SON DAKİKA
Hava Durumu

# Ölüm

YENİŞEHİR YÖREM - Ölüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ölüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Genç kızın feci ölümü! Şoförün kan donduran sözleri: ''Kör noktada olduğu için görmedim'' Haber

Genç kızın feci ölümü! Şoförün kan donduran sözleri: ''Kör noktada olduğu için görmedim''

Olay yerinde hayatını kaybeden genç kız, yakınları tarafından toprağa verilirken, gözaltına alınan araç şoförü ise 'Taksirle ölüme neden olmak' suçundan tutuklandı. Emniyetteki ifadesinde Yaşar'ın, "Yaya geçidinden yürüyen genç kızı, kör noktada olduğu için görmedim. Araç sarsılınca, aksın kırıldığını sanıp midibüsü durdurunca gerçekle karşılaştım" dediği belirtildi. Kaza, dün saat 07.30 sıralarında, Gürsu ilçesi Kurtuluş Mahallesi Şehit Cüneyt Yıldız Caddesi'nde meydana geldi. Çalıştığı tekstil fabrikasına gitmek için evden çıkan Esra Uzun, yaya geçidinden yolun karşısına geçmek istedi. Bu sırada Sadık Ahmet Caddesi'nden Şehit Cüneyt Yıldız Caddesi'ne dönen Memduh Yaşar'ın kullandığı 16 S 5013 plakalı servis midibüsü, Uzun'a çarptı. Kaza yaptığını fark etmeyen sürücü, aracıyla altına aldığı Uzun'un üzerinden geçti. Yaşar, çevredekilerin uyarmasıyla servis aracını durdurdu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Esra Uzun'un hayatını kaybettiği belirlendi. Esra Uzun'un cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından teslim alınarak dün, Gürsu ilçesinde Yeni Mezarlık'ta toprağa verildi. Gözlatına alınan sürücü Memduh Y. ise "Sadık Ahmet Caddesi'nden, Şehit Cüneyt Yıldız Caddesi'ne dönecektim. Sinyalizasyon yeşil yanınca yoluma devam ettim. Bu sırada, yaya geçidinden yolun karşısına yürüyen, isminin daha sonra Esra olduğunu öğrendiğim genç kızı, kör noktada olduğu için görmedim. Onun, kırmızı ışıkta caddeden karşıya geçtiğini tahmin ediyorum. Kaza sonrası araç sarsılınca, aksının kırıldığını düşündüm. Midibüsü durdurup aşağı inince gerçekle karşılaştım. Üzgünüm" dediği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü, çıkarıldığı mahkemece ‘Taksirli ölüme neden olmak’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Erdek'te sürat teknesi faciası! Azrail'in adı: Alpinesti! O cinayette flaş karar Haber

Erdek'te sürat teknesi faciası! Azrail'in adı: Alpinesti! O cinayette flaş karar

7 Ağustos 2021’de meydana gelen sürat teknesi kazasında, evli ve 1 çocuk annesi Taşdöğen hayatını kaybetmişti. Elvan Fırat Taşdöğen, Ankara’dan ailesiyle tatil için Balıkesir’in Erdek ilçesi Sahil Mahallesi’ndeki yazlık evlerine gelmişti. Çuğra sahilinde denize giren Taşdöğen, bu sırada Ender Küçük’ün kullandığı teknenin altında kalmıştı. Kolu parçalanan Taşdöğen, kaldırıldığı Erdek Neyyire Sıtkı Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Evli ve 1 çocuk annesi Taşdöğenin cenazesi, Ankara’da toprağa verilmiş, olayın ardından Ender Küçük, gözaltına alınmıştı. Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde müteahhitlik yapan, amatör lig ekiplerinden 1923 Mustafakemalpaşa Spor Kulübü’nün eski başkanı Ender Küçük, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Şikayetçi avukatının itirazı ile Ender Küçük, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Bir süre cezaevinde kalan Küçük, sonraki süreçte avukatlarının başvurusuyla serbest kaldı. Soruşturmanın sonunda, Küçük hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası talebiyle, Erdek Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sonuçlandı. Küçük, taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Küçük’ün hakkında herhangi bir takdir indirimi uygulanmasına gidilmezken, amatör denizcilik belgesinin de 2 yıl süreyle geri alınmasına karar verildi. Erdek Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada yargılan Küçük ifadesinde, çok üzgün olduğunu belirterek, “Rahmetlinin ailesinin yaşadığı acıları anlıyorum. Aynı acıları benim ailem de yaşadı. Olaydan 1 ay sonra annem vefat etti, 5 ay sonra da babam vefat etti. Yüzde 94 engelli oğlum da şu an tedaviye cevap vermiyor. 35 yıldan beri araç kullanıyorum. Vergi mükellefiyim. Bugüne kadar başıma böyle bir olay gelmedi. Kırmızı ışıkta ceza yemişliğim yok. Olayın olduğu gün de kontrollerimi yaptıktan sonra açıldım. Süratim yoktu. Rahmetli suyun üstünde olsaydı, kesinlikle görürdüm. Kazaya sebep olmazdım. Allah kimsenin başına böyle bir olay vermesin. Kadere inanan bir insanım.” şeklinde konuştu. Elvan Fırat Taşdöğenin eşi Aydın Taşdöğen, bunun üzerine Küçük’ün yalan konuştuğunu ileri sürdü. Taşdöğen, “Beyana ek olarak zanlı yalan konuşuyor. Çünkü daha önceki yazılı savunmalarında da iki kişiyi gördüğünü söylüyor ve bu kişilerin arasında 5 metre vardı, birbirleriyle konuştuklarını gördüm diyor. Tanıklar da aynı şekilde açıklama yapıyorlar. Yani Burcu Hanım olsun, Mehmet Özcan olsun aynı açıklamaları yapıyorlar. İki kişi konuşarak yüzüyorlardı diyor. Kaldı ki hız yapmadım diyor. Direk olarak üzerlerine sürmüş. Hem yüzenlerin olduğunu görüyor hem tekneyi üzerlerine sürüyor. Şamandıraları kaçırıyor. Şamandırlar hem yatay, hem dikey olarak çekilmiş. Halkın anlayacağı, benim bölgeme girme diyor özet olarak. Bu sanık zaten savunmalarında da olduğu gibi herhangi bir pişmanlık göstermiyor. En üst seviyeden cezalandırılmasını talep ediyorum.” ifadelerini kullandı. Aydın Taşdöğen’in avukatı müvekkilinin beyanlarına katıldığını belirterek, “ Öncelikle Limanlar Yönetmeliği’nin 22 ve 14’üncü maddesine göre 2021 yılında yüzme alanı olarak belirlenen yer 200 metredir. Yani buradan anlamamız gereken şey, sürat teknesi gibi herhangi bir motorlu aracın yüzme alanına girmemesi gerekmektedir. Bilir kişi raporunda zaten alanın yüzme alanı olduğu belirtiliyor. Burada tekne kullanma eylemi yasak. Olaya şöyle bakmamız gerekiyor. Kara yolu olarak düşünelim. Trafiğe kapalı ve yaya yoluna açık olan bir yer düşünün. Burada birkaç aracın park ettiğini düşünelim. Bu araçların öncelikle park cezası yemesi gerekiyor. Orada park eden araçlar varken de bir aracın süratli bir şekilde yaya yoluna daldığını ve bir insana çarpıp ölümüne sebebiyet verdiğini düşünelim. Burada kalkıp şunu diyemeyiz. Orada zaten araçlar park ediyordu. Bu yüzden insanların dikkatli olması gerekiyor. Bunu diyemeyiz. Burası trafiğe kapalıdır. Bu yüzden zanlının tam ve asli kusurlu olduğu kanaatindeyiz. Biz şahsın amatör denizcilik belgesi olması nedeniyle, kendisi savcılık ifadesinde denizde iki kişiyi gördüğünü söylüyor. Denizde iki kişiyi görmesine rağmen, o iki kişiye doğrudan ve süratli bir biçimde sürüyor. Bunu şuradan anlıyoruz. Teknede bulunan iki şahsa ve aynı zamanda da tanığa teknenin önüne oturması söylenmiş. Çünkü hızlı bir şekilde kalkacak, bu kasıtla ve mantıkla hareket ediyor ve teknenin önünün kalkacağı hakkında bilgi sahibi. Şahısların teknenin önünde yük yaparak teknenin alabora olmamasını istiyor. Burada süratli bir şekilde hareket etme kastının olduğu kanaatindeyiz. İki kişiyi gördüğünü de çok açık şekilde beyan ediyor. Tekne trafiğine kapalı bir alandayken. Bu yüzden biz görevsizlik nedeniyle olası kasıt olduğunu düşünüyoruz. Görevsizlik kararı vermeniz gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra gerek beyanlarda gerek yargılama aşamasında özellikle keşifle, sanığın hiçbir şekilde pişman olduğuna dair bir beyanını göremedik. Kişi bazında ulaşılamıyor olabilir ama vekiller aracılığıyla da herhangi bir başsağlığı, buna yönelik herhangi bir yardım talebinde de bulunulmamıştır. Bu yüzden takdiri indirim uygulanmaması gerektiği kanaatindeyiz. En üst hadden ceza verilerek, herhangi bir indirim uygulanmasını reddediyoruz. Burada şamandıranın dışında olduğu öne sürülüyor ancak keşifte de gördüğünüz üzere otelin kendi misafirleri için belirlemiş olduğu herhangi bir geçerliliği olmayan alanlardır. Bir yan otele baktığımızda daha önce olabiliyor. Orası zaten 150 santim derinlikte olan, normal bir vatandaşın yüzün üstünde kaldığı alan.” dedi. Küçük, söz alarak, “Bugüne kadar verdiğim ifadelerin hiçbir tanesinde yanlış ifade vermedim. Ben o gün iskeleden ayrıldığımda iki kişiyi gördüm. Zaten onu söyledim. Onlarla benim alakam yok. Ben açığa gidiyorum ama rahmetli kulaklık takmış, antidepresan hap yutmuş. Suyun altındaki bir insanı görmem nasıl olabilir?” şeklinde savunmasını yaptı. Küçük’ün avukatı ise, “İddia edilen 200 metrelik bir sınır. Şamandıralarla ilgili Sahil Güvenlik’ten bir dosya içerisinde yazı var. Sürat teknesi diye sürekli üzerimizde bir baskı kuruluyor. O alan ve o alan arasındaki hızlanma mesafesi bilir kişi raporlarında mevcut. Kazanın onların dediği şekilde iddia edilen yerde olması durumunda zaten teknenin o şekilde hızlanabilme şansı yok. Bizim dediğimiz şekilde olduysa, zaten usul olarak bu durumda olmamamız gerekiyor. Kazadaki esaslı sebep şamandıra dışında bir kişinin yüzmesi. Müvekkilimin kusuru görmemesinden kaynaklı taksir yönündedir. Bunun özel yeteneğine ve oradan geçerim tarzında bir güven besleyerek hareket etme durumu yoktur. Dosya aşamasındaki hiçbir delille de bu sabitlemiş değildir. Pişmanlık göstermiyor diyorlar. Şu anda bile basın var. Televizyonlarda çıktı. Serbest kaldıktan sonra basının baskısıyla tutuklandı. Ne yaşadığını o biliyor. Pişmanlık duymaması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Buna bizzat en fazla şahit olan kişi benim. Yani karşı tarafı düşündüğü zaman, onunla iletişime geçebilmesi, böylece tepkiyi göz önünde bulundurup gelebilmesi çok mümkün değil. Dosya içerisinde pişman olmadığına, burada hareketleriyle veya sözleriyle herhangi bir durum yok. Biz bu nedenle öncelikle müteveffanın kusurunun göz önünde bulundurularak, şamandıranın dışında yüzmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini mahkemece göz önünde bulundurulmasını, bunun akabinde de neden olan indirimlerin uygulanmasını, dosya üzerindeki delillerden takdirden üst sınırın uygulanamayacak olmasını, mahkemenin bu yönde karar vermesini, ayrıca pişman olduğu, bundan mütevelliyi de indirimlerin uygulanmasını talep ediyorum.” dedi. Taşdöğen’in avukatı, “Sürekli belirtiyorlar, kişiler ön tarafa oturtulmuş, görüş açılsın diye. Fakat denizdekilerden birisi kendini zor kurtarıyor, birisi de rahmetli oluyor. Kişinin tekneyi oturarak kullandığı tanıkların ifadelerinde var,” dedi. Küçük, savunmasına, “1. Kural teknenin dengesini sağlamakla mükellefsin. Teknenin dengesinin sağlanması gerekiyor. Akabinde geri gittiğinde çevre kontrolü yapılması gerekiyor. Ben çevre kontrolümü yaptım. Şamandıranın dışında iki bayan gördüm ama benim gittiğim yerde o şekilde kimseyi görmedim. Ben kızlarımı teknenin önüne, teknenin dengesini sağlamak amacıyla oturttum” ifadelerini ekledi. Mahkeme; “Taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı, takdirden de alt sırından uzaklaşılmak suretiyle, 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemin bilinçli taksir boyutunda kaldığından dolayı 1/3 oranında arttırım yapılarak 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında herhangi bir takdir indirimi uygulanmasına gerek olmadığından, sanığın amatör denizcilik belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına karar verdi. Karar bu şekliyle istinafa açık olması suretiyle verildi.

Müge Anlı'da aranıyordu! Bursalı genç kadın Nevrigül'ün ölüm nedeni kesinleşti Haber

Müge Anlı'da aranıyordu! Bursalı genç kadın Nevrigül'ün ölüm nedeni kesinleşti

Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı titiz araştırmada eşinden ayrılan ve psikolojik bunalıma giren 2 çocuk annesinin canına kıydığını yaptığı DNA testi, genç kadına ait malzemelerdeki bulgular ve tanık ifadelerinden kesinleştirdi. Nevrigül Alan'ın intiharı Müge Anlı'nın programında günlerce masaya yatırılmıştı. Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı Nevrigül Alan'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı tamamladı. Olayın intihar olduğu ise yapılan otopsi, elde edilen delillerdeki incelemeler ve DNA testlerinden netleşti. Savcılık, Alan’ın cesedinde saç telinden DNA örnekleri alıp çevrede geniş çaplı araştırma yaptırdı. Nevrigül Alan'ın cesedi yere indirilmeden ağaç ve ası malzemesinde bakan bir kişiye ait DNA bulgularına rastlanılmazken, yapılan otopside intihar ettiği ortaya çıktı. Öte yandan otopsiye olaya bakan savcının girdiği öğrenildi. Nevrigül’ün cesedi ve yakınında bulunan 2 adet cep telefonu, kol çantası, çakmak, şarj aleti, kulaklık, toka ve para ile ilaç ve alkol şişeleri olay yeri ekiplerince titizlikle incelendi. Bölgedeki köpeklerin çantayı karıştırdığı yapılan detaylı iz araştırmasında ortaya çıktı. Öte yandan telefonları incelenen Alan’ın boşanma aşamasında olduğu eşi Fevzi Alan’a psikolojisinin bozuk olduğunu, intihara meyilli mesajlar attığı ve intihar mektubu bırakıldığı tespit edildi. Yapılan araştırmalar çerçevesinde Nevrigül Alan’ın intihar ettiği kesinleşti. Yapılan olay yeri tespitinde genç kadının terliklerinin incelendiği, cesedin yanında bulunan çanta ve sapında yer alan izlerin de çantanın hayvanlar tarafından sürüklendiği tespitini güçlendirdiği kaydedildi. Genç kadının yakınlarına da bunalımda olduğunu ifade ettiği, cinayet masası dedektifleriyle olay yeri inceleme şube müdürlüğü kriminal dedektiflerinin tespitlerinin intihar olayını kesinleştirdiği vurgulandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.