SON DAKİKA
Hava Durumu

# Pandemi

YENİŞEHİR YÖREM - Pandemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pandemi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BTSO'da ortak akılla dijitalleşme çalışmaları Haber

BTSO'da ortak akılla dijitalleşme çalışmaları

BTSO Enerji Konseyi’nin Strateji Arama Çalıştayı, sektör paydaşlarının katılımıyla Bursa Business School’da (BBS) düzenlendi. BTSO tarafından iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da yapılan çalıştaya, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gürses, BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, konsey üyeleri, üniversite ve sektör temsilcileri katıldı. Strateji Arama Çalıştayı’nda, enerji sektörünün yol haritasını belirlemek üzere sürdürülebilirlik, markalaşma, yönetişim ve dijitalleşme başlıklarında oturumlar gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gürses, küresel ölçekte yeni dengelerin kurulduğu zorlu bir süreçten geçildiğini kaydederek, “Bu süreçte gelişmelere seyirci kalmak yerine, global ve bütüncül bir bakış eşliğinde riskleri ve fırsatları birlikte gören yeni bir yaklaşım sergilemek durumundayız. Türkiye’de oda ve borsalar arasında ilk kez Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında hayata geçirdiğimiz ‘Sektörel Konsey’ yapılanmasını da işte bu anlayışla kurguladık. Kentin geleceğinde söz sahibi olan tüm dinamikleri aynı masa etrafında buluşturduk. Sektör Konseyleri, ortak aklın harekete geçtiği ve ulaşılabilir hedeflerle firmalarımızı geleceğe taşıyan çok güçlü bir platforma dönüştü. Bursa’mızın ekonomi tarihine geçen 60’tan fazla örnek projenin hareket noktası, Sektörel Konsey yapılanmamızdır.” dedi. “ORTAK AKILLA FİRMALARIMIZ DAHA GÜÇLÜ BİR YAPIYA KAVUŞACAK” Ukrayna’da yaşanan savaşla beraber enerji güvenliği öneminin bir kez daha ortaya çıktığına değinen Gürses, “Enerji verimliliği, temiz enerjiye geçiş ve enerji dönüşümü enerji güvenliğinin ayrılmaz parçasıdır. Aynı şekilde ülkemizin de taraf olduğu Paris İklim Anlaşması çerçevesinde, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerjinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla yenilenebilir kurulu gücü itibariyle dünya 12’ncisi ve Avrupa 5’incisi konumunda. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da ilk sırada, hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa’da ikinci sırada yer alıyoruz. Burada ortak aklı harekete geçirerek gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, firmalarımızın daha güçlü bir yapıya kavuşmasına imkan sağlarken, enerji arz güvenliği ile birlikte çevresel sürdürülebilirliği ve ülkemizin enerji bağımsızlığını artıracak çalışmaları da destekleyeceğimize inanıyorum.” diye konuştu. “ENERJİ SEKTÖRÜNDE HAREKETİ YAKALAMAMIZ GEREKİYOR” Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, Enerji Konseyi’nin esas kuruluş amacının aynı masa etrafında kamunun, belediyenin, iş verenlerin ve profesyonellerin bir arada olması olduğunu belirterek, “Sektörel sorunlarımızı taraflarla tartıştık. İzin talep eden ve izin veren kısımları “yönetişim” başlığı altında konuştuk. Ayrıca yeşil dönüşümle beraber yeşil organize sanayi bölgelerinin kurulması, sınırda karbon vergisi, yeşil mutabakata uyum gibi birçok konu var. Bu konuları da “markalaşma” ve “sürdürülebirlik” başlıklarında ele aldık. Diğer yandan dünyada teknoloji çok hızlı gelişiyor. Enerji sektörü de bu değişimden etkilenen en önemli sektörlerden biri. Dijitalleşmeyle beraber enerji sektöründeki hareketi yakalamamız gerekiyor. Çalıştayımızın sonucundaki çıktıları da bu başlıklar altında değerlendireceğiz.” diyen Erol Dağlıoğlu, pandemi dönemi nedeniyle daha önce gerçekleştiremedikleri ‘Enerji Zirvesi’ programını bu dönemde BBS çatısı altında gerçekleştireceklerini söyledi. SEKTÖRÜN TÜM DİNAMİKLERİ BİR ARADA BTSO Enerji Konseyi Üyesi Ömer Annaç, BTSO’nun referans eğitim merkezi olan BBS’de verimli bir çalıştay gerçekleştirdiklerini söyledi. Çalıştayların, sektörün tüm dinamiklerini bir araya getiren yapıda olduğunu ifade eden Annaç, “Buradan çıkan değerli fikirlerin kendi yapacağımız yatırımlarda da çok faydalı olacağını düşünüyorum.” dedi. Ömer Annaç sözlerine TEKNOSAB’daki yatırımlarından bahsederek devam etti: “TEKNOSAB’ta ilk etaptan sonra yatırımlarımıza başladık. 16 bin metrekarelik kapalı alan inşaatımız başladı ve yüzde 70’i bitmiş durumda. Hedefimiz 2024 yılının altıncı ayında üretime başlamak. Bu fabrikamızda fotovaltaik (güneş paneli) üretim tesisi olacak. Yıllık 500 MW’lık bir üretim kapasitesine sahip. Tam otomasyon dediğimiz bir sistemde gerçekleşecek. Bu vesileyle hem TEKNOSAB’ı hem de BBS’i ülkemize kazandıran başta BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.” Uludağ Elektrik şirketinden Tolga Aktoprak ise daha önce de enerji sektörünü ilgilendiren oturumlarda bulunduğunu fakat BTSO’nun konsey yapılanmasıyla birlikte gerçekleşen çalıştayın çok daha farklı bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Aktoprak, çalıştayda bulunan herkesin ortak motivasyonunun oturumlardan çıkan sonuçların sürdürülebilir ve uygulunabilir bir yapıda olması olduğunu ifade etti.

Bursa'da dehşet anları! Evde bulundurmayın... Alevler içinde kaldılar Haber

Bursa'da dehşet anları! Evde bulundurmayın... Alevler içinde kaldılar

Karacabey’in Boğazköy mahallesindeki bir evde 27 Kasım Pazartesi günü gerçekleşen olayda korona virüs döneminde alınan oksijen tüpünün aniden patlaması ile 42 yaşındaki Atakan Yazar ile 17 yaşındaki yeğeni Tuğra Yazar alevler içinde kaldı. Vücudunun çeşitli bölgelerinde yanıklar oluşan amca ile yeğeni, Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tedavi sonucu vücudundaki yanıklar büyük ölçüde iyileşen ikilinin tedavisine merkezde devam ediliyor. Oksijen tüplerini evde bulundurmanın ciddi tehlikelere yol açabileceğini vurgulayan Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’nde görevli Doç. Dr. Sabriye Dayı, “Salgın zamanında kullanılan bu oksijen tüplerinin insanlar zararsız olduğunu ve evde kalabileceğini düşünüyorlar. Ancak bunlar basınçlı tüpler. Bir şekilde uzun süre kalımda bir sıkıntı, kaçak olabilir. Farklı bir mekanizması bozulabilir. Bunlara çok dikkat etmek lazım. Kullanılmıyorsa, oksijen tüplerinin evden uzaklaştırılması gerekiyor. Eğer bir hasta için kullanılıyorsa bununla ilgili teknik desteğin aralıklarla alınması lazım” dedi. Oksijen tüpünü 2021 yılı Mayıs ayında pandemi sebebiyle aldıklarını ifade eden 42 yaşındaki Atakan Yazar ise, “Oksijen tüpü evde duruyordu. Biz güvenli olduğunu düşünmüştük. Böyle tehlike oluşturabileceğine ihtimal vermedik. Yaklaşık iki yıl sonra hiç anlamadığımız bir anda bir gece birdenbire alevlendi. Yeğenimle beraberdik. Yeğenimi koruma amaçlı ben biraz ittirdim. Kendim daha çok üstüne kapanmaya çalıştım. Ama alevler çoktu. Bir şekilde odadan çıkmayı başardık o anda. Tabi yangın büyüdü ve birçok zarar verdi. Durmadan devam etti. Bir sürü şey düşündük bununla ilgili çok güvenli olduğunu düşünüyorduk ama değilmiş. Böyle şeyleri evde bulunduracaksak da kesinlikle teknik bilgiye sahip kişilerin yardımı ile yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bursalı muhtarlar sesleriyle vatandaşları büyüledi Haber

Bursalı muhtarlar sesleriyle vatandaşları büyüledi

Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Çalgıcı Mektebi Roman Orkestrası’nın eşliğinde sahne alan Muhtarlar Korosu, Türk Sanat Müziği konseriyle Bursalılara keyifli bir akşam yaşattı. Bursa Muhtarlar Korosu’nun, 19 Ekim Muhtarlar Günü etkinlikleri kapsamında planlanan ancak İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırım nedeniyle ertelenen Türk Sanat Müziği Konseri, Tayyare Kültür Merkezi’nde yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Çalgıcı Mektebi Roman Orkestrası eşliğinde sahne alan muhtarları, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen ve çok sayıda müziksever dinledi. Serkan Kiviz’in şefliğinde Türk Sanat Müziği’nin sevilen eserlerini seslendiren muhtarlar, usta sanatçıları aratmadı. Muhtarlar, performanslarıyla dinleyicilerden bol bol alkış aldı. Konserde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, muhtarlığın çok zor bir görev olduğunu ve özellikle pandemi sürecinde tüm muhtarların büyük bir özveriyle çalıştığını hatırlattı. Başkan Aktaş, “Bizim muhtarlarımız durmuyorlar, bu tür sanatsal faaliyetlere de vakit ayırıyorlar. Ben kendilerini o yüzden kutluyorum. Her yıl 19 Ekim onların günüdür. Her biri sahada muhtar olarak hizmet ederken bir taraftan da hünerlerini sergiliyorlar. Tüm muhtarlarımızı tebrik ediyorum” dedi. Bursa Muhtarlar Derneği Başkanvekili Erol Yılmazer de 2018 yılından bu yana Çalgıcı Mektebi Roman Orkestrası ile birlikte çalıştıklarını belirterek, müzikseverlere keyifli bir akşam diledi.

Başkan Erdem, adaylığını açıkladı: ''Nilüfer halkını gülümsetmeye devam edeceğiz'' Haber

Başkan Erdem, adaylığını açıkladı: ''Nilüfer halkını gülümsetmeye devam edeceğiz''

Başkan Erdem, yeni dönemde de yetki verildiği takdirde Nilüfer halkını gülümsetmeye devam edeceklerini söyledi. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde Nilüfer’de yeniden başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Başkan Turgay Erdem, Nilüfer CHP İlçe Başkanı Özgür Şahin ile bir araya gelerek adaylık başvurusunu gerçekleştirdi. Başvuru sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Erdem, “5 yıllık görevimizin sonuna geliyoruz. Partimiz seçim programını açıkladı. Bizde adaylık için başvurumuzu yaptık. Gelecek 5 yıl için genel merkezimiz ve halkımız yetki verirse bizde hizmetlerimize devam ederek Nilüferliler’i gülümsetmeye devam edeceğiz” dedi. CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı’na giderek adaylık başvurusunu yapan Başkan Erdem, “Yaklaşık 20 yıldır Nilüfer için çalışıyorum. Nilüfer benim için sadece bir şehir parçası değil. Nefes alıp veren, yaşayan ve yaşatan bir organizma. Nilüfer benim evim. Nilüfer benim en büyük ailem” dedi. Nilüfer’in modern yapılaşması, sosyal ve kültürel zenginliğiyle şöhreti Bursa’yı aşan bir kent haline geldiğini vurgulayan Başkan Erdem, sözlerini şöyle tamamladı, “Çok güzel işler yaptık. Nilüfer bugün, İstanbul’un Beşiktaş’ı Kadıköy’ü, Ankara’nın Çankaya’sı kadar şöhreti Bursa’yı aşmış, hatta uluslararası boyutlara gelmiş bir kent haline geldi. Ama bu dönem bir pandemi, bir de deprem gibi şanssızlığımız oldu. İkisi de son derece yıkıcı ve travmatik süreçlerdi. Yine de elimizden gelen her şeyi yaptık. Daha yapacak çok işimiz var. Ekonomik krize ve önceliklerimizi, yatırım planlarımızı değiştiren bu travmatik süreçlere rağmen vaadettiğimiz projelerin çok büyük bölümünü tamamladık. Bir kısım projemiz de hayata geçmek için gün sayıyor. Kentin ihtiyaçlarını sürekli değişiyor, dönüşüyor. Deneyimlerimiz çoğalıyor, vizyonumuz ve hayallerimiz büyüyor. Nilüfer’i ülkenin en modern ve en güzel kentlerinden biri yapmak için başladığımız projeleri tamamlamaya adayım. Son 20 yılına tanıklık ettiğim kenti çok daha güzel yerlere taşımak istiyorum.” Başvuru dosyasını alan CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ise, seçimler öncesi adaylık başvurusu için gösterilen ilgiden dolayı memnun olduklarını ifade ederek, “Başkanımız 5 yıl boyunca Nilüfer’de ciddi emek verdi. Emeklerine teşekkür ediyoruz ve yeni süreçte de başarılarının devamını diliyoruz. Tüm adaylar için hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Tüm sağlığı tehdit eden dünyanın yeni pandemisi o hastalık Haber

Tüm sağlığı tehdit eden dünyanın yeni pandemisi o hastalık

Dünya Diyabet Günü etkinlikleri çerçevesinde dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için bir dizi etkinliğe imza atan Hayat Hastanesi, düzenlediği seminerle şeker hastalığının sağlığa olan etkinlerine vurgu yaptı. Hayat Hastanesi’nin toplantı salonunda organize edilen seminere; Hayat Hastanesi Başhekimi Dr. Fatih Özkul, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Betül Kabalar, Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Özkul, Dahiliye Uzmanları Dr. Ali Nizamoğlu, Dr.Muhittin Pekuz, Dr. Mehmet Erdoğmuş, Diyetisyen Fatma Hallaç Uslu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Diyabet konusunda insanları bilinçlendirmek ve diyabete karşı verilen mücadeleye destek olmak için çalıştıklarını ifade eden Hayat Hastanesi Başhekimi Dr.Fatih Özkul, “Hayat Hastanesi olarak ülkemizde gün geçtikçe yaygınlaşan diyabete karşı insanlarımızı bilinçlendirmek için çalışıyoruz. Diyabette önlenebilir komplikasyon dediğimiz sorunların engellenmesi açısından insanları bilgilendirmek, takiplerin düzgün ve doğru yapılmasını sağlamak hayati önem taşıyor. Sevdiklerimize sağlıklı bir yaşam inşa etmenin de sorumluluğuyla bugün bu semineri düzenledik” dedi. “TÜM SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR” Şeker hastalığı yeni bir pandemi olarak görüldüğünü ve tüm sağlığı tehdit ettiğinin altını çizen Dahiliye Uzm. Dr. Muhittin Pekuz, “Diyabet bizim için niye önemli, diyabet dediğimiz yani şeker hastalığı sadece tek başına bir laboratuvar tanısı değil. Sadece tek başına şekerden ibaret değil. Bütün organları ve sistemleri tutan karaciğeri, böbrekleri, kalbi beyni ve sinir sisteminin merkezi sinir sistemine ve de mide bağırsak sistemini etkileyen bir kronik hastalıktır. Sistemik hastalıktır. Ciddi bir hastalık gördüğümüz gibi tanısı kolay ama tedavisi ve özellikle komplikasyon açıdan takibi çokça önemli bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü diyabeti artık bir salgın yani pandemi olarak değerlendiriyor çünkü tüm dünyada diyabetli bireylerin sayısı giderek artmakta. Türkiye’de 2020’ye kadar 5 milyon denirken 2020 yılından sonra artık 7 milyondan fazla diyabet tanısı var. Dünyada yine 2 binli yıllarda 171 milyon diyabetli varken 2025 yılında 380 milyonu geçiyor. Dünya Sağlık Örgütü dünya nüfusunun Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla en kalabalık nüfusun diyabetik hasta nüfusu olacağı ve dünyanın üçüncü en fazla kalabalık ülkesi olacağını öngörüsünü paylaştı” dedi. “DİYABET EĞİTİMİ TÜM HERKES ALMALI” Diyabet eğitimi almış hastaların işlerini kolaylaştırdığına işaret eden Dahiliye Uzmanı Dr.Ali Nizamoğlu da, “Herkes bir imkasızı bekliyor herkes bir şeyleri hemen değiştirmemizi istiyor ilaçları azaltmamızı istiyor ve kısa bir sürede kontrol altına almamızı istiyor. Hastalara hep sorduğum bir şey var; diyabet hakkında eğitim aldınız mı? Diyabet hastalığı, semptomları, tipi ve tedavisi hakkında size bilgi verildi mi diye soruları yöneltiyorum yani eğitim çok önemli. Tabi bu hastalara zaman ayırmak gerekiyor o da bizim işimiz. Eğitim aldıktan sonra ikinci en önemli aşama beslenme mutlaka bir beslenme uzmanına gitmesi gerekir. Hastanın hayat tarzı değişikliği dediğimiz en önemli basamak. Beslenme eğitimi almalı karbonhidrat ve şeker tipleri hakkında bilgi sahibi olması lazım. Hasta o kadar bilinçli bir hale geliyorsa zaten dikkat ediyor, seçerek yemeye başlıyor. Kilo fazlalarını vermemiz ve düzenli spor yapmamız gerekir. Bu da üçüncü en önemli aşamadır. Sonra ilaç gerekliliği açısından biz hekimler tekrar devreye giriyoruz" şeklinde konuştu. “DİYABET HASTALARININ YÜZDE 70’İ KALP HASTALIĞINDAN ÖLÜYOR” “Diyabet hastasını kalp hastalığı olarak kabul ediyoruz diyabet hastası bizim için kalp damar hastasıdır” diyen Dr.Mehmet Erdoğmuş ise “Diyabet hastalarının yüzde 70’i kalp hastalığından ölüyor bu da çok önemli. Diyabetik retinopati dediğimiz körlükle sonuçlanan bir gözün şeker tarafından hasarlanmış hali, kanama yani dünyada birinci sırada sebebi şeker hastalığı. Böbrek yetmezliği birinci sırada sebebi şeker hastalığıdır. Diyaliz merkezlerine gittiğiniz zaman en çok şeker hastasını görürüz. Travma (kaza) dışında, bacak kesilmesinin (amputasyonu) birinci sırada sebebi şeker hastalığıdır. Bu kadar tehlikeli, bu kadar ciddi bir hastalık bunu anlatmaya gerek yok. Sinsi hastalığa karşı çok dikkatli olmalıyız” diye konuştu. “TÜRKİYE’DE DİYABET HER GÜN ARTIYOR” Avrupa ülkeleri arasında diyabet prevalansı en yüksek olan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Diyetisyen Fatma Hallaç Uslu sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu giderek artacak bunun en önemli risk faktörü olan obezite çok etkili. 45 yaş üstü kişilerde 3 yılda bir tarama yapılmalı. En azından hastaları insülin direnci yüksekliğinde yakalayıp beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile diyabet olmalarını önleyebiliyoruz. Diyabet hastalarındaki bu hızlı artış; kötü beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite azlığından kaynaklı.”

Ev alacaklar dikkat! Hayal oluyor! Üçe katlandı Haber

Ev alacaklar dikkat! Hayal oluyor! Üçe katlandı

Aydemir, konut kredi faizleri 0,69 iken 1 milyon liralık kredinin aylık taksidin 12 bin lira iken bugün aynı meblağdaki konut kredisinin aylık taksidinin 34 bin 532 lira olduğunu hatırlattı. Pandemi dönemi ile başlayan düşük faizli krediler ve maddi genişlemeler hakkında değerlendirmede bulunan Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, "Türkiye'de konut fiyatları pandemi dönemi ile başlayan düşük faizli krediler ve maddi genişleme sebebiyle hızla yükselişe geçti. Son zamanlarda merkez bankasının faiz artırımları, inşaat ve arsa maliyetlerindeki yükselişler ve enflasyon baskısı sebebiyle konut piyasası satışlarında gerileme başladı. Türkiye'de konut finansmanına erişim aylık yüzde 0,64 faiz oranlarından yüzde 3,39'lara çıktı. Örnek olarak yüzde 0,64’den 1 milyon kredi kullanımda aylık 11 bin 964 lira geri ödemeye bağlı toplam ödeme 1 milyon 435 bin iken şimdi yüzde 3,39’dan hesapladığımızda 34 bin 532 lira aylık ödeme ve 4 milyon 143 bin 800 lira toplam ödeme yapılmaktadır. Konut fiyatlarının son bir yılda yüzde 100’ün üzerinde artması özellikle orta seviyedeki vatandaşlarımızın konut edinmelerini de iyice zorlaştırdı. Büyükşehirlerde konut arzı talebi karşılayamaz hale gelmiştir. Haliyle bu sıkışma fiyatları yukarı çekmektedir. Önümüzdeki yıllarda büyük dairelerin yerlerini daha küçük ve kullanışlı dairelerin alacağını rahatlıkla öngörebilmekteyiz. Bununla birlikte son dönemde site aidatlarındaki artış ve hatta kira rakamlarına yakın yapılan ödemeler sosyal donatılı sitelere ilginin azalmasına sebebiyet vermiş durumdadır" dedi. Önümüzdeki süreçte fiyatlardaki artış ve ödeme araçlarındaki çeşitliliğin azalmasına bağlı olarak temelden veya inşaat yapımındaki konut projelerindeki satışlarının hız keseceğini belirten Özkan Aydemir, "Satıcı piyasasından alıcının fiyat belirlediği bir sürece geçildiği çok açıktır. Firmaların son yıllarda fiyatların aşırı yükselmesi ve konut finansmanına erişimin zorlaşması ile şirket içi vadelendirme yapmaları, 2. el daire, araç veya arsa arazi takaslarını da kabul etmesi gerektiğini ısrarla belirtmekteyiz. Sektörde daralmanın her gün daha da hissedildiği bir dönemde olduğumuz gerçeğinin unutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Nüfus artışı, alınan göçler, boşanma ve evlenme oranlarına baktığımızda yeterli konut arzının olmaması, yeni imar bölgelerinin açılmaması, mevcut imarlı bölgelerde altyapı çalışmalarının sağlanamaması, inşaat ve arsa maliyetlerinin sürekli artması fahiş fiyatların oluşmasına sebep oldu. Fiyatlardaki artışlardan dolayı vatandaşlarımız kaçak yapılaşma, hobi bahçeleri, tiny house gibi farklı arayışlara ve çözümlere yönelmeye başlamışlardır. Ülkemizde gayrimenkul satışı bir önceki aya göre yüzde 10 azalarak Eylül ayında toplam 280 bin 58 adete düşmüştür. Resmi verilere göre Eylül ayında 100 bin 839 konut, 144 bin 931 arsa-tarla, 11 bin 41 işyeri satılmıştır. 9 bin 898 gayrimenkul satışı ile Bursa 5. sırada, 7 bin 103 satış ile de Balıkesir 8. sırada bulunmaktadır. Son yıllardaki arsa tarla yatırımları da son 10 yılın konut işyeri satışlarının çok üzerine çıkmıştır. Vatandaşlarımızın bu konuda çok dikkatli olması gerekmektedir. Yapacakları yatırımlarda lokasyon, ulaşımı, bölgenin gelecekteki planlaması, altyapısı (su, elektrik, doğalgaz, yol gibi) ve işlevselliği (toprak yapısı, eğim, çevre şartları), tapu durumu, sahipleri, mülkiyet sorunları gibi hukuki detayları inceleme ve belediyelerin imar bölümü ve tapu kadastro dan bilgi almanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu noktada kendi bölgelerinde aktif ve kuvvetli gayrimenkul ofisleri ve gayrimenkul danışmanları ile istişare içinde olmaları, işlemlerini yasal ve kurallara uygun ofisler vasıtasıyla yapmaları öncelikle vatandaşlarımızı ciddi risklerden koruyacaktır" diye konuştu.

Sağlık çalışanlarına adanan  yeni anıt parkı Haber

Sağlık çalışanlarına adanan yeni anıt parkı

Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Parkımız, bir hafıza mekanı olarak bizlere her zaman sağlık çalışanlarının emeğine saygıyı ve dayanışmanın gerekliliğini hatırlatacak” dedi. Nilüfer Belediyesi, Kovid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yaparken hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarına duyulan minnet ve şükran duygularını, özel olarak projelendirilen park ile ifade etti. Salgın sonucu hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına adanan, Doktor Refik Saydam Sağlık Çalışanları Anıt Parkı törenle hizmete açıldı. 29 Ekim Mahallesi’ndeki parkın açılışına hem vatandaşlar hem de sağlık çalışanları katıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala, Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Doktor Refik Saydam’ın torunu Adil Refik Saydam, Bursa Tabip Odası Başkanı Tufan Kumaş, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda davetli de açılışta yer aldı. Törende konuşan 29 Ekim Mahalle Muhtarı İsmail Keskin, “Pandemide hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını minnetle anıyoruz. Böyle bir parkın mahallemizde olması da bizim için ayrıca değerli” dedi. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de şimdiye kadar Nilüfer’e 382 park kazandırdıklarını, ancak açılışı yapılan Dr. Refik Saydam Sağlık Çalışanları Anıt Parkı’nın anlamı ve yerinin çok farklı olduğunu ifade etti. Başkan Erdem konuşmasına şöyle devam etti: “Bu park Kovid-19 pandemisinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına adandı. Bize olağanüstü günler yaşatan pandemide, dünya genelinde milyonlarca, ülkemizde de binlerce insan öldü. Sağlık emekçilerimiz de pandemi sürecinde fedakarca görevlerini yaparken virüse yakalanarak hayatını kaybetti. Biz de Nilüfer Belediyesi olarak böylesine özveriyle çalışan, hep bir mücadele içinde olan sağlık emekçilerine olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek amacıyla bu park projesini hayata geçirdik.” HAFIZA AVLUSU OLUŞTURULMASI HEDEFLENDİ Yaklaşık 3 bin metrekarelik alanda yapılan park için ulusal çapta proje yarışması düzenlediklerini söyleyen Başkan Erdem, “Park için ulusal çapta düzenlediğimiz ‘Sağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Eser Yarışması’nda Şimal Avcı’nın projesi birinci seçildi ve burada hayata geçirildi. Projenin mimarı Şimal Avcı tasarımıyla, parkı ziyaret edenleri keşfetmeye davet ediyor. Parkın içinde bir hafıza avlusu oluşturmayı hedefleyen Şimal Avcı aynı zamanda Dr. Refik Saydam ve sağlık emekçilerinin, geçmişten günümüze bıraktığı iz, devamlılık, kararlılık ve tamamlayıcı olma kavramlarını da ele alıyor. Bu parkın, tarih boyunca insan sağlığına yaşamını adayan bütün hekimlere ve sağlık emekçilerine teşekkürlerimizin bir ifadesi olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Parka Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Sağlık Bakanı ve 1928 yılında Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kuran Dr. Refik Saydam’ın adını verdiklerini açıklayan Başkan Turgay Erdem, “Bu park mekanı olarak bizlere her zaman sağlık çalışanlarının emeğine saygıyı ve dayanışmanın gerekliliğini hatırlatacak” dedi. “GEREKEN HAZIRLIKLARI YAPMALIYIZ” Törende konuşan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’da pandemi süreci ve sonuçlarına dikkat çekti. Resmi rakamların gerçeği çok farklı yansıttığını vurgulayan Pala, “Ülkemizde 300 binin üzerinde yurttaşımızı kaybettik. Bu tür konuları göz ardı etmeden gereken hazırlıkları yapmalıyız. O günlerde Nilüfer Belediyesi fedakarca çalışmalara imza attı. Örneği var mı bilmiyorum bir belediye bu zorluğu gördü ve tıbbi maske üretti. DSÖ toplantısında bunları söylediğimizde herkes şaşkınlık yaşadı. Sağlık çalışanları o günlerde evlerine gidemezken, Nilüfer Belediyesi kapılarını ücretsiz şekilde bu insanlara açtı. Bugünleri unutmamak gerekir. O günlerde hayatını kaybeden sağlık çalışanları meslek hastalığına geçemedi ve özlük haklarından yararlanamadı. O günlerde sağlık çalışanlarının yanında olan Nilüfer Belediyesi bu anlamlı projeyi hayata geçirdi. Parka, dönemin ilk Sağlık Bakanı ve Cumhuriyet’in kurucu değerlerinden biri olan Refik Saydam’ın adının verilmesi de çok önemli. Türkiye’nin sağlık çalışmaları adına önemli işlere imza atan bu ismin yaşatılması ayrıca anlam içeriyor” diye konuştu. “İSMİ ÇOK ANLAMLI” CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de projenin anlam ve önemine dikkat çekerek, “Refik Saydam gibi Bandırma Vapuru içinde yer alan, Cumhuriyet’in ve Kuvâ-yı Milliye’nin kahramanlarından olan ilk sağlık bakanımızın isminin bu parkta yaşatılmasını çok anlamlı. İnsan ve isimler yaşatılmalı ki, gelecek nesil, geçmişten bir ders çıkartıp geleceğe daha güçlü bakabilsin. Böyle anlamlı bir parkın yapılmasında emeği geçen herkesi kutluyorum” dedi. Parkın, sağlık emekçilerine adanmasının ve Cumhuriyet’in 100. yılında Dr. Refik Saydam’ın adının parka verilmesinin çok anlamlı olduğunu söyleyen CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da, “Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunları biliyoruz. Biz, onların hak ettiği değeri görmesini istiyoruz. Zor şartlara, ve yaşadıkları sorunlara rağmen bizlere sağlık hizmetini sunma mücadelelerinden dolayı tüm hekimlere ve sağlık emekçilerine minnet duygularımızı burada ifade etmek istiyorum” konuştu. DEDESİNİN HAYATINDAN KESİTLER ANLATTI Törende konuşma yapan Dr. Refik Saydam’ın torunu Adil Refik Saydam duygusal anlar yaşadı. Dedesi Refik Saydam’ın hayatından kesitler anlatan Adil Refik Saydam, gözyaşlarını tutamadı. Nilüfer Belediyesi’ne anlamlı hizmetinden dolayı teşekkür eden Saydam, “Dedemin isminin burada sonsuza dek yaşatılması bizim için çok gurur verici. O, ülkenin ve sağlık sisteminin gelişmesi için hayatını adamış” şeklinde konuştu. Bursa Tabip Odası Başkanı Tufan Kumaş da oluşturulan park için Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür ederek sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekti. Kumaş, “Bizler kendini mesleğine adamış insanlarız. Mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bağımsız bilimsel gereklilikler içerisinde çalışmak istiyoruz. Beş dakikada randevu verilen üç dakikada muayene edilen sistemde bunu yapmak mümkün değil. Bunun sorumlusu sağlık sistemi ve sağlık otoritesidir. Bu zor şartlarda görevimizi yaparken sağlık emekçilerine değer verildiğini gösteren tavır sergileyen Nilüfer Belediyesi’ne projesi için yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Erdem, Adil Refik Saydam ve Sağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Eser Yarışması”nda birinci olarak projesi uygulanan Şimal Avcı’ya teşekkür plaketi verdi. Başkan Erdem daha sonra törene katılanlarla birlikte parkın açılışını gerçekleştirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.