SON DAKİKA
Hava Durumu

#Fi̇li̇sti̇n

YENİŞEHİR YÖREM - Fi̇li̇sti̇n haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fi̇li̇sti̇n haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye'den İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya ilişkin 'garantörlük formülü' önerisi ... Haber

Türkiye'den İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya ilişkin 'garantörlük formülü' önerisi ...

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı'nda gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırısıyla yaşananların başta İsrail olmak üzere herkes için sürpriz olduğuna işaret eden Fidan, Gazze'den diğer tarafa kolayca geçilebilmiş olmasının ve bunun operasyonel sonuçlarının herkesi şaşırttığını dile getirdi. "HERKES İÇİN ŞAŞIRTICI" Fidan, özellikle İsrail ile Gazze arasındaki duvarın belli bölümü yıkıldıktan sonra içeriye, sadece Hamas mensuplarının değil diğer grupların ve sivil unsurların da girebilmesinin ve herhangi bir direniş ile karşılaşmamalarının herkes için şaşırtıcı olduğunu vurguladı. Bakan Fidan bu durumun, İsrail güvenlik sistemindeki zafiyeti ortaya çıkaran, uzun yıllar tartışılacak bir konu olduğuna dikkati çekerek, "7 Ekim'e hangi şartlar yol açtı? Bunu da belki ayrıca konuşmak gerekiyor. Bu zaten meselenin bütününü oluşturuyor. Biz 7 Ekim'de ve müteakip süreçte, sivilleri hedef alan hiçbir eylemi tabii ki tasvip etmiyoruz. Tam tersine sivillerin hedef alınmasını kınıyoruz. Gerek Cumhurbaşkanımız, gerek biz bunu her platformda söyledik. Bunu ilgili muhataplarla yaptığımız görüşmelerde de sürekli gündemde tutuyoruz." diye konuştu. "BUNU DOĞRU BULMUYORUZ" Fidan, Hamas'ın saldırısına ilişkin, "Biz herhangi bir sınıflandırmaya gitmeden, sivillerin hedef alınmaması gerektiğini vurguluyoruz. Batılılar Hamas'ı terör örgütü olarak tanımladığı için Hamas'ın her türlü faaliyetini terör çerçevesinde değerlendiriyorlar. Biz ise hiçbir kesimin sivilleri hedef almaması gerektiğini söylüyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. İsrail geçmişte de yaptığı üzere, misilleme yaparken yine hiçbir ayrım gözetmedi." dedi. İsrail operasyonlara başladığında Türkiye'nin ABD'lilere, İsraillilere ve diğer taraflara, sivillere yönelik tavırdan ciddi endişe duyduğunu belirttiğini aktaran Fidan, akabinde yoğun bir görüşme ve seyahat trafiği başladığını ifade etti. Fidan, ABD'lilerin talebi üzerine defalarca muhataplarıyla ve diğer ülkelerin yetkilileriyle görüştüklerini anımsatarak, "Biliyorsunuz, Mısır'a gittik. Yarın Lübnan'a gidiyoruz. Lübnan'dan sonra Cidde'de İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Dışişleri Bakanları düzeyinde Olağanüstü Acil Toplantısı var, oraya geçeceğiz. Cumhurbaşkanımızın yoğun temas trafiği var. Bakanlık olarak bizim ve istihbarat birimlerinin temasları var." ifadelerini kullandı. Çalışmalarını esas itibariyle 2 ana kulvarda sürdürdüklerini anlatan Fidan, ilk olarak 7 Ekim'den sonra İsrail'in misillemesiyle başlayan çatışmalarda, tarafları sivillerin daha fazla zarar görmesini önleyecek tavırlar almaya davet ettiklerini söyledi. "KABUL EDİLEMEZ" Fidan, İsrail'in Gazze'ye saldırısına ve bölgedeki sivillerin durumuna ilişkin, şunları kaydetti: "İsrail'in Gazze'yi şu ana kadar benzeri görülmemiş şekilde bombalıyor olması, yoğun sivil ölümlerine yol açması, elektriği, suyu, yakıtı kesip orayı adeta bir yokluğa, açlığa mahkum etmesi kabul edilemez. Ayrıca sivil nüfusu korkutarak bulundukları yerlerden, özellikle Gazze'nin kuzeyinden güneyine doğru hareket ettirmesi de kabul etmediğimiz bir şeydir. Dolayısıyla sivillere yönelik saldırıların durması, Gazze'ye insani yardımın girmesi ve sivillerin mümkün olduğunca az etkilenmesine yönelik muhataplarımızla neler yapabiliriz, onun çalışmaları var." "İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM SÜRECİ ASKIYA ALINDI" Fidan, Türkiye'nin krizi barış için fırsata dönüştürme arayışında olduğunu belirterek, bu fikrin muhataplara da aktarıldığını ifade etti. Sistem içinde bazı görüşlerin de tedavüle girdiğini kaydeden Fidan, "Özellikle hep şunu söylüyoruz; İsrail bugüne kadar iki devletli çözüm sürecini askıya aldı. Filistinlilerle değil, diğer Arap ülkeleriyle barış yapmayı kendisine esas meşguliyet edindi. Çünkü onların perspektifinde sivil Filistin devleti yok." ifadelerini kullandı. Fidan, daha önce İsrail'in, Araplar ve bölgedeki diğer ülkeler tarafından kabul edilmesiyle ilgili sorunlar yaşadığını anımsatarak, "Varlığı kabul edilince, bu sefer diğerini kabul etmemek daha kolay hale geldi." dedi. "ABD SICAK BAKIYOR" Bu fikri ABD'lilerle yaptığı görüşmede de gündeme getirdiğinin altını çizen Fidan, Amerika'nın da iki devletli çözüme sıcak baktığını kaydetti. Fidan, "Biliyorsunuz, İsrail, eleştirilere aldırmadan kendi politikalarını ilerletmeye alışkın bir ülke. Sonuçta hiçbir yaptırım yok. Sadece tartışmaların olduğu bir zemin var." şeklinde konuştu. "GARANTÖR ÜLKELER SORUMLULUK ÜSTLENSİN" Uluslararası toplumun, İsrail'i iki devletli çözüme zorlayan bir tavır içinde olması gerektiğini söyleyen Fidan, Türkiye'nin bu konudaki görüşlerini taraflarla paylaştığını ifade etti. Fidan, özellikle Filistin tarafına garantör olacak ülkelerin bölgeden olmasının telkin edildiğini vurgulayarak, "Buna Türkiye de dahil. İsrail için de başka ülkeler garantör olsunlar. Her iki tarafın da mutabık kalacağı bir antlaşmaya varıldıktan sonra, bunun gereklerinin yerine getirilmesi hususunda garantör ülkeler sorumluluk üstlensin." diyerek, ancak bu şekilde kalıcı barışın ortaya çıkacağına dikkati çekti. "TARTIŞMAYA AÇMADIK" Fidan, Amerika ve Batı'nın askeri ve siyasi desteğiyle belirli bir miktar caydırıcılık olabileceğini kaydederek,"Barış garantiye alınmadıkça, hiçbir zaman için bölgedeki İsrail devleti ve halkı kendisini emniyette hissedemez. Kendisini sürekli emniyete alma adına sürekli başkalarına zulüm etme, şiddet uygulama ihtiyacı hissedecek. Bu sarmal kendiliğinden sürekli dönecek." şeklinde konuştu. Türkiye'den bölgeye bir barış gücü gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin sorulan soruya, Fidan, "Garantörlük keyfiyetini açıkçası tartışmaya açmadık, ama ana fikir olarak şu anda ortaya koyuyoruz konuştuğumuz taraflara." dedi. Fidan, söz konusu durumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısında da dile getireceğini ifade ederek, "Yani bu bir tekliftir, daha iyi teklifleri olan varsa, onları da biz tabi ki değerlendiririz. Ama önemli olan bu krizi vesile bilerek, iki devletli çözümü hayata geçirme yolunda adım atmaktır. Bölgeye kalıcı barışı getirmektir." diye konuştu. Bölgedeki ülkelerin sorumluluk alması gerektiğine işaret eden Fidan, "Eğer Filistinliler içerisinde bu anlaşmanın hilafına davranacak olanlar varsa, bu ülkeler tavır koymalı." dedi. "GARANTÖR OLARAK BİZ ANA FİKRİ ORTAYA KOYUYORUZ" Bazı ülkelerin Filistin adına, bazı ülkelerin de İsrail adına garantörlük statüsü kazanmasına ilişkin soruları yanıtlayan Fidan, "Garantörlük olarak biz ana fikri ortaya koyuyoruz, asıl sistematiğini, ayrıca sistematiğin ayrıca tartışılması gerektiğini söylüyoruz." şeklinde konuştu. Fidan, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile yaptığı telefon görüşmesine de değinerek, bu süreçte yapılan telefon görüşmelerinin yüzde 95'inin diğer ülkelerin talepleri üzerine yapıldığını belirtti. Bunun aslında Türkiye'nin önemine ve görüşüne ihtiyaç duyulan bir ülke olduğunu gösterdiğini kaydeden Fidan, "Çinliler ve Ruslar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi oldukları için onların ortak bir tutumda anlaşıp bir şey çıkarması önemli. Çin'in geçmişe kıyasla bölge meselelerine daha aktif ilgi duyması da dikkati çeken bir durum. Filistin meselesinde görüşlerimiz büyük bir ölçüde örtüşmekte. Bizim görüşlerimiz zaten evrensel doğruları yansıtıyor. Aslında temel problem, uluslararası sistemin somut bir pozisyon geliştirememesi." dedi. Fidan, bu problemin aşılması için çalışıldığını vurgulayarak, "ABD merkezli sistem, kendi hilaflarına bir pozisyon olduğu zaman savaş öncesinde hemen yaptırım vesaireyi gündeme getiriyorlar. Ama işin içinde İsrail varsa, yıllardır kınamadan öteye geçilemiyor." diye konuştu. "Gazze'de, Batı Şeria'da ve diğer yerlerde Filistinlilerin topraklarını gasp etmeleri, iki devletli çözüme izin vermemeleri, Kudüs'ün pozisyonunu değiştirme çabaları karşısında hiçbir şey yapılmıyor." ifadesini kullanan Fidan, sorunun tespit edildiğini, sorunun etrafında büyük bir konsensüs oluşturulduğunu, fakat bunun bir türlü tavra dönüştürülemediğini aktardı. Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: "Dönüştürülemediği için de diğer tarafın kendi politikasını değiştirmesi için bir sebep de yok. Biz muhataplarımızla görüşmelerimizde, bu gerçeğin altını sürekli çiziyoruz."

İsrail fosfor bombası kullandı! Haber

İsrail fosfor bombası kullandı!

İsrail'in, çatışmaların 9. gününde Gazze'ye yönelik saldırılarının şiddeti artarken İsrail ordusunun beyaz fosforlu top mermileri kullandığına yönelik kanıtlar bulunuyor. Uluslararası Af Örgütünün, İsrail ordusunun Gazze'nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde beyaz fosforlu top mermileri kullandığını belgelediği kanıtlar arasında, Anadolu Ajansı (AA) foto muhabirinin çektiği fotoğraflar da bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü açıklamasında, Örgüt'ün Kriz Müdahale Programı'nın, İsrail'in Gazze'de, beyaz fosforlu top mermileri kullandığını belgeleyen ikna edici kanıtlar topladığını kaydetti. Örgüt'ün Kriz Kanıt Laboratuvarı'nın doğruladığı video ve fotoğraflar, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana bombaladığı Gazze'de beyaz fosfor kullandığını gösteriyor. Toplanan kanıtlar arasında, AA foto muhabiri Mustafa Al-Kharouf'un 9 Ekim'de çektiği ABD Savunma Bakanlığı Tanımlama Kodu'nun "beyaz fosfor esaslı mühimmat" için kullandığı D528 etiketli M825 ve M825A1 top mermilerinin fotoğrafı da yer alıyor.  İsrail'in Gazze Şeridi'ne yapacağı "kara harekatının" hava koşulları nedeniyle ertelendiği iddiası İsrail'in, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik planladığı "kara harekatının", olumsuz hava koşulları nedeniyle birkaç günlüğüne ertelendiği ileri sürüldü. İsrailli üst düzey 3 yetkili, New York Times'a İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik yapmayı planladığı "kara harekatının" bölgedeki olumsuz hava koşulları nedeniyle ertelendiği ifade edildi. Hava şartlarının, kara birliklerine destek vermesi planlanan uçak pilotları ve insansız hava araçlarına (İHA) zorluk çıkaracağı belirtilen açıklamada, harekatın, birkaç gün ileriye alındığı iddia edildi. İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'ya düzenlediği baskınlarda 3 Filistinliyi ağır yaraladı İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli noktalarına baskın düzenlediği ve 3 Filistinliyi ağır yaraladığı belirtildi. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentine düzenlediği baskında Şeyh Ala el-Cube adlı Filistinliyi gözaltına aldı. Tanıklar, Tubas kentine baskın düzenleyen askerlerin 3 Filistinliyi ağır yaraladığını, 1 Filistinliyi gözaltına aldığını ifade etti. İsrail, Gazze'de son 24 saat içinde 300 Filistinliyi öldürdü, 800'ünü yaraladı Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıların son 24 saatine ilişkin açıklama yaptı. Kudra, İsrail saldırıları sonucu abluka altındaki bölgede son 24 saat içinde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 300 vatandaşın öldüğünü, 800'ünün yaralandığını kaydetti. - Suriye'de Şam yönetiminin kontrolündeki Halep Havalimanı'na füze saldırısı düzenlendi Suriye'de Beşşar Esed yönetiminin kontrolündeki Halep Havalimanı'na yine saldırı düzenlendi. AA'nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Halep'teki uluslararası havalimanı 3 ayrı roket saldırısıyla hedef alındı. Şam yönetiminin haber ajansı SANA'nın askeri kaynağa dayandırdığı haberinde de Halep Havalimanı'nın yerel saatle 23.35'te İsrail'in hava saldırısında vurulduğu iddia edildi. Haberde, "Pistler zarar gördü. Havalimanı da hizmet dışı kaldı." ifadelerine yer verildi. İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan İsrail güçlerini, Dera'daki İran destekli gruplar hedef aldı İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan İsrail güçlerini, Dera ilinde Beşşar Esed yönetiminin saflarında yer alan İran destekli gruplar hedef aldı. AA'nın Dera'daki güvenilir kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Esed rejiminin saflarında yer alan İran destekli gruplar, işgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki İsrail güçlerine Dera'dan karadan karaya atış yapılan silahlarla saldırı düzenledi. Dera'nın kuzeyinde Neva ilçesinin kuzeybatısında Bekkar köyünün yakınlarında İran destekli gruplar, işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki el Fares Tepesi'ne saldırdı. İsrail güçleri ise saldırıların düzenlediği yere, Tsil ile Sehm arası ve Tsil ile Ayn Dakar arasındaki bölgelere en az 20 adet topçu saldırısı düzenlediğini belirtti. İsrail-Filistin çatışması Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti. Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 724'ü çocuk, 458'i kadın 2 bin 329 kişinin öldüğünü, 9 bin 42 kişinin yaralandığını duyurmuştu. Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 55 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti. İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da ise bir gazeteci yaşamını yitirmişti.

HAMAS – İSRAİL SAVAŞINDA YAŞANAN SON GELİŞMELER! Haber

HAMAS – İSRAİL SAVAŞINDA YAŞANAN SON GELİŞMELER!

HABER / HANDAN EFE Hizbullah için İsrail, Lübnan’da vuruyoruz dedi Lübnan sınırlarına ait Hizbullah hedeflerini, İsrail hava kuvvetleri vurmaya başladı. Sosyal medya aracılığı ile paylaşılan bilgiye göre, Hizbullah’ın uzaktan kumanda ile kontrol edilebilen bir hava aracı ile vurdukları dile getirildi. Endişelere göre Gazze’de yaşanan çatışmalar kuzeye doğru geleceği düşünülüyor. Lübnan’ın fırlatmış olduğu rokete, İsrail karşılık olarak topçu ateşi açtığı bildirildi. Açılan topçu ateşi sayesinde Lübnan’da bulunan gözetleme noktalarından biri vuruldu. Gazze’ye baskın yapıldı. İsrail ordusu karadan baskın gerçekleştirdi Bir bilgiye göre İsrail ordusu Gazze’ye karadan baskın yaptıkları bildirildi. Gerçekleştirilen operasyonla birlikte kayıp kişilerin bulunması için çalışmalar yapılmaya başlandı. Çatışmalar esnasında 6 kişi yaralandı ve bir gazeteci hayatını kaybetmiş oldu. Roket siren seslerinin çalması ile beraber, Tel Aviv’de bulunan AB liderleri sığınağa saklandı. Dayanışma ziyaretleri sürmeye devam etmekte. ABD ve AB’li siyasetçiler, İsrail’e destek vermek için ziyaretlerini sürdürüyor. İsrail saldırısında 1.799 kişi hayatını kaybetti Gazze’de ve İsrail arasında gerçekleşen savaşta, Gazze’de yaşayan 583 çocuk yaşamını yitirdi. Toplamda 1.799 kişi hayatını kaybetti. İsrail’de ise 1.300 kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Hala can kayıplarının devam ettiği aktarıldı.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı ; “İsrail’in katliamlarına dur denilmelidir” Haber

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı ; “İsrail’in katliamlarına dur denilmelidir”

Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi ve BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı Türkiye’nin Ortadoğu, Filistin ve İsrail ilgili ile ilgili stratejisi başta olmak üzere, yaşanılan ekonomik gelişmeler ve 2024 yılında nasıl bir ekonomik sürece hazırlanmamız ve mevcut durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyeleri ve birçok misafirin katıldığı söyleşide Alfatlı, “Siyonist İsrail başta Ortadoğu, tüm Dünya ve İnsanlık için durdurulması gereken tehdit haline gelmiştir. Yayılmacı ve işgalci politikası İsrail’in kurulduğu ilk günden itibaren devam etmektedir. Dünya barışını savunduğun söyleyen ülkeler, bu acımasız ve vicdansız katliamlara bir an evvel dur demelidir. 1946 yılında yüze 15 olan İsrail toprakları bugün yüzde 85 oranına çıkmışlar Filistin halkını dar bir alana hapsetme düşüncesi son yıllarda giderek artmaktadır. Son yaşananlarla ilgili dünya devletlerinin İsrail’i masum gösterme çabaları onların ikiyüzlülüğünün en büyük kanıtıdır” dedi. Son genel seçimlere ve önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin düşüncelerini de açıklayan Alfatlı” Özellikle darbe Anayasasından bir an evvel kurtulma, siyasi partiler ve seçim kanunlarının demokratik hale getirilmesi olmazsa olmazımız olmalıdır. Hazine yardımı noktasında düzenleme şart. Son genel seçimlerde devletten hem hazine yardımı alan hem de seçimlere başka bir siyasi parti logosu ile giren bölücü terör örgütü şubesi gibi çalışan HDP’ye verilen hazine yardımının nereye gittiği bellidir, HDP kapatılmak için elinden geleni fazlası ile yapmaktadır. Hem hukuken hem de milletin vicdanında zaten kapatılması da gerekmektedir. Yüzde 3 seçim barajını geçen siyasi partilere bütçenin iki bin 500’de biri oranında yardım verilmektedir. Bunun seçime giren tüm siyasi partilere dağıtılması gerekmektedir” diye konuştu. Mevcut ekonomik durum üzerine de konuşma yapan ülkenin ekonomi politikalarında sıkı para politikasına dönüldüğüne dikkat çeken Alfatlı, “Mevcut durumu değerlendirecek olursak 2024 yılının 2023 yılından daha zor geçeceğini düşünüyorum. Mevcut durumu sadece faize, indirgeyemeyiz. Yatırımın, üretimin ve istihdamın artması, ihracatın artması ile de dış ticaret açıklarının kapatılması şart bununla eşgüdümlü olarak da hayat pahalılığı ve enflasyonun bir an evvel düşürülmesi gerekiyor. Tüm dezavantajlı kesimleri koruyacak, vergiyi tabana yayacak, dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri yani çok kazanandan çok, az kazanandan az alacak bir  vergi sistemi getirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından soru cevap bölümündeki sorulara da yanıt veren Alfatlı’ya daha sonra Bursa Aydınlar Ocağı Başkanı Ali Seydi Çakırel teşekkür ederek “ Bugün yönetim kurulu üyemiz Alfatlı’nın açıklamaları ve söyleşisi ile bilgilendik kendisine teşekkür ediyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.