SON DAKİKA
Hava Durumu

#Futbol

YENİŞEHİR YÖREM - Futbol haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Futbol haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Paul Onuachu: Haber

Paul Onuachu: "Futboldan başka hiçbir şey düşünemiyorum"

Trabzonspor’un Nijeryalı futbolcusu Paul Onuachu, kulüp dergisinin 213. sayısı için özel açıklamalarda bulundu. Danimarka, Belçika ve İngiltere’de futbol oynadığını belirten Onuachu, "Kulüplerin oyuncularıyla ne şekilde ilgilendiklerini değerlendirdiğimde açıkça söyleyebilirim ki, Trabzonspor’da yaşadıklarımı daha önce oynadığım kulüplerin hiçbirinde görmedim. Çünkü sadece bana karşı değil herkese böyle, oyuncularla ilgilenme seviyeleri inanılmaz. Oyuncuların her konuda rahat ettiğinden emin oluyorlar. Gece 2 ya da 3 olsun fark etmiyor, bir problem yaşarsanız telefon ettiğinizde neredeyse 5 dakika içinde birisi yardım için kapınızda oluyor. Bu durum çok etkileyici. Öte yandan Trabzonspor taraftarı da harika. Mesela havalimanındaki karşılama bile bana çokça özgüven verdi, statta da öyleler. Bu desteklerinden dolayı onlara çok teşekkür ediyorum" dedi. "Babam beni desteklemekten yorulduğunu söyledi" Futbol sevdalısı olduğunu belirten golcü oyuncu, "Bu oyunu çok seviyorum. Avrupa’ya futbol oynamaya gelmeden önce Nijerya Lagos’tayken mahalle takımında futbol oynuyordum. Annem ve babam benim futbol oynamamı elbette desteklediler uzun süre fakat belli bir noktaya gelince babam artık büyüdüğümü ve beni desteklemekten yorulduğunu söyledi. Ayaklarım üzerinde durmam ve eve bir şeyler getirmem gerekiyordu. Çünkü şartlarımız da bunu gerektiriyordu. Bu nedenle Lagos’ta yazılı olarak bir işe başvurmak için hazırlanıyordum. Futbola, kendime ve yeteneklerime inanıyordum ama babamın baskısının artıyordu. Tam o dönemde bir antrenörle tanıştım, bana FC Ebedei ile denemelere çıkmak isteyip, istemeyeceğimi sordu. FC Ebedei yarı amatör, yarı profesyonel bir kulüp ve Danimarka Kulübü Midtjylland ile anlaşmalı olan bir kulüp. Çok sevindim, hemen kabul ettim. Denemeler sonrasında Ebedei ile futbol hayatım resmi olarak başladı ve şu anda da buradayım" ifadelerini kullandı. "Uzun boylu olmanın artıları da var, eksikleri de" Uzun boylu olmanın avantajları olduğu gibi dezavantajları da olduğunu ifade eden 29 yaşındaki futbolcu, "Örneğin kısaysanız muhtemelen hız, atiklik, hızlı hareket etme, hızlı dönme gibi önemli avantajlarınız olacaktır. Benim kendi boyumla alakalı bunların bazılarını yapabildiğimi söyleyebilirim ama elbette ki kısa oyuncular kadar hızlı şekilde değil. Uzun boylu olunca da özellikle kafa vuruşlarındaki hakimiyette önemli avantaj sağlayabiliyorsunuz. Ayrıca güçlü olup takım için topu daha rahat şekilde saklayabilirim. Yani uzun ya da kısa boylu olsanız da bunun artılarını eksilerini görüp onu kabul ederek işinizi yapmalısınız" açıklamasında bulundu. "Futbola orta sahada oynayarak başladım" "Bazen insanlar benim boyumun uzunluğuna rağmen nasıl böyle bir tekniğim olduğunu sorguluyor" diyen Nijeryalı futbolcu, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun nedeni altyapıda ilk futbol oynamaya başladığımda orta saha oyuncusuydum. 8 ve 10 numara olarak oynadım. Ama büyümeye ve gelişmeye başladığınızda özelliklerinizi daha iyi fark ediyorsunuz ve zihninizde bunu planlamanız gerekiyor. Bana gerçekten en uyan yol forvetti ve bu pozisyona geçiş yaptım. Bana uygun olduğunu, ayrıca benim için göz alıcı bir rol olduğunu düşündüm ve bugüne geldim böylece." "Topukla attığım golden sonra annem ve babam çığlık çığlığaydılar" Trabzonspor forması altında Konyaspor’a topukla attığı golün çok özel olduğunu söyleyen Paul Onuachu, "Öncelikle bu şekilde bir gol daha önce atmamıştım ama futbol anlardan ibarettir. Bir an, bir durum ya da başka bir şey, nasıl adlandırmam gerektiğini bilmiyorum. Bu tarz goller kaliteyle, hızlı düşünme ve teknikle alakalıdır. Çünkü eğer yeterli tekniğiniz yoksa bu tarz bir golü asla atamazsınız. Top bana gelirken kararı bir saniyede verdim ve yapmam gereken buna tekniği eklemekti. Vurmak için döndüğümde içeri gireceğini biliyordum. Çünkü topuğumla ona çok iyi vurmuştum. Maç sonunda çok güzel yorumlar aldım. Sadece eşim değil, herkes, ailem, arkadaşlarım ve hatta tanımadıklarım, daha doğrusu bütün duacılarım. Hepsi ’Bu Puskas ödüllük gol’ dedi. Annem ve babamı aradığımda ise çığlık çığlığaydılar. Eşim çok heyecanlıydı maç sonunda, benimle gurur duyuyordu" değerlendirmesinde bulundu. "Southampton için risk aldım olmadı" Futbolda işlerin iyi gitmediği anların da olduğunu belirten Onuachu, "Benim için Southampton dönemi öyle oldu. Öncelikle transfer ocak ayında gerçekleşti. Verdiğim hiçbir karardan pişman olmadım fakat bazen bir takıma imza atmadan önce sormanız gereken sorular vardır. Oynadıkları sistemin size uyup uymadığını öğrenmeniz gerekir. Kendi adıma, Belçika’da kazanılacak her şeyi kazandım, bunun yeterli olduğunu düşündüm. Başka bir şey deneme zamanı gelmişti. Orası Premier Lig. Takımın ligde kalması ya da düşmesi konusunda şansının yüzde 50-50 olduğunu biliyordum. Ama bazen risk alırsınız ve sonra işe yarayıp yaramadığını görürsünüz. Ben de riski aldım ve olmadı. Birçok defa antrenör değişiklikleri ve bana uymayan sistemler. Belki de bahane arıyorum fakat bazen bir takıma gitmek isterseniz sistemi, takımda işlerin nasıl yürüdüğünü ve her şeyi çok çok iyi sorup öğrenmeniz gerekir. Hepsi bu" diye konuştu. "Futboldan başka hiçbir şey düşünemiyorum" Hep odak noktasının futbol olduğunu vurgulayan 29 yaşındaki futbolcu, "Profesyonel futbolcu olmasaydım ne yapardım bilmiyorum. Avrupa’ya gelirken uçağa bindiğimde kendime şunu söylemiştim; ’Asla geri dönmeyeceğim, ne olursa olsun hayatımı buna adayacağım’. Bunun için hep çok çalıştım, çok fedakarlıklar çektim. Bazen seyahat ederken eski arkadaşlarımı görüyordum, İtalya ya da başka ülkelere denemelere gitmişler ve geri dönmüşler. Benim buna tepkim ’Neler oluyor böyle? Gittiniz ve geri döndünüz’ şeklinde oluyordu. Daha küçükken arkadaşlarıma şunu söylemiştim; ’Eğer gitme şansım olursa asla geri dönmem’. Ben de bunu yaptım. Futboldan başka hiçbir şey düşünemiyorum" şeklinde konuştu. "Trabzon iyi futbol oynayabileceğim bir şehir" Trabzon şehrinin insana huzur verdiğini belirten Paul Onuachu, "Trabzon en iyi futbol oynayabileceğim bir şehir. Sakin, huzur veriyor ve çok güzel. Doğası da çok iyi. Trabzon’a gelmeden önce şehrin balık konusunda en iyisi olduğunu öğrenmiştim, gerçekten de öyle. Trabzon hakkında her şeye bakınca burası benim futbol oynayabileceğim tarzda bir yer. Burada olmak gerçekten harika. Bu arada, havalimanı yakınımızda, antrenmandayken uçakların indiğini ve kalktığını görüyorum. Bazen dikkatimi uçaklara verip seyrettiğim oluyor, ilk başlarda çoktu ama şimdi alıştım" diyerek sözlerini tamamladı.

Teknik direktörüne kızıp futbolu bırakmıştı... Haber

Teknik direktörüne kızıp futbolu bırakmıştı...

Futbolu bıraktığı takımda teknik direktörlük yapan Topçu, 9 yılda 7 kupa kazanarak büyük bir başarıya imza attı.   Bölgesel Amatör Lig (BAL) takımlardan Şirinspor futbolcusu Sedat Topçu (43), bundan 14 yıl önce bir müsabaka sonrası teknik direktörüne kızarak futbolculuğu bıraktı. Ani bir kararla aktif futbol kariyerini bitiren Topçu, çok sevdiği yeşil sahalara bu kez teknik direktör olarak geri döndü. Topçu, futbolu bıraktığı Şirinspor'da dahil olmak üzere birçok kulüpte teknik direktörlük görevini üstlendi ve 9 yıllık teknik direktörlük kariyerinde 7 kupa kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Teknik direktörünün adil forma dağıtmadığını düşündüğü için futbolu bıraktığını belirten Topçu, futbolcularına performanslarına göre davrandığı için başarılı olduğunu dile getirdi. Uzuntarla Belediyespor'da teknik direktörlük yapan Topçu ile kendinden yaşça büyük futbolcuları arasında ise zaman zaman güldüren diyaloglar da yaşanıyor.  "Biz futbolu seviyoruz, sevdirmeye çalışıyoruz"  22 yıllık futbol kariyerinin 17 yılının aktif futbolcu olarak geçtiğini söyleyen Sedat Topçu, "Futbola 16 yaşında biraz geç başladım gidemiyordum. Fakat futbolculuk yıllarımda iyi sezonlar geçirdim. Futbolculuk hayatımın sonuna yaklaşırken, hocalarla alakalı gözlemlerim biraz sıkıntılıydı. Onlara bir nevi kızdım diyebilirim. Kızdıktan sonra hocalık yapmaya karar verdim. İlk hocalığımızda Şirinspor'da yaptım. Burada 3-4 yıl inanılmaz bir sezon geçirdim, 2 senesi namağlup olaraktı. Başka takımlarda yine hocalık yapmaya devam ettim. Her gittiğim yerde şampiyonluklar yaşadım. Kocaeli Amatör Liginde ses getirdiğime inanıyorum. Biz futbolu seviyoruz, sevdirmeye çalışıyoruz. Gençleri eğitmeye çalışıyoruz, kötü alışkanlıklardan uzaklaştırıyoruz. Uzuntarla Belediyespor'da çalışıyorum, iyi bir sezon geçiriyoruz. Rabbim inşallah kupa nasip edecek" dedi.  "Hocama kızdım"  Aniden aldığı kararla aktif futbolculuğu bıraktığını söyleyen Sedat Topçu, "Ben 29 yaşında kadar futbol oynadım. Bir takımda oynarken hocama kızdım. 'Ben antrenör olacağım' dedim. Bu işe öyle başladım. İyi ki de kızdım, iyi oldu. Hocalık serüvenim başladı. İyi senelerim geçti, şampiyonluklar yaşadım. Futbol oynamak zevkli, hocalık yapmak ise bambaşka. Futbolcuyken idman yapıp hocayı dinliyorsun veya bir taktiğe, sisteme uymaya çalışıyorsun. Hocalıkta elinde bulunan kadroyu, oyuncuları hepsini bir seviyeye getirmek için uğraşıyorsun. Onlar için kafa yoruyorsun, sistem hazırlıyorsun, taktik hazırlıyorsun. İdman programı, yemesi-içmesi birçok şey var tabii ki, hocalık bambaşka. 20 karakteri 1 karakter yapmaya çalışıyorsun. Zaten bunu yapabildiğinde şampiyonluk geliyor. Kesinlikle hocalık yapmak çok zor" diye konuştu.  "Bu formayı hak eden oynadı"  Adil forma dağıtmadığı gerekçesiyle teknik direktörlere kızdığını söyleyen Topçu, "Hocalarımın kızdığım yanları çoktu. Hep belli bir kalıptaydılar, belli kişiler üzerinden gidiyorlardı. Diğerleri ne kadar çalışsa, efor sarf etse de bir şekilde görünmüyordu, görmüyorlardı. Futbolculuktan hemen çıktığım ve futbolcu psikolojisini çok iyi bildiğim için 1'den 20'ye kadar oynayan, oynamayan tüm topçularımıza eşit davrandım. İdman performansı iyi olan, bu formayı hak eden oynadı. En çok bu konuda kızmıştım, onların yapmadığı şey buydu. Bunu çok iyi yaptığım için şampiyonluklar ve başarılar geldi. Benden yaşlı futbolcular vardı. Beraber top oynadığım futbolculara hocalık yapmaya başladım. Benden 1 yaş küçük olanı veya büyük olanı vardı. Hoca, arkadaşlık ilişkisine girdi. Benim her zaman bir çizgim vardır. Kendi arkadaşlarımla ve benden büyüklerle aynı takımdaydık ama o çizgiyi korudum. Onlar da bunun bilincindeydi. O çizgiyi ne öteye geçerlerdi, ne de ben çizgimizi bozardım" ifadelerini kullandı.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'den İstifa İddialarına Yanıt Haber

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'den İstifa İddialarına Yanıt

TFF Başkanı Görevdeki Duruşunu Vurguladı Son dakika haberlerine göre, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, görevinden alındığı yönünde çıkan iddialar hakkında açıklamalarda bulundu. Bu iddiaları yalanlayarak, görevinin başında olduğunu vurguladı.      Büyükekşi'nin Açıklamaları ve Görevdeki Pozisyonu -   Görevden Alma İddiaları  : Büyükekşi, TFF'nin seçimle gelinip seçimle gidilen özerk bir kurum olduğunu belirtti ve "Görevden alma-verme gibi bir olay yok" dedi. -   Görevinin Başında Olduğunu Vurgulaması  : "Görevimin başındayım" diyerek, istifa ettiği yönündeki iddiaları yalanladı ve insanların bu tarz iddiaları niçin gündeme getirdiklerine anlam veremediğini ifade etti.      Gazeteci Hakan Gündoğar'ın Paylaşımları -   Gündoğar'ın İlk Paylaşımı  : Gazeteci Hakan Gündoğar, sosyal medya hesabından Mehmet Büyükekşi'nin görevinden ayrıldığını iddia etmişti. -   Gündoğar'ın "Gitti-Gidiyor" Açıklaması  : Gündoğar'ın "TFF Başkanı gitti-gidiyor" ifadeleri ve "Daha iyi pazar olamaz" yorumu, spekülasyonlara yol açtı. -   Gündoğar'ın Son Paylaşımı  : Büyükekşi'nin açıklamalarından sonra Gündoğar, "Bekleyin ve görün" diyerek durumu daha da belirsizleştirdi. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin açıklamaları, görevinden ayrılma iddialarını net bir şekilde yalanlarken, bu konudaki spekülasyonlar devam ediyor. Türk futbol camiası, bu iddialar ve gelişmeler üzerine dikkatle odaklanmış durumda. HABER:HAKAN YİĞİT

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa'da Şampiyonluk Şansları Haber

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa'da Şampiyonluk Şansları

Avrupa Kupalarında Türk Takımlarının Durumu Avrupa futbol arenasında Türkiye'yi temsil eden Galatasaray ve Fenerbahçe'nin şampiyonluk yüzdelikleri açıklandı. UEFA Avrupa Ligi ve Avrupa Konferans Ligi'nde yollarına devam eden bu iki takımın şansları, yapılan değerlendirmelere göre belirlendi.      Galatasaray'ın Şampiyonluk Şansı - Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde %1 şampiyonluk şansına sahip olarak değerlendirildi. Euro Club Index'in analizine göre, sarı-kırmızılı takımın bu düşük şansı, zorlu rakipleri ve turnuvadaki rekabet düzeyini yansıtıyor. - Organizasyonda en yüksek şampiyonluk ihtimaline sahip takımlar Liverpool (%38), Bayer Leverkusen () ve AC Milan (%7) olarak gösterildi.      Fenerbahçe'nin Şampiyonluk Şansı - UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde mücadele eden Fenerbahçe'nin şampiyonluk ihtimali ise %9 olarak belirlendi. - Grup aşamasını 4 galibiyet ve 2 mağlubiyet ile tamamlayan sarı-lacivertliler, turnuvada ilk 5'te yer alıyor. Bu oran, Fenerbahçe'nin turnuvadaki güçlü performansını ve potansiyelini gösteriyor. - Kupanın favorileri arasında Aston Villa (%25), Lille () ve Real Betis () yer alırken, Fenerbahçe bu takımların hemen ardında konumlanıyor.      Sonuç ve Beklentiler - Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe için Avrupa kupaları, zorlu mücadeleler ve büyük başarılar vaat ediyor. - Galatasaray'ın düşük şampiyonluk oranına rağmen, beklenmedik sonuçlar elde etme potansiyeli bulunuyor. Fenerbahçe'nin ise daha yüksek bir şampiyonluk şansıyla turnuvada iddialı bir konumda olduğu görülüyor. HABER:MUSTAFA EFE

Bursaspor'da adaylar artmaya devam ediyor! İşte o yeni isim... Haber

Bursaspor'da adaylar artmaya devam ediyor! İşte o yeni isim...

Bekir Ön’den sonra Raşit Barışıcı da adaylığını açıkladı. Barışıcı, “Genel Kurul kararı alınması yapacağımız anlaşmalarda ciddiyet sağlayacaktır. Dünya çapında bir firma ile görüşüyoruz. Eğer bu anlaşma gerçekleşirse transfer tahtası gibi bir sorun da kalmayacak” dedi. Bursaspor Başkanı Recep Günay’ın kulübü terk etmesinden sonra mevcut yönetimin yaptığı çağrıya Bekir Ön’den sonra Raşit Barışıcı da karşılık verdi. Başkan adaylığı için Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’ne gelen Raşit Barışıcı ve Bursaspor 2. Başkanı Metin Genç basın toplantısı düzenledi. Barışıcı, “Bursaspor bir amaçsa onun için toplandık. Adaylığımızı belli bir süreden beri konuşuyorduk. Resmi olarak da açıklıyoruz. Yönetim, Genel Kurul kararı alırsa, çalışmalarımıza hızlıca devam etmek istiyoruz. Tüm çalışmalarımızı yaptık. Kısa sürede de Bursa içinden ve dışından önemli destekler gördük. ‘Genel Kurul kararı aldınız mı?’ sorusu sordular her zaman. Anlaşmalar yapabilmemiz için bu ciddiyete kavuşulması lazım. Bursaspor Kulübü’nün alacağı bir Genel Kurul kararı Bursaspor’un önünü açacaktır. Bu vakitten sonra da çalışmalarımızı önümüzdeki günlerde daha açıkça anlatacağız. Bizim sloganımız güven ve şeffaflık üzerine yürüyecek. Özellikle de barış Bursaspor’un artık bir barış içinde yürümesi lazım. Herkese layık olmamız gerekiyor. Bunun için çalışacağız. Yönetim kurulu listemiz de belli. Görüştüklerimiz de var. Bursa’da bir heyecan var. Onu da iyi yöne yönlendirmek bizim elimizde. Yapacağımız toplantılarda sizlere daha açık ve net ifadeler kullanırız” dedi. “DÜNYA ÇAPINDA BİR FİRMAYI KAZANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ” Transfer tahtasının açılıp, açılmayacağı ile ilgili yöneltilen soruya Raşit Barışıcı şu cevabı verdi: “Transfer tahtası hepimizin derdi. Kara bir tahta Yaptığımız çalışmalarda iki aşamalı sürecimiz var. Allah yardım ederse, dünya çapında bir firmayı Bursa’ya kazandırma imkanını elde edebilirsek ki onlar da Genel Kurul kararını bekliyorlar. Bu gerçekleşirse tahta ile ilgili hiçbir sorunumuz kalmayacak. Sponsorlarımızla da görüşüyoruz ve Bursaspor’un geleceğini sağlam temellere oturtmak için elimizden geleni yapacağız. Genel Kurul kararı çok önemli.” “KONGRE KARARI ALIRSAK YÖNETİCİLER YETKİSİZ KALIR” Bursaspor 2. Başkanı Metin Genç ise, “Bizler Bursaspor’un önünü kapatmak için burada değiliz. Kongre kararı alındığında hiçbir yöneticinin yetkisi kalmıyor. Burada futbol kulübü var. Futbolcusunun ödemesi var, doğalgazı var, kampı var, uçağı var, yemeği var Biz sahipsiz mi bırakalım? Bursaspor’un önünü açmak için bunu yaptık. Bizler yönetim kurulu olarak yapmamız gerekeni yapıyoruz. İyi günde herkes Bursasporlu, önemli olan kötü günde Bursasporlu olmaktır” ifadelerini kullandı.

Seçil Erzan davasında flaş gelişme: ''Bankanın da sorumlu olduğu yönünde Yargıtay kararı...'' Haber

Seçil Erzan davasında flaş gelişme: ''Bankanın da sorumlu olduğu yönünde Yargıtay kararı...''

Daha önce de benzer bir olay yaşandığını söyleyen Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumlu tutulduğunu söyledi. Yüksek getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu ifade ederek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 19 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka eski müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor. Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, geçmiş yıllarda da benzer bir dava görüldüğünü söyleyerek o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumu tutulduğunu hatırlattı. Yargıtay kararının emsal teşkil ettiğini belirten Fidan, bu kararın Seçil Erzan dosyasına ışık tutacağını ifade etti. "İLK DERECE MAHKEMESİ BANKAYI SORUMLU TUTMADI, DAVA YARGITAY’A TAŞINDI" İlk derece mahkemesinde görülen benzer davadaki kararda bankanın sorumlu tutulmadığı ve konunun Yargıtay’a taşındığını hatırlatan Fidan, "Bildiğiniz üzere son günlerde gündemi oldukça meşgul eden bir konu var. Bir banka müdürü bankanın ismini kullanarak birden fazla kişiyi dolandırması konuşuluyor. Bugün bu konuya değil ancak bu konuya çok benzer daha önceki Yargıtay kararına değineceğim. Yargıtay kararına konu olayda davacılar kuyumcu ve bir banka ile geniş hacimli bir işlem yapmaktalar. Fakat bir süredir ödemeleri elden banka şubesinde yapmaktalar. Çünkü banka müdürü bu yönde talimat vermiş. Davacılar bir süre sonra paralarını geri istediklerinde bir kısmı parasını alabiliyor, bir kısmı yaptığı ödemeden çok daha fazlasını alırken bir kısmı ise alamıyor. Daha sonra bankaya yapılan bütün ödemeler için dava açılıyor. İlk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda bankanın sorumlu olmadığını öne sürüyor. Çünkü yapılan işlemlerin banka müşteri işlemleri olmadığı, davacıların kendi hesaplarına para yatırmadığı ve bunu kanıtlayamadıklarını öne sürüyor. Aynı zamanda da bazı davacıların yapmış oldukları ödemeleri kat ve kat fazlasıyla geri aldıklarından bahsediyor, bu nedenle de ilk derece mahkemesi davayı reddediyor. Ayrıca ilk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda davacıların söz konusu paraları Türk Lirası olarak verdiklerini ve döviz kurunun altında daha uygun fiyatla döviz almak için verdiklerini belirtmiştir. Nitekim bu davanın her iki tarafının da kabulündedir, bu sebepler de davayı reddetmiştir" şeklinde konuştu. "YARGITAY KARARINDA BANKANIN SORUMLU OLDUĞUNA HÜKMEDİLİYOR" Geçmişte Yargıtay’a taşınan konuda, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesinin kararını bozduğunu ve bankayı da yaşanan olaydan sorumlu tuttuğunu ifade eden Fidan, "İtiraz üzerine konu Yargıtay’a taşınıyor. Yargıtay yapmış olduğu incelemede bu kararı bozuyor ve bankanın sorumlu olduğunu hükmediyor. Yargıtay yaptığı incelemede her ne kadar davacılar banka hesaplarına para yatırmamış olsalar da bu paraları bir banka müdürüne yatırmış olmaları, banka müdürünün bu işlemlerde karşılığında dekontları kaşeleyip imzalı bir belgeyi davacılara vermiş olmasını göz önünde bulunduruyor. Davacıların bu paraları banka çalışanlarına yatırdığını, banka gişe görevlisinin ajanda kayıtlarından da anlaşıldığını ve bu sebeple paranın yatırıldığının kanıtlandığını kabul ediyor. Aynı zamanda işveren sorumluluğu ilkesi çerçevesinde banka müdürünün gerçekleştirmiş olduğu bu hukuka aykırı fiilden dolayı bankanın da sorumlu olduğunu kabul ediliyor" dedi. "YARGITAY’IN VERDİĞİ KARAR EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR" Geçmişte görülen benzer davada Yargıtay’ın kararının emsal niteliği taşıdığını belirten Fidan, "Yargıtay kararları bize kanunun uygulamada somut olaylarda nasıl ele alınacağını açıklar. Bahsetmiş olduğumuz Yargıtay kararı da son zamanlarda gündemi meşgul eden bir olaya ışık tutabileceğine inanıyorum. Çünkü Yargıtay kararında hem eski borçlar kanununda hem de günümüz borçlar kanunda yer alan adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesinin somut olaylarda nasıl uygulanması gerektiğini anlatıyor" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.