SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Israil

YENİŞEHİR YÖREM - Türkiye Israil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Israil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye Barolar Birliğinden İsrail hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne suç duyurusu Haber

Türkiye Barolar Birliğinden İsrail hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne suç duyurusu

TBB Başkanı Erinç Sağkan, TBB konferans salonunda düzenlediği basın açıklamasında İsrail'in geçmişten bu yana Filistin topraklarında uyguladığı işgal politikasını çocuk, kadın gözetmeden yaptığı saldırılarla 7 Ekim'den sonra başka bir boyuta taşıdığını vurguladı. Sağkan, "TBB, İsrail'in uluslararası ceza hukukuna ve insancıl hukuka aykırı davranışlarına karşı ilk andan itibaren en üst düzeyde tepkisini ortaya koymuştur. İsrail'in Gazze'deki Filistinlilerin elektrik, su, gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimini engelleyerek büyük çaplı bir kuşatma uygulamak suretiyle ayrım gözetmeksizin Filistin halkının tamamına yönelik topyekun bir imha harekatı yürüttüğü tespitini ilk günden itibaren kamuoyuyla paylaştık. Uluslararası kamuoyunun ve özellikle uluslararası siyaset kurumunun sessizliği, yaklaşık 50 gündür Filistin topraklarında başta silahsız kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere sivil halktan binlerce insanın hayatlarını, evlerini kaybetmelerine neden olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada İsrail hükümetinin insanlık dışı faaliyetlerine kayıtsız kalan uluslararası kurumlar ve çeşitli ülkelerin siyasetçileri de yaşananların vebalini taşımaktadırlar" dedi.  TBB olarak İsrail'in işlediği suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde başvuruda bulunduklarını söyleyen Sağkan, "Uluslararası Ceza Mahkemesi, Roma Statüsü'nde ve uluslararası savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesi'nde düzenlenen suçlar bakımından yargı yetkisine sahiptir" ifadelerini kullandı.  “Tutuklama için aranan koşullar gerçekleşmiştir”  Saldırıların savaş suçu olduğunu söyleyen Sağkan, "Bu suçların işlenmeye devam etmesinin önlenmesi için kişilerin tutuklanması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla tutuklama için aranan koşullar gerçekleşmiştir" dedi.

Akademisyenlerden İsrail’e tepki için "sessiz çığlık" yürüyüşü Haber

Akademisyenlerden İsrail’e tepki için "sessiz çığlık" yürüyüşü

Konya’da 5 üniversitede görev yapan akademisyenler, İsrail’in Filistin’e saldırılarını kınamak için "sessiz çığlık" yürüyüşü düzenledi.  Konya'da bulunan 5 üniversitenin rektörleri ve akademisyenleri bir araya gelerek İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki göstermek için “sessiz çığlık” yürüyüşü düzenlendi. Kılıçaslan Meydanı'nda toplanan akademisyenler, sessiz bir şekilde Mevlana Meydanı'na kadar yürüdü.  Yürüyüşün ardından akademisyenler adına açıklama yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu , “İsrail'in sivil Gazze halkına yönelik şiddet eylemlerine dur demenin akademik sorumluluğu olduğu bilinciyle, Konya'nın 5 üniversitesi olarak düzenlediğimiz bu sessiz çığlık yürüyüşünden haykırıyoruz. İnsan haklarını ayaklar altına alanları, en başta bilim reddeder. Önceki gün Birleşmiş Milletler tarafından kabul ve ihlal edilen Dünya Çocuk Hakları Günü'ydü. İsrail binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yıllardır abluka altında inleyen Gazze'nin dev mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuğun ölmesini bekliyoruz? Sivilleri kasten öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, şehrin altyapı hizmetlerin ibadethanelerini, cami, mescit ve kilise ayırt etmeden, okullarını ve hastanelerini kullanamaz hale getiren insanların en temel ihtiyaçlara erişimini engelleyen İsrail rejimini, işgal rejimine göz yuman insanlık suçlarını görmezden gelen gizli, açık destek olan tüm kurum ve kuruluşları ve dahi bu kötülüğü, insanları şiddetle kınıyoruz” dedi.  Uluslararası Ceza Mahkemesine seslenen Prof. Dr. Cem Zorlu, “Çocuklar ve insanlık onuru için vicdanlı insanlara acil çağrımızdır. Uluslararası barış ve güvenliğin tesisiyle yükümlü olan Birleşik Milletler Güvenlik Konseyi'ni uluslararası barış ve güvenlik önünde engel olmayı bırakmaya, yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesini İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları için en hızlı şekilde soruşturmaya davet ediyoruz. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki üniversiteleri, bilim insanlarını, aydınları, kültür sanat insanlarını kanaat önderlerini, İsrail'in sivil Gazze hakkına yönelik şiddet eylemlerine son vermesi için daha güçlü bir şekilde çağrıda bulunmaya davet ediyoruz. Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye saygı ile destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz” diye konuştu.

Yeşilçam'ın ünlü isimleri de İsrail’i kınadı Haber

Yeşilçam'ın ünlü isimleri de İsrail’i kınadı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün desteğiyle Yozgat Valiliği himayesinde Bozok Üniversitesi Rektörlüğü, Oran Kalkınma Ajansı paydaşlığında ve Sinema Okuryazarları Derneği yürütücülüğünde 25-28 Ekim günleri arasında düzenlenecek olan "2. Bozok Film Festivali" başladı. Bozok Film Festivali’nin açılış programı Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Açılış programı öncesi Yeşilçam’ın usta isimlerinden Perihan Savaş ve Ediz Hun, öğrencilerle söyleşi programında bir araya geldi.  Programda Bozok Film Festivali’nde değerlendirilmeye hak kazanan filmlerden ve Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri Perihan Savaş ve Ediz Hun’un rol aldığı filmlerden kısa kesitlere yer verildi. Ayrıca programda Yozgat’ı anlatan tanıtım filmi de yayınlandı. Programın sonunda Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan ve Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, Yeşilçam’ın usta isimlerine plaket ve hediye verdi.  Festival gelecek yıl daha geniş çapta yapılacak  Bozok Film Festivali’nin ilerleyen senelerde daha geniş çerçevede yapılacağını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, "Bu güzelim coğrafyamızda zaman zaman acılarla, sevinçlerle yaşamaya ve al bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyoruz. Tabii bu güzelliklerin bu yaşanmışlıkların baki kalması, anlatılması hem de kuşaktan kuşağa aktarılması için en önemli unsurlardan birisi Türk sinemasıdır. Geçen yıl da arkadaşlarımız ilimizi, coğrafyamızı hem de insanımızın özünü anlatmak için Bozok Film Festivalini başlatmışlar. Bizler de bu vesile ile bugünkü programda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu programı önümüzdeki yıllarda hem sinema hem türkü hem de tiyatro festivali olarak devam ettireceğiz" dedi.  "Televizyon ve sinema kanunu bir an önce çıkmalı"  Sinema ve tiyatroya en önemli desteğin ancak film festivalleriyle sağlanacağını söyleyen Perihan Savaş ise, her ilin bir festivalinin olması gerektiğine değindi. Televizyon ve sinema kanunun bir an önce çıkması gerektiğini de belirten Savaş, “Biz televizyonlarda filmlerimiz oynadığı zaman telif haklarımızı alamıyoruz. Bazen birçok kanal bizim yapmış olduğumuz filmlerimizi, dizilerimizi oynatıyor ama telif haklarımız yok. Bu hala çıkmamış durumda. Bir ülke kendini, kendi adetlerini örflerini ancak sanatla anlatabilir. Ancak sanatla diğer ülkelere ulaşabilir. Bunun için de sanatın ne kadar çok arkasında durulursa o kadar iyi" diye konuştu.  "Çok feci bir savaş suçudur"  İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını da kınayan Savaş, “Bu bir soykırım, ben bunu bir soykırım olarak görüyorum. Daha önce bu soykırımı yaşamış millet olarak İsrail’in bu soykırımı başlatmaları ve devam ettirmeleri çok feci bir savaş suçudur. Bu saldırıların bir an önce durdurulmasını istiyorum. İnsanlar ve çocuklar orada çok kötü durumdalar. Artık İsrail’in durması gerekiyor, bütün ülkeler elini taşın altına koymalı” ifadelerine yer verdi.  "İnsanlık dışı bir davranış"  Festivale katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Ediz Hun da İsrail’in saldırılarının insanlık dışı bir davranış olduğunu vurgulayarak, "İsrail’in bu davranışı kabul edilemez. İnsanlar yok ediliyor, insanın doğumu için 9 ay 10 gün gerekiyor ama o insanı bir an da yok ediyorsunuz. Böyle bir şeyin olmasını istemiyoruz. Biz Almanların Hitler mezalimini kınıyoruz, 6 milyon Yahudi’yi katletti diye. O ölenlerin hürmetine bu katliamı Netanyahu’nun yapmaması gerekiyor. Ben kınıyorum. Bir an evvel barışın sağlanması gerekiyor. Mutafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü de ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünden geliyor, çok önemli bir söz. İnsan çok değerli bir varlıktır. Ona kıymet vereceğiz, onu yok etmek değil yaşatmak için çalışacağız. Bunun için şiddetle İsrail’i kınıyorum, saldırıların kabul edilir yanı yok. Ayrıca ABD’nin de tutumunu kınıyorum" diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan İsrail için ‘soykırım’ ifadesi Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan İsrail için ‘soykırım’ ifadesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla ilgili olarak ‘soykırım’ ifadesi kullanarak, “Geçmişte Kıbrıs’ta bizlerinde benzer durumlar yaşadık ancak bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’a müdahale edebilmesi oldu” dedi.  KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Afyonkarahisar’da gerçekleştirdiği temasların ardından basın toplantısı düzenledi. Programı çerçevesinde üniversite öğrencisi gençlere yönelik verdiği konferansa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs konusunda yeni politikalarının federal temelli değil ancak iki devletli bir çözüm olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ın geçmişini şu anda içinde bulunduğu koşulları, Kıbrıs’ın Türkiye Cumhuriyeti için önemini, Doğa Akdeniz politikamızı ve şu anda yeni siyasetimiz olan Kıbrıs’ta artık federal temelli değil ancak iki devletli bir çözümle anlaşmanın olabileceğini belirttik. Bütün bunları da ifade ederken elbette Kıbrıs Türk halkının garantörünün ve Kıbrıs’ta Türk askerinin varlığı bizlerin orada barış ve güven içerisinde yaşayabilmeleri fevkalade önemli. Bu kırmızı çizgilerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi öğrencilerimize anlattık” dedi.  “Bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyetiydi”  İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hakkında gençlere bilgilendirme yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi:  “İsrail’in masum Filistin'e yaptıklarını, saldırılarını bir soykırıma dönüşen hadiseleri büyük bir endişe ile izlediğimizi ifade ettik. Geçen hafta burada yani Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da 3 günlük bir yas ilan ettiğimizi ve orada da tüm Filistin halkına İsrail’in yaptıklarına karşın kararlığımızı bildirdik. Geçmişte Kıbrıs’ta bizlerinde benzer durumlar yaşadığını ancak bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’a müdahale edebilmesi ile bizim şuanda varlığımızı devam ettirebildiğimizi paylaştık gençlerimizle.”  “Kabloyla elektriğin getirilmesiyle enerji meselesine köklü bir çözüm bulmak için çalışıyoruz”  Açıklamasında son olarak yavru vatan Kıbrıs’ın elektrik sorununa ilişkin yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bu bölgede her yıl olduğu gibi muazzam bir küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Bu da kuraklığı bir bakıma sık sık gündeme getiriyor. Biz yine Türkiye'mizin desteği ile Anamur'dan uzun yıllar süren bir çalışma sonucu asma borularla Kıbrıs'a su getirdik. Ve bu Anadolu suyu sürekli olarak Kıbrıs'a Girne sahillerinden Geçitköy Barajı'na akmaktadır. 75 milyon metreküp su her yıl kesintisiz akmaktadır. Şimdi kabloyla elektriğin getirilmesine dolayısıyla enerji meselesine köklü bir çözüm bulmak için bunun çalışmaları sürdürülmektedir” diye konuştu.  Gerçekleştirilen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tatar’a, Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ile Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de eşlik etti.

Efkan Ala Filistin için konuştu! Haber

Efkan Ala Filistin için konuştu!

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Kestel İlçe Başkanlığı Teşkilat İstişare Toplantısı'nda konuştu. İsrail-Filistin savaşına değinen Ala, Filistin halkının yanında olduklarını belirterek, “O topraklar Filistinlilere aittir. Bütün işgal emarelerini ortadan kaldıran bir Filistin devleti kurulacak ve onu da Filistinliler yönetecek, başka çare yok” dedi.  Bursa’nın Kestel ilçesinde yapılan AK Parti Kestel İlçe Başkanlığı Teşkilat İstişare Toplantısı’nda, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Bursa milletvekilleri Ayhan Salman, Emine Yavuz Gözgeç ve Emel Gözükara Durmaz, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile partililer katıldı. Toplantıdaki konuşmasında gündeme dair açıklamalarda bulunan Ala, Türkiye’nin çevresinde kaos ortamının yer aldığını söyledi. İçeride kargaşa çıkarmak isteyenlerin planlarını yüzlerine çarptıklarını ifade eden Ala, "Bu nedenle etrafımızda olan biten bütün hadiselerde inisiyatif alan neredeyse yeryüzünde birkaç ülkeden biri, bölgemizde tek ülke Türkiye. Bir mesele zuhur ettiğinde etrafımızda bütün dünya ülkelerinin liderleriyle görüşerek o meseleyi çözmeye çalışan bölgemizdeki tek lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Sizin oylarınızla, sizin desteğinizle bunu sağlıyor. Son seçimde ortaya koyduğunuz performans şu anda Türkiye'nin en önemli fırsatıdır" şeklinde konuştu.  "Bunlar insanlığın yüz karasıdır"  Ala, Gazze’de yaşanan olaylara karşı dünyanın sessiz kaldığına değinerek, "Senelerdir dile getirdiğimiz bir mesele var Gazze. Biz bu gidişatın gidişat olmadığını biliyorduk. Onun için gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler'de dünyanın gözünün içine baka baka nereden başlayıp nereye geldiğini dünyaya aktardı. Davos'ta gereğini yaptı, söylenecek sözü söyledi ama dünya kulaklarını tıkadı. İnsanlık kör oldu. Gidişatı görmüyor. Şimdi Gazze'de bombalanan insanlıktır. Enkazın altında kalan insanlığın vicdanıdır. Böyle bir şey olabilir mi? İnsanlık kör, dünya sağır. Çoluk çocuk bombalanıyor hastanelerde. Hastane bombalanıyor. Daha yeni haber geldi. Okul bombalandı. O küllerin altında adaleti kalan büyük güçlerden, küçük bir ses bile yok. Bu zulmü destekliyorlar. Bunlar insanlığın yüz karasıdır. Bizim gibi üç kıtayı yönetmiş büyük milletin büyük evlatları, mirasçıları olan insanların havsalasının almayacağı kadar kötü şeyler oluyor. Tasavvur edemeyeceğiniz kadar insanlık dışı trajediler yaşanıyor, facialar oluyor" dedi.  "Filistinlileri, Filistinliler yönetmelidir"  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın barış için çok yoğun bir diplomasi yönettiğine dikkati çeken Ala, "Cumhurbaşkanımız en başta olmak üzere 20'den fazla uluslararası kuruluş ve ülkenin yöneticileriyle, devlet başkanlarıyla, başbakanlarıyla hiç durmadan bir diplomasi trafiği yürüterek bu zulme dur demeye gayret ediyoruz. Biz bugüne kadar Filistinlilerin yanında olduk. Bundan sonra da olacağımız yer Filistinli kardeşlerimizin yanıdır. Türkiye yapılması gerekenleri yapıyor. Elinden geleni değil onların ihtiyacı olanı yapıyor ve yapmaya devam edecek. Dün biraz insani yardım gitsin diye kapıdan giriş oldu. Çabalarımızı, her şeyi göze alarak, bütün ülkelerle konuşarak ama insani değerlerden ayrılmadan ve onları hep karşımızdakilere hatırlatarak, insanlıktan çıkmış olsalar insanlıklarını hatırlatarak bize düşenleri yapmaya devam edeceğiz. Çözüm önerimiz de açık, net, berraktır. Bundan sonra öyle kem küm etmeye lüzum yok. Bunları kabul etmiyoruz. Filistin'de, Filistin devleti kurulmalı ve bütün dünya bunu tanımalı. Filistinlileri, Filistinliler yönetmelidir. Başka çaresi olmaz. Başkasının iradesi altında bir millet hayatını devam ettiremez. O topraklar Filistinlilere aittir. Başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze'yi, Batı Şeria'yı içine alanı, oradaki bütün işgal emarelerini ortadan kaldıran bir Filistin devleti kurulacak ve onu da Filistinliler yönetecek. Bunun da garantörleri olacak. Başka çare yok. Biz de her platformda bu haklı davayı savunacağız, savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.  Konuşmaların ardından Ala, geçmiş dönem belediye başkanları ile ilçe başkanlarına teşekkür belgesi takdim etti.

Binlerce kişi İsrail'e tepki için sokağa döküldü Haber

Binlerce kişi İsrail'e tepki için sokağa döküldü

Kocaeli'de yaklaşık 5 bin kişi Filistin'e destek yürüyüşüne katılarak İsrail'i protesto etti. Sloganlar atan vatandaşlar, hayatını kaybeden Filistinliler için dualar etti.  Kocaeli'de binlerce kişi Filistin'e destek vermek, İsrail'i protesto etmek için yürüdü. İzmit Yürüyüş Yolu'nda buluşan yaklaşık 5 bin kişi, "kahrolsun İsrail" sloganları attı. 250 sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Ellerindeki Türkiye ve Filistin bayraklarıyla yürüyen kalabalık, İsrail'i protesto etti. Programda hayatını kaybeden Filistinli vatandaşlar için de dua edildi.  "Bizleri buraya toplayan yüreğimizdeki sızıdır"  Açıklamalarda bulunan Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanefî Akbulut, "Bizleri buraya toplayan şeyin yüreğimizdeki sızı olduğunu biliyoruz. Bu sızının başımızı yastığa koyarken bizi rahatsız ettiğine şahitlik ediyoruz. Farklı hizmet alanında tüm STK’ların, sendikalarımızın, odalarımızın burada bir araya gelmesi insanlık onuruna sahip çıkması bizler Kocaeli için çok önemli. Filistin’imiz etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksa'mız, ilk kıblemiz, uzun bacaklı İngilizlerin çizmeleriyle kirlendiği günden beri topraklarımız kan ağlıyor. Bugün, insanlık tarihinde eşine nadir rastlanan bir vahşeti kınamak ve insanlığa haykırmak için burada bulunuyoruz. İsrail, bu zaman kadar masumların canına kıydığı gibi, 17 Ekim günü, savunmasız sivillerin, sağlık personellerinin, yaralı ve hastaların bulunduğu bir hastaneyi, bombaladı ve 500'den fazla insanı katletti. 2 binden fazla insanın yaralanmasına yol açtı" dedi.  "Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor"  Orta Doğu'da durmaksızın Müslüman kanı aktığını söyleyen Akbulut, "Dün Irak ve Afganistan'ı kana boğan Haçlı ittifakı, bugün Libya ve Suriye'de yapacakları katliamlar için çıkara dayalı mutabakat masaları kuruyor. Dün Nazi zulmü bahanesiyle Filistin topraklarına gönderilen Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor. Sözde devlet, Siyonist terör örgütü 75 yıldır koskoca bir coğrafyada gün gün, saat saat sistematik olarak soykırım uyguluyor. Sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde çocuklarımız ölüyor. Dünya jandarmalığına soyunan büyük şeytan Amerika'nın ve batının desteği ile hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri bombalanıyor. Hiçbir sığınağı olmayan insanların başlarına, savaş suçu sayılan bombalar bırakılarak bölge imha ediliyor" şeklinde konuştu.  "Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler"  İsrail'in işgal politikası yıllar önce başladığını belirten Akbulut, "Filistin'e önce bir mağdur ve misafir gibi geldiler sonrasında, adına 'yerleşimci' dedikleri aslında hırsız olan işgalci kitlelerle şehirlerdeki halkı yerlerinden ettiler. Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler. Bu zulme karşı çıkarılan en ufak bir çatlak sesi dahi bastırmak adına silaha sarılmaktan, sivil halka bombalar yağdırmaktan asla vazgeçmediler. Bu gün geldiğimiz noktada ise küçücük bir alana sıkıştırılmış, ellerinden insanca yaşama hakkı alınmış bir halkın zorunlu ve meşru müdafaası için ortaya koydukları direniş hareketini bastırmak adına, benzeri görülmemiş yöntemlere başvurdular. 2 milyondan fazla insanın yaşadığı, binlerce kadın ve çocuğun bulunduğu bir yere elektrik, su, gıda girişini durdurdular. Ayrıca dünyanın dört bir tarafından bu zulme kayıtsız kalmayıp mazlumlara destek veren devlet ve yardım kuruluşlarının gönderdiği insani yardımların Gazze'ye girişini engellediler" ifadelerini kullandı.  "Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır"  Tüm dünyaya seslenen Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanefî Akbulut, "Ey dünya, koskoca açık hava hapishanesine döndürülen Gazze halkı bugün tarihte benzeri görülmemiş tecrit ve abluka ile yok edilmeye çalışılıyor. Siyonist katiller bir taraftan şehri havadan bombalarken, bir taraftan da 2 milyonu aşkın nüfusu gıdadan, sudan, tıbbi destek ve yakıt ihtiyacından mahrum bırakıyor. Gönderilen insani yardımları engelliyor. Hastaneleri, ambülansları bombalıyor, masum sivilleri öldürüyor. Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır. Tüm dünyanın gözü önünde, tüm insanlığa meydan okurcasına yapılan bir soykırımdır" dedi.  Yürüyüş Yolu'nda başlayan yürüyüş, Anıtpark'ta son buldu.

Türkiye'nin İsrail Hamas yaklaşımı ! Haber

Türkiye'nin İsrail Hamas yaklaşımı !

Türkiye, İsrail-Hamas savaşıyla ilgili benzersiz bir yaklaşım sergiliyor ve odak noktaları aşağıdaki üç temel ilkeye dayanıyor: 1. Sivillerin Korunması: Türkiye, öncelikle sivillerin korunmasını ve daha fazla can kaybının engellenmesini vurguluyor. Bu süreçte sivillerin hedef alınmamasını ve herhangi bir eylemi kınamayı önemsiyor. 2. İnsani Yardım: Türkiye, İsrail'in yoğun hava saldırılarına maruz kalan Gazze'deki olayları yakından izliyor ve Gazze'ye insani yardımların devam etmesi için bölge ülkeleriyle işbirliği yapma arayışında. Özellikle Mısır ile işbirliği önem taşıyor. 3. Diplomatik Girişimler: Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan liderliğinde aktif bir diplomasi yürütüyor. Farklı ülkelerin liderleriyle görüşmeler yaparak, krizin çözümü için uluslararası düzeyde çaba harcıyor. Hamas'ın siyasi işler sorumlusu İsmail Haniye ile de temas kurulmuş durumda. Son olarak, Türkiye insani yardım malzemelerini Mısır'a göndermiş ancak bu yardımların Gazze halkına nasıl ulaştırılacağı konusunda hala anlaşmaya varılamamış durumda. Yapılan Görüşmeler Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı Fidan ise 7 Ekim'den sonraki dönemde Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerini ziyaret etti ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile iki defa telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı ayrıca Hamas'ın siyasi işler sorumlusu İsmail Haniye ile Pazartesi günü telefon görüşmesi yaptı. Fidan, bugün bazı gazetelerde yer alan açıklamalarda, "7 Ekim'den bu yana ve sonrasındaki süreçte sivilleri hedef alan hiçbir eylemi kesinlikle onaylamadığımızı belirtiyoruz. Aksine, sivillerin hedef alınmasını kınamaktayız. Cumhurbaşkanımız ve biz, bu görüşmelerde bu mesajı sürekli olarak iletiyoruz." şeklinde ifadeler kullandı. HABER:KAAN KOÇAK

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.