SON DAKİKA
Hava Durumu

# Hak

YENİŞEHİR YÖREM - Hak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da kadın cinayetleri ve şiddete karşı yürüdüler Haber

Bursa'da kadın cinayetleri ve şiddete karşı yürüdüler

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Nilüferli kadınlar, seslerini duyurmak için sokaklardaydı. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi’nin düzenlediği yürüyüşe katılan çok sayıda kadın, şiddetin son bulması için haykırdı. Yağmurlu havaya aldırış etmeyen çok sayıda kadın, Nilüfer Müzik Parkı önünden başlayarak ellerindeki pankartlarla, sloganlar eşliğinde Podyumpark’a kadar yürüdü. Yürüyüşe Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan ve Nilüfer Belediyesi Kadın Meclis Üyeleri de katıldı. Kadın cinayetlerinin ve şiddetin son bulması için haklı mücadelelerine devam edeceklerini ifade eden Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan, “Her 25 Kasım’da olduğu gibi bugün de kız kardeşlerimizle yan yana geliyor ve sesimizi birlikte yükseltiyoruz. Bu kız kardeşlik bağı öyle bir bağ ki paha biçilemezdir, kudretlidir. Bu kudretle öfkemizi, dişimizle, tırnağımızla var ediyor ve büyütüyoruz mücadelemizi. Evde en yakınındaki erkek tarafından şiddetin her türlüsünü yaşayan, ev içi emeği görmezden gelinen biz kadınlar, güvencesiz, güvenliksiz şartlarda ekonomik krizi fırsata çeviren patronlar tarafından yoğun emek sömürüsüne, taciz ve baskıya maruz kalıyor. Giderek vahşileşen bu sömürü ve şiddetin sonucunda “Anıt Sayaç” rakamlarına göre, 2023 yılı henüz bitmeden 350 kadın şiddete uğrayarak katledildi. Bunların yanında verilerine ulaşamadığımız yüzlerce şüpheli ölüm, taciz, istismar kadınları kuşatmış durumda. Kadına yönelik hiçbir şiddet tesadüfi değildir! Bu erkek egemen sistemin kökleştiğinin en aşikâr halidir” dedi. İsrail tarafından toprakları işgal edilen Filistin’de kadınlar ve çocuklar savaşın en çıplak ve ölümcül haliyle yüz yüze olduğunu ifade eden Ünalan, "En güvenli hissettikleri yerlerde, evlerinde, hastanelerde, camilerde hedef alınıyorlar. Filistin’in kurtuluşu da kadın mücadelesinin meselesidir. Filistinli kız kardeşlerimizin yanındayız. Bu 25 Kasım’da Filistinli kadınlar için, yurt asansöründe öldürülen Zeren için, direnen Agrobay işçisi kadınlar için, deprem bölgelerinde yapısal şiddetten beslenen erkek şiddetine terk edilen kadınlar için, buradayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer de, “Bizler mücadele eden, birbirinin hayatına dokunan, birbirinden öğrenen ve güç alan kadınlarız. Bu mücadelede de en büyük güç, birbirimizle kuracağımız dayanışma, yan yana olmak, yalnız olmadığımızı bilmektir. Omuz omuza verirsek, aşamayacağımız engel yok. Her savaşta, her doğal afette görüyoruz ki en çok etkilenenler yine kadınlar ve çocuklar oluyor. En temel haklarımıza saldırılar olurken biz yine her zaman olduğu gibi mücadelemizi hatırlıyoruz. Önce yaşamak, sonra insan onuruna yaraşır bir hayat sürmek istiyoruz. Özgür yarınlar istiyoruz. Haklarımızın gasp edilmediği eşit bir gelecek istiyoruz. Her yıl, her 25 Kasım’da bu taleplerimizi hatırlıyor, bunları duyurmak için bir araya geliyoruz. Haklıyız, güçlüyüz ve kararlıyız. Hiçbir zaman geri adım atmayacağımıza söz veriyoruz” şeklinde konuştu. Yürüyüş ve açıklamaların ardından kadınlar, Podyum Sanat Mahal’de düzenlenen Masal Anlatısı’na katıldı. Sıla Topçam’ın geçekleştirdiği anlatıda kadın hakları ve kadına yönelik şiddete karşı önlemlere yönelik mesajlar verildi.

Sağlık çalışanları İsrail’in soykırımını protesto etti Haber

Sağlık çalışanları İsrail’in soykırımını protesto etti

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu, sağlık çalışanlarıyla birlikte Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma hastanesi önünde İsrail'in Filistin halkına ve sağlık çalışanlarına karşı yaptığı soykırımı protesto etti. Siyah önlüklerini giyen sağlık çalışanları, ellerindeki dövizlerle biran önce savaşın durmasını istedi. Platform adına konuşan Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, "Sağlık çalışanlarımızı temsil eden beyaz önlüklerimizi çıkardık. Siyah önlüklerimizi giydik. Gazze’de artık beyaz önlüğün anlamı kalmadı. Kanla lekelenerek kızıla boyanan önlükler yıkılan enkazların tozu toprağıyla siyaha döndü. Bizlerde hayatını kaybeden Gazzeli sağlık çalışanlarımız için siyah önlükler ile meydanlarda onların yanında olduğumuzu haykırıyoruz. 45 gündür, insanlığın rafa kaldırıldığı, hiçbir ayrım gözetilmeksizin bebek, çocuk, genç, yaşlı, kadınların dünyanın gözü önünde canlı yayınlarla soykırıma tabi tutulduğu bir vahşeti seyretmekteyiz ve şahit olmaktayız. Bizlerin seyretmeye dayanamadığı bu görüntüleri Filistinliler bizzat yaşamaktadır" dedi. Ortada hastane kalmadığı için sokaklarda sağlık hizmeti vermeye çalışan bir avuç sağlık çalışanı belki de dünyanın en zor şartlarında bu işi yapmakta olduğunu ifade eden Yünkül, "Sağlık malzemesi olmadan ellerinde kalan ne varsa onunla sağlık hizmeti vermeye çalışan Gazzeli sağlık çalışanı kahramanları Bursa’daki sağlık çalışanları olarak selamlıyoruz. Uluslararası hukukun, savaş hukukunun, uluslararası ceza hukuk kurallarının ve insan haklarının yok sayıldığı bir tabloda inisiyatif sahibi olacak merciler ve Devletler bu vahşetin önüne geçmek yerine, bunu teşvik edecek açıklamalar, tavırlar sergilemekte ve bu soykırımın ortağı olmaktadırlar. Terör devleti İsrail’in hayasızca saldırılarının başladığı 45 gündür 17 bin 500 insan katledildi. Bunların 7 bine yakınını çocuklar oluşturmaktadır. Evet, BM Genel Kurulunda 1989 yılında imzalanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile birlikte tüm dünyada 21 Kasımda Dünya Çocuk Hakları Günü kutlanıyor ve bu sene de kutlandı. Böylesi bir günü ihdas eden BM ve alt kuruluşları 45 gündür saatte 5 çocuğun öldürüldüğü, dünyada en kısa sürede en çok çocuğun katledildiği Gazze’de yaşanan soykırımı basit üzüntü ve eleştiri açıklamaları ile geçiştirdiler" diye konuştu. Birleşmiş Milletlere ve UNICEF’e seslenen Yünkül, "Batının hegemonyası altına alınmak ve tutulmak istenen bölge ve ülkelerde çocukların mahrumiyetlerine dair kötü karne yayınlamakla şöhret bulan bu uluslararası kuruluşlar 45 gündür neden gözlerini Gazze’ye kapatıyor? Gazze, Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ve gününün ne yanına düşüyor. Bu hafta bütün Dünya’da kutlanan “Çocuk Hakları Günü” ne anlama geliyor? Her zaman ve her şartta korunması, kollanması gereken çocuklar bilinçli olarak bu saldırıların hedefi olmaktadır. Çünkü İsrail’in nihai hedefi bir soykırımdır. Geçmişte yaşadığı soykırımdan kaçarak, sığındığı Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği bu alçaklığın tarifi yoktur. Terör devleti İsrail bu süreçte dokunulmazlığı olan her şeye saldırdı. 22 hastaneyi, 55 kliniği kullanılmaz hale getirdi. 46 ambulansı bombalayarak yok etti. 60 basın mensubunu katletti. 80 cami ve 3 kiliseyi bombaladı. Yüzlerce okulu, Birleşmiş Milletler ofislerinin içine sığınan masum sivilleri bile bile bombaladı. Bizler, Filistin davasının ezeli ve ebedi savunucuları olarak ilk günden bugüne kadar bu insanlık ayıbına karşı durduk, durmaya da devam edeceğiz. Gücümüzün yettiği, sesimizin ulaşabildiği her yere bu katliamları duyurmak bizlerin asli vazifesidir" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.