SON DAKİKA
Hava Durumu

#Organ Bağışı

YENİŞEHİR YÖREM - Organ Bağışı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Organ Bağışı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Beyin ölümü gerçekleşen hasta 6 kişiye umut oldu Haber

Beyin ölümü gerçekleşen hasta 6 kişiye umut oldu

Gündoğdu Mahallesi’nde yaşayan 55 yaşındaki Tuncay Turkan, 15 Aralık Cuma Günü evde oturduğu sırada aniden fenalaştı. Ambulansla Çekirge Devlet Hastanesi’ne getirilen Turkan’ın yapılan tetkikler sonucu beyne giden damarlarından birinin tıkanık olduğu tespit edildi. Bir hafta yoğun bakımda tedavi gören Turkan’ın yapılan tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Hastanenin Organ Nakil Koordinatörü Tamara Uzun Bal tarafından Turkan’ın oğulları Egemen ve Efe Turkan’a organ nakli konusunda bilgilendirme yapıldı. Daha önce kuzenleri için 7 yıl organ beklediklerini ifade eden aile, bu konuda bilinçli olduklarını belirterek nakil işlemlerine onay verdi. Hastanede yapılan operasyon ile merhumun karaciğeri Bursa Şehir Hastanesi’ne, sol böbreği ve korneaları Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, sağ böbreği Bursa’da özel bir hastaneye ve kalp kapakları İstanbul’da özel bir merkeze sevk edildi.  Merhumun çocukları Egemen ve Efe Turkan, Çekirge Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Kemal Kaya tarafından makamda ağırlandı. Acılı aileye başsağlığı mesajını ileten Başhekim Kaya, çocukların duyarlı davranışı sayesinde 6 hastanın yaşama tutunduğunu dile getirdi. Merhumun kornealarının iki hastanın görmesine vesile olacağını sözlerine ekleyen Kaya, teşekkürlerini iletti.  “Organ bağışının önemini biliyorduk”  Babasının organlarını bağışlama kararını halaları ile birlikte aldıklarını belirten Egemen Turkan, “Biz halalarımızla beraber büyüdük. Onların da fikrini almak önemliydi. Halam daha önce 7 yıl kızı için organ bekledi. Böbrek nakli bekledi, bulamadı. En sonunda kendisi verdi. Biz bunu yaşadık. Bu yüzden organ bağışının anlamını ve önemini biliyorduk. Ama babamız yani kanımız canımızdan bir parça, her ne kadar beyin ölümü gerçekleşmiş olsa da bunun kararını vermek zor. Düşündük taşındık organları o şekilde mezara gideceğine belki birilerine umut olur, birilerine hayat veririz. Öyle de olmuş. Bağışladığımız organları sayesinde altı kişi hayata dönmüş, babam altı kişiye umut olmuş” dedi.  Duyarlı yaklaştılar  Beyin ölümü gerçekleşince aileye organ bağışı hakkında bilgilendirme yaptıklarını vurgulayan Çekirge Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Tamara Uzun Bal ise, “Aile de daha önce bu süreci yakından yaşadığı için organ bekleyen aile olduğu için gayet pozitif karşıladılar. Daha önce ailede nakil olmuş birisinin olması tabi ki onların duyarlılıklarını arttırdı. Çok güzel karar verdiler. Onları bu karardan dolayı kutluyorum” şeklinde konuştu.

“Son yıllarda organ bağış oranları geriledi” Haber

“Son yıllarda organ bağış oranları geriledi”

Ülkemizde organ naklinin yüzde 85 oranında canlıdan canlıya nakil, yüzde 15’inin ise kadavradan nakil olduğunu kaydeden Yavuz, daha çok bağışla canlı nakillerin azaltılabileceğini ifade etti.   İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen "Organ Bağışı Farkındalık Semineri"nde organ bağışının önemi vurgulandı. Dr. Ralph A. DeFronzo Oditoryumu'nda düzenlenen seminerde önemli bilgiler veren Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Hanife Yavuz, yoğun bakımlarda beyin ölümü gerçekleşen kişilerin yakınlarına Türkiye’nin her yerinde bilgilendirme yapılarak organ bağışı konusundaki kararlarının sorulduğunu söyledi. Kişinin bu konuda vasiyeti olup olmaması, organ bağışı sonrası kişinin vücut bütünlüğünün korunmaması ya da çeşitli gerekçelerle organ bağışı konusunda kaygılar yaşandığını kaydeden Yavuz, “Kişinin hayattayken organlarını bağışladığını söylemesi aslında bir vasiyettir. Organ bağışı ile ilgili olumlu ya da olumsuz kararınızı sağlığınızda yakınlarınızla paylaşınız. Organı bağışlanan kişinin vücut bütünlüğüne saygı gösterilir ve korunur. Organ alımı ameliyathane koşullarında uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilir. Sıradan bir ameliyattan görünüm olarak farklı değildir” dedi.  Yavuz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organ naklinin caiz olduğunu açıkladığını da hatırlattı. Organ naklinin canlıdan canlıya ve ölen kişilerden olmak üzere iki şekilde olduğunu belirten Hanife Yavuz, “Canlıdan canlıya böbreklerden biri ya da karaciğerin bir parçası nakledilebilir. Kalp, akciğer, ince bağırsak gibi pek çok hayati organ nakli ölen kişilerden mümkün olmaktadır. Ülkemizde böbrek, kalp, karaciğer, pankreas, akciğer, kemik, kemik iliği, ince bağırsak, kalp kapağı, kornea, tendon, deri, yüz nakli, rahim nakli, el kol ayak nakli, paratiroid bezi ve kıkırdak nakli yapılmaktadır” diye konuştu.  "Son yıllarda organ bağış oranı düştü"  Yılda yaklaşık 2 bin 500 kişinin organ nakli beklerken hayatını kaybettiğini belirten Yavuz, son yıllarda organı bağışlanan kişi sayısının azaldığını ifade etti. Hanife Yavuz, “2019 yılında 2 bin 309 beyin ölümü gerçekleşirken, 619 kişinin organları bağışlanmıştır ve organ bağışı oranı yüzde 26 olmuştur. Son yıllarda bu oranlardaki düşüşler dikkat çekmektedir. 2022’de bin 687 beyin ölümü gerçekleşirken, organları bağışlanan kişi sayısı 285 olurken, organ bağışı oranı yüzde 17’ye geriledi. 2023’te ise bin 642 beyin ölümü gerçekleşirken, 235 kişinin organları bağışlanmıştır. Organ bağışı oranı ise yüzde 14 olmuştur” dedi.  "Daha çok bağışla canlı nakilleri azaltabiliriz"  Türkiye’de yılda ortalama 3 bin 500-4 bin kişiye organ nakli yapıldığını belirten Hanife Yavuz, “Bunların da 3 bin 500’ü canlıdan nakil oluyor maalesef. Kişiler organlarını yakınlarına veriyor. Bu istediğimiz bir şey değil, bir insanın ameliyat edilmesi için tıbbi bir gerekçe lazım. Bu bir gerekçe değil. Organını veren kişinin de gelecekte o organa ihtiyacı olabilir. Bir tarafta ise vefat eden kişiler var. Onların organları toprağa gidecek. Daha çok bağışla canlıdan nakilleri azaltabiliriz. Dünyada canlıdan nakilde birinci sıradayız. Bu övünülecek bir durum değil maalesef” dedi.  Kadavradan nakil oranı yüzde 15  Türkiye’de organ naklinin yüzde 85 oranında canlıdan canlıya nakil, yüzde 15’inin ise kadavradan nakil olduğunu kaydeden Hanife Yavuz, “Organ bağışının fazla olduğu ülkelerde bizde yüzde 15-20 olan kadavradan nakil oranı onlarda yüzde 85-90. İran’da bağış oranları yüzde 65-70. Orada organ bekleme listesinde neredeyse hasta yok. Çünkü bağış o kadar çok ki hastalar beklerken nakil olma şansı elde ediyor” dedi.

Organ naklinde en çok merak edilenler Haber

Organ naklinde en çok merak edilenler

Aktunç, bir alıcıya yerleştirilen organın ikinci bir kez alınıp başka bir alıcıya yerleştirilmesinin mümkün olmayacağını ifade etti.   Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erol Aktunç, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ ve Doku Bağış Haftası öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Organ bağışının önemine dikkat çeken Aktunç, hayati sürecin önemine vurgu yaptı.  Her yıl bir kaç bin adet organ bağışı yapıldığını en sık ise karaciğer ve böbrek nakillerinin yapıldığını hatırlatan Aktunç şöyle konuştu:  "Organ nakli insanların herhangi bir hastalık ya da bir başka olay nedeniyle çalışmayı durduran organlarının yerine canlı ya da vefat etmiş donörlerden alınan organların yerleştirilmesi ve normal vücut yeniden sürdürülmesinin sağlanmaya çalışılması işlemidir. Organ bağışı bizim ülkemizde yıl içerisinde birkaç bin adet yapılıyor. En sık karaciğer ve böbrek nakilleri yapılmakta. Ama bunun yanında başka doku ve organların nakilleri de daha az sayı yapılmakta. En çok böbrek yetmezliği hastalarının böbrek nakli ihtiyaçları olmakta. Bir de tabii karaciğer nakli ihtiyaçları olmakta ancak bekleme sırası hiçbir zaman bağışçıların sırasından daha kısa olmuyor."  "Normal bir ameliyattan daha farklı bir riski yok"  Aktunç, cerrahi işleme tabi olan organ bağışının insanları korkuttuğunu ancak normal bir ameliyattan farklı bir risk olmadığını belirterek şöyle dedi:  "İhtiyaç her zaman daha fazla oluyor. Çekindikleri birkaç yön olabiliyor insanların. Bir kere canlıdan organ alınması bir cerrahi işlemi gerektiriyor. Bu cerrahi işlem tabii doğal olarak insanları korkutuyor. Cerrahi işlem normal bir ameliyat şeklinde yapılıyor ve normal bir ameliyatın risklerini taşıyor. Onun dışında ek bir risk bulunmuyor. Zaten donörlerin, canlı donörlerin tamamıyla sağlıklı bireylerden oluşması gerekmekte. Bu nedenle organ alımı öncesinde donörlerin sağlık testleri vücuttaki bütün diğer organların çalışma durumları kontrol ediliyor. Bunun sonrasında da kendi istekleri olursa eğer alınabilecek olan organlar. Bunlar camdan alınabilecek organlar iki tane böbrek bir tanesi alınabiliyor. Bir de karaciğerin bir parçası. Alınıp canlıdan nakil edilebiliyor. Diğer durumda vefat eden kişilerden yapılan transplantasyonlarda başka organların da alınması mümkün. Tabii yakınlarına sorulduktan sonra canlı donörlerden organ alımı sırasında normal ameliyat riskleri mevcut. Bunun ameliyat öncesinde ameliyat ekibi zaten hastalara açıklıyor ama normal bir ameliyattan daha farklı bir riski yok. Alınan organlar canlılardan alınan organlar, böbrek ve karaciğer oluyor. İnsan normal şartlarda tek bir böbreğiyle hayatını normal hayatını sürdürebilme yeteneğine sahip. Karaciğerden alınan uygun bir parçada tekrardan karaciğerin kendini yeniden üretme kapasitesi nedeniyle belli bir süre sonra yerine konuluyor. Dolayısıyla canlı donörlerden organ alımı bu iki organın alımı konusunda normal bir ameliyatın taşıdığı risklerden daha fazla risk yok."  "Alıcıdan başka alıcıya kullanılması mümkün değil"  Aktunç, başka bir noktada ise "Bir donörden alınmış herhangi bir organ, alıcıya yerleştirildikten sonra, eğer fonksiyon görüyorsa, o alıcıda kalıyor" diyerek, nakledilen organın kalıcılığını ve nakil sonrası sürecin ciddiyetini anlattı. Aktunç, "Bir donörden canlı ya da vefat etmiş bir donörden alınmış herhangi bir organ bir kere bir alıcıya yerleştirildikten sonra tekrardan kullanılması mümkün değil. O alıcıdan eğer fonksiyon görüyorsa alıcının hayatının sonuna kadar o alıcıda kalıyor. O alıcıdan bir daha alınıp da başka bir alıcıya; o alıcı vefat ettikten sonra dahi kullanılması mümkün değil" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.