SON DAKİKA
Hava Durumu

#Medicana

YENİŞEHİR YÖREM - Medicana haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Medicana haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şiddetli soğuklarda kalbinize dikkat edin Haber

Şiddetli soğuklarda kalbinize dikkat edin

Şiddetli soğuklarda kalp sağlığı ile ilgili bilgiler veren Medicana Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Enbiya Aksakal, "Koruyucu refleksler aynı zamanda sıcak kanın tekrar vücuda pompalanması için kalp hızını arttırmakta, böylece nabız hızlanmaktadır. Sonuçta hem kalbe geri dönen kan miktarı hem de dakikada kalp atım sayısı artması sebebiyle kalbin iş yükü artar. Kalbin iş yükünün artması kalp kasına olan kan akımında arz-talep dengesini değiştirmektedir. Bu sebeple şiddetli soğuklarda ve aşırı ısı kayıpları olan durumlarda sağlıklı insanların kalplerinde bile kalp kasında beslenme yetersizliklerine ve buna bağlı olarak göğüs ağrısı, göğüste yanma ve baskı hissine yol açar" dedi.  Soğuk havanın doğrudan kalp damarlarında da büzüşmeye sebep olduğunu belirten Aksakal, "Ani ve şiddetli olarak soğuğa maruz kalmak, kalp krizlerine ve ani kalp ölümlerine yol açmaktadır. Soğuk hava aynı zamanda vücutta damarlarda büzüşmeyle birlikte pıhtılaşmaya meyil oluşturarak kalp hastalıklarına bağlı şikayetlerin ortaya çıkmasına, şiddetlenmesine veya aniden olumsuz sonlanmasına sebep olur. Daha önce kalp hastalığı olmayan bireylerde bile soğuk hava ile birlikte göğüs ağrısı veya göğüste baskı, yanma hissi meydana gelmesi kalp damar hastalığını şüphelendirecek önemli bir bulgudur. Kalın giysiler giyilmesi, meyve sebze tüketiminin ölçülü olarak devam ettirilmesi, hareketsizlikten kaçınılması, düzenli egzersiz yapılması, beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmesi, gerekli hallerde D vitamini takviyesi alınması, nezle, grip durumlarında hekime danışmadan ilaç kullanılmaması, grip aşısı yaptırılması, kullanılmakta olan kalp ve hipertansiyon ilaçlarına devam edilmesi kolay uygulanabilir koruyucu yöntemlerdir" diye konuştu.

Dikkat! Bulanık görme şikayetinizin sebebi bu olabilir. Haber

Dikkat! Bulanık görme şikayetinizin sebebi bu olabilir.

Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler, gözün görmeyi sağlayan sinir tabakası olan retinadaki damarların etkilenmesiyle diyabetik retinopati hastalığına sebep olabiliyor. Medicana Bursa Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Adnan İpçioğlu, özellikle 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını belirterek, "Diyabeti olan bütün hastalar için bu göz hastalığı riski bulunuyor. Diyabeti olan herkesin en azından yılda bir kere kapsamlı göz muayenesi yaptırmasında fayda var. Bir kimse ne kadar uzun süredir diyabet hastası ise bu kişide diyabetik retinopati gelişme riski o kadar fazlalaşıyor" şeklinde konuştu.  "Diyabetliler 3 ayda bir göz muayenesi olmalı"  Uzman Op. Dr. Adnan İpçioğlu, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini ve 1 yıllık aralıklarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyardı. İpçioğlu, "Bilhassa göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma imkânı sunar. Diyabet teşhisi sonrası 1 yıllık aralıklarla 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir. Muayene sıklığı göz doktoru tarafından gerektiği şekilde belirlenir" dedi.  "Ciddi görme kayıplarını önler"  Diyabetik retinopatiyi tedavi eden etkisi ispatlanmış tek yöntemin “lazer fotokoagülasyon” olduğunu ifade eden Op. Dr. İpçioğlu şu bilgileri verdi:  "Tedavideki esas maksat yeterince beslenemeyen periferdeki retina dokusundan kaynaklanan uyarıları bastırmak, böylece yeni kanayacak damarların ve kanamaların oluşmasını engellemek ve hastanın görme seviyesini korumaktır. Bu tedavi, uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati belirtilerinin erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır. Diyabet hastalığının erken döneminde bulanık görme şikâyeti ile sıkça karşılaşılıyor. Bunun sebebi retinopati değil, o sırada kan glikoz seviyesindeki yükseklikten kaynaklanabilir. Kan glikoz seviyesinin normale dönmesi birkaç hafta alabilir, kontrol sağlandığında görme bulanıklığı ortadan kalkar. Bu geçici bulanıklık döneminde, gözlük değişimi yapılması ise uygun bir yöntem değildir."

Ebeveynlerin dikkatine!  İşte ishale iyi gelen yiyecekler Haber

Ebeveynlerin dikkatine! İşte ishale iyi gelen yiyecekler

Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Arslan, "5 yaş altındaki çocukların yılda 3-9 kez ishal atağı geçirdikleri bildirilmiştir. İshaller hijyen şartlarının ve sağlık sisteminin geri olduğu, altyapının yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülmektedir. İshal sulu veya yumuşak sık dışkılamadır. Günde üç veya daha fazla sayıda ve normale göre daha yumuşak veya sulu dışkılama olarak tarif edilir. Ateş veya kusma eşlik edebilir. İshal genel olarak 7 günden daha kısa sürer, iki haftadan daha kısa süren ishal ve kusma ataklarının hepsi akut ishal olarak adlandırılır. Özellikle yeterli sıvı tüketebilen sağlıklı fertlerde hastalık kendini sınırlar ve kendiliğinden iyileşir. Ancak, küçük çocuk ve bebeklerde sakatlık ve ölüme sebebiyet verebilir" dedi. "İshal enfeksiyöz veya enfeksiyöz olmayan sebeplerle meydana gelebilir" diyen Arslan, "Enfeksiyona bağlı ishallere virüs, bakteri, parazit ve mantarlar sebep olur. Çocukluk çağında enfeksiyona bağlı ishallerin çoğu viral sebeplidir. Viral ishal, bu gruptaki infeksiyonların büyük bölümünü kapsar ve özellikle 5 yaş altı çocuklarda en sık sebeptir. Rotaviruslar, dünya genelinde yılda 500 bin, günde yaklaşık bin 600 çocuğun ölümünden sorumludur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise 5 yaş altı çocuklarda görülen ishallerin yüzde 30-50'sinden rotavirusların sorumlu olduğu görülmüştür. Rotavirus ishali primer olarak 2 yaş altındaki çocukların akut infeksiyonudur ve sulu dışkılama ve kusma ile karakterizedir. Rotavirus infeksiyonları herhangi bir bulgu vermeden seyredebildiği gibi, ağır ishallere de sebep olabilmektedir" şeklinde konuştu. Genellikle kusmanın hastalığın ilk iki gününde olduğunu ve ateş görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Arslan, "İshal mikrobu, insandan insana özellikle de bir çocuktan diğerine kolaylıkla bulaşabilir. Genellikle, tuvalet temizliğini tam olarak öğrenememiş küçük çocuklar arasında hızla yayılabilir. Çocuklar ve yetişkinler tuvalete gittikten hemen sonra ellerini doğru bir şekilde yıkamalıdır. Yeterli sıvı tedavisi ishallerin ana tedavisini oluşturur. Ağızdan sıvı tedavisi hafif ve orta şiddetteki olgularda yeterli olur ancak tedavi hastanın sıvı ve elektrolit kaybını karşılayacak şekilde hazırlanmış olan sıvıları kapsamalıdır (ORS). Ağızdan sıvı tedavisinin (ORS) erken uygulanması, daha az hastane yatışına sebep olur. Hafif-orta, hatta ağızdan alabilen ağır sıvı kaybı olgularında bile ağızdan tedavi (ORS) tercih edilmelidir. İshal olan çocuk emzirme dönemindeyse mutlaka anne sütü almalıdır. Anne sütü, ishalden koruyan önemli bir besin kaynağıdır. Anne sütü alan bebekler daha çabuk iyileşmektedir. İshal süresince doğru beslenme çok önemlidir. Bu dönemde yağlı ve lifli yiyecekleri tüketmemek gerekir. Patates ve muz potasyum kaybını önlemek açısından önemli gıdalardır. İshale iyi gelen yiyecekler arasında çorba, haşlama, püre, makarna ve pirinç yer alır. Bunların tüketimi, ishali kesmek için faydalıdır. İshal tedavisinin en önemli kısmı sıvı ve elektrolit kaybını önlemektir. Hijyen şartlarının iyileştirilmesi, insan atıklarının kullanım ve içme suyuna karışmasının engellenmesi ve el yıkamak enfeksiyona bağlı ishali engeller" diye konuştu.

Hastasıyla konuşarak ameliyatı gerçekleştirdi Haber

Hastasıyla konuşarak ameliyatı gerçekleştirdi

Bursa’da idrarda kan olması şikâyeti ile Medicana Hastanesi'ne başvuran hastada, mesane tümörü tespit edildi. Hayatını oksijen ile sürdüren ileri safha KOAH akciğer yetmezliği hastası, ameliyatta anestezi olması riskli bulundu. Hastanenin uzman ekibi, hastayı makineye bağlamadan uyanık spinal, epindural anestezi yapmaya karar verdi. Hasta ameliyat esnasında bilinci açık bir şekilde iken doktorlarla sohbet ederek üç saatlik ameliyatı atlattı. Hasta ameliyattan çıktıktan sonra yoğun bakıma alınmadan normal odada tedavisine devam edildi.  Bilinci açık bir şekilde hastayı ameliyat eden Üroloji Uzmani Doç. Dr. Ahmet Şahan, ”Hastanın ameliyat olması gerekiyordu. İdrarda ciddi kanaması sebebiyle kan tranfüzyonu ihtiyacı oluyordu. Böbrek değerleri mesane tümörüne bağlı kötüleşmişti. Tümör yükünün fazla olmasından dolayı endoskopik yolla kanama kontrolü dışmerkezde birkaç defa denenmesine rağmen başarılı olunamamıştı. Radyoterapi kemoterapi gibi palyatif alternatif yöntemler tümör yükü, kanama ve böbrek fonksiyonlarının bozuk olmasından dolayı uygun değildi. Günlük yaşamında oksijen desteği ile devam eden ileri evre KOAH akciğer yetmezliği olan hastanın genel anestezi altında ameliyat olması çok yüksek riskli bulundu. Bunun üzerine anestezi ekibi ile görüşerek hastayı makineye bağlamadan uyanıkken spinal, epidural anestezi altında yapmaya karar verdik. Ameliyat yaklaşık 3 saat sürdü. Hasta ameliyat sırasında bizimle sohbet etti. Ekibi evine davet etti. Ameliyat sonrası yoğun bakıma dahi gitmeden serviste takiplerini yaptık. Ameliyatın akşamında yürüttük" dedi.  Medicana Bursa hastanesinde üroloji bölümü olarak ilk defa bu denli büyük bir cerrahiyi başarı ile gerçekleştirdiklerini belirten Şahan, "Ameliyatın gerçekleşmesinin temel faktörlerinden en önemlisi anestezi, reanilmasyon ekibimiz. Çok yerinde ve zamanında bir anestezi tekniğiyle hastayı uyutmaksızın bize teslim etti. Ondan sonrası bizim için rutin bir işlemdi. Tam bir ekip çalışması oldu” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.