıya bırakmıştır. Dirençli patojen bakterilerin yayılmasının yanı sıra hayvansal ürünlerdeki antibiyotik kalıntıları endişeleri, hayvan sağlığını iyileştirmek ve verimi artırmak için probiyotikler gibi doğal alternatif yem katkı maddelerine olan ilgiyi artırmıştır. Tarım sektöründe özellikle ruminantların sindirim sistemi fermantasyonu, hayvan dışkı ve idrarı, solunum gibi faaliyetler sonucu atmosfere yayılan CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazlarının büyük kaynağı olup bazı probiyotiklerin metan üretimini azaltma potansiyeline sahip olduğu ve bu sayede karbon ayak izini azaltmada umut verici sonuçların elde edilebileceği bilinmektedir’’ şeklinde konuştu. Bu projenin hayvansal üretimde sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsülasyonu sonucu elde edilen mikroenkapsüle bakterilerin, hayvan beslenmesinde yeni bir yem katkı maddesi kaynağı sağlayabileceği ve antibiyotik kullanımının azaltılmasına yardımcı olabileceğini vurguladı. Projenin, alternatif ve kaliteli yem katkı maddelerinin üretilmesi, üretilen yem katkı maddelerinin kalitesinin artırılması ve yeni yem katkı maddesi kaynaklarının araştırılması konusuna değer katacak nitelikte olduğunu söyleyen Şahin; “2 yıl boyunca sürdüreceğimiz projenin sonunda hayvan besleme alanında fonksiyonel yem katkı maddesi geliştirilerek yeni fonksiyonel ürünlerin endüstriyel alanda kullanılabilirliğinin tanımlanmasını hedefliyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.