SON DAKİKA
Hava Durumu

#Gastronomi

YENİŞEHİR YÖREM - Gastronomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gastronomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyanın en kötü yemekleri arasında seçilmişti, fiyatı arttı! Haber

Dünyanın en kötü yemekleri arasında seçilmişti, fiyatı arttı!

Pazarda bağı çıkan haberlere kadar 5 liradan satılan kara lahananın fiyatı satışların da artması ile 2 katına çıkarak 10 liradan satılmaya başlandı.  TasteAtlas tarafından 2023 dünyanın en kötü 100 yemeği geçtiğimiz günlerde açıklandı. Gastronomi dünyasının prestijli platformlarından biri olarak kabul edilen TasteAtlas, küresel mutfaklardan çeşitli yemekleri değerlendirerek dünyanın en kötü 100 yemeğini seçti. Karadeniz mutfağının vazgeçilmezlerinden olan Kara Lahana Çorbası da en kötü 100 yemeğin arasında 7. sırayı aldı. Kara lahana çorbasının en kötü yemekler arasında seçilmesi Karadeniz Bölgesi'nde tepkiler arttı. Kara lahana çorbasını tanıtmak ve sahip çıkmak adına birçok şehirde etkinlik düzenlenirken, pazarda bağı düne kadar 5 liradan satılan karalahanaya da talep arttı. Pazarda bağı çıkan haberlere kadar 5 liradan satılan kara lahananın fiyatı satışların da artması ile 2 katına çıkarak 10 liradan satılmaya başlandı.  "Karalahana gündem oldu satışlar arttı"  Ortahisar ilçesindeki Pazarkapı mahallesinde kurulan pazarda kara lahana satan İslam Seyis, kara lahana çorbasının mutfakların vazgeçilmez lezzeti olduğunu vurgularak, "Bizim için daha iyi oldu. Karalahana gündem oldu satışlar arttı. Bunun lezzeti kime göre neye göre. Çorbası ve sarma bizim mutfağımızın vazgeçilmezidir. Yoğun bir tepki oldu. Şuanda bağı 10 liradan satılıyor. Sarmalık, yemeklik her şeyi olur. Havalar soğuk olduğu zaman kara lahanaya talep oluyordu ama bu olayda olunca daha çok talep olmaya başladı. Satışlar arttı" ifadelerini kullandı.  20 yıldır bahçesinde yetiştirdiği kara lahanaları pazara gelerek satan Asiye Bıyıklı, karalahananın meşhur olduğunu dile getirerek, "Karadeniz Bölgesi'nin yemeği kara lahana çorbasıdır. Kendi emeğimiz bunu tarlamızda yetiştiriyoruz. Lahana çorbasına pazarda çalıştığımız için hasret kalıyoruz. Kara lahanayı çok alıyorlar" şeklinde konuştu.  "Bu aralar satışları güzel"  Pazarcılık yapan Gülten Terzi de "Bu lahana her yerde olmaz. En harika yemektir. Et ile yarışır. Biz kara lahananın arkasındayız. Bu aralar satışları güzel. Kara lahanayı diğer memleketlerin insanı bilmez. Bize göre çok harika bir yemektir. Bunu gelip çanta çanta alıyorlar" ifadelerini kullandı.  "Bağı önceden 5 liraya gidiyordu ama şimdilerde 10 liradan satılmaya başladı"  Nadire İleli ise kara lahananın dünyada en iyi yemek olduğunu kaydederek, "Sağlıklıdır. Kara lahanayı yememiş ayakta durabilir misin. Karadeniz'in lahanası meşhurdur. Bağı önceden 5 liraraya gidiyordu ama şimdilerde 10 liradan satılmaya başladı. Talep artmaya başladı. Daha çok satılıyor. Pazarda en çok lahana aranıyor" diye konuştu.  Öte yandan Trabzon'un en işlek noktalarından Kahramanmaraş Caddesi'nde düzenlenen bir etkinlikte dağıtılan kara lahana çorbasını tadan Ruhşen Uçkun, "Kara lahana çorbası bize çocukluğumuzu hatırlatıyor. Bu bizim vazgeçemeyeceğimiz bir yemek. Aspirin yerine geçiyor. Onların değerlendirme bizi bağlamaz. Bunun tadını bilmeyen o şekilde değerlendirebilirler" derken, Kahramanmaraş'dan Trabzon'a gezmeye gelen Kadir Çiçekci ise "Karalahana çorbası çok güzel. Çok beğendim. Gerçekten vitamin deposu diyebilirim" şeklinde konuştu.  Hatice Şahin ise kara lahana çorbasının en kötü yemekler arasında gösterilmesine tepkili olduğunu belirterek "Ustası yapamadığı için bu şekilde sıralanmıştır. Benim yöresel yemekler üzerine sertifikam var. Kara lahanamızın birkaç çeşidi vardır. Ne şekil yaptılar bilmiyoruz ama lezzetli yapmamışlardır. Bu duruma tepkiliyiz" diye konuştu.

Vedat Milor'un Gözünden Napoli Pizzaları: Benzersiz Bir Lezzet Deneyimi Haber

Vedat Milor'un Gözünden Napoli Pizzaları: Benzersiz Bir Lezzet Deneyimi

Vedat Milor'un Napoli Pizza Deneyimi Tanınmış gastronomi eleştirmeni Vedat Milor, 1998 yılında ilk kez Napoli'de pizza yediğinde yaşadığı benzersiz deneyimi anlatıyor. Milor'a göre, Napoli pizzaları lezzet açısından o güne kadar deneyimlediklerinden çok farklıydı.      Napoli'nin Pizzaları: Farklı Bir Boyut Milor, Napoli pizzalarının hem lezzetli hem de hafif oluşuna dikkat çekiyor. Ona göre, bu pizzalar basit bir fast-food ürünü olmanın ötesine geçerek gastronomik bir zevk sunuyor. Hamurun yapısı ve malzemelerin kalitesi, Napoli pizzalarını diğerlerinden ayırıyor.      Hamurun Yapısı ve Malzemelerin Kalitesi Napoli pizzalarının hamuru, Vedat Milor'a göre bulut gibi hafif ve biraz ekşi. Kullanılan domates salçasının lezzeti, taze peynir ve yüksek kaliteli reyhan, pizzanın kalitesini artırıyor. Bu özellikler, Napoli pizzalarını özel kılıyor.      Vedat Milor'un Pizzaya Bakışında Değişim Bu deneyim, Milor'un pizzaya bakış açısını değiştiriyor. Daha önce basit bir yiyecek olarak gördüğü pizza, Napoli'deki deneyimiyle birlikte onun için lezzetli ve kaliteli bir yemeğe dönüşüyor.      Sonuç: Napoli Pizza Sanatı Vedat Milor, Napoli pizzalarının lezzet ve kalite açısından dünyadaki en iyi pizzalar olduğuna inanıyor. Bu deneyim, onun için sadece bir yemekten çok daha fazlasını ifade ediyor; adeta bir "vecit hali" yaşıyor. HABER:ECENAZ EFE

Türkiye'nin ilk gastronomi lisesi İstanbul'da kuruluyor Haber

Türkiye'nin ilk gastronomi lisesi İstanbul'da kuruluyor

Milli Eğitim Bakanlığı'nca, Türk mutfağının en iyi şekilde sunularak uluslararası alanda daha ileriye taşınması amacıyla gastronomi alanında eğitim verecek gastronomi lisesi açılıyor. Türk mutfağını hem Türkiye'de hem dünyada en iyi şekilde tanıtacak eğitimlerin verileceği gastronomi lisesinin İstanbul'da açılması planlanıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye'nin ünlü şef, restoran kurucusu ve akademisyenleri olan Cüneyt Asan, Ramazan Bingöl, Eyüp Kemal Sevinç, Nuran Özyılmaz, Danilo Zanna, Ömür Akkor, Zeki Saygı, Nuri Develi, Nevin Halıcı, Kaya Demirer, Serkan Aksoy, Selim Yeşilpınar ve Umut Karakuş ile bir araya geldi.  'NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞI YETİŞTİRİLECEK' Bakan Tekin, geleneksel Türk mutfağının iz bırakan lezzetlerini, ulusal ve uluslararası alanda hak ettiği noktalara ulaşması için sadece gastronomi alanında eğitim verecek gastronomi lisesini açacaklarını kaydetti. Tekin, gastronomi lisesiyle Türk yemek kültürüne özgü yemekleri dünya mutfakları içinde önemli bir noktaya taşımak istediklerini söyledi. Gastronomi lisesinin açılmasıyla önemli bir eksikliği gidereceklerini ifade eden Tekin, bu yaz tatilinde örgün öğretimdeki öğrenciler için görgü ve nezaket kuralları dersini seçmeli olarak koyduklarını belirterek, "Her milletin kendine özgü bir mutfağı, mutfak sanatı vardır. Türk mutfağı da kendine özgüdür. Bu bağlamda Türk mutfağı denildiğinde de Türk insanının beslenme biçimi ve yeme içmesi, yiyecek ve içeceklerin hazırlanması, pişirilmesi, sofra adabı, damak tadı gibi unsurlar akla gelir. Gastronomi lisesi açarak hem örgün ve yaygın eğitim kurslarında bir literatür oluşturmak hem de sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirelim istiyoruz. Buralarda gördüğümüz lüzum üzerine böyle bir girişimde bulunuyoruz" dedi. Mesleki eğitim alanında daha önce sektör temsilcileriyle bir araya gelerek sektörün ihtiyaçlarıyla örtüşecek şekilde gerekli düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Tekin, bu kapsamda proje okullarını ve spor liseleri gibi tematik liseler hayata geçirdiklerini söyledi.

4 gün boyunca 1 ton çiğ köfte dağıtılacak Haber

4 gün boyunca 1 ton çiğ köfte dağıtılacak

Gastronomisiyle, müziğiyle, lezzetiyle, kültürüyle, tarihiyle İstanbul’a taşınan Şanlıurfa Tanıtım Günleri etkinlik alanını ilk günde binlerce kişi ziyaret etti. Etkinlikte Şanlıurfa’nın geleneksel el sanatları, yemekleri, halkoyunları, yöresel ürünleri ile sosyal ve kültürel değerleri tanıtıldı.  ''4 gün boyunca 1 tona yakın çiğ köfte ikramımız olacak''  Etkinlik hakkında bilgi veren Şanlıurfa Dernekler Federasyonu Başkanı Adnan Şansal, ''Viranşehir, Siverek ve diğer ilçelerimizin kendi kültürünü tanıtıyoruz. Halfeti ilçemiz mozaiklerini tanıtıyor. Gastronominin ve İslam turizminin başkenti Şanlıurfa. İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizi ve İstanbulluları davet ediyoruz. Kurutulmuş biber, patlıcan, kabak, patlıcanlı kebap, domatesli kebap ve diğer yöresel ürünlerimizi sergiliyoruz. Şanlıurfa’ya has, başka bir il ile kıyaslanmayacak el emeğiyle yapılan biberlerimiz var. Biberlerin bir kısmı güneşte fazla kalır, siyahlaştırılır ve çiğ köftede kullanılır. Pembemsi olanlar da yemeklerde ve çorbalarda kullanılır. Biber salçası da burada bulunuyor, İstanbul’da reçel diyorlar ama biz biber salçası diyoruz. Domates salçamız da Şanlıurfa’da hanımlarımızın el emeği ile yaptıkları ürünler arasında yer alıyor. Haftasonu, Şanlıurfa’nın ünlü sanatçıları burada sıra gecesi yapacak. Şanlıurfa’yı İstanbul’a taşıdık. 4 gün boyunca 1 tona yakın çiğ köfte ikramımız olacak '' dedi.  ''Şanlıurfa’dan unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin ustalarını getirdik''  Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Niyazi Kocadağ şöyle konuştu: ''Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürü çok kıymetli. Gastronomi ekonomisi her geçen gün büyüten bir şehir. İstanbul’da çok fazla hemşerimiz var, Şanlıurfalılar Federasyonu’nun düzenlediği bu organizasyonda Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak yer alıyoruz. İlk günde etkinlik yoğun ilgi görüyor. Çünkü Şanlıurfa’nın yemekleri herkesin ilgisini çekiyor. 400’ün üzerinde yemek çeşidimiz, 34’ün üzerinde tescillenen ürünümüz var. Vatandaşlarımızın o yemekleri yapma için gelip buradan alışveriş yapması lazım. O yemeklerde kullanılan ürünler burada satışa sunuldu. Burada gördüğümüz ilgiden memnunuz. Ayrıca Şanlıurfa’dan unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin ustalarını getirdik; telkâri ve bakır ustalarımız var.''  Şanlıurfa’nın dillere destan sıra gecesinde türkülerle beraber festivale gelen misafirlere yumurtalı çiğ köfte dağıtıldı. Organizasyon boyunca etkinliğe gelen misafirlere de 1 ton çiğ köfte dağıtılacak.  İnsan sağlığı açısından birçok faydası bulunan ve günümüzde sayılı usta tarafından yapılan kemik tarak, unutulmaya yüz tutmuş bakırcılık, çulhacılık, kazaz, tespihçilik, ahşap oymacılık ve Şanlıurfa’da son ustalarının ellerinde yaşatılmaya çalışılan gümüş telkari sanatının inceliklerini işin ustaları İstanbul’a gelerek yeni nesillere anlatıp, sanatlarını konuşturdu.  Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi standında çeşitli yarışmalar da yapıldı. 63 içli köfteyi 12 dakikada yapan Meryem Çakmak altının sahibi oldu.  Etkinlik alanına gelenler Şanlıurfa’nın meşhur beli kırık kebabı, tepsi kebabı, ciğer, kulak çorbası, pirpirim gibi birbirinden ilginç Şanlıurfa yemeklerinin tadına baktı.  Öte yandan İstanbullular, 12-15 Ekim tarihleri arasında Şanlıurfa Tanıtım Günleri çerçevesinde yerel lezzetlerin tadına bakabilecek ve sıra gecesi gibi etkinlilere katılabilecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.