SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hamas

YENİŞEHİR YÖREM - Hamas haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hamas haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan MİT'e talimat! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan MİT'e talimat!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana insani girişimleri sürüyor. Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan 12 Taylandlı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleriyle serbest bırakıldığı öğrenildi. ERDOĞAN'DAN MİT'E TALİMAT Edinilen bilgilere göre, Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan 12 Taylandlı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine MİT'in girişimiyle serbest bırakıldığı öğrenildi. 4 GÜN İNSANİ ARA İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi. Uzlaşıya göre Hamas'ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılacak. Serbest kalacak esirler her iki taraftan kadın ve çocuklardan oluşuyor. ERDOĞAN'IN GİRİŞİMLERİ 7 Ekim'den bu yana Filistinlilerin hakkını savunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rehineler için de çalışmalarını sürdürüyor. Hamas'ın bıraktığı 12 Taylandlı rehine için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun etkisini gösterdi. HAMAS'TAN AÇIKLAMA: ERDOĞAN'IN ÇABALARI... Hamas, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çabalarına yanıt olarak Gazze'deki Taylandlı esirler serbest bırakıldı" açıklamasını yaptı. ESİRLER SERBEST Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MiT'e talimatı sonrası yapılan görüşmelerin ardından Taylandlı esirler serbest bırakıldı.

Netanyahu'nun ofisi: Gazze'den bugün serbest bırakılacak İsrailli esirlerin listesini aldık Haber

Netanyahu'nun ofisi: Gazze'den bugün serbest bırakılacak İsrailli esirlerin listesini aldık

Netanyahu'nun ofisinin sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, Mossad ve İsrail ordusunun bugün serbest bırakılacak İsrailli esirlerin listesini aldığı ifade edildi. Güvenlik güçlerinin listeyi incelediği belirtilen açıklamada, serbest bırakılacak İsrailli esirlerin ailelerine bilgi verildiği aktarıldı. İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde de bugün serbest bırakılması planlanan İsrailli esirlerin isimlerinin İsrail makamlarına ulaştığı ifade edilmişti. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma dün saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmişti. Dün akşam saatlerinde Hamas 13 İsrailli esiri, İsrail de işgal altındaki Batı Şeria'daki İsrail hapishanesi Ofer'de bulunan 24'ü kadın, 15'i çocuk 39 Filistinliyi serbest bırakmıştı. Uzlaşı kapsamında, Hamas'ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılacak. Serbest kalacak esirler her iki taraftan kadın ve çocuklardan oluşuyor. DSÖ: İSRAİL TARAFINDAN GÖZALTINA ALINAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DURUMU HAKKINDA BİLGİMIZ YOK DSÖ, İsrail ordusunun, 15 Kasım'da baskın düzenlediği Şifa Hastanesi'ndeki hastaların ortak Birleşmiş Milletler (BM) misyonu tarafından tahliyesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Şifa Hastanesi'nde durumu kritik hastaların yoğun çatışmaların yaşandığı tehlikeli bir ortamda tahliye edildiği belirtilen açıklamada, "22 Kasım'da Filistin Kızılayı ile işbirliği içinde olan DSÖ, Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'nden 151 hasta, onların akrabaları ve sağlık çalışanlarını nakletmek üzere başka bir BM ortak misyonuna katıldı." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, tahliyenin 20 saatte tamamlandığı, bu sürede İsrail ordusunun tahliye konvoyunu kontrol noktasında 6 saat durdurduğu ve arama yaptığı kaydedildi. Bu durumun, "konvoyun Şifa Hastanesi'nden çıkışta kontrolünün yapılacağı" yönündeki anlaşmaya rağmen gerçekleştiği belirtilen açıklamada, "Filistin Kızılayından 3 ve Sağlık Bakanlığından 3 olmak üzere 6 sağlık personeli gözaltına alındı. Güvenlik noktasında 6 saat bekleyen tahliye konvoyu, bazı hastaların durumunun ağırlaşması sonrasında yoluna devam etti. Hastalar gece geç saatlerde nihai varış noktalarına ulaştı. Hastaların çoğu Gazze'nin güneyindeki Gazze Avrupa Hastanesi'ne nakledilirken diyaliz hastaları Najjar Hastanesi'ne götürüldü." bilgisi verildi. Açıklamada DSÖ'nün, Şifa Hastanesi'nde kalan 100 kadar hasta ve sağlık çalışanının güvenliği konusunda son derece endişeli olduğu vurgulandı.

Gazze'de sözün bittiği yer! Bebekler tehlikede Haber

Gazze'de sözün bittiği yer! Bebekler tehlikede

İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalar, çok tehlikeli bir noktaya geldi. Nitekim dün ve önceki gün çatışma haberleri, yoğunlukla Gazze'de bulunan ve yaralıların yanı sıra evsiz kalanların da sığındığı önemli hastanelerin çevresinden gelmeye başladı. Uluslararası kuruluşlar bunun tehlikelerine dikkat çekerken, Hamas ile İsrail arasında devam ettiği belirtilen tutsaklara ilişkin görüşmelerin de, bu nedenle durduğu haber veriliyor. Gazze'de bulunan hastanelerin büyük bölümü, İsrail'in akaryakıt sevkiyatını engellemesi nedeniyle hizmet veremez duruma gelirken, bu hastanelerde bulunan prematüre bebekler için çifte tehlike söz konusu olmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze'deki 36 hastanenin 20'sinin çalışamaz halde olduğunu belirtirken, bölgenin en büyük hastanesi Şifa'da yetersizlikler nedeniyle bebekler de dahil can kayıpları meydana geldiği haber veriliyor. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Şifa Hastanesi için "Ne yazık ki artık bir hastane olarak işlev görmüyor" ifadelerini kullandı. BEBEKLER TEHLİKEDE Şifa hastanesi çevresinde çatışmaların şiddetlendiği, hastanenin yoğun bakım servisinde kalan 4 kişinin tıbbi cihazlara enerji sağlanamadığı için hayatını kaybettiğini, 36 bebeğin yaşamının da risk altında olduğuna dikkat çekiliyor.  SOLUNUM CİHAZLARI DURDU Elektrik ve su olmayan hastanede solunum cihazları durdu. Sağlık çalışanları yoğun bakımdaki bazı hastalara saatler boyunca suni teneffüs yapmak zorunda kaldı. DSÖ, hastanede kalan herkes için derin endişe duyduğunu açıklarken, hastane yetkilileri de, Kızılhaç'la bağlantıya geçtiklerini, su, oksijen, yakıt, kısacası her şeyin bittiğini aktardıklarını söylüyor. Yetkililer, yeni doğan bebeklerin, yoğun bakımdaki hastaların ve yaralıların elektrik olmadan yaşayamayacağına dikkat çekerken, yaralıların Gazze'den daha güvenli bir yere tahliye edilmesine karşı olmadıklarını ifade ediyor.  Birleşmiş Milletler (BM) Yardım ve İnsani İlişkiler Şefi Martin Griffiths de, sosyal medyadan paylaştığı mesajında, "korkunç saldırı raporları" aldıklarını, "sağlık tesislerinde elektrik, yiyecek ve su olmadan bırakılan hastalara ve sivillere ateş açılması şeklindeki savaş eylemlerinin haklı gösterilemeyeceğini" kaydetti. Griffiths, "Bu mantıksız, kınanacak bir şey ve durdurulması gerekiyor... Hastaneler çok daha güvenli yerler olmalıdır ve onlara ihtiyaç duyanlar, buraların savaş yeri değil barınma yeri olduğuna güvenmeliler" ifadelerini kullandı. 'MORGA DÖNÜŞECEK!' İsrail, Gazze'de bulunan erken doğmuş bebeklerin Şifa Hastanesi'nden başka güvenli bir yere nakledileceğini hatta bunun için bir koridor açılacağını söylerken, bu konuda kesinleşmiş karar veya aksiyon hakkında bir bilgi gelmiş değil. Bebeklerin nereye nakledileceği de henüz bilinmiyor. İnsan Hakları İçin Çalışan Doktorlar örgütü, bu hastanede 37 bebek ölüm riski ile karşı karşıya. Sınır Tanımayan Doktorlar da yaptığı açıklamada, "Bu katliamı ateşkes ile anında ya da en azından hastaların tıbbi tahliyesi için durdurmazsak bu hastaneler birer morga dönüşecek" dedi. Sınır Tanımayan Doktorlar'dan olan ve Şifa Hastanesi'nde cerrah olarak çalışan Muhammed Obeid, hastanedeki 600 kadar ameliyat geçirmiş hasta, 40 kadar bebek ve yoğun bakımdaki 17 hasta için su, elektrik, yiyecek veya internet bağlantısı bulunmadığını ifade etti. Obeid, keskin nişancıların çatışmalar sırasında hastane içindeki 4 hastayı vurduğunu öne sürdü. İSRAİL ÇATIŞMALARI KABUL ETTİ İsrail Ordusu Sözcüsü Libby Weiss, İsrail Savunma Birlikleri'nin Gazze'de sivilleri hedef aldığı yönündeki ifadeleri reddederken, Hamas'ın hastane gibi yerlerden faaliyet yürüttüğünü öne sürdü. BBC'ye konuşan Weiss, "Kesinlikle biliyoruz ki Hamas sivil lokasyonları kullanıyor. Bunu kesinlikle biliyoruz. Bununla ilgili önemli bilgiler paylaştık" dedi. Hamas'ın yönetimindeki Gazze'de Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunu Şifa Hastanesi'ni abluka altına almakla suçlamıştı. Weiss, ordunun Şifa Hastanesi'ni hedef almadığını kaydederken, "Biz, Hamas'ın hastanenin yanından açtığı ateşe karşılık veriyoruz" cevabını vererek hastane çevresinde çatıştıklarını ise doğrulamış oldu. Filistinli yetkililer, Şifa'nın yanı sıra Kudüs ve Rantisi Hastanesi'nin de tanklar tarafından kuşatıldığını bildirmişti. Endonezya Hastanesi'nde elektrik ve oksijen kalmadığı belirtiliyor. ABD HASTANELER KONUSUNDA UYARDI Washington, Gazze'de hastane çevrelerinde süren çatışmalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Nitekim Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD'nin, Gazze'deki hastanelerde yaşanan silahlı çatışmaları görmek istemediğini söyledi. Hamas ise, İsrail basınında yer alan ve rehinelerin serbest bırakılmasına dair sürdürüldüğü belirtilen görüşmeleri askıya aldığını duyurdu. Hamas, bu kararı, Gazze'de Şifa Hastanesi'ndeki durum ve çatışmalar nedeniyle aldığını kaydetti. Görüşmelerde 50 ile 100 kadın, çocuk ve yaşlının serbest bırakılması yönünde bir ilerleme kaydedildiği öne sürülmüştü. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de, Hamas'ın saldırılarının toplu cezalandırmayı haklı çıkarmadığını söyledi. AB tarafından yapılan yazılı açıklamada da insani yardımların Gazze'ye güvenli bir şekilde ulaştırılabilmesi için çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısında bulunuldu. İSRAİL İLE HİZBULLAH ARASINDA ÇATIŞMALAR ŞİDDETLENDİ Lübnan Hizbullahı ile İsrail arasındaki çatışmalar da devam ediyor. Hizbullah, dün İsrail mevzilerine eş zamanlı olarak saldırı düzenlediğini ve saldırılarda yeni güçlü bir füzeyi de kullandığını duyururken İsrail de, savaş uçaklarıyla Lübnan'daki Hizbullah hedeflerini vurduğunu açıkladı. İsrail Ordusu, "iki terör hücresini" vurduğunu, ayrıca Lübnan'dan yapılmak istenen saldırıyı engellediğini, Hizbullah'a ait bir gözlem noktasını da tahrip ettiğini bildirdi. Lübnan'dan ülkenin kuzeyine top atışları yapıldığını ve buna karşılık verildiğini belirten İsrail, ölen ya da yaralanan olmadığını kaydetti. Hizbullah ise sınır boyunca 5 hedefe saldırı düzenlediğini vurguladı. Güvenlik kaynakları, karşılıklı saldırıların, 7 Ekim'den bu yana gerçekleştirilenlerin en ağırı olduğuna dikkat çekti. İSRAİLLİ BAKANDAN 'NAKBA' BENZETMESİ İsrail kabinesinden Gazze'ye yönelik saldırılarla ilgili skandal niteliğinde açıklamalar gelmeye devam ediyor. İsrail Tarım Bakanı Avi Dichter, yoğun bombardıman altındaki Gazze'de yaşayan Filistinlilerin kuzeyden güneye doğru göçmek zorunda bırakılmasını "Nakba"ya benzetti. Dichter'e bir röportajda, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) emriyle güneyi tahliye eden Kuzey Gazze sakinlerinin görüntülerinin, İsrail'in kurulabilmesi için 1948'de Filistinlilerin topraklarından sürüldüğü Nakba olayıyla karşılaştırılabilir olup olmadığı soruldu. Dichter, soruya yanıt olarak "Gazze Nakba'sı ile karşı karşıyayız. 2023 Gazze Nakbası" ifadesini kullandı. BEN-GVİR: İŞGAL GEREKLİ Milliyet'in haberine göre, Öte yandan "Israel National News"un haberine göre, aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de, Hamas'ı destekleyen herkesin yok edilmesi gerektiğini öne sürerek Gazze'nin işgal edilmesinin gerekli olduğunu savundu.  İsrail'in "Kanal 12" televizyonunda konuşan Ben-Gvir, Hamas'ın ve onu destekleyenlerin yok edilmesinin "kutlama yapmak" anlamına geleceğini iddia etti. Ben-Gvir, Hamas liderlerinin hedeflenerek ortadan kaldırılmasını talep etmesi nedeniyle Netanyahu'nun 7 Ekim saldırısından önce kendisini kabine görüşmelerine dahil etmediğini de öne sürdü. Bakan, "Sorumluluğum var, hükümetin bir üyesiyim. Ama beni dinlemediler, beni dışladılar" dedi.

Netanyahu'dan Macron'a tepki Haber

Netanyahu'dan Macron'a tepki

Netanyahu, Hamas'ın ardından Filistin yönetiminin de Gazze'yi yönetmesi fikrine karşı olduğunu söyledi Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana topyekun kuşatma altına aldığı Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü saldırılara ilişkin açıklamasında, "Hamas'ı yeneceğiz ve esirlerimizi geri getireceğiz. Görev tamamlanana kadar durmayacağız." dedi. İsrail ordusunun, Hamas'ın saldırıların önlemek için "gerektiği kadar Gazze'de kalacağını" kaydeden Netanyahu, "Gazze Şeridi üzerindeki güvenlik kontrolünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğim." diye konuştu. Netanyahu, "İsrail ordusu Gazze şehrini kuşatmayı tamamladı. Artık şehrin göbeğinde faaliyet gösteriyorlar. Şifa Hastanesinin çevresindeler." ifadelerini kullandı. Arap ülkelerinin liderlerine de seslenen Netanyahu, onları "Hamas'a karşı ayağa kalkmaya" çağırarak "Hamas, İran'ın başını çektiği terör ekseninin ayrılmaz bir parçasıdır ve bu şer ve terör ekseni, tüm Arap dünyasını olduğu gibi dünyayı da riske atmaktadır. Pek çok Arap ülkesi liderinin bunu anladığına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.  Netanyahu, Filistin Yönetiminin de Gazze'de olmasına karşı Öte yandan Netanyahu, Gazze Şeridi'nin yönetiminin Hamas'ın ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas öncülüğündeki Filistin Yönetimine verilmesi fikrine de karşı olduğunu savundu. Abbas'ı, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırıları "kınamamakla" suçlayan Netanyahu, Abbas'ı işaret ederek "Lideri, üzerinden 30 günden fazla zaman geçtikten sonra bile yaşanan korkunç katliamı hala kınamayan bir otorite orada (Gazze) olamaz." dedi. Gazze'de İsrail'in tam güvenlik kontrolü istediklerini yineleyen İsrail Başbakanı, orada eskiden olduğu gibi yeniden Yahudi yerleşim birimleri kurmanın "gerçekçi bir hedef olmadığını" ve bunu desteklemediklerini söyledi. "MACRON AHLAKİ AÇIDAN CİDDİ BİR HATA YAPTI" İsrail Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Gazze'ye yönelik saldırılarda sivillerin öldüğü ve İsrail'in saldırılarını durdurması gerektiği" yönündeki sözlerine de tepki gösterdi. Netanyahu, Macron için "Gerçek anlamda ve ahlaki açıdan ciddi bir hata yaptı." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına İsrail'den tepki! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına İsrail'den tepki!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada İsrail'i sert bir şekilde eleştirerek, "Hamas terör örgütü değil, özgürlükçü ve mücahit bir gruptur" dedi. İsrail Erdoğan'a tepki göstermekte gecikmedi. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine katılmayarak "Hamas, IŞİD'den daha kötü, alçak bir terör örgütüdür" ifadesini kullandı. Erdoğan, İsrail'e gitme projesini iptal ettiğini ve Türkiye'nin İsrail devletiyle sorununun olmadığını belirtti. Ancak, İsrail'in Filistin'e karşı "bir örgüt gibi davrandığını" ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin "canlı kalmış ölülerle dolu bir dünyada" hakikati savunmaya hazır olduğunu ve bu amaçla siyasi, diplomatik ve gerektiğinde askeri yolları kullanmaya istekli olduğunu vurguladı. Erdoğan, İsrail devletiyle bir sorunları olmadığını, ancak İsrail'in uyguladığı politikaları örgüt gibi gördüklerini ve asla tasvip etmediklerini belirtti. Hamas'ı bir terör örgütü olarak değil, topraklarını savunan bir kurtuluş ve mücahitler grubu olarak tanımladı. "İsrail'e Gitme Projemizi İptal Ettik" Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin İsrail ile "iyi niyetli planlarını iptal ettiğini" ifade etti: "Ben hayatımda bir kere bu Netenyahu denilen adamın elini sıktım. Nerede? Kendi evimizde, Türkevi'nde. İyi niyetimiz vardı, ama maalesef bu iyi niyeti suistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, ancak şimdi iptal ettik, gitmeyeceğiz. İsrail çocukları öldürüyor, çocukların öldürülmesine göz yummayacağız. Çünkü biz insanlık değerlerine inanıyoruz. Lafa gelince demokrasi ve çoğulculuğu savunanların faşist yüzlerini ibretle izliyoruz. Gazze için elimizden geleni yapacağız, kalbimiz ve dilimizle destek olacağız. Duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz." "Batılı güçlerin İsrail için döktükleri gözyaşı, sahtekarlığın dik alasından başka bir şey değil," diyen Erdoğan, "Daha dün Ukrayna'daki savaşta yaşanan kayıplar için dünyayı ayağa kaldıranların, Gazze'deki açıkça görülen katliam karşısında sessiz kalması, bu ikiyüzlülüğün somut bir göstergesidir." ifadelerini kullandı. HABER:ERTAN ADANA

Haber

"İsrail’in kara harekâtı Orta Doğu’yu savaşa sürükler"

Orta Doğu’daki siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarsızlığın akademisyenler ve araştırmacılar tarafından ele alındığı 8. Uluslararası Orta Doğu Sempozyumu’nda İsrail-Gazze çatışmasını değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Ali Semin, “Şimdiki çatışmalar, İslam ve Arap dünyasında ve hatta uluslararası toplum nezdinde Hamas ve İsrail arasında görülüyor. Ancak bu çatışmalar kapsamlı bir kara harekâtına dönüşürse Filistin-İsrail savaşına dönüşme ihtimali çok yüksek. Bu da topyekûn bir Orta Doğu savaşı demektir” dedi.  İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, İGÜSAM, TÜBİTAK, TASCA, MOKHA, ODAP ve Diplomasi Vakfı tarafından düzenlenen ve üç gün sürecek olan VIII. Uluslararası Orta Doğu Sempozyumu’nda 40’a yakın ülkeden akademisyenler ve araştırmacılar bir araya geldi. Orta Doğu coğrafyasının siyasal beklenti-belirsizlik sarmalının nedenlerine ışık tutulması hedeflenen sempozyum sonunda bir sonuç raporu yayınlanacak. Çıkan sonuçlar da kitapçık hâline getirilecek.  "4. Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı"  Sempozyumda İsrail-Hamas çatışmalarını değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Ali Semin, 7 Ekim’i, Orta Doğu ve Filistin-İsrail sorunları açısından bir dönüm noktası olarak yorumladı. Saldırılar orta ve uzun vadeli devam ederse 4. Arap- İsrail çatışmasının başlangıcı olarak gördüğünü belirten Semin, “İsrail’in dünya üzerinde kurmuş olduğu psikolojik bir üstünlük var. Bunu da kara harekâtını başlatıp, başlatmaması üzerine kuruyor. Bu konuda dünyanın tek odak noktası budur” dedi.  “Ateşkes için girişimde bulunulmalı”  İnsani koridorun savaşın süreceğini gösterdiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ali Semin, “İnsani koridor, savaşın bitmesinin çok uzakta olduğu anlamını taşıyor. Çünkü ateşkes için çalışılsa bu koridora ihtiyaç duyulmaz. Dünyanın üç odak noktası var. İnsani koridor, kara harekâtı ve Hamas’ın elindeki rehineler. Ancak bunların içinde Gazzeli sivillerin katledilmesinin biran önce durdurulması yok. Aslında İnsani koridordan şu ana kadar 34 yardım tırı geçti. Ancak Gazze nüfusunun günlük ihtiyacı olan tır sayısı yüzdür. 22 Arap ülkesi ve 57 İslam İş Birliği Teşkilatı ülkesi insani koridoru bir zafer olarak ilan ediyor. Yapılması gereken, ateşkes için bir girişimde bulunmak. Fakat yapılan yalnızca kınamadır” diye konuştu.  “Birleşmiş Milletler işlevini tamamen kaybetti”  İsrail’in 1947’den itibaren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bütün kararlarını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyleyen Semin, “İsrail’in Gazze’ye saldırması için herhangi bir gerekçeye ihtiyacı yok. Gazze’ye 2005’ten 2023’e kadar bu beşinci saldırısı. Dolayısıyla uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler, Arap dünyası, İslam İş Birliği Teşkilatı bu çatışmalarda işlevsiz kaldılar. Birleşmiş Milletler, muayyede uygulama işlevini kaybetmiştir. Artık ciddi anlamda bir reforma ihtiyacı var” şeklinde konuştu.  “İsrail kara harekâtının sonucu, topyekûn bir Orta Doğu savaşı demektir”  Kara harekâtının tüm Orta Doğu coğrafyasını savaşa sürükleyeceğini kaydeden Semin, “Kara harekâtı gerçekleşirse İsrail sadece Gazze ile savaşa girmeyecek aynı zamanda güneyde Gazze, kuzeyde Hizbullah, kuzeydoğusunda Suriye olmak üzere üç cephede savaşmak zorunda kalacak. İran da doğrudan dâhil olursa bölgemiz kapsamlı bir Orta Doğu savaşına sürüklenecektir. Şimdiki çatışmalar İslam ve Arap dünyasında Hamas ve İsrail arasında görülüyor. Ancak bu çatışmalar kara harekâtına dönüşürse Filistin-İsrail savaşına dönüşme ihtimali çok yüksek. Bu da topyekûn bir Orta Doğu savaşı demektir” dedi.  "İsrail’in korkularından biri Gazze tünelleri"  ABD’nin kara harekâtını önlemek için İsrail’in üzerinde ciddi bir baskı kurduğunu belirten Semin, “Orta Doğu’da herkesin eli tetikte ancak kimse savaşın sonucunu kestiremiyor. Bu noktadan baktığımda İsrail’in de kara harekâtı düzenlemesini uzak bir ihtimal olarak görüyorum. Ancak yerel olarak yapılabilir. İsrail hava saldırılarıyla Gazze’yi yerle bir ediyor. Ancak bu İsrail için yeterli değil. Çünkü Gazze’nin altında tüneller bulunuyor. 500 km’lik tüneller olduğu söyleniyor. İsrail’in korkularından biri de bu tünellerdir. Karayı kontrol altına alsa bile tünelleri kontrol etmek zor” ifadelerinde bulundu.  “Medeni dünyanın gözü önünde soykırım yaşanıyor”  Orta Doğu ve batılı ülkelerden birçok katılımcının olduğu sempozyuma ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduklarını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ise, "Filistin halkı dünyanın görmediği bir zulmü yaşıyor. Bu soykırım medeni dünyanın gözü önünde yaşanıyor. İnsanlık büyük bir imtihandan geçiyor. İnsan hakları, BM’nin ortaya koyduğu kurallar, savaş hukuku rafa kalkmış durumda. Sivillerin başlarına dört dakikada bir bomba düşüyor ve katlediyorlar. Bu saldırılar Büyük Orta Doğu Projesinin bir provası. Coğrafyamız yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Bu noktada tepkimizi ortaya koyuyor, sessiz kalanları kınıyoruz. Sempozyumun başarılı geçmesini diler, barışın ve huzurun egemen olduğu bir dünya düzeni temenni ederim” dedi.

İngiltere İsrail’i ziyaret etti! Haber

İngiltere İsrail’i ziyaret etti!

Rishi Sunak’ın İsrail’in ziyareti Dışişleri bakanı Cleverly de ilerleyen günlerde Katar, Mısır ve Türkiye’yi ziyaret edecek. Dışişleri Bakanı İsrail ve Gazze’deki görüşmelerini barışçıl çözümler yanından sürdürüyor. Ayrıca Hamas tarafında rehin tutulan İngiliz bireylerin serbest bırakılması ve Gazze’ye yönelik insanı yardım yapılması içinde görüşmeler yapacak. Rishi Sunak’ın ziyareti, Amerika Başkanı Biden’ın İsrail ziyareti sonrasında gerçekleşti. Diğer yandan Sunak İsrail ziyareti öncesinde pek çok kişi Londra’daki Başkanlık Ofisi’nin olduğu Downing Steet’te Gazze’de  yaşanan hastane saldırısını protesto etti. 7 Ekim 2023’de Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırıda tam 1400 birey, daha sonra da İsrail’in  Gazze’ye  misilleme olarak yaptığı hava saldırısında da 3.000 den fazla yaşamını yitirdi. Hamas’ın saldırısının sonrasında orada tutulan esirlerin iadesini talep eden İsrail, Gazze’ye gıda, akaryakıt, su ve tıbbi malzeme tedarikini de kesti. Rishi Sunak İsrail ziyaretinde, İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşme yapacak. Bu ziyaretin iki gün sürmesi beklenirken Rishi Sunak, bölge ülkeleri de gidecek. İngiltere Başbakanlık Ofisi’nden gelen  açıklamaya göre Rishi Sunak’ın “Hamas’ın acımasızca saldırısından dolayı İsrail ve Gazze’deki kayıplar için başsağlığı dileyeceği” belirti. Ayrıca Sunak, seyahati ile ilgili, “ Bütün sivil ölümleri tam bir trajedidir. Hamas tarafından yapılan korkunç terör saldırısından sonra çok sayıda insan yaşamını yitirdi” dedi HABER:ERTAN ADANA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.