SON DAKİKA
Hava Durumu

# Savcı

YENİŞEHİR YÖREM - Savcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savcı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Genç kadını eski sevgilisini darp etti! Her kafa darbesine 1 yıl hapis istemi Haber

Genç kadını eski sevgilisini darp etti! Her kafa darbesine 1 yıl hapis istemi

Hazırlanan iddianamede eski sevgilisini, hayati tehlike oluşturacak şekilde dövdüğü belirtilen kişi hakkında, toplam 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddiaya göre, Bursa'da 9 yıl önce tanıştığı erkek arkadaşının sözlü tacizlerine dayanamayan Sibel Kahraman (33) kendisiyle 1 yıl önce görüşmeme kararı aldı. Ancak bunu kabullenmeyen İ.Ş. (49), Kahraman'ı telefonla sürekli taciz etti. Telefon numarasını değiştiren Kahraman, İ.Ş'den yine de kurtulamadı. Kadının çalıştığı iş yerine gelen İ.Ş. tacizlerine ve hakaretlerine devam etti. Yeni aldığı numarasına da ulaşan İ.Ş'den ölüm tehditleri aldığını ifade eden Kahraman, birçok kez polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söyledi. Kendisini eğlence merkezinde gören ve eski sevgilisinin 9 kafa darbesiyle yüzü tanınmaz hale gelen Kahraman, hayatının tehlikede olduğu gerekçesiyle İ.Ş'nin tutuklanması için darp raporu alıp yeniden şikayetçi oldu. TEHDİT EDEN ŞAHIS ÇIKARILDIĞI HAKİMLİKÇE TUTUKLANDI. Bursa Cumhuriyet Savcılığı yaklaşık 3 ay süren soruşturma sonrası, İ.Ş hakkında, 'Kasten yaralamak', 'Kadına karşı tehdit', 'Hakaret, cebir-tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından toplam 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle asliye ceza mahkemesinde dava açıldı. Tutukluluk hali devam eden İ.Ş'in yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak

Savcılık talimatıyla arandı! Çok sayıda kaçak makaron ve tütün ele geçirildi Haber

Savcılık talimatıyla arandı! Çok sayıda kaçak makaron ve tütün ele geçirildi

Depodan 2 kamyonet dolusu kaçak sigara, tütün ve makaron çıkarıldı. Emniyetteki sayım işlemleri devam eden kaçak tütün ve sigara ile ilgili 2 kişi hakkında işlem başlatıldı. Orhangazi Emniyet Müdürlüğü ekipleri ilçe genelinde kaçak tütün ve sigara operasyonlarını sürdürüyor. Emniyet Müdürlüğü ekipleri Camikebir Mahallesindeki bir pasajda bulunan depoda kaçak sigara tütün ve makaron olduğu ihbarını aldı. SAVCILIK TALİMATI İLE ARAMA Orhangazi Emniyet Müdürlüğü ekipleri Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile depoda arama gerçekleştirdi. Depoda yüklü miktarda kaçak tütün, makaron ve kaçak sigara ele geçirildi. İKİ KAMYONET MALZEME ÇIKARILDI Polis ekipleri depodan iki kamyonet dolusu kaçak tütün, makaron ve kaçak sigara çıkardı. Kamyonetlerle Orhangazi Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen malzemeler polis ekipleri tarafından sayımı yapılmaya başladı. Öte yandan kaçak sigara ve tütün ile ilgili olarak savcılık 2 kişi ile ilgili işlem başlattı. 7 BİN 320 PAKET DOLU MAKARON, 283 KİLO TÜTÜN 125 BİN BOŞ MAKARON İki kamyonet dolusu malzemenin çıkarıldığı depodan 7 bin 320 paket doldurulmuş makaron, 125 bin paket boş makaron ele geçirilirken, 283 kilogram da kaçak tütün ele geçirildi. Ayrıca depoda 7 bin 50 adet de sahte bandrol ele geçirildi. Polis ekipleri savcılığın talimatı ile iş yeri sahibi de gözaltına alındı.

Aldatmanın bedeli kötü bitti! Kocasını ikinci kattan itti! Haber

Aldatmanın bedeli kötü bitti! Kocasını ikinci kattan itti!

Karısının üzerine yürüdüğü adam 2. kattan aşağıya düşmüş halde bulundu. Yere düştüğünde vücudunda kırıklar oluşan kocasının başında bıçakla bekleyen öfkeli kadın meraklı komşularına "Beni aldatmanın bedeli bu gördünüz mü?" diye bağırdı. Kadın emniyette işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken, eşini aşağıya ittiği iddialarını kabul etmedi. Yaralı koca ise bıçakla üzerine yürüyen karısından korktuğu için cama çıkıp yardım istediğini, o sırada karısının arkadan kendisini ittiğini iddia etti. Edinilen bilgiye göre, olay dün akşam saatlerinde merkez Osmangazi ilçesi Demirtaş Barboros Mahallesindeki bir apartmanda meydana geldi. İddiaya göre, Güleser K. (33) isimli kadın, kendisini aldattığı şüphesiyle evde tartıştığı kocası Yücel U.'nun üzerine bıçakla yürüdü. Yücel U. bir süre sonra 2. kattaki evlerinin penceresinden aşağıya düşmüş halde bulundu. Yere düştüğünde hareketsiz halde kalan kocasının yanına elinde bıçakla inen Güleser K., bu sırada kendisini telefonla görüntüleyen komşularına da tepki göstererek, ''Beni aldatmanın bedeli bu, erkek olun karınıza sahip çıkın'' dedi. Apartman sakinlerinin 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yaptığı ihbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı adam olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis olayla ilgi soruşturma başlattı. BİRİ İTTİ DEDİ DİĞERİ ATLADI Sanık Güleser K. eşini kendisinin itmediğini savunarak, "Bir kadınla görüştüğünü fark ettim. Telefonunu alarak inceledim. Kendisinden telefon hattını değiştirmesini istedim. Yücel; GSM hattı numarasını değişemeyeceğini söyleyip cep telefonunu benden istedi. Kendisine evden gitmesini söyledim ancak Yücel hiçbir şekilde evden gitmeyi kabul etmedi. Cep telefonunu istedi, benim üzerime saldırdı. Elleriyle bir süre boğazımı sıktı. Kafama ve sırtıma yumruk attı. Daha sonra mutfaktan almış olduğu bir meyve bıçağıyla üzerime geldi. Bu sırada bıçağı kendisinin elinden zorla aldım ve bende kendimi korumak adına can havliyle kendisinin kafasına yumruk attım. Bir süre karşılıklı birbirimizi darp ettikten sonra Yücel mutfak camına çıktı. Cep telefonunu vermezsem imdat diye bağıracağını söyledi. Cep telefonunu vermeyince pencerede bağırmaya başladı. Komşuların rahatsız olduğunu söyledim. Bu sefer de kendisini pencereden atacağını söyledi. Kendisinin beni kandırdığını düşünerek telefonunu vermeyeceğimi bir kez daha söyledim. Birden bire pencereden aşağı doğru kendisini bıraktı. Böyle bir şey yapacağına ihtimal vermediğim için şoka girdim. Yücel'in iddia ettiği gibi kendisine bıçak çekmedim, kendisinin evden ayrılmasına izin vermediğim doğru değil. Hiçbir şekilde kendisi aşağıya doğru ittirmedim. Yücel'in eline alarak üzerime doğru geldiği bıçağın nerede olduğunu bilmiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. Güleser K. polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Yaralı koca Yücel U. ise kıskançlık sebebiyle dini nikahlı eşinin telefonunu aldığını ve geri vermediğini kaydederek, "Daha sonra tartışmaya başladık. Ben evden ayrılmak istedim ama Güleser buna izin vermedi. Evin kapasını kilitleyerek mutfaktan aldığı bıçakla üzerime doğru geldi. Bıçakla üzerime doğru gelince evin penceresine çıkarak yardım istedim. Pencere mermerine basarak inebileceğimi düşündüm. İnmek için hamle yaptığım sırada Güleser yanıma gelerek beni pencereden aşağı itti” diye konuştu. Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturması sürerken, yaralı adamın hastanedeki tedavisinin de devam ettiği kaydedildi.

Gazeteci Yaman Kaya'ya saldırı olayında flaş gelişme! Önce serbest kaldılar sonra ... Haber

Gazeteci Yaman Kaya'ya saldırı olayında flaş gelişme! Önce serbest kaldılar sonra ...

Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz hafta salı akşamı mesai bitimi Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerindeki iş yerinden ayrılıp 34 GPT 098 plakalı otomobiliyle evine seyir halinde olan Yaman Kaya (37), silahlı saldırıya uğradı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Silahlı saldırıyı yara almadan atlatan Kaya'nın otomobilinde, maddi hasar meydana geldi. Kaya, emniyette verdiği ifadesinde, “Tam köşeyi döneceğim sırada silah sesiyle birlikte camın patladığını gördüm. Önce vurulduğumu düşündüm. Sonra bende bir şey olmadığını fark ettim. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bu saldırıyı yapan kişi burada yaklaşık yarım saat benim çıkmamı beklemiş. Ben suç çetelerini yazan biriyim. Bu saldırının arkasında bunlardan biri olduğunu düşünüyorum. Emniyet Müdürümüz, sağ olsun bu konunun üzerine düştü. Biz artık yetkililerden, gazetecilere yapılan saldırılar için önlemler alınmasını istiyoruz. Cezaların artırılmasını istiyoruz. Tehditlere rağmen biz işimizin başında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla çok yönlü soruşturma başlatan Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri olayla ilgisi bulunan 3 kişiyi tespit etti şüpheli şahıslardan Z.B. ve S.M. olayın ardından çok geçmeden gözaltına alındı. Daha önce savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildikleri mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan iki şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Nöbetçi 3. Asliye Ceza Mahkemesince tutuklandı. Olayla ilgisi bulunduğu belirlenen 3. kişi C.B. de polis ekiplerince gözaltına alındı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği bildirildi.

Korkunç ihmal onu ailesinden ayırdı!  Dişi çekilen küçük çocuk gözyaşları arasında toprağa verildi Haber

Korkunç ihmal onu ailesinden ayırdı! Dişi çekilen küçük çocuk gözyaşları arasında toprağa verildi

Minik Deniz, gözyaşları içinde toprağa verilirken Rus asıllı annesi Elena cenaze namazında oğlunu yalnız bırakmadı. 10 Kasım Cuma günü Bursa’da faaliyet gösteren bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesinde olay meydana geldi. Babası Aydın Sönmez ve annesi Elena Sönmez ile diş ağrısı şikayetiyle diş kliniğine gelen 5 yaşındaki Deniz Sönmez’e 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Su isteyen Deniz’e verilen su sonrasında küçük çocuk içtiği suyu geri çıkarttı. Annenin iddiasına göre 3 kez doktor çağırılmasına rağmen ‘Doktor ateş düşürücü ilaç yazalım’ dedi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun ‘normal’ olduğunu söyleyerek Deniz ve annesi evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından Baba Aydın çocuklarını Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Doktorların çabasına rağmen Deniz’in durumu ciddileşti. Entube edilen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, çocuk organ yetmezliğine bağlı olarak dün hayatını kaybetti. Babasının köyü olan Keles ilçesi Sarıyar Mahallesi’nde bugün gözyaşları ile toprağa verilen Deniz’in annesi Rus asıllı Elena Sönmez cenaze namazında bile çocuğunu yalnız bırakmadı. Cenaze sonunda acılı anne ve baba yaşananları anlattı. Baba Aydın Sönmez, “Çocuğumun diş ağrısı için MESAM Diş Kliniği’ne gittik. Orada çocuk durmadığı için genel anestezi ile yapalım dediler. 1 diş çekildi, 4 dişe dolgu yapıldı. İşlem bittikten sonra anestezi doktoru, bize işlem yapan doktor çıkıp, gitmiş. Çocuğun ayılmasını annesi yarım saat kadar beklemiş. Kendine geliyor çocuk, ‘ama ölüyorum, çok kötüyüm’ diyor. Ateşi var, titriyor. Eşim doktora bağırıyor, durumu izah ediyor. Hemşire ‘Her şey normal hiçbir sıkıntı yok bunda, sadece anesteziden dolayı böyle, geçecek’ diyor. Çocuk daha sonra titremeye başlıyor, ateşi daha yükseliyor ve eşim tekrar söylüyor. Doktor dışarıdan kalkıp çocuğun yanına gelip gözüne, ağzına baksa zaten anlayacak. Ağzında kanaması da var. Ben eminim diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. Bir anormallik olduğunu hissedecek. Ama yerinden kalkıp çocuğun yanına gelmedi. İş yeri kameraları da var gelmediğini görebilirler” dedi. Eşi çocuğu ile eve gittikten sonra yazdıkları ilacı almak için eve 20 dakika geç gittiğini aktaran Aydın Sönmez, “Doktor "istiyorsa ilaç yazayım" deyince annesi "istiyorum" demiş. Sonra taksi çağırıp annesi ve oğlumu eve gönderiyorlar. İlaçları almaya gidince eve 20 dakika geç gittim ve çocuğun inlediğini duydum. Ben ilk defa oğlumun altını ıslattığını gördüm. 1 yaşından beri bunu yapmazdı. Sonra apar topar aldım hem gidiyorum hem diş kliniğini arıyorum. Bana istiyorsanız ‘Doktora gidin’ diyor. Ben direkt Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdüm. Doktorlar ilk geldiği andan itibaren inanılmaz bir mücadele verdiler. 3 gün boyunca canıyla cebelleşti, biz dışarıda dualarla bekledik. En son doktor ümidin azaldığını söyledi. ‘Ben tomogrofi çekmek istiyorum’ dedi. Çektiler tomografiyi, onlar zaten şeyden şüpheleniyordu, kanama durmuyor, ilk geldiği gün boğazında da kanaması vardı, operasyon yapmışlardı. Tomografide her şey göründü. Kandaki oksijen oranının yüzde 40’a düşmesiyle o anda çocuk gitmiş. Aslında bu ilk şeyler MESAM’da başlıyor, çocuğun ateşi, kusması. Ben yerde bir hayvanı bile inlerken görsem gider bakarım bu hayvan niye inliyor diye. İçerideki çocuk ya, bebek yani. Niyetimiz kimsenin hakkına girmek, kimseyi suçlamak değil. Ama Allah her şeyi görüyor. Bizim canımız yandı. Ben oynayarak bıraktım evladımı buraya. Ben bıraktım kendi ellerimle. Sonuç bu şu anda. Genel anestezi, diş çekimi, doktorun umursamazlığı. Çocuğun genetik bir hastalığı bile olsa, diyelim ki biz bilmiyoruz öyle bir şey var. Bir kere bak ya, bir kere bak çocuğun ağzından kan geliyor. Çocuk kusuyor, ateşi var, titriyor. Zaten adli tıp uzmanları gelip baktığında ilk başta, söylediler ondan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu. Otopsi sonucunu bekleyeceğiz ama çok uzun bir süreç diyorlar. Tabii o insanlar bu zamana kadar başka çocuklara bu işlemleri yapmaya devam edecekler. Önce Rabbimin adaletine, sonra devletin adaletine inanıyorum. Bekleyeceğiz. Şikayetçi olduk. Soruşturulsun en sonuna kadar. Bir insan canı bu kadar basit olmamalı. Hak eden hak ettiğini alsın, gerçekten alsın. Bizim canımız, ciğerimiz yandı. Şu anki acım tarifsiz zaten, başka birinin canı ciğeri yanmasın. O kadar sağlıklı bir çocuktu ki. Anaokuluna gidene kadar, 5 yaşına kadar çocuk bir kere bile doktora gitmedi. Okula gittiği zaman öksürük gibi okul rahatsızlıkları oldu. Onun haricinde en ufak bir problemi yoktu, gayet sağlıklı bir çocuktu” diye konuştu. Acılı anne Elena ise, “Ben yardım istedim ama bana yardım etmediler. Klinik personel de diş hekimi de oturdu, Deniz biraz konuştu. Çok hareket yapınca kadınlar güldü. Ne komik ne komik. Bir kez bakmadılar. Anestesi uzmanı, operasyon bittiği gibi gitti. Önce su istedi, ben kadına su vermesini söyledim. Bakmadı, sadece su verdi. İçmedi, döktü. ‘Ben ölüyorum’ dedi. Ben dedim ki ‘Deniz’im sen ölmüyorsun, sadece biraz uyudun. Şimdi ilacın etkisi var. Biraz bekle’ dedim. Sonra böyle yaptı, ‘Çıkar beni, çıkar beni’. Sonra çok hareket yaptı. Ama kimse gelmedi. Hepsi gördü ve güldü. Ben hiçbir şey anlamadım. Ben her şeyi sordum, ateşi var dedim. ‘Normal’ dediler. ‘Çok kanıyor’ dedim, ‘Biz diş çıkardık normal’ dediler. Şimdi baksınlar bakalım her şey normal mi” ifadelerini kullandı. Öte yandan İHA muhabirinin telefonla ulaştığı MESAM yetkilisi, kendilerinin de çok üzgün olduklarını Hürriyet'teki kliniğin Franchise verilen bir yer olduğunu ifade ederek, "Raporu bekliyoruz. Çocuğun geniz akıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Ailenin bir acısı var. Hassas bir konu. Ben aileyi yadırgamıyorum. Bilirkişinin vereceği kararı bekliyoruz. Anesteziden önce aileden tabi ki onay alınıyor. Oranın mesul müdürü ve doktorlar alıyorlar. Ben kliniği devrettim. Franchise, olarak hizmet veriyorduk. Bütün belgeleri sağlık müdürlüğüne, emniyete verdik. Sosyal medyada 5 diş çekildi diye haberler çıkıyor. Olay o şekilde olmadı. Bu işi yapan doktor, aile ve bu işi yapan ekip arkadaşlar muzdarip. Bir ihmal varsa, savcılık gerekeni yapacaktır. Ailenin bu şekilde hareket etmesini çok iyi anlıyorum. Aile kadar bizler de üzüldük" dedi

DİKKAT!  Dolandırıcı çıkabilir! Bursa polisi  uyardı, broşür dağıttı Haber

DİKKAT! Dolandırıcı çıkabilir! Bursa polisi uyardı, broşür dağıttı

Polis ekipleri muhtemel dolandırıcılık olaylarına karşı 112 hattının aranmasını isterken, ihbarcıların kimliğinin gizli tutulduğunun altını çizdi. Vatandaşlara en önemli uyarı ise, "Hiç bir savcı, polis sizden altın, bilezik, döviz ve para istemez" oldu. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği koordinesinde dolandırıcılara karşı bilinçlendirme uygulaması yapıldı. Ekipler şehrin en işlek noktalarında broşür dağıtıp, bilgilendirme yaptı. Binlerce vatandaşı bilinçlendiren ekipler kendilerine şüpheli gelen şahıslara yönelik 112 Çağrı Merkezi'nin aranmasını istedi. Mücadale ile dolandırıcılık olaylarının azalması hedeflerken, uygulamaların da hız kesmeden devam edeceği duyuruldu. Polisin ana başlıklar halinde uyarıları ise şöyle: - Sizleri telefonla arayarak kendilerini polis, asker veya savcı olarak tanıtıp, sizden para, altın isteyen şahıslara inanmayın. - Terör örgütü veya bir suç şebekesi tarafından banka hesabının boşaltılacağı, terör örgütü veya suç şebekesi tarafından telefon hattının kullanıldığı, bir olayda suçlu olarak isminin geçtiği, hesaplarındaki paraların çekilerek devlet güvencesi altına alınacağı, şüphelilerin tespiti ve yakalanması amacıyla soruşturma başlatıldığı iddiasına kanmayın. - Gizli operasyon yürütüldüğü, deşifre edilmesi durumunda gözaltı işlemi yapılacağı, ikamette bulunan altın ve ziynet eşyalarının hırsızlık olayında ele geçen eşyalar arasında olduğu söylemi yalandır. - Dolandırıcıların kullandığı, banka hesabının terör örgütü tarafından kullanıldığı iddiası doğru değildir. - Benzer iddialar ve bilgilerle sizi arayan kişileri hemen 112 polis imdat hattına ihbar edin

Sahte içki 6 can aldı! 3 sanığın yargılandığı dava açıklandı Haber

Sahte içki 6 can aldı! 3 sanığın yargılandığı dava açıklandı

Bursa 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından yargılanan tutuklu sanık Kamil Cihat İşcen, tutuksuz sanık Raif Aytaç Uzcan, ölenlerin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bu davanın başka bir suçtan tutuklu sanığı Oktay Yüce ise duruşmaya katılmadı. Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında Kamil Cihat İşcen'in Bülent D, Erhan S, Erol O, Mahmut A, Necip Ç. ve Şakir Ç'nin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle "taksirle ölüme neden olma" suçundan 15 yıla, Raif Aytaç Uzcan'ın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Oktay Yüce ve Raif Aytaç Uzcan'ın diğer suçlardan ise beraatlerine karar verilmesini istedi. Şikayetlerinin devam ettiğini belirten maktullerin yakınları, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Savunmasını yapan Raif Aytaç Uzcan, sahte içkileri gizleme gibi bir niyetinin olmadığını belirterek, "Hastanede Kamil Cihat İşcen bana 'Bunları senin evine götürelim' dedi. Çağrı ile benim eve götürmüştük. Hayatını kaybedenleri duyduktan sonra polislere kendim teslim ettim. Mahkemeden beraatimi talep ederim." dedi. Sanık Kamil Cihat İşcen de beraat talebinde bulunarak, "Alkolün sadece kullanıcısıyım. Kardeşimi kaybettim. Benim bir tek Allah’ım var. Sizin vereceğiniz cezaya razıyım” dedi. Sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, avukatların süre talebini kabul ederek duruşmayı erteledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.