SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kıbrıs

YENİŞEHİR YÖREM - Kıbrıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kıbrıs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan NATO ve Avrupa Birliği Açıklamaları Haber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan NATO ve Avrupa Birliği Açıklamaları

- Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi ortak değil rakip olarak görmesi ve bazı NATO müttefiklerinin güvenlik hassasiyetlerini dikkate almaması, ülkeyi daha fazla kabiliyet ve alternatif stratejiler geliştirmeye yöneltmektedir. Bu, Türkiye için bir tercih değil, devletin ve milletin bekası için bir zorunluluktur. - Suriye politikalarımızın ana unsurları belirlidir. Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine bağlıyız. Terör örgütleriyle mücadelemiz sürecek ve Suriyelilerin gönüllü geri dönüşünü teşvik edeceğiz. - Suriye'nin kuzeyinde terör devleti kurulmasını engelleme mücadelesi devam ediyor. DEAŞ'la mücadele kisvesi altında PKK/YPG terör örgütünü desteklemenin stratejik bir hata olduğunu vurguluyoruz. - Irak'ta PKK terör örgütüne yönelik mücadelemizi sürdürüyor, Irak'ın bütünlüğüne destek veriyoruz. - Libya'da ülkenin birlik ve bütünlüğünü koruma önceliğimizdir. Diyaloğumuzu geliştiriyoruz ve Bingazi Başkonsolosluğumuzu yakın zamanda yeniden faaliyete geçireceğiz. - Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması amacımızdır. Egemenlik statüleri eşitlenmedikçe taraflar arası müzakere mümkün değildir. - Yunanistan ile ilişkileri olumlu gündem temelinde samimi ve yapıcı bir diyalogla ilerletmeyi arzu ediyoruz. - Azerbaycan ile ilişkilerimizi geliştiriyor ve Karabağ'dan kurtarılan toprakların imarına destek veriyoruz. Ermenistan ile başlattığımız normalleşme sürecini, Azerbaycan ile yakın eşgüdüm içinde yürütüyoruz. - Bazı ülkelerin 1915 olaylarıyla ilgili asılsız iddiaları gündeme getirmesi, normalleşme sürecini baltalayacaktır. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin dış politika ve güvenlik konularındaki yaklaşımlarını yansıtmaktadır. HABER:KAAN KOÇAK

Doğu Akdeniz’de tatbikat! Haber

Doğu Akdeniz’de tatbikat!

Türk Donanmasından Doğu Akdeniz'de Tatbikat Kararı! Türk Deniz Kuvvetleri, Antalya istasyonundan gönderdiği deniz mesajı (NAVTEX mesajı) ile Kıbrıs açıklarında tatbikat yapacağını ilan etti. Türk Deniz Kuvvetleri, 16-20 Ekim tarihlerinde Doğu Akdeniz'de fiili atışların yapılacağı harekâta ilişkin denizcilik duyurusu yaptı. 13 Ekim'de Antalya istasyonundan gönderilen NAVTEX mesajında ​​şu ifadeler yer alıyordu: "16-20 Ekim'de 0600Z-1500Z saatlerinde top atışına geçilecek." Ayrıca 17-19 Ekim 2023'te askeri eğitim, 23-27 Ekim 2023'te ise arama kurtarma tatbikatları düzenlenecek. Tatbikat Neden Düzenleniyor? Amerikan ve İngiliz savaş gemilerinin Doğu Akdeniz'e konuşlanmasının ardından Türk Deniz Kuvvetleri'nin Doğu Akdeniz'de eğitim yapma kararını açıklaması dikkat çekti. Bu bağlamda ABD ve İngiltere, İsrail'i desteklemek amacıyla bölgeye çeşitli özel kuvvetler gönderdi. İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonları devam ederken ABD ve İngiltere, Doğu Akdeniz'e savaş gemileri gönderme kararı aldı. Bu kapsamda ABD, USS Gerald R. Ford uçak gemisinin yanı sıra ikinci uçak gemisini de bölgeye göndereceğini duyurdu. Gerald R. Ford, deniz havacılığının yeni neslini temsil ediyor ve 40 yılı aşkın süredir üretimde olan Nimitz sınıfı taşıyıcılardan miras kalan yeni bir Amerikan uçak gemisi tasarımı olarak ön plana çıkıyor. Bu uçak gemisi, çeşitli uçak türlerini ve çeşitli mühimmat türlerini içeriyor. Doğu Akdeniz'e yapılan konuşlandırma, yalnızca Amerikan ortak kuvvetini güçlendirmek için değil, aynı zamanda İsrail'i hızlı bir şekilde koordine etmek ve desteklemek için de tasarlanıyor; bu da Amerika'nın İsrail Savunma Kuvvetlerine verdiği desteğin altını çiziyor. Dolayısıyla söz konusu tatbikatın bir tedbir amacı taşıdığı ifade edilebilmektedir. HABER:ERTAN ADANA

Bedenini kadavra olarak bağışladı!O gaziye anlamlı tören Haber

Bedenini kadavra olarak bağışladı!O gaziye anlamlı tören

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde yaşayan 79 yaşındaki Kıbrıs gazisi İsmet Ermetinler, 2019 yılında tedavi gördüğü Bandırma Devlet Hastanesi’nde vefat etti. Ermetinler’in vasiyeti üzerine bedeni, BUÜ Tıp Fakültesi’ne bağışlandı. 4 yıl boyunca kadavra olarak Fakültedeki tıp eğitiminde bedeni kullanılan Kıbrıs gazisi emekli astsubayın cenazesi toprağa verilmek üzere ailesine teslim edildi. BUÜ Görükle Kampüsü içerisindeki Tıp Fakültesi amfilerinin önünde Fakülte Yönetimi tarafından, İsmet Ermetinler için teşekkür töreni gerçekleştirildi. ok sayıda öğrencinin de katıldığı törende konuşan Oğlu Suphi Ermetinler, “Babamın vasiyeti üzerine naaşını buraya kadavra olarak bıraktık. 1980’li yıllarda organ bağışı gündeme geldiğinde babam ilk bağışçılarındandı. Bizim de organ bağışı yapmamızda vesile olmuştur. Fakat babamı kaybettiğimizde, organ nakli mümkün olmadığı için babamın vasiyeti kadavra olarak bırakılmasıydı. Annem toprağı da görmesini istediği için süreli olarak buraya bıraktık. 2 yıl boyunca burada kalacaktı. Ancak pandemi dönemi buraya girdiği için hocalarımızın ricasıyla bunu 4 yıla uzattık. Ortalama 4 yılda 300-400 öğrenci olduğunu düşünürsek, 2,5 dönem öğrenci burada işlem yaparak geleceğe kendilerini hazırladılar. Bir çok insanın hayatına da dokunacaklardır. Farkındalık adına bunun daha fazla olması gerekiyor. Buradaki öğrencilerin dünya tıbbında her branşta isimlerini Türkiye olarak yazdırmaları için ellerinden geldiği kadar mücadelelerini sürdürmelerini istiyorum. Cenazeyi üniversiteye teslim etmeden önce, yıkandı. Cami’de cenaze namazı kılındı. Ondan sonra üniversiteye teslim edildi. Bundan sonra kaldığı yerden, Bandırma’daki kabristanlığa defnedilmesidir. Dualarla defin işlemini gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, “Kadavra bizim anatomi eğitimimizde tıp öğrencilerin eğitiminde çok önemli bir rol üstlenmektedir. Bu tıp öğrencilerin eğitimine çok büyük katkıda bulunmuştur. Kadavra bulunma konusunda sorunlar yaşamaktayız. Uygun olan kadavraları üniversitemizin eğitimine katmaya çalışıyoruz. Fakat bağış yapıldığı takdirde, bu süreç hızlanarak gidiyor. En büyük teşekkür ve minnet kadavrayı bağışlayan aileyedir” dedi. BUÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Şendemir, “Bugün bir cenaze çevresinde toplandık. Ancak üzüntü, yas için değil. Teşekkür etmek için. Bir vefa duygusu ile saygıda bulunmak için. Bu teşekkür ve saygı Sayın İsmet Ermetinler için. Hekimlere, tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yoğunlaştığı bir dönemde, bir insanın en kıymetli varlığını, bedenini hekim adaylarının eğitimine bağışlamış olması, her şeye karşın içimizde bir umut ışığının sürmesini sağlıyor. Tıp eğitiminin temel taşlarından biri olan anatomi, elbette, en güzel haliyle gerçek bir insan bedeni üzerinden öğrenilebilir. Ne yazık ki sayısı 120’ye yaklaşmış tıp fakültelerimizin ve buralarda eğitim aldığını düşündüğümüz yüz binin üzerindeki öğrencinin bu çok önemli, olmazsa olmaz eğitim aracına ulaşabildiğini söylemek mümkün değil. Pek çok yasal zorluk aşılmaya çalışılarak elde edilen sahipsiz bedenler yıllarca çok önemli görevler görmüşlerse de, ne yeterli sayıda olabilmişler ne de etik olarak sağlıklı bir çözüm sunabilmişlerdir" şeklinde konuştu. Organ bağışlarının insan hayatlarını değiştirdiğini hatırlatan Şendemir, kadavra bağışlarının da hekimlerin yetişmesine aynı oranda katkıda bulunduğunu ifade ederek, "Bugün buradan uğurlamakta olduğumuz bağışçımız İsmet Ermetinler de, yüzlerce öğrencinin gerçek bir insan vücudu üzerinden eğitim almasını sağlamış, bilgili hekimlerin yetişmesine paha biçilemez bir yardımda bulunmuştur. Örneklerinin artması en büyük dileğimizdir" dedi.

Kıbrıs'ın yerli arı ırkı koruma altında Haber

Kıbrıs'ın yerli arı ırkı koruma altında

Uygulamaya konulan projenin ilk ayağında halihazırda Kıbrıs adasında bulunan arı ırklarından hangisinin yerli ırk olduğu saptanacak. Daha sonrasında, yapay zeka desteği de kullanılarak davranış ekolojisi belirlenerek, yerli Kıbrıs arısının yerinde korunması sağlanacak. Proje kapsamında başta Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği olmak üzere, bütün arıcılarla iletişime geçilerek, isteyen arıcılar da projeye dahil edilecek. Arıcılar, yerli Kıbrıs arısında hastalık ve zararlı yönetimi konularında eğitilerek verimliliği nasıl artıracakları konusunda da bilinçlendirilecek.  Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi İtalya’da seminer verdi  İtalya Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü’nün daveti ile İtalya’nın Napoli kentine giden Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Salih Gücel, Kıbrıs’ta yürütülen geleneksel arıcılık faaliyetleri ile ilgili bir seminer de verdi. İtalya Bitki Koruma Enstitüsü’nden bilim insanlarının yanı sıra Napoli bölgesinden pek çok arıcının da takip ettiği seminerde, kırsal alanlardaki doğal ekosistem alanlarından elde edilen doğal balın ne kadar kıymetli olduğu da vurgulandı.  Prof. Dr. Özge Özden: “İtalya Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü ile yürüttüğümüz projeye isteyen arıcılarımızı da dahil edeceğiz.”  Prof. Dr. Özge Özden, seminer vermek için gittikleri İtalya’da İtalya Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü Üyesi Dr. Gennaro Di Prisco ile Kıbrıs’ın yerli arı ırkına yönelik başlattıkları ortak projenin detaylarını da görüştüklerini söyledi. Prof. Dr. Özden, İtalya Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü ile birlikte uygulamaya aldıkları proje ile iklim değişikliği, sürdürülebilir arıcılık ve yapay zeka desteği ile Kıbrıs’ın yerli arı ırkının takip edilerek korunmasına yönelik çalışmalar yürüteceklerini vurguladı.  Yerli ırkları koruma altına alarak adanın ekolojisini de korumayı en önemli önceliklerden biri olarak belirlediklerini ifade eden Prof. Dr. Özge Özden, “Diğer yandan ülkemizde yerleşik yetiştiricileri de destekleyerek verimlilik artışına da destek olmayı hedefliyoruz. İtalya Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü ile yürüttüğümüz projede de Kuzey Kıbrıs’taki arıcılarla iletişime geçerek isteyen arıcılarımızı projeye dahil etmeyi planlıyoruz” ifadesini kullandı.

KKTC tarihinin en büyük yolsuzluğu Haber

KKTC tarihinin en büyük yolsuzluğu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tarihinin en büyük yolsuzlukarından biri olan ‘reçete dolandırıcılığıyla mücadele ediyor. KKTC’li Bakan Sadık Gardiyanoğlu, “Bu olay KKTC tarihindeki en büyük yolsuzluk olaylarından biridir. Bunun üzerine kararlılıkla gideceğiz. Geri adım atmamız söz konusu değildir” dedi.  KKTC’de gündeme bomba gibi düşen reçete dolandırıcılığında soruşturma devam ediyor. Ülke geneline yayılan ve büyük yankı uyandıran “sahte reçete yolsuzluğu” kapsamında son durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu İHA’ya değerlendirdi.  Sosyal sigortalar ve sahte reçete yolsuzluğunun 20 gündür KKTC kamuoyunda yer aldığını ifade eden Gardiyanoğlu, “Sosyal sigortalara bağlı hastalarımızın ilaca erişimi ile ilgili doktorlardan aldıkları reçeteleri, bizlerle sözleşmeli eczanelere ibrazlarından sonra fark ettik ki bazı eczaneler, ilgili ilacı hastalarımıza verdikten sonra reçetelerin altına ilaç ilavesi yapmışlar. Reçeteye ilave ilaçlar eklemişler. Bununla ilgili uzun bir süredir sosyal sigortalarımız ciddi bir maddi kayba uğratılmış. Göreve geldikten sonra ilgili müdürümüz konuyu tarafıma aktardı. Kurduğumuz özel soruşturma ekibiyle bir değerlendirme yaptık. Kanaat getirdik ki fazla ilaç girişi sistemimizde saptanmıştır. Bununla ilgili polisimize suç duyurusu yaptık. Sosyal sigortalarla anlaşmalı doktorlara sigortalarımız muayene oluyor, ilgili reçetelerini alıp bazı eczanelere götürdüğü zaman o an hastamız yüzde 80 indirimli ilacına ulaşıyor ama daha sonra art niyetli, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek isteyen bazı eczaneler maalesef reçetelerin altına ilave ilaç girmek suretiyle sosyal sigortalarımızı ciddi kayba uğratmışlar. Bununla ilgili de polis soruşturması devam ediyor” dedi.  “Sosyal sigortalarımızın 9 aylık ilaç vurgunundan dolayı kaybı, 65 milyon lira gözüküyor”  Gardiyanoğlu, 13 Eylül’den 30 Eylül’e kadar olan süreçte sisteme 10 bin reçetenin daha az girildiğini tespit ettiklerini belirterek, “Bir önceki aylara göre ödediğimiz rakamlara baktığımızda yaklaşık olarak 6 buçuk milyon lira gibi bir fark var arada. 25 günlük süreçten bahsediyorum bu arada. 1 Ocak - 30 Eylül tarihleri arasında yaptığımız hesaplamalarda yaklaşık 65 milyon lira gibi ciddi bir rakam ortaya çıkıyor. Bununla ilgili hangi tarihlerde hangi ilaçlarda olduğu konusunu derinleştiriyoruz. Şu anda gözüken durum şu: Sosyal sigortalarımızın 9 aylık ilaç vurgunundan dolayı kaybı, 65 milyon lira gözüküyor. Bu rakam sadece bu yıl ile ilgili. Bunun daha 2022’si, 2021’i var. Daha öncesine indiğimizde rakam çok daha büyüyor. Ama dijitalleşmemiz 2 buçuk yıla ait. Bununla ilgili müfettişlerimizle gerekli çalışmalara başladık” değerlendirmesini yaptı.  Doktor, eczacı ve sivil olarak 21 kişinin gözaltına alındığını bilgisini veren Gardiyanoğlu, “Bazılarının polis soruşturmaları tamamlandı, davaları okundu ve teminata bağlanarak davaları görüşülünceye kadar serbest bırakıldılar. Şu an içeride 7 kişi var. Onların da ifadeleri alınıyor. Bize gelen bilgilere göre eczacıların çoğunun bu konuyla ilgili itiraf yaptıkları yönünde” diye konuştu.  “Sosyal sigortalarımızın ilgili yazılımının şifreleri polisimize verilerek, tam erişim hakkı verdik”  Söz konusu yolsuzlukla alakalı röportaj veren bir bakan olmadığını aktaran Gardiyanoğlu, “Çok fazla kamuoyuna açıklama yapan biri değilim. Çünkü soruşturması ve mahkeme süreci devam eden bir konuda yanlış bir beyanatımın süreci etkilememesini isterim. Buna rağmen şunu söyleyeyim: 13 Eylül tarihinde polise suç duyurusunda bulunduktan sonra aynı günün öğleden sonrası Polis Genel Müdürlüğünün istemi üzerine özel bir soruşturma birimi kuruldu. 50’ye yakın çok değerli polis mensubu soruşturma biriminde görev alıyor. Aynı gün öğleden sonra sosyal sigortalarımızın ilgili yazılımının şifreleri polisimize verilerek, tam erişim hakkı verdik. Polisimiz istediği zaman sistemimize giriyor, araştırmalarını ve soruşturmaları yaparak oradan emareleri oradan alıyor. Son 10 gündür de KKTC’nin birçok tarafından maalesef çöplükte, açık alanda, çöp konteynerlerinin içinden ilaçlar çıkmaya başladı. Bu da olayın ne kadar vahim olduğunu kamuoyuna gösterir niteliktedir” dedi.  Sonraki sürece ilişkin konuşan Gardiyanoğlu, “Bizler, özellikle bu olaylar olduktan sonra bazı sosyal sigortalı hastalarımızın ilaca erişimi ile ilgili sıkıntılar yaşadığı bilgisi gelmektedir. KKTC’de şöyle bir sistem var: Sosyal sigortalı kişi doktora muayene oluyor, aldığı reçetenin süresi bir ay. Ama eğer bu sigortalı hastamız, kronik bir hasta ise 1 ay yerine 6 ay geçerli olacak reçetelerimiz. 6 ay boyunca başka hiçbir doktora görünmeden eczanelerden ilaçlarını temin edecek. Bu sağlık ayağı. Daha sonra sistemimizi, devlet hastanelerine ve kamu hekimlerine açtık. Kamu hekimlerinin yazdığı reçeteleri de yine yüzde 80 indirimli karşılamaya başlayacağız 1 Kasım’dan itibaren. Burada önemli olan vatandaşın ilaca erişimini kesmek değil, tam tersine işçinin, emekçinin birikimleri ile kurulan sosyal sigortalarımızı koruma altına almak. Yeni bir sisteme geçmek, mevcut olanı güçlendirmek ve doktor sayısını ve eczacı sayısını artırarak tüm sosyal sigortalılara gerekli sağlığa erişim hakkını en iyi şekilde hızlandırmaktır. Bütün planımız projemiz budur” ifadelerini kullandı.  “KKTC tarihindeki en büyük yolsuzluk olaylarından birisi”  Soruşturmanın seyrinin ve bakanlığın soruşturmanın neresinde olacağının polisin takdirinde olduğunu aktaran Gardiyanğlu, “Soruşturmayı ne zaman polisimiz ‘tamamladık’ derse o zaman tamamlanacaktır. Bu konuyla ilgili bir bakan olarak sadece çok yüzeysel bilgiler alıp, soruşturmaya çok fazla müdahil değiliz. Çünkü sistemimizi polisimize açtık. Polisimiz oradan gerekli bilgi dökümlerini alıyor. Süreci basınla birlikte eşzamanlı olarak takip ediyoruz. Çünkü bir arada art niyetli kişiler, ‘bakanlık liste verdi, bakanlık özel hedef gösterdi’ gibi söylemler ortaya attı. Bu kesinlikle doğru değil. Çünkü polisimizin yaptığı tutuklamaları basınla eşzamanlı öğreniyorum. Ne yapıldığı ile ilgili olay poliste ve yargıda olduğu için müdahale etmiyoruz. Soru sormuyoruz ki bu olay farklı yerlere çekilmesin diye. Ama şunu söyleyeyim, bu olay KKTC tarihindeki en büyük yolsuzluk olaylarından biridir. Bunun üzerine kararlılıkla gideceğiz. Geri adım atmamız söz konusu değildir. Polisimiz nereye kadar soruşturmak istiyorsa soruşturacak. Bu süreçte bakanlığımızın üstüne düşen ne görev varsa yapmaya hazırız. Bundan sonra da bu tip yolsuzluklar olduğunda kararlılıkla üstüne gitmeye devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.  “Asla geri adım atmayacağım”  Polise ilk suç duyurusunda bulunduklarında basında çıkan haberlerde ‘bugüne kadar hangi yolsuzluğun üzerine gidildi?’ ya da ‘ bugüne kadar ne sonuçlandı?’ şeklinde başlık atıldığı bilgisini veren Bakan Gardiyanoğlu, “Eleştiriler almaya başladık. Ben de ilgili bakan olarak aynen şu cümleyi kurdum: Ben bu olaya başımı koydum. Asla geri adım atmayacağıma, yetimin, emekçinin hakkını ve birikimini yedirmeyeceğime, harcattırmayacağıma, adaletli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşana kadar mücadeleme devam edeceğime dair söz vermiştim. Ben hala aynı noktadayım. İlk gün ne dediysem bugün de aynısını söylüyorum. Asla geri adım atmayacağım. Soruşturmanın seyri de tamamen polisimizin takdirindedir. Onlar, kendileri karar verecekler. Çünkü bütün sistemi onların erişimine açtık. İstedikleri bilgiye, firma, doktor, eczanelerini rahatlıkla bulabiliyorlar. Artık soruşturmanın seyri nerede bitecek, polisimizin altına kurulan özel birim karar verecek. Bizler de bakanlık olarak onlara yardımcı olmak açısından elimizden gelen gayreti sonuna kadar göstereceğiz” diye konuştu.  Yazılımla ilgili açık bulduklarını dile getiren Gardiyanoğlu, “Her sistemin uygulandıkça eksikliklerini görebiliyorsunuz. Biz yazılım olarak bazı eksikliklerimizi gördük. Onların düzeltilmesi ile ilgili talimatlar, tarafımdan ilgili bilişim yazılımcılarına verilmiştir. Ayrıca iç denetim ekiplerinin sayısının artırılması ile ilgili talimatlarım da verilmiştir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.