SON DAKİKA
Hava Durumu

#Son Dakika Israil

YENİŞEHİR YÖREM - Son Dakika Israil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Son Dakika Israil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeşilçam'ın ünlü isimleri de İsrail’i kınadı Haber

Yeşilçam'ın ünlü isimleri de İsrail’i kınadı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün desteğiyle Yozgat Valiliği himayesinde Bozok Üniversitesi Rektörlüğü, Oran Kalkınma Ajansı paydaşlığında ve Sinema Okuryazarları Derneği yürütücülüğünde 25-28 Ekim günleri arasında düzenlenecek olan "2. Bozok Film Festivali" başladı. Bozok Film Festivali’nin açılış programı Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Açılış programı öncesi Yeşilçam’ın usta isimlerinden Perihan Savaş ve Ediz Hun, öğrencilerle söyleşi programında bir araya geldi.  Programda Bozok Film Festivali’nde değerlendirilmeye hak kazanan filmlerden ve Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri Perihan Savaş ve Ediz Hun’un rol aldığı filmlerden kısa kesitlere yer verildi. Ayrıca programda Yozgat’ı anlatan tanıtım filmi de yayınlandı. Programın sonunda Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan ve Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, Yeşilçam’ın usta isimlerine plaket ve hediye verdi.  Festival gelecek yıl daha geniş çapta yapılacak  Bozok Film Festivali’nin ilerleyen senelerde daha geniş çerçevede yapılacağını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, "Bu güzelim coğrafyamızda zaman zaman acılarla, sevinçlerle yaşamaya ve al bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyoruz. Tabii bu güzelliklerin bu yaşanmışlıkların baki kalması, anlatılması hem de kuşaktan kuşağa aktarılması için en önemli unsurlardan birisi Türk sinemasıdır. Geçen yıl da arkadaşlarımız ilimizi, coğrafyamızı hem de insanımızın özünü anlatmak için Bozok Film Festivalini başlatmışlar. Bizler de bu vesile ile bugünkü programda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu programı önümüzdeki yıllarda hem sinema hem türkü hem de tiyatro festivali olarak devam ettireceğiz" dedi.  "Televizyon ve sinema kanunu bir an önce çıkmalı"  Sinema ve tiyatroya en önemli desteğin ancak film festivalleriyle sağlanacağını söyleyen Perihan Savaş ise, her ilin bir festivalinin olması gerektiğine değindi. Televizyon ve sinema kanunun bir an önce çıkması gerektiğini de belirten Savaş, “Biz televizyonlarda filmlerimiz oynadığı zaman telif haklarımızı alamıyoruz. Bazen birçok kanal bizim yapmış olduğumuz filmlerimizi, dizilerimizi oynatıyor ama telif haklarımız yok. Bu hala çıkmamış durumda. Bir ülke kendini, kendi adetlerini örflerini ancak sanatla anlatabilir. Ancak sanatla diğer ülkelere ulaşabilir. Bunun için de sanatın ne kadar çok arkasında durulursa o kadar iyi" diye konuştu.  "Çok feci bir savaş suçudur"  İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını da kınayan Savaş, “Bu bir soykırım, ben bunu bir soykırım olarak görüyorum. Daha önce bu soykırımı yaşamış millet olarak İsrail’in bu soykırımı başlatmaları ve devam ettirmeleri çok feci bir savaş suçudur. Bu saldırıların bir an önce durdurulmasını istiyorum. İnsanlar ve çocuklar orada çok kötü durumdalar. Artık İsrail’in durması gerekiyor, bütün ülkeler elini taşın altına koymalı” ifadelerine yer verdi.  "İnsanlık dışı bir davranış"  Festivale katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Ediz Hun da İsrail’in saldırılarının insanlık dışı bir davranış olduğunu vurgulayarak, "İsrail’in bu davranışı kabul edilemez. İnsanlar yok ediliyor, insanın doğumu için 9 ay 10 gün gerekiyor ama o insanı bir an da yok ediyorsunuz. Böyle bir şeyin olmasını istemiyoruz. Biz Almanların Hitler mezalimini kınıyoruz, 6 milyon Yahudi’yi katletti diye. O ölenlerin hürmetine bu katliamı Netanyahu’nun yapmaması gerekiyor. Ben kınıyorum. Bir an evvel barışın sağlanması gerekiyor. Mutafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü de ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünden geliyor, çok önemli bir söz. İnsan çok değerli bir varlıktır. Ona kıymet vereceğiz, onu yok etmek değil yaşatmak için çalışacağız. Bunun için şiddetle İsrail’i kınıyorum, saldırıların kabul edilir yanı yok. Ayrıca ABD’nin de tutumunu kınıyorum" diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan İsrail için ‘soykırım’ ifadesi Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan İsrail için ‘soykırım’ ifadesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla ilgili olarak ‘soykırım’ ifadesi kullanarak, “Geçmişte Kıbrıs’ta bizlerinde benzer durumlar yaşadık ancak bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’a müdahale edebilmesi oldu” dedi.  KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Afyonkarahisar’da gerçekleştirdiği temasların ardından basın toplantısı düzenledi. Programı çerçevesinde üniversite öğrencisi gençlere yönelik verdiği konferansa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs konusunda yeni politikalarının federal temelli değil ancak iki devletli bir çözüm olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ın geçmişini şu anda içinde bulunduğu koşulları, Kıbrıs’ın Türkiye Cumhuriyeti için önemini, Doğa Akdeniz politikamızı ve şu anda yeni siyasetimiz olan Kıbrıs’ta artık federal temelli değil ancak iki devletli bir çözümle anlaşmanın olabileceğini belirttik. Bütün bunları da ifade ederken elbette Kıbrıs Türk halkının garantörünün ve Kıbrıs’ta Türk askerinin varlığı bizlerin orada barış ve güven içerisinde yaşayabilmeleri fevkalade önemli. Bu kırmızı çizgilerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi öğrencilerimize anlattık” dedi.  “Bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyetiydi”  İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hakkında gençlere bilgilendirme yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi:  “İsrail’in masum Filistin'e yaptıklarını, saldırılarını bir soykırıma dönüşen hadiseleri büyük bir endişe ile izlediğimizi ifade ettik. Geçen hafta burada yani Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da 3 günlük bir yas ilan ettiğimizi ve orada da tüm Filistin halkına İsrail’in yaptıklarına karşın kararlığımızı bildirdik. Geçmişte Kıbrıs’ta bizlerinde benzer durumlar yaşadığını ancak bizim en büyük şansımızın ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’a müdahale edebilmesi ile bizim şuanda varlığımızı devam ettirebildiğimizi paylaştık gençlerimizle.”  “Kabloyla elektriğin getirilmesiyle enerji meselesine köklü bir çözüm bulmak için çalışıyoruz”  Açıklamasında son olarak yavru vatan Kıbrıs’ın elektrik sorununa ilişkin yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bu bölgede her yıl olduğu gibi muazzam bir küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Bu da kuraklığı bir bakıma sık sık gündeme getiriyor. Biz yine Türkiye'mizin desteği ile Anamur'dan uzun yıllar süren bir çalışma sonucu asma borularla Kıbrıs'a su getirdik. Ve bu Anadolu suyu sürekli olarak Kıbrıs'a Girne sahillerinden Geçitköy Barajı'na akmaktadır. 75 milyon metreküp su her yıl kesintisiz akmaktadır. Şimdi kabloyla elektriğin getirilmesine dolayısıyla enerji meselesine köklü bir çözüm bulmak için bunun çalışmaları sürdürülmektedir” diye konuştu.  Gerçekleştirilen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tatar’a, Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ile Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de eşlik etti.

İngiltere İsrail’i ziyaret etti! Haber

İngiltere İsrail’i ziyaret etti!

Rishi Sunak’ın İsrail’in ziyareti Dışişleri bakanı Cleverly de ilerleyen günlerde Katar, Mısır ve Türkiye’yi ziyaret edecek. Dışişleri Bakanı İsrail ve Gazze’deki görüşmelerini barışçıl çözümler yanından sürdürüyor. Ayrıca Hamas tarafında rehin tutulan İngiliz bireylerin serbest bırakılması ve Gazze’ye yönelik insanı yardım yapılması içinde görüşmeler yapacak. Rishi Sunak’ın ziyareti, Amerika Başkanı Biden’ın İsrail ziyareti sonrasında gerçekleşti. Diğer yandan Sunak İsrail ziyareti öncesinde pek çok kişi Londra’daki Başkanlık Ofisi’nin olduğu Downing Steet’te Gazze’de  yaşanan hastane saldırısını protesto etti. 7 Ekim 2023’de Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırıda tam 1400 birey, daha sonra da İsrail’in  Gazze’ye  misilleme olarak yaptığı hava saldırısında da 3.000 den fazla yaşamını yitirdi. Hamas’ın saldırısının sonrasında orada tutulan esirlerin iadesini talep eden İsrail, Gazze’ye gıda, akaryakıt, su ve tıbbi malzeme tedarikini de kesti. Rishi Sunak İsrail ziyaretinde, İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşme yapacak. Bu ziyaretin iki gün sürmesi beklenirken Rishi Sunak, bölge ülkeleri de gidecek. İngiltere Başbakanlık Ofisi’nden gelen  açıklamaya göre Rishi Sunak’ın “Hamas’ın acımasızca saldırısından dolayı İsrail ve Gazze’deki kayıplar için başsağlığı dileyeceği” belirti. Ayrıca Sunak, seyahati ile ilgili, “ Bütün sivil ölümleri tam bir trajedidir. Hamas tarafından yapılan korkunç terör saldırısından sonra çok sayıda insan yaşamını yitirdi” dedi HABER:ERTAN ADANA

Binlerce kişi İsrail'e tepki için sokağa döküldü Haber

Binlerce kişi İsrail'e tepki için sokağa döküldü

Kocaeli'de yaklaşık 5 bin kişi Filistin'e destek yürüyüşüne katılarak İsrail'i protesto etti. Sloganlar atan vatandaşlar, hayatını kaybeden Filistinliler için dualar etti.  Kocaeli'de binlerce kişi Filistin'e destek vermek, İsrail'i protesto etmek için yürüdü. İzmit Yürüyüş Yolu'nda buluşan yaklaşık 5 bin kişi, "kahrolsun İsrail" sloganları attı. 250 sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Ellerindeki Türkiye ve Filistin bayraklarıyla yürüyen kalabalık, İsrail'i protesto etti. Programda hayatını kaybeden Filistinli vatandaşlar için de dua edildi.  "Bizleri buraya toplayan yüreğimizdeki sızıdır"  Açıklamalarda bulunan Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanefî Akbulut, "Bizleri buraya toplayan şeyin yüreğimizdeki sızı olduğunu biliyoruz. Bu sızının başımızı yastığa koyarken bizi rahatsız ettiğine şahitlik ediyoruz. Farklı hizmet alanında tüm STK’ların, sendikalarımızın, odalarımızın burada bir araya gelmesi insanlık onuruna sahip çıkması bizler Kocaeli için çok önemli. Filistin’imiz etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksa'mız, ilk kıblemiz, uzun bacaklı İngilizlerin çizmeleriyle kirlendiği günden beri topraklarımız kan ağlıyor. Bugün, insanlık tarihinde eşine nadir rastlanan bir vahşeti kınamak ve insanlığa haykırmak için burada bulunuyoruz. İsrail, bu zaman kadar masumların canına kıydığı gibi, 17 Ekim günü, savunmasız sivillerin, sağlık personellerinin, yaralı ve hastaların bulunduğu bir hastaneyi, bombaladı ve 500'den fazla insanı katletti. 2 binden fazla insanın yaralanmasına yol açtı" dedi.  "Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor"  Orta Doğu'da durmaksızın Müslüman kanı aktığını söyleyen Akbulut, "Dün Irak ve Afganistan'ı kana boğan Haçlı ittifakı, bugün Libya ve Suriye'de yapacakları katliamlar için çıkara dayalı mutabakat masaları kuruyor. Dün Nazi zulmü bahanesiyle Filistin topraklarına gönderilen Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor. Sözde devlet, Siyonist terör örgütü 75 yıldır koskoca bir coğrafyada gün gün, saat saat sistematik olarak soykırım uyguluyor. Sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde çocuklarımız ölüyor. Dünya jandarmalığına soyunan büyük şeytan Amerika'nın ve batının desteği ile hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri bombalanıyor. Hiçbir sığınağı olmayan insanların başlarına, savaş suçu sayılan bombalar bırakılarak bölge imha ediliyor" şeklinde konuştu.  "Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler"  İsrail'in işgal politikası yıllar önce başladığını belirten Akbulut, "Filistin'e önce bir mağdur ve misafir gibi geldiler sonrasında, adına 'yerleşimci' dedikleri aslında hırsız olan işgalci kitlelerle şehirlerdeki halkı yerlerinden ettiler. Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler. Bu zulme karşı çıkarılan en ufak bir çatlak sesi dahi bastırmak adına silaha sarılmaktan, sivil halka bombalar yağdırmaktan asla vazgeçmediler. Bu gün geldiğimiz noktada ise küçücük bir alana sıkıştırılmış, ellerinden insanca yaşama hakkı alınmış bir halkın zorunlu ve meşru müdafaası için ortaya koydukları direniş hareketini bastırmak adına, benzeri görülmemiş yöntemlere başvurdular. 2 milyondan fazla insanın yaşadığı, binlerce kadın ve çocuğun bulunduğu bir yere elektrik, su, gıda girişini durdurdular. Ayrıca dünyanın dört bir tarafından bu zulme kayıtsız kalmayıp mazlumlara destek veren devlet ve yardım kuruluşlarının gönderdiği insani yardımların Gazze'ye girişini engellediler" ifadelerini kullandı.  "Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır"  Tüm dünyaya seslenen Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanefî Akbulut, "Ey dünya, koskoca açık hava hapishanesine döndürülen Gazze halkı bugün tarihte benzeri görülmemiş tecrit ve abluka ile yok edilmeye çalışılıyor. Siyonist katiller bir taraftan şehri havadan bombalarken, bir taraftan da 2 milyonu aşkın nüfusu gıdadan, sudan, tıbbi destek ve yakıt ihtiyacından mahrum bırakıyor. Gönderilen insani yardımları engelliyor. Hastaneleri, ambülansları bombalıyor, masum sivilleri öldürüyor. Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır. Tüm dünyanın gözü önünde, tüm insanlığa meydan okurcasına yapılan bir soykırımdır" dedi.  Yürüyüş Yolu'nda başlayan yürüyüş, Anıtpark'ta son buldu.

Balıkesir'de Filistin'in yanında Haber

Balıkesir'de Filistin'in yanında

Tarihi Zağnos Paşa Camisi'nde İl Müftüsü Celal Sürgeç tarafından kıldırılan gıyabi cenaze namazına Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcıları Feyyaz Çiftçi, Fikrettin Kocaman, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, siyasi parti yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Gıyabi cenaze namazının ardından İl Müftüsü Celal Sürgeç, Filistin'de yaşanan katliamın durması için dua etti. Gıyabi cenaze namazı ve duadan sonra Balıkesir Sivil Toplum Platformu cami bahçesinde açıklama yaptı.  "Bebeklerin ve çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor"  Balıkesir Sivil Toplum Platformu adına basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Ersin Güçlü okudu. Güçlü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  "Terör örgütü İsrail, Salı günü gece içinde binlerce çocuk, kadın ve sivilin bulunduğu el-Ehli Arab-Baptist Hastanesini bombalayarak tarihin en vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ve Aziyzün Züntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden Siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz. On üç gündür tarihin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya on üç gündür Siyonist İsrail’in hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil İsrail’e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe şiddetini artırmasına neden oluyor."  "Batılı ülkeler görmezden geliyor"  "ABD’nin başını çektiği İsrail destekçileri Batılı ülkeler bu vahşet karşısında bile Siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır" diyen Güçlü, açıklamaya şöyle devam etti:  "Üstelik ABD, bizzat İsrail’e giderek açıkça destek vermiş, soykırımda kullanılan silahları İsrail’e göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Adına yerleşimci dedikleri işgalci çeteler her geçen gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de iki buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor. Siyonizm'i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor."  "İsrail hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor"  İsrail'in bu vahşi saldırılarının, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal olduğunu belirten Güçlü, "Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zamanki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, soykırımcı İsrail’in hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İsrail’in bu saldırıları bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere; masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; katliama uğrasa sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Onlar için mazlum Filistinli makul Filistinlidir. Direnen Filistinli ise teröristtir. Taş da atsa terörist, slogan atsa da terörist. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Filistin direnişi bütün hesapların üstünde Allah’ın bir hesabı olduğuna inananların davasıdır. Nice az toplulukların, daha çok topluluklara galip geldiğine inananların davasıdır. Cihadı yaşam bahanesi, şehadeti aşk belleyenlerin davasıdır. Filistin davası; kavmiyet hesabı yapmayanların, mezhep hesabı yapmayanların; çıkar, koltuk ve statü hesabı yapmayanların davasıdır. Filistin direnişi reel politik kaygıları ayaklarının altına alanların davasıdır" dedi.  "Tüm dünyaya sesleniyoruz"  Filistin davasına inanan ve Kudüs sevdalısı bir topluluk olarak bütün dünyaya seslendiklerini söyleyen Güçlü, "Birleşmiş Milletler'e, AB'ye, İslam İşbirliği Teşkilatı'na, bütün İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz; uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır. D-8 ülkeleri aktif hale gelmeli ve İslam Birliği kurulması için adımlar atılmalıdır. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. İsrail’le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır. Zehirli bir hançer gibi kalbimize saplanan bu terör şebekesi haritadan silinmelidir. Açık ve net söylüyoruz; bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonist İsrail döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın. Buradan Zağnos Paşa’nın dizinin dibinden haykırıyoruz; Zafer İslam’ındır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.