Bursa’nın mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 50’sinin, 1999 depremi öncesinde inşa edildiğini hatırlatan Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, “Bazı eleştiriler, dönüşüm projelerinin bölgedeki yerel halkın ihtiyaçlarını yeterince korumadığını ve rant odaklı olmasından dolayı konut fiyatlarının artmasına sebep olduğunu iddia etmektedir. Bu sebeple, kentsel dönüşüm projelerinin planlanması ve uygulanması sırasında, sürdürülebilirlik, yerel halkın ihtiyaçları ve katılımcılık gibi konuların göz önünde bulundurulması önemlidir. Bu depremler bize dönüşümün sadece bir bölgeyle sınırlı kalmaması gerektiğini öğretti. Cumhurbaşkanlığı'nın İstanbul'a yönelik dönüşüm destek programının Bursa için de açıklanmasını bekliyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, gözler Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde, birinci derece deprem bölgesinde bulunan Bursa’ya ve Bursa’daki kentsel dönüşüm çalışmalarına çevrildi. Sadece İstanbul konuşulmaması gerektiğini ifade eden Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, Bursa ve Balıkesir’deki 99 depremi öncesinde inşa edilen yapı stokuna dikkat çekti. Aydemir, Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde, birinci derece deprem bölgesinde bulunan Bursa’nın mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 50’sinin, Balıkesir’in de yaklaşık yüzde 60’ının, 1999 depremi öncesinde inşa edildiğini söyledi. Aydemir, “TÜİK verilerine göre Bursa’da bulunan 966 bin 765 binanın 431 bin 539 adedi 2000 öncesi inşa edilmiş. Buna ek olarak 98 bin 719 binanın ne zaman yapıldığına dair ise net bir bilgi yok. Yine diğer ELFİ ofisimizin bulunduğu illerden biri olan Balıkesir ise çok daha kötü bir orana sahip. Hali hazırda var olan 456 bin 193 binanın 254 bin 903 adedi 2000 öncesi inşa edilirken 22 bin 313 binanın kaydı şüpheli durumda. Bu durum hemen hemen tüm ülkede bu şekilde olduğundan kentsel dönüşümün bölgesel temelde değil ülke temelinde ele alınması gerektiğini sürekli dile getiriyoruz” diye konuştu. Kentsel dönüşümün temel hedefinin, yıkılma riski olan ve fiziksel olarak bozulmuş yapıların yerine modern, güvenli ve sürdürülebilir yapıların inşa edilmesi olduğunu belirten Özkan Aydemir, “Son yıllarda, özellikle büyük şehirlerde, kentsel dönüşüm projeleri artmıştır. Bu projeler, kamu-özel sektör işbirliğiyle gerçekleştirilmekte olup, konut, ticari alanlar, sosyal ve kültürel tesislerin yanı sıra yeşil alanlar ve ulaşım altyapısı da dönüştürülmektedir. Ancak kentsel dönüşüm süreci, bazı tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Bazı eleştiriler, dönüşüm projelerinin bölgedeki yerel halkın ihtiyaçlarını yeterince korumadığını ve rant odaklı olmasından dolayı konut fiyatlarının artmasına sebep olduğunu iddia etmektedir. Bu sebeple, kentsel dönüşüm projelerinin planlanması ve uygulanması sırasında, sürdürülebilirlik, yerel halkın ihtiyaçları ve katılımcılık gibi konuların göz önünde bulundurulması önemlidir” dedi.