SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Gazze

YENİŞEHİR YÖREM - Türkiye Gazze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Gazze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hava Kuvvetlerine ait 11 uçakla Gazze’ye destek Haber

Hava Kuvvetlerine ait 11 uçakla Gazze’ye destek

Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği'nde görevli Tuğamiral Zeki Aktürk, Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumları ile Türkiye’nin savunma ve güvenliği için nitelik ve nicelik olarak her geçen gün daha da güçlenmeye, üstlenmiş olduğu tüm görevleri büyük bir azim, kararlılık ve başarıyla yerine getirmeye devam ettiğini söyledi. Gazze’de çatışmalara 4 günlük insani ara ilanı konusunda varılan mutabakatı olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini ifade eden Tuğamiral Aktürk, "Mutabakata tam riayet edilmesini ve bu insani aranın Gazze’deki çatışmaların sona ermesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Beklentimiz; barışa giden, akan kanın durması için sarf edilen tüm gayretlerin gösterilmeye devam edilmesidir. Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olmayacağını da bir kez daha vurguluyoruz" diye konuştu.  Gazze’ye insani yardımlar devam ediyor  Türkiye’nin Gazze’ye yönelik insani yardımlarının Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlarla koordineli olarak devam ettiğini vurgulayan Tuğamiral Zeki Aktürk, şunları söyledi:  "15 ve 20 Kasım tarihlerinde A400M uçaklarımızla ilaç, tıbbi yardım malzemesi ve sağlık ekibi bölgeye ulaştırılmış, çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan hasta ve refakatçilerden oluşan toplam 144 Gazzeli kardeşimiz ülkemize getirilmiştir. Gazze için bugüne kadar Hava Kuvvetlerimize ait 11 uçakla 208 ton insani yardım malzemesi ve 5 ton tıbbi malzeme bölgeye sevk edilmiştir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz hem insani yardım konusunda üzerine düşeni yapmaya hem de kalıcı çözüm için gerekli girişimlerde bulunmaya devam etmektedir. Türkiye, kritik bölge ve coğrafyalarda getirdiği çözüm önerileri ve istikrara sağladığı katkılarla müzakere süreçlerinin vazgeçilmez bir ülkesidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de başta Kıbrıs olmak üzere Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna Hersek, Katar, Somali ve daha birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davalarına destek vermeyi sürdürmektedir. Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40’ıncı kuruluş yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı’nı, 35 yıl önce işgal edilmiş topraklarını kurtaran can Azerbaycan’ın da 'Milli Diriliş Günü'nü bir kez daha kutluyoruz."  "Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil son bir haftada 59 terörist etkisiz hale getirildi"  Tuğamiral Zeki Aktürk, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi terörizmin tüm biçim ve tezahürlerine karşı kesintisiz bir şekilde mücadele edildiğini vurgulayarak, "Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 20 Kasım’da bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan çatışmada şehit olan kahraman silah arkadaşımız Piyade Üsteğmen Abdullah Köse’ye bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz. Çatışmada şehidimizin kanını yerde bırakmayan kahraman Mehmetçik, 10 teröristi etkisiz hâle getirmiştir. Yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbe vurulmuş, örgütün hareket kabiliyeti durma noktasına getirilmiştir. Bu kapsamda Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil 59’u son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar bin 927 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece 24 Temmuz 2015’ten itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 39 bin 270 olmuştur. Son olarak geçtiğimiz hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist, Habur’daki hudut karakolumuza teslim olmuştur. Böylelikle yılbaşından bu yana teslim olan terörist sayısı 110’a ulaşmıştır. Teröristler için tek çıkış yol Türk adaletine teslim olmaktır" ifadelerini kullandı.  "Yıl içerisinde hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12 bin 467’ye yükselmiştir"  Suriye’de istikrarın bir an önce tesis edilmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşleri ve normalleşmenin sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edildiğini ifade eden Tuğamiral Zeki Aktürk, şunları kaydetti:  "Diğer taraftan operasyon bölgelerindeki güvenlik ve huzur ortamının sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm tedbirler alınmakta ve teröristlerin saldırılarına misliyle karşılık verilmektedir. 1 Ocak’tan itibaren birliklerimize 445 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiştir. Anında ve misliyle verilen karşılık ile 25’i son bir haftada olmak üzere bin 377 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki güvenlik tedbirleri ve tesis edilen çok katmanlı emniyet sistemi ile korunan hudutlarımızda birliklerimizin imkan ve kabiliyetleri geliştirilmekte ve etkin önlemler alınmaktadır. Son bir haftada hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 390 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 3’ü FETÖ terör örgütü mensubu olmak üzere 4’ü teröristtir. 2 bin 949 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece yıl içerisinde hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12 bin 467’ye yükselmiştir. Bu şahıslardan 402’si FETÖ mensubu olmak üzere toplam 576 terör örgütü mensubu kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 191 bin 766 olmuştur."  Milli Savunma Bakanlığı mobil uygulaması  Tuğamiral Zeki Aktürk, kullanıcıların anlık bildirimler ve duyurulara mobil cihazlardan hızlı erişim sağlayabileceği Milli Savunma Bakanlığı mobil uygulamasının App Store ve Google Play üzerinden kullanıma sunulduğunu sözlerine ekledi.

Haber

"Artık çocuklar ölmesin, hastaneler bombalanmasın"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç, İsrail’in Gazze’de uyguladığı vahşetle bir kez daha vatansızlığın ne demek olduğunu çok acı bir şekilde gösterdiğini belirterek, “Zulmün bitirilmesi hususunda bütün dünyaya seslenmek istiyorum. Artık çocuklar ölmesin, artık hastaneler bombalanmasın” dedi.   MHP tarafından '2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu' temasıyla başlatılan Mahalli İdareler Seçimlerine hazırlık çalışmalarının sonuncusu Van’da gerçekleştirildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla başlatılan ve 11 bölgede gerçekleştirecek olan toplantının 10’uncusu ise Van merkezli, Hakkâri, Şırnak, Siirt, Bitlis, Ağrı ve Iğdır illerinin iştirakiyle Uygulama Oteli Konferans Salonunda yapıldı.  Toplantıda bir konuşma yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç, milletin hizmetinde olmaya ve ülkeyi daha büyük hedeflere taşımaya devam edeceklerini belirtti. Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, "Türkiye çok yünlü saldırı ve tehdit altındadır. Bizler Alevisiyle, Sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle biriz, iriyiz, diriyiz ve her daim beraberiz. Çünkü bizim hedefimiz, istikrar ve hizmet için uyumlu yönetimle umutlu geleceğe ulaşmaktır. Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarının sarılması ve yol açtığı hasarların onarılmasına tüm hızla devam edilmektedir. Güvenli konutlar inşa edilip depremzedelere teslim edilmesine yönelik çabalarımız sürdürülmektedir. Devletimiz güçlüdür, üstesinden gelecektir, gelmiştir” diye konuştu.  “Kanlı örgütün dağ kadrosu yok olmaktadır”  Türkiye güçlü ve milletinin sağ duyulu olduğunu dile getiren Kılıç, “Terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp bu kanlı döngüyü milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmamız gerekmektedir. Bizi birbirimize düşürmek, güzel ülkemizi parçalamak için yıllardır uğraşan iç ve dış güçler şimdiye kadar başarılı olamadılar, bundan sonra da asla emellerine ulaşamayacaklar. Türkiye bölücü terörün belini kırmak, kökünü kurutmak için büyük bir mücadelenin içindedir. Kanlı örgütün dağ kadrosu yok olmaktadır. Mehmetlerimiz vurdukça hainler inlemektedir. Bu çerçevede başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere ülkemizin her kurumu terörle mücadelesini etkin bir şekilde sürdürmektedir” şeklinde konuştu.  İsrail’in Gazze’de uyguladığı vahşetle kendilerine bir kez daha vatansızlığın ne demek olduğunu çok acı bir şekilde gösterdiğine dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Bu vesileyle bu kürsüden bir an önce bu zulmün bitirilmesi hususunda bütün dünyaya seslenmek istiyorum; Artık çocuklar ölmesin, artık hastaneler bombalanmasın.”

Bakan Işıkhan: Haber

Bakan Işıkhan: "Gazzelilerin yalnız olmadığını dünyaya ilan etmeye devam edeceğiz"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İsrail'in Filistin’de Gazze'de bir soykırım gerçekleştirdiğini belirterek, "Zulüm devam ettikçe biz susmayacağız, kalıcı bir ateşkes sağlanana kadar Filistin rahat bir nefes alana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımızın da defaatle dile getirdiği gibi hem insani yardımlarımızı ulaştırma noktasında hem de diplomatik girişimlerimizi sürdürme noktasında kararlıyız. Gazzeli kardeşlerimizin yalnız olmadığını tüm dünyaya ilan etmeye devam edeceğiz" dedi.   Bakan Işıkhan, Antalya programları çerçevesinde partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Burada partililere hitap eden Bakan Işlıkhan, turizmin başkenti, Akdeniz’in incisi Antalya’ya Bakan olarak ilk gelişi olduğunu kaydederek, tarihin, doğanın, medeniyetlerin yaşayan şahidi Antalya teşkilatıyla bir araya geldiklerini söyledi.  7 Ekim’den bu yana kutsal topraklar, ilk kıblenin zulüm altında ve kana bulandığını dile getiren Bakan Işıkhan, “ Gazze’de bebekler, masum insanlar acımasızca öldürülüyor. Bir devletten ziyade terör örgütü gibi davranan İsrail; ne hastane, ne okul, ne ibadethane, ne aşevi ayrımı yapmadan canlı gördüğü her şeyi yok etmeye devam ediyor. Filistin’de Gazzeli kardeşlerimize karşı bir soykırım gerçekleştiriliyor. Esasında bildiğiniz gibi, bu, bir aylık bir mevzu değil, Filistin bu insanlık dramını 75 yıldır yaşıyor. Ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yıllardır ulusal ve uluslararası tüm mecralarda son derece net ve kararlı bir şekilde bu gerçeği dünyaya haykırıyor. Nitekim Kudüs bizim ezeli ve ebedi davamızdır. Bu sebeple Kudüs zincirlerinden ve işgalci İsrail’in zulmünden kurtulmadığı sürece bir yanımız hep eksik, hep mahzun kalmaya devam edecek. Zulüm devam ettikçe biz de susmayacağız. Biz bin yıldır bu coğrafyada mazlumun ve mağdurun hamisi olmuş bir medeniyetin mirasçıları olarak fırsat bulduğumuz her an ve her ortamda sözümüzü yükseltmeye devam edeceğiz. Kalıcı bir ateşkes sağlanana kadar Filistin rahat bir nefes alana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımızın da defaatle dile getirdiği gibi hem insani yardımlarımızı ulaştırma noktasında hem de diplomatik girişimlerimizi sürdürme noktasında kararlıyız. Gazzeli kardeşlerimizin yalnız olmadığını tüm dünyaya ilan etmeye devam edeceğiz. Biz Türkiye olarak, en kötü barışın dahi savaştan ve kan dökmeden çok daha iyi olduğuna inanan bir millet olarak haktan, adaletten ve barıştan yana tavrımızı ortaya koymaya devam edeceğiz” diye konuştu.  "Heba olmaya başlayan şehirlerden oldu"  Antalya’nın bundan bir beş yıl öncesine kadar sürekli gelişen ve güzelleşen bir şehir olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Maalesef, üzülerek söylüyorum ki, son yerel seçimle birlikte halka hizmetten bihaber bir yönetim anlayışıyla tabiri caizse heba olmaya başlayan şehirlerimizden birisi haline gelmeye başladı. Ama umutsuz olmak yok. 31 Mart’ta büyükşehir başta olmak üzere diğer şehirleri AK Parti Belediyeciliği ile tanıştıracağız. Önümüzde yeni bir mücadele süreci var. Sizler mahalle teşkilatlarından, il ana kademe mensuplarına değin, AK Parti’nin doğuşundan bugüne tüm varınızı yoğunuzu ortaya koyup, şehrimizi AK Parti’nin yönetim anlayışıyla buluşturdunuz. İnşallah beş senelik bir aradan sonra önümüzdeki yerel seçimde, büyükşehir belediyesi başta olmak üzere Antalya’mızın AK Partimizde olmayan tüm ilçelerini de AK belediyecilikle yeniden buluşturacağız”ifadelerine yer verdi.  Bakan Işıkhan, AK Parti’nin partilerden bir parti olmadığını, kadim bir davanın siyasi bir mücadeleye dönüşmüş, teşkilatlanmış, vücut bulmuş hali olduğunun altını çizdi.  "Kalkınma hamlelerini attıracağız"  AK Parti’nin iktidar partisi olmanın ötesinde bu ülkenin özeti, sembolü niteliğinde olduğunu vurgulayan Bakan Işıkhan, “AK Parti demek; gelişim, kalkınma, yatırım, üretim ve istihdam demek. Antalya’nın geçmiş dönemlerde AK Parti ile yaşadığı değişimi, dönüşümü en iyi tecrübe eden sizlersiniz. Çalışma hayatından sağlığa, tarımdan turizme, sanayiden eğitime dek her alanda gerçekleştirdiğimiz icraatların, iyileşmenin en yakın şahidi Antalyalı kardeşlerim. Tabi önümüzdeki dönem hem Antalya özelinde, hem de ülkemiz genelinde bu yatırımları, kalkınma hamlelerini daha da arttıracağız. Tabi bunun için teşkilatlarımızın yılmadan yorulmadan, ilk günkü aşkla çalışacağına inancım tam. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye yüzyılı hayalimizi biliyorsunuz. Ülkemizi bugüne kadar nasıl sizlerle birlikte büyüttüysek, güçlendirdiysek, zenginleştirdiysek, inşallah Türkiye yüzyılını da beraber inşa edeceğiz. Biz eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdiğimiz Türkiye’yi ve Antalya’yı daha ileriye taşımak için ter döküyoruz” dedi.  "375 bin 902 kişinin işe yerleşmesini sağladık"  Bakan Işıkhan, Antalya’da İŞKUR aracılığıyla 2002 yılında özel ve kamu sektöründe toplam sadece bin 237 vatandaş işe yerleştirilmişken; geçtiğimiz yıl toplam 45 bin 916 kişiyi işe yerleştirdiklerini kaydetti.  2002 yılından günümüze kadar ise toplam 375 bin 902 kişinin İŞKUR aracılığıyla Antalya’da işe yerleşmesini sağladıklarını aktaran Bakan Işıkhan, “2002 yılından günümüze kadar şehrimizde toplam 142 bin 242 vatandaşımızın mesleki eğitim kursları, işbaşı eğitim programları ve girişimcilik eğitim programlarından yararlanmasını sağladık. Antalya’da 179 bin 431 vatandaşımıza 2,4 milyar TL Kısa Çalışma Ödeneği; 419 bin 193 vatandaşımıza 2,4 milyar TL İşsizlik Ödeneği 178 bin 648 vatandaşımıza 761,3 milyon TL nakdi ücret desteği, ödedik” diye konuştu.  "1 Nisan'da büyükşehiri alacağız"  Önlerinde ciddi bir seçim olduğuna vurgu yapan Bakan Işıkhan, “Bugüne kadar Antalya’da çalınmadık kapı bırakmayan AK Parti’nin gönül erlerinin çok daha büyük bir başarı ortaya koyacağını biliyorum. Bizlerin de AK Parti’nin kabinesi, bakanları olarak üzerimize düşen tüm görevleri en iyi şekilde yapacağımıza emin olabilirsiniz. Bu anlamda şahsımın ve bakanlığımızın kapılarının sizlere her daim açık olduğunu özellikle belirtmek isterim. Hep birlikte el ele verip, daha çok çalışacak, Antalya’yı projelerin, yatırımların, turizmin, ticaretin, istihdamın merkezi haline getireceğiz inşallah. 1 Nisan sabahı Büyükşehir bizde olmak şartıyla alabildiğimiz tüm belediyeleri alarak bir zafere imza atacağız” açıklamasında bulundu.  İl Başkanı Ali Çetin, ise 1 Nisan sabahına Antalya Büyükşehir Belediyesi ve 19 ilçeyi almaya talip olduklarını belirtti.  Bakan Işıkhan'a, AK Parti Antalya Milletvekilleri Kemal Çelik, Atay Uslu, İbrahim Ethem Taş, Tuba Vural Çokal, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de eşlik etti.

Türkiye'nin risk primi geriledi Haber

Türkiye'nin risk primi geriledi

Türkiye'nin CDS'i, 13 Ekim'den bu yana ilk kez 400 baz puanın altına inerek 398,5 baz puanda dengelendi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen hafta politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puan artırarak yüzde 35 seviyesine çıkarırken, politika metninde kademeli sadeleşmenin devam edeceği sinyali verilmişti. Kararı takip eden günde Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğe göre TCMB, bankacılık sisteminde Türk lirasının (TL) payını artırmaya yönelik adımlarla birlikte sadeleşme kapsamında ihracat kredileri ve firmaların krediye erişimine yönelik uygulama kolaylıkları getirdi. Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, yabancı yatırımcılarla gerçekleştirilen görüşmelerden olumlu sinyaller almaya devam ettiği belirtildi. Türkiye'nin dış finansmana erişimi artmayı sürdürürken, Mehmet Şimşek, dün Hazine ve Maliye Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, ekim ayı itibarıyla proje finansmanı amacıyla yaklaşık 7,1 milyar dolar tutarında dış finansman sağlandığını bildirdi. Şimşek, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından paylaşılan rapora göre, Türkiye'nin 40 FATF standardının 39'u ile uyumlu olduğunu belirterek, "Teknik uyum kapsamında, hazırlıkları devam eden tek husus kripto varlıklar ile ilgili çalışmalardır. Bu konuda da gerekli çalışmalarımız nihai aşamaya gelmiştir. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkarmak için çaba gösteriyoruz." dedi. Analistler, hem enflasyonla mücadelede gösterilen net tutum hem de ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmelerinin Türkiye'ye ilişkin risk algısını zayıflattığını aktararak, bu durumun CDS'lerdeki harekette görülebildiğini söyledi. İsrail-Filistin çatışmasının devam ettiği ve savaşın daha geniş alanlara yayılma riskinin bulunduğu bugünlerde Türkiye'nin kredi risk primindeki gerilemenin umut verici olduğunu ifade eden analistler, yarın TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın Enflasyon Raporu'ndaki yönlendirmelerinin de CDS puanı üzerinde etkili olabileceğini kaydetti.

Cihat Yaycı: Haber

Cihat Yaycı: "Türkiye hedefin kendisi olduğunu anlamalıdır"

Mavi Vatan doktrininin fikir babası Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, İsrail'in Gazze'yi tamamen ele geçireceğini, denizlerdeki doğal gaz ve petrol olmak üzere her şeyin İsrail hazinesine geçeceğini belirterek, "İsrail, Lübnan ve Suriye'den kendisine saldırılar olduğu gerekçesiyle o bölgelerden de toprak alacak. Suriye'deki PKK ve YPG kontrolü altındaki alanda aşağıdan birleşip Türkiye ve İsrail dolaylı olarak komşu olacaklar. Bu çok tehlikeli bir durum, çok dikkat etmek lazım. Türkiye hedefin kendisi olduğunu anlamalıdır" dedi.  Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihat Yaycı, Bursa'da Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu'nun davetiyle Bursa'da son gelişmelere ilişkin bir konferansa katıldı.  Ördekli Kültür Merkezi'ndeki konferansta konuşan Yaycı Paşa, Türkiye'nin İsrail Filistin savaşındaki dış politikasının takdire şayan olduğunu dile getirdi.  Türkiye'nin bugüne kadar itidalli açıklamalar yaptığını, dengeli politikanın sürdürülmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Cihat Yaycı, "Dengeli politikalar güdüp Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği gibi binlerce yıllık devlet geleneğini ve devlet aklının çıktıları ile hareket ediliyor, bu çok önemlidir. Türkiye'yi taraf olmaya itecek kampanyalardan, vatandaşların ve siyasi partilerin uzak durmasını tavsiye ediyorum" dedi.   "Türkiye Gazze'de savaşmamalıdır"  Türk askerinin Gazze'de İsrail'e karşı savaşmasının Türkiye'nin menfaatine uygun olmayacağını ifade eden Yaycı, "Türkiye'nin bunu durdurabilecek ne siyasi, ne ekonomik, ne de askeri gücü var. Türkiye gidip Gazze'de savaşamaz, savaşmamalıdır. Türk askerinin ne için kanını dökeceği bellidir. Sınırları savunmak son derece önemlidir. Gün sınırlarımızın savunmasını güçlendirme günüdür. Türkiye'nin yaptırım uygulayabilecek ekonomik gücü yoktur. İsrail'e uygulayabilecek siyasi bir bağlantısı da yoktur" şeklinde konuştu.   "Türkiye ve İsrail dolaylı yoldan komşu olacaklar, çok dikkatli olmak lazım"  İsrail'in hedefinde sadece Filistin olmayacağını ve ilerleyen zamanlarda Lübnan ve Suriye'de, PKK ve YPG kontrolü altında kendine yer edineceğine dikkat çeken Yaycı bir dizi uyarılarda bulundu.  Durumun ciddiyetine dikkat çeken Yaycı, "Gazze şeridinin İsrail tarafından ele geçirilmiş olması durumunda Filistin'in denize kıyısı kalmayacak. Türkiye ve Filistin denizden komşudur. Bu Türkiye'nin Filistin ile karşılıklı kıyısının kalmadığı anlamına gelir. Karşılıklı kıyıların tümünün İsrail tarafından ele geçirilmesi anlamına gelir. Bu denizlerdeki doğal gaz ve petrol başta olmak üzere her şey İsrail'in hazinesine geçer. Burada Filistin yönetiminin çok büyük hatası vardır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti benim hazırladığım bu anlaşma metinini Filistin yönetimine ilettiğini, Filistin yönetiminin tepkisiz kaldığını gördük. Halbuki bu anlaşma metni imzalanmış olsaydı Filistin kara ülkesinin 8 katı deniz ülkesine sahip olacaktı. Uluslararası ve hukuk anlamında tanınırlığı daha fazla güçlenecekti. Ama maalesef öyle olmadı. Şimdi Gazze şeridinin tamamı İsrail tarafından işgale tabii tutulacağı görülüyor. Bunu ben daha önce de söyledim, Gazze işgal edilecek, Lübnan ve Suriye'den İsrail'e saldırılar olduğu gerekçesiyle o bölgelerden de toprak alınacak. Suriye'deki PKK ve YPG kontrolü altındaki alanda aşağıdan birleşip Türkiye ve İsrail dolaylı olarak komşu olacaklar. Bu çok tehlikeli bir durum, çok dikkat etmek lazım" ifadelerini kullandı.  Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Ya daha büyük bir savaşa, ya daha büyük bir barışa gideceğiz" sözlerini yorumlayan Yaycı, "Barış ihtimali nasıl var onu ben bilemem ama bölgede savaş ihtimalini çok yüksek görüyorum. Şu anda İsrail Filistin ile savaşıyor. Yakında İsrail Lübnan'la ve Suriye ile de savaşacak ve topraklarını büyüte büyüte gelecek. Burada şunu ifade etmek lazım Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çabaları takdire şayandır. Bugüne kadar itidalli açıklamalar yapmışlardır. Dengeli politikalar güdüp Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği gibi binlerce yıllık devlet geleneğini ve devlet aklını çıktıları ile hareket ediliyor, bu çok önemlidir. Türkiye'yi taraf olmaya itecek kampanyalardan, vatandaşların ve siyasi partilerin uzak durmasını tavsiye ediyorum. Siyasi baskıyla Türkiye'nin bu itidalli dış politikasının etkileri değiştirilip taraflı bir dış politikaya dönmesi durumunda bu Türkiye'nin zararına olur" dedi.  "Türkiye net bir taraf olmaktan çekinmelidir"  Türkiye'nin bir taraf seçmesinin kendi menfaatlerine zarar vereceğini söyleyen Yaycı, "Türkiye'nin maalesef düşmanları dostlarından çok daha fazladır. Bu bakımdan düşmanların eline de koz vermemek lazımdır. Türkiye hedefin kendisinin olduğunu anlamalıdır. Türkiye burada net bir taraf olmaktan çekinmelidir. Soykırımın ve İsrail'in durdurulması için her şeyi yapmalıdır. Ama bir cephede yer alması Türkiye'nin menfaatlerine uygun olmadığı kanaatindeyim" dedi.  "Batı ekonomisini felç ederek İsrail'i durdurmak mümkün"  İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İsrail'e ekonomik yaptırım gücü olduğunu, Türkiye'nin en kısa sürede teşkilatın doğal gaz ve petrol üreticilerini Türkiye'ye çağırması gerektiğini vurgulayan Yaycı, "İslam İşbirliği Teşkilatı'nın derhal Türkiye tarafından toplantıya çağırılması lazım. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın doğal gaz ve petrol üreticisi üyelerinin Gazze'de soykırım durdurulana kadar, İsrail'in saldırıları durdurulana kadar, özellikle ateşkesten bahsetmiyorum, saldırılar bitene kadar batıya hatta dünyaya petrol ve doğal gaz ihracatının durdurulması lazım. Bütün anlaşmalar askıya alındığı zaman, tüm tüketim mallarında ithalatı İsrail'in saldırıları durdurana kadar askıya alması lazım. Bu gündemle Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı'nı çağırması lazım. İnanın 5 gün, bilemediniz 10 gün içerisinde tüm Avrupa ekonomisi felç olur. Batı ekonomisini felç ederek İsrail'i durdurmak mümkündür. Çünkü yaptırım gücü vardır" diye konuştu.  "Mesele Gazze değil, Orta Doğu"  İsrail-Amerika Birleşik Devletleri ortaklığında hedefin Gazze nezdinde Filistin olmadığını, hedeflerinin Orta Doğu coğrafyasını şekillendirmek olduğunu ve bunu sık sık sözlerinde dile getirdiklerini söyleyen Yaycı, "Mesele sadece Gazze değil, Gazze'nin ötesinde bütün Orta Doğu var. Bunu biz demiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden ve Netanyahu diyor. 'Orta Doğu'yu yeniden şekillendiriyoruz' diyor, 'Orta Doğu'ya yeni bir düzen getiriyoruz' diyor. Gazze'ye, Filistin'e demiyor, amaç Orta Doğu. Orta Doğu'yu yeniden şekillendirmenin başlangıcı 1979 İran Devrimi'dir, sonra 8 yıl süren İran-Irak savaşıdır, sonra Irak'ı parçalamak için yapılan Körfez Harekatları'dır, sonra Suriye'de çıkarılan iç savaştır, Lübnan'da çıkarılan iç savaştır ve geldiğimiz noktada Gazze'de sanki bir kurguyla oluşturulmuş bir ateş yakılıp onu gerçekten fiile geçiriliyor" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.