SON DAKİKA
Hava Durumu

#Olimpiyat

YENİŞEHİR YÖREM - Olimpiyat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Olimpiyat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Milli eskrimci Nisanur Erbil’in hedefi olimpiyatlar Haber

Milli eskrimci Nisanur Erbil’in hedefi olimpiyatlar

Samsun’da yapılan yetenek taramasında keşfedilen ve eskrimde Avrupa şampiyonluğu, dünya ikinciliği gibi başarılar elde eden 20 yaşındaki milli eskrimci Nisanur Erbil, kariyer planları ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eskrim sporuyla küçük yaşlarda tanıştığını aktaran Nisanur Erbil, 6 yıldır ay-yıldızlı formayla Türkiye’yi yurt dışında temsil etmenin gururunu yaşadığını vurguladı. Eskrime başlamasının ardından Türkiye’ye dünya ve Avrupa şampiyonalarında çeşitli dereceler kazandırdığının altını çizen genç sporcu, “Samsun’da yetenek taraması projesi sayesinde Serkan Küçük hocamla tanıştım. Beni eskrim branşına o kazandırdı diyebilirim. Çünkü o zamanlar hayatımda voleybol ve yüzme vardı ve eskrime ilk tanıştığım zaman çok sıcak bakmıyordum. Serkan hocamın çabaları benim bu branşa başlamama ön ayak oldu. Ona buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Samsun’da geçirdiğim 1 yıllık antrenman sürecinden sonra 14 yaşımda Ankara’ya gittim ve bu benim için çok zorlu bir süreçti. 6 yıldır Ankara’dayım, 6 yıldır milli takımdayım. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında ülkeme madalya getirdim. Çok gururluyum, onurluyum. Şimdi de olimpiyat hedefim var” ifadelerini kullandı. “Eskrimde dünya çapında söz sahibi bir ülkeyiz” Eskrimin son yıllarda Türkiye’de gelişim gösterdiğini vurgulayan Erbil, “Eskrim son yıllarda ülkemizde revaçta. Bundan 5-6 sene önce popülaritesi çok daha düşüktü. Dünya arenalarında da çok fazla yerimiz yoktu ama son 3-4 yıldır her dünya ve Avrupa şampiyonalarından madalyasız dönmüyoruz. Bu tabii ki büyük bir gelişme. 6-7 yıl önce diğer ülkeler Türkleri gördüğünde yenebileceğimiz sporcu olarak algılarken, şimdi korktukları, ‘Dikkat etmem gerek’ dedikleri bir ülkeyiz artık. Eskrimde dünya çapında söz sahibi bir ülkeyiz. Kendi adıma da son 3 yılda her dünya ve Avrupa şampiyonlarında madalya getirdim. Benim yanımda epe ve flörede kadın kılıç takımımız ile erkek kılıç takımımız birçok başarıya imza attı” diye konuştu. “Olimpiyat hedefli yoluma devam ediyorum” Şu anda ilk hedefinin 2024 Paris Olimpiyatları’na katılmak olduğunu belirten 20 yaşındaki Nisanur, “Olimpiyat için bizim son ana kadar kotalarımız belli olmuyor. Sezon içerisinde herhangi bir turnuvada madalya aldığımızda kota almış olmuyoruz. Tüm sezon içinde katıldığımız turnuvalardan puan topluyoruz. Nisan ayında da Avrupa kotası maçımız için Lüksemburg’da olacağız. Olimpiyat kotaları orada belli olacak. Geçtiğimiz sene hem genç hem büyükler kategorisinde yarıştığım için sezonum çok daha yoğundu. Bu sene neyse ki olimpiyatlara daha çok odaklanabiliyorum. Şimdi sadece olimpiyat hedefli yoluma devam ediyorum” açıklamasını yaptı. “Genç sporcular eskrime yönelebilir” Kendisi gibi genç sporcuların eskrime yönelmeleri için çok fazla neden olduğunu söyleyen Nisanur Erbil, “Eskrim özellikle çocuklara birçok avantajı olan bir branş. Ayaklı satranç diyoruz zaten. Birçok geri bildirimi olan bir branş. O yüzden genç sporcular yönelebilir. Eskrimde dünya çapındaki durumumuz da çok iyi. Eğer milli takımda çok daha iyi dereceler alırlarsa Gençlik ve Spor Bakanlığımızın verdiği birçok imkandan da yararlanabilirler. Eskrim kendi doğasında da çok eğlenceli bir branş. Çok daha iyi yerlere de gelinebilecek bir branş. Yönelmeleri için çok fazla neden var” diyerek sözlerini tamamladı.

Büyükşehir sporcuları yine Olimpiyat sahnesinde olacak Haber

Büyükşehir sporcuları yine Olimpiyat sahnesinde olacak

Bursa’da 1980 yılında 5 branşla kurulan ve 43. yılında 26 branş ve binlerce lisanslı sporcusuyla Türk sporuna hizmetini sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü, sporcularının elde ettiği derecelerle gururlandırmaya devam ediyor. Ulusal ve uluslararası organizasyonlarda sporcularının kazandığı madalyalarla şehre değer katmayı sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyespor’un 2 sporcusu Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele etmeye hak kazandı. Bursa Büyükşehir Belediyespor’un Tokyo 2020’de üçüncü olarak Bursa’ya ilk olimpiyat madalyasını kazandıran milli taekwondocusu Hatice Kübra İlgün ile dünya şampiyonu ve rekortmeni para atıcısı Aysel Özgan Paris’te Bursa ve Türkiye’yi temsil edecek. Dünya, Avrupa ve birçok uluslararası organizasyonda madalya kazanan Hatice Kübra İlgün, Tokya’dan sonra Paris’te de Bursa ve Türkiye’ye yeni bir olimpiyat madalyası kazandırabilmek için tatamiye çıkacak. Hatice Kübra İlgün, 26 Temmuz 2024-11 Ağustos 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda bu kez altın madalya için mücadele edecek. Dünya Şampiyonası ve Dünya Kupası’nda altın madalya kazanan, rekor kıran ve bu dalda madalya getiren ilk Türk kadın sporcu unvanını elde eden Bursa Büyükşehir Belediyesporlu Aysel Özgan da Paris’te madalya için ter dökecek. Daha önce 4 kez Paralimpik Olimpiyat Oyunları’na katılma başarısı gösteren Aysel Özgan, 5. kez aynı heyecanı yaşamanın mutluluğunu hissederken, o da Bursa ve Türkiye’ye madalya sevinci yaşatabilmek için mücadele edecek.

Naim Süleymanoğlu’nun o fotoğrafları ilk kez gün yüzüne çıktı Haber

Naim Süleymanoğlu’nun o fotoğrafları ilk kez gün yüzüne çıktı

Bulgaristan’da doğan ve o dönemde Bulgaristan’ın Türklere karşı uyguladığı baskılara dayanamayarak 17 yaşında Türkiye’ye iltica eden Rasim Arda, Türkiye’de 3 yıl kalmasının ardından çalışmak üzere gittiği Avustralya’da vatandaşlık aldı. Yeni bir hayat kurduğu Avustralya’da geçmişte yaşadığı zor günleri unutmayan Arda, Bulgaristan’ın Türklere yönelik uyguladığı baskıyı dünyaya duyurmak için eylemlere katıldı. Arda'nın, 1985 yılında Melbourne’da düzenlenen halter müsabakalarında Naim Süleymanoğlu’yla yolları kesişti. Naim Süleymanoğlu’nu Türkiye’ye getirme girişimi başta Süleymanoğlu’nun istememesi üzerine olumsuz olsa da aradan geçen bir yıl sonra Dünya Halter Şampiyonası vesilesi ile Melbourne’da bir araya gelen ikili, tüm zorluklara rağmen kaçış planını uygulayarak Bulgaristan baskılarını tüm dünyaya duyurmayı başardı. Cep Herkülü’nün Türkiye’ye kaçmasında büyük rol oynayan Arda o yıllara ait fotoğrafları ilk kez gösterdi. “Ben büyük adamım, benim ismimi kimse değiştiremez” Filmlere konu olan hikâyeyi yıllardır evinde sakladığı albümündeki fotoğraflarla anlatan Rasim Arda, “Bulgaristan’daki olaylar 1984’te başladı. Naim Süleymanoğlu da 1985 yılında Melbourne’daki yarışmalara geldi. Tabi bizim o sırada Naim’den haberimiz yok. Bir arkadaşım beni aradı Bulgaristan takımında bir Türk çocuğu var dedi. Ben duyunca çok sevindim, hemen işimi gücümü bırakıp gidip onu buldum. İltica etmek istiyorsa yardım edebileceğimi söyledim. Fakat yaşı tutmuyordu. Bulgarlar bizim olay çıkaracağımızı bildiklerinden onu Türk ismiyle getirmişti. ‘Biz isim değiştirmiyoruz’ propagandası için onu Türk ismiyle getirdiler. Bir ara Bulgar sporcularla müsabakalardan sonra sohbet ederken Naim’in antrenörü bana neden ismini değiştirmediklerini söyledi. ‘Sizin olay çıkaracağınızı biliyoruz’ dedi ve bir dahaki sefere değiştireceklerini söyledi. Bunu Naim’e anlattım, ‘ben büyük adamım, benim ismimi kimse değiştiremez’ dedi. Sonrasında bana ‘Rasim ağabey, ben iltica edersem benim anneme, babama, kardeşlerime zarar verirler, düşüneyim’ dedi. Tabi biz üzüldük, Bulgaristan’daki olaylar için bir fırsattı. Bütün dünyaya anlatabilirdi” şeklinde konuştu. “Senin bize yalvarman lazım, biz sana yalvarıyoruz” Naim Süleymanoğlu’na yaptığı iltica teklifinin olumsuz sonuçlanmasının ardından aradan geçen bir yıl sonra yeniden bir araya geldiklerini belirten Arda, yine olumsuz cevap aldığını söyledi. O an Süleymanoğlu’nu kaçırmaktan vazgeçtiğini belirten Arda, “Aradan bir yıl geçti. Onların kaldığı otele sık sık gittiğim için Bulgarlar artık beni tanımıştı. Artık şüphelenmeye başladılar. Ben onu bir daha oraya getireceklerini sanmıyordum. Bir buçuk yıl sonra aynı arkadaşım bir daha beni aradı. ‘Gözün aydın, senin adam yine gelmiş’ dedi. Tabi yine sevindim. İşimi, gücümü bırakıp yine gittim. O takımda bir de Bulgaristanlı Pomak sporcu vardı. Onun aracılığı ile çağırdık Naim’i çünkü Bulgarların beni görmelerini istemedik. Naim’e tekrar sordum, ‘Geçen sefer sen dönünce üzüldük, niyetin var mı yok mu. Uğraştırma bizi’ dedim. ‘Öyle bir niyetim yok ağabey’ deyince ben biraz bozuldum. ‘Senin bize yalvarman lazım, biz sana yalvarıyoruz’ dedim. Arkadaşıma 'gidelim' deyince 'sinirlenme, seni denedim' dedi. O da haklı, çünkü aksanım bozuk. Yıllardır başka diller konuşa konuşa aksanım ne Bulgar aksanına benziyor ne de Türk aksanına benziyor. Naim de Bulgar ajanı olduğumu düşünüp ağzını yokladığımı sanmış” dedi. Bulgarlara ihbar edildiler İlk planlarında Süleymanoğlu’nu otelden kaçırmayı düşündüklerini söyleyen Arda, “Bizim niyetimiz onu otelden kaçırmaktı. Fakat son gün aramızdan birisi bizi ihbar etmiş. Naimler takımca toplanıp yemeğe bir lokantaya gitmiş. Ben de gittim, orada Naim bana ‘Burada oldu oldu, olmadı sabah uçağım kalkıyor. Otelde odama giderken ajanlar beni takip ediyor’ dedi. Yanımızda Bekir isminde Bulgaristanlı bir arkadaş daha vardı. Bekir arabayı almaya gitti, ‘Kapıları açık lokantanın önünde sizi bekleyeceğim’ dedi. Biz de diğer sporcuları lafa tuttuk. Naim sigara bahanesiyle lokantanın önüne çıktı, gidiş o gidiş” ifadelerini kullandı. “Televizyonda beni arıyorlardı, telefonlarımı dinliyorlardı” Cep Herkülü’nün kaçırılmasının ardından Bulgaristan ve Avustralya istihbaratının peşine düştüğünü ifade eden Arda, “Daha önce biz ülkücü arkadaşlarla şöyle planlamıştık, biz kaçıracağız onlara teslim edeceğiz diye konuşmuştuk. Çünkü Bulgarlar benim adresimi biliyorlardı. İyi ki öyle bir karar almışız, çünkü hemen kimin kaçırdığını biliyorlardı. Televizyonlarda beni arıyorlardı. Bulgarlar onu elimizdeyken ya vurabilirlerdi ya da silah zoruyla kaçırabilirlerdi. İyi ki böyle bir karar vermişiz. Birkaç araç değiştirip ülkücü arkadaşların evinde kaldı. 3 gün boyunca Turgut Özal devreye girene kadar orada saklandı. Ben bir daha Naim’i hiç görmedim. Çünkü beni hep takip ediyorlardı. Gidemezdim onun olduğu yere. Hatta adresini vermek istediler ben bilmek istemediğimi söyledim. Çünkü Bulgaristan ve Avusturalya istihbaratı benim telefonumu dinliyorlardı. Adres neresi diye sorsam Naim’e benden önce onlar giderdi” dedi.

Eczacıbaşı Dynavit, yeni sezona merhaba dedi Haber

Eczacıbaşı Dynavit, yeni sezona merhaba dedi

Eczacıbaşı Dynavit, yeni sezon öncesi düzenlediği lansmanda basın mensupları ile buluştu. Eczacıbaşı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen medya gününe Eczacıbaşı Spor Kulübü Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Başantrenör Ferhat Akbaş‘ın yanı sıra teknik kadro ve sporcular katıldı. Sözlerine Avrupa ve Milletler Ligi şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol Takımı’nı tebrik ederek başlayan Faruk Eczacıbaşı, "Bizim için oldukça önemli bir gün. Bu sene, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü. Türk kadın voleybolu, Türkiye’ye çok büyük bir hediye verdi. Bence saman ateşi gibi kaybolmayacak şekilde kadın voleybolu kendisini Türkiye’ye göstermeye devam edecek. Bugün Türkiye’de kadın voleybolunun ne demek olduğunu herkes biliyor. Onun dışında bütün dünya, Türk voleybolunu gayet iyi öğrendi. Bizim görevimiz, bu yapıyı devam ettirmek. Devam ettirmek, başlamak kadar güç bir iş" diye konuştu.  Bu sezonki hedeflerinden bahseden Eczacıbaşı, "Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde final oynadık. Her kulvarda hedefimiz şampiyonluk olacak. Altyapı takımlarımızda katıldığımız her turnuvada da şampiyonluk hedefliyoruz. Geleceğin kadın sporcularına desteğimizi devam ettiriyoruz. 'Geleceğe Smaç' projesi ile birçok sporcuyu voleybol ile buluşturduk. 2023-2024 sezonuna 2 bin 150 lisanslı sporcu ile başlıyoruz" ifadelerini kullandı.  Ferhat Akbaş: "Başarı yakalamak için tüm parçaları bir araya getirdik"  Başantrenör Ferhat Akbaş, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın başarısını tebrik ederek, "Büyük özveri ile başarı elde eden oyuncularımızı tebrik ediyorum. Diğer ülke formaları altında ülkemize rakip olan ve kendi kariyerleri açısından iyi işler yapan yabancı oyuncularımızı da tebrik ediyorum. Bu başarıları yakalamak için tüm parçaları bir araya getirdiğimizi düşünüyorum. Takımımız, yeni sezonda yapılan takviyeler ile en güçlü ve en tecrübeli halini almış oldu. A takımımız da eksik olan bölgelere yaptığımız transferler ile birlikte son yılların en iyi takımlarından bir tanesini kurduk. Tecrübeli oyuncuları bir araya getirerek olumlu bir iş yaptık. Bugün bu vesile ile ilk kez bir araya geldik ve yapacağımız antrenmanlarla iyi bir takım olma yolunda emin adımlar ile devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.  Tijana Boskovic: "Yeni transferler ile daha da güçlü bir takım olduk"  Eczacıbaşı ve Sırbistan Milli Takımı'nın başarılı oyuncusu Tijana Boskovic, yeni sezonda yine en iyisini başarmak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, "Her zamanki gibi yine yeni sezon için heyecanlıyız. Yeni katılan arkadaşlar ile daha da güçlü bir takım olduk. Geçtiğimiz sezon iki tane final oynadık. Bu sene de en iyisini yaparak başarılı olmak istiyoruz" diye konuştu.  Simge Aköz: "İnşallah kupalar Atatürk’ün kızlarının olur"  Takım kaptanlarından Simge Aköz ise kaliteli bir takıma sahip olduklarını söyleyerek, "Sizlerle bir arada olmak çok keyifli. Çok güzel ve kaliteli bir takıma sahibiz. Umut ediyorum ki güzel bir enerji yakalayacağız. İnşallah bu sene kupalar Atatürk’ün kızlarının olur" şeklinde konuştu.  Organizasyon, Eczacıbaşı'nın yeni sezonda giyeceği formanın tanıtımı ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.