SON DAKİKA
Hava Durumu

#Müze

YENİŞEHİR YÖREM - Müze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tartışma yeniden alevdiren o  tarihi eser!  Nefes kesen operasyonla Ceylan derisine yazılı 2 bin yıllık İncille yakalandılar Haber

Tartışma yeniden alevdiren o tarihi eser! Nefes kesen operasyonla Ceylan derisine yazılı 2 bin yıllık İncille yakalandılar

Bursa Jandarma Komutanlığı ekiplerinin nefes kesen operasyonu ile yakalandı. Gözaltına alınan 6 kişiden 3'ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, diğer 3'ü ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aramice yazılı 26 sayfalık tarihi eserin Barnabas'ın kayıp İncil'i olup olmadığının incelenmesi için müzeye verileceği öğrenildi. , Bursa'da jandarma tarafından ele geçirilen 26 sayfalık ceylan derisi üzerine Aramice yazılmış tarihi eser, Hz. İsa'nın havarilerinden Barnabas'ın kaleme aldığı 'kayıp' İncil'in nerede olduğu tartışmasını yeniden alevlendirdi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da ikamet eden Abdurrahman A.'nın elinde bulunan tarihi eser niteliğindeki el yazması kitabı Bursa'da bir araya geleceği tarihi eser kaçakçılarına satacağı bilgisini alan Bursa Jandarma Komutanlığı ekipleri, şahsı takibe aldı. Bursa'da el yazması kitabı satın alacak kişi tarafından gönderilen eksperler kitabı inceledikten sonra İncil'e 10 milyon dolar değer biçti. Manisa ve İstanbul'dan geldikleri öğrenilen 6 tarihi eser kaçakçısı kitabı almak için bir kafede pazarlığa oturduklarında jandarma operasyonu ile kıskıvrak yakalandılar. Birinci yüzyıl dönemine ait ceylan derisinden papirüs üzerine Aramice yazılı İncil'in üzerinde 'Hazreti İsa' figürleri olduğu belirtildi. Gözaltına alınan 6 kişiden Abdurrahman A., Halil K. ve Seyithan Ş. çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı. Diğer 3 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayla alakalı soruşturma sürdürülüyor. Rivayete göre Barnabas, Hazreti İsa'nın ana dilinde İncil'i kaleme alan en yakınındaki katiplerinden biri. O günden sonra gün yüzüne çıkamayan İncil'in 4 kopyasından biri 1981 yılında Hakkari'de bir mağarada köylülerce bulunuyor. Ancak o İncil'in de akıbetinin ne olduğu, kimler tarafından nereye götürüldüğü ve nerede saklandığı bilinmiyor. Bilirkişilerin yapacağı incelemenin ardından ele geçirilen tarihi eserin kayıp Barnabas İncili olup olmadığı kesinleşecek.

KKTC’nin ilk ve tek klasik araba müzesinde tarihe yolculuk Haber

KKTC’nin ilk ve tek klasik araba müzesinde tarihe yolculuk

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilk ve tek klasik otomobil müzesi olan Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) kampüsündeki Kıbrıs Araba Müzesi, sahip olduğu zengin koleksiyonu ile modern dünyanın gelişimini ve tarihini otomobillerin dönüşümü üzerinden gözler önüne seriyor. 150’nin üzerinde otomobilin sergilendiği Kıbrıs Araba Müzesi’nin en eski aracı 1901 model Crestmobile Model C. Müzenin 100 yaşını deviren otomobilleri arasında ayrıca 1903 Model Wolseley, 1909 model Buick, 1918 Ford Model T de yer alıyor. Dönemin Amerikalı otomobil üreticisi Willys-Overland tarafından üretilen ilk model olan 1926 model Whippet ise Kıbrıs Araba Müzesi’nin 100’üncü yaşı için gün sayan otomobilleri arasında yer alıyor. Bu araçlardan, 1903 Model Wolseley, dünyadaki tek örnek. 1900’lerin başından 2000’lere kadar uzanan tarihin her döneminden otomobilleri ziyaretçileri ile bulşturan müzede, 300 km hız sınırını aşan ilk seri üretim otomobil Jaguar, Lamborghini Murcielago Roadster, Dodge Viper SRT10 Final Edition gibi efsane olmuş pek çok spor araba da dikkatleri çekiyor. Dünyanın pek çok ülkesinden ziyaretçilerin geldiği müzede, zengin otomobil koleksiyonunun yanı sıra çeşitli makine parçalarından yapılan oyuncaklar, maket araba koleksiyonu ve pedallı arabalar da bulunuyor. Ayrıca Formula 1’in iki efsane pilotu Alman Michael Schumacher ve Brezilyalı Ayrton Senna, hiperrealist silikon heykelleri de müzede ziyaretçilerini bekliyor. “Müzelerimizle, KKTC’yi bölgenin en önemli kültür sanat merkezine dönüştürüyoruz” Klasik otomobil müzesinin 2007 yılında başlayan bir serüven olduğunu belirten Yakın Doğu Oluşumu Müzeler Daire Başkanı Prof. Dr. Ali Efdal Özkul, “Müzelerimizle, KKTC’yi bölgenin en önemli kültür sanat merkezine dönüştürüyoruz... İnanıyoruz ki insanlığın tanımı sanattadır. Her alanda bir sanat var. Müzemizdeki her arabanın tasarımında da sanatın ve inceliğin olduğunu net bir şeklide görüyoruz. Bunun yanı sıra teknolojinin ve otomotiv sektörünün yıllar içerisinde nasıl geliştiğini de görüyoruz. KKTC’nin yerli ve milli otomobili, yüzde 100 elektrikli GÜNSEL’i de bu dönüşümün son halkalarından biri olarak görüyoruz” dedi. “Bütün arabalar çalışıyor” Müzede birçok dönemden araba olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ali Efdal Özkul, “Her araba kendi alanında özel. En büyük özellikleri ise hepsinin çalışıyor olması. Klasik arabalarımız Kıbrıs’ta yapılan klasik araba yarışlarına da katılıyor. Müzelerimizle amacımız Türk dünyasını Kuzey Kıbrıs’la birleştirmek. Sanat ve kültürle bir merkez oluşturmaktır. Araçların tamamına yakını dünyanın belli başlı ülkelerinden getirildi. Kıbrıs adasından da olan arabalar var. Ayrıca Kıbrıs Türkü siyasetçisi Dr. Fazıl Küçük’ün de makam ve özel aracı müzemizde sergileniyor” diye konuştu.

Kültürel mirasa yeni müze anlaşması! ''Eczacılık Kültürü Müzesi''... Haber

Kültürel mirasa yeni müze anlaşması! ''Eczacılık Kültürü Müzesi''...

Nilüfer Belediyesi, kente bir müze daha kazandırıyor. İhsaniye’de Sağlık Müzesi ile aynı binada yeralacak olan müzede; yıllardır mesleğine ilişkin araştırmalar yapıp belge toplayan, antikacılar ve mezatlardan eserler elde eden Eczacı Sinem Us’un koleksiyonu sergilenecek. Müzede eczacılık mesleğinin gelişimini yansıtan belgelerin yanı sıra Salvador Dali ve Rembrandt’ın bir eczacıyı çizdiğine dair belgeler, meslekle ilgili farklı dökümanlar, Kızılay köşesi, Birinci Dünya Savaşı’nda cephede kullanılan ilaç şişeleri, buradaki eczacıların hikayeleri, objeler, ilaç yapım aletleri gibi parçalar yer alacak. Tasarımını Ayhan Doğan, küratörlüğünü ise Sunay Akın’ın yapacağı müzeye ilişkin taraflar arasında bir protokol imzalandı. Nilüfer Belediyesi Halkevi Binası’nda yapılan protokol törenine Eczacı Sinem Us, şair, yazar, araştırmacı Sunay Akın, Tasarımcı Ayhan Doğan ile Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Başkanı Levent Yiğit katıldı. Böyle bir çalışmaya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, geniş koleksiyonu nedeniyle Us’u kutladı. Dr. Ceyhun İrgil’in katkılarıyla hazırlanan Sağlık Müzesi’ni yakında ziyarete açacaklarını belirten Başkan Erdem, aynı binanın bir diğer katını da Nilüfer Belediyesi-Sinem Us Eczacılık Kültürü Müzesi’ne ayıracaklarını kaydetti. 14 Mart 2024 tarihinde hizmete girmesi planlanan ‘Nilüfer Belediyesi-Sinem Us Eczacılık Kültürü Müzesi’nin protokolünü Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile birlikte imzalayan Eczacı Sinem Us, bu müzeyi bir süre önce kaybettiği babası Dr. Atilla Us’a ithaf ettiğini söyledi. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e desteğinden dolayı teşekkür eden Us, bu müzede doğayı anlatmaya çalışacaklarını ve eczacılık kültürünü anlatan ideal bir müze açacaklarını söyledi. Sunay Akın ise kurulacak müzenin sağlıklı bir yaşamın ilk adımı olan doğayı korumayı anlatacağını kaydetti. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in önemli bir çalışmaya katkı sağladığını anlatan Akın, “Bursa’nın en önemli yerlerinden olan bir binayı sadece bu konuya ayırarak, bir müze olmasını kararlaştırdı. Türkiye’de müzecilik anlamındaki en özgün çalışmalardan biri ortaya çıkacak” diye konuştu.

Bir 90 yıllık klasik otobüsler elden geçirip ilk günkü ihtişamına dönüştürüyor Haber

Bir 90 yıllık klasik otobüsler elden geçirip ilk günkü ihtişamına dönüştürüyor

Yaklaşık 6 yıl önce bir müşterilerinin talebi üzerine klasik bir otobüsü restore ederek orijinal halini geri kazandıran aile, talep üzerine hurdalıktan çıkarılan otobüsleri ilk günkü ihtişamına geri döndürüyor. Sanayi sitesinin içerisinde adeta müzeyi andıran işletmede 1935 yılından 1970’li yıllara kadar restore edilmeyi bekleyen birçok otobüs yer alıyor. Bursa’da 49 yıldır kendi kurdukları işletmelerinde otobüs tamir eden Akman ailesi, bir müşterisinin talebi üzerine otobüs restore etti. Otobüsün orijinalliğini koruyarak ilk günkü ilk günkü ihtişamını geri kazandıran aile yaklaşık 6 yıldır talep üzerine klasik otobüsleri eski haline döndürüyor. Üretildiği günden bu yana tasarımlarıyla herkesin dikkatini çeken otobüsler, tepeden tırnağa yenilenerek görenlerin gözlerini kamaştırıyor. Uzun yıllar önce üretimi durdurulan otobüslerin eksik veya kullanılamaz hale gelen parçaları yeniden kalıp dökülerek orijinal halini bozmadan tamamlanıyor. Otobüslerin motor parçaları ise yurt dışından temin ediliyor. Sanayi sitesinin içerisinde adeta müzeyi andıran işletmede 1935’den 1970’li yıllara kadar üretilen pek çok otobüs, ustaların ellerinde hayat bulmayı bekliyor. “MEŞAKKATLİ SÜREÇLERDEN GEÇİYORUZ” Müşterilerden gelen klasik otobüslerin parçalarını bulmakta zorluk çektiğini söyleyen işletme sorumlusu Celal Akman, “1974’de beri kapıları açık olan ve bu sektöre hizmet veren bir firmayız. Babadan kalan bir işletme ama ben burada amcamla beraber çalışıyorum. İşimiz sadece otobüs ama yaklaşık 5-6 yıldır eski araçları yenileme ve restorasyon yapıyoruz. Bunları hem keyifle hem de ustalarımızın tecrübeleriyle beraber müşterilerimize en iyi hizmeti verebilmek için çalışıyoruz. Bu talep müşterilerimizden geldi. İşletmemizin çok eski olduğunu öğrenen müşteriler restore işi yaptırmak istedi. Bize gelen otobüsleri en iyi şekilde müşterilerimize teslim ettik ve bu iş için tercih sebebi olduk. Bu çok kolay olmuyor. Eski otobüslerin parçalarını bulmak o kadar kolay değil. Gelen otobüsleri orijinal görünümüne kavuşturmak için çok meşakkatli süreçlerden geçiyoruz. Bizim ve ustalarımızın tecrübesi bu araçları orijinal haline getirme ehliyetine sahip. Yaklaşık 40-50 yıldır hizmet vermiş ustalarımız var, bu tecrübeyle bu işin üstesinden gelebiliyoruz” dedi. TÜRKİYE’DE YAPABİLEN SAYILI Otobüs restorasyonunun Türkiye’de pek yaygın olmadığını söyleyen Akman, “Türkiye’de bu işi yapabilen sayısı bir elin parmakları kadar. Tabi bu işi yapabilecek kadar tecrübeli usta kalmadı maalesef. Genelde fabrikasyona yönelik işlemler yapıyorlar. Yeni standart araçlarda eskiyi pek bulamazsınız. Yeni standart araçların bakım ve onarımı daha basit. Bu araçlar tamamen mekanik. Yani eski ustaların yapabileceği, maharet isteyen, tecrübe isteyen bir işlem” dedi. YAPIMI 5 AY SÜRÜYOR Gelen otobüslerin en ince ayrıntısına kadar yenilediklerini belirten Akman, “Bize bu araçlar hurdalıktan çıkmış bir şekilde geliyor. Biz araçları tamamen soyuyoruz. Ne kadar problemi varsa, o kangren olmuş metalleri kesip atıyoruz, yeniliyoruz. Bu işlem ciddi bir aşama gerektiriyor. Yapılması 5 ay süren araçlarımız da var. Yeni tip araçlar gibi montajla halletme durumu olmuyor. Kaporta kısımlarında bile çoğu şeyi elde hallettiğimiz kısımlar var. Sadece iki profili birbirine kaynatmak değil bu işlem. El işçiliği, el emeği gerektiriyor. Dolayısıyla bu kadar güzel şeyler çıkıyor meydana” ifadelerini kullandı. MÜŞTERİLERLE BERABER TEST EDİLİYOR Tepeden tırnağa yenilenen klasik otobüsleri müşteriyle beraber testten geçirdiklerini söyleyen Akman, “Araçlar buradan çıkarken bizde çok mutlu oluyoruz. Bizim en büyük mutluluğumuz bu araçların buradan çıkması değil, müşterimizin memnuniyetini gördüğümüz zaman oluyor. Araçların işleri bittiğinde müşterimizle beraber testlerini yapıyoruz, yollara çıkıyoruz. Frenlerine kadar her şeyiyle memnun olduğunu gördüğümüz zaman daha çok mutlu oluyoruz. Çabanızın taktir edilmesi çok başka bir şey” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.